Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

ALLAH katında din İSLAM'DIR

V Çevrimdışı

vuslatım

Üye
İslam-TR Üyesi
Kendi dinlerini değiştirecek islâmiyeti kabul eden, muhtelif ırk, ülke ve meslekten insanların islâmiyeti niçin kabul ettiklerine dair, çok yerleri birbirinin aynı olan açık ve samimi beyanları ve kendileri müslüman olmadıkları hâlde, Allahü teâlâya inanan ve müslümanlığa hayran olan birçok meşhur kimsenin, islâmiyet hakkındaki düşünceleri kitaplarda yazılıdır. Onların bu beyanlarından dinimizin diğer dinlerden olan farkı ve üstünlüğü kendi ağızlarından şöyle meydana çıkmaktadır:

- İslâm dini, tek halık [yaratıcı], tek mabud tanır. Bu tek mabudun ismi, Allahü teâlâdır. İnsanların akl-ı selimi, onlara tek Allah olduğunu telkin eder. Diğer dinlerde bulunan birden fazla mabud mefhumunu [kavramını] akıllı bir insan kabul edemez.

- İslâm dini, insanlara yalnız ruhi bilgiler vermekle kalmaz, aynı zamanda onlara

dünyada ne yapmaları gerektiğini bildirir ve onlara rehber olur.

En Üstün Din
Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde mealen şöyle buyurmaktadır:

(Allahü teâlâ, Peygamberini, hidayet ve hak din, İslâmiyet ile gönderdi. İslâm dinini, diğer dinler üzerine üstün kıldı.) [Muhammed aleyhisselamın hak] Peygamber olduğuna şahid olarak Allah yeter.) [Feth 28]

(Müşrikler istemese de, islâm dinini diğer bütün dinlerden üstün kılmak için resulü Muhammed aleyhisselamı, [sebeb-i hidayet olan] Kur'an ve İslâm dini ile birlikte gönderen Allahü teâlâdır) [Saf 9]

Ve Allahü teâlâ vâd ediyor:

(Allahü teâlâ şükredenlerin mükâfatını verecektir.)

Burada şükretmek demek, Kur'an-ı kerimin istediği gibi, tam müslüman olmak demektir. Allahü teâlânın verdiği nimetleri, Onun emrine uygun olarak kullanmak demektir. Bugün dünyada bir milyardan ziyade müslüman olduğu bildirilmiştir Yani, dünyada her 4 kişiden biri müslümandır. Eğer bu müslümanlar, Allahü teâlânın emrettiği gibi, ruhen ve bedenen tertemiz insanlar olur, birbirlerine kardeşçe bağlanır, çalışır, her sahada ilerlemeye başlarsa, Allahü teâlâ da, onlara mükâfatını verecek, o zaman müslümanlar, tıpkı kurun-ı vüsta (ortaçağ)da olduğu gibi, medeniyetin en önüne geçeceklerdir. Allahü teâlâ, bize bunu vâd ediyor. Allahü teâlâ, hiçbir zaman vâdinden dönmez.

Dinimizin diğer dinlerden farkı:

Günahkâr Doğmak (!)

- Hıristiyanlar, insanların günahkâr olarak doğduğunu, dünyada ancak kefaret vermek ve azab çekmek için bulunduğunu iddia ederken, islâm dini, insanların masum [günahsız] doğduğunu, her çocuğun, Allahü teâlânın sevgili kulu olduğunu, akil, baliğ olan insanların kendi yaptığı işten mesul bulunduğunu, doğru yolda kaldıkları müddetçe, ahiret nimetlerinden de bol bol faydalanabileceklerini söyler.

- İslâmiyet, ibâdet, duâ ve tevbe etmek için, kul ile Allahü teâlânın arasına kimseyi sokmaz. Bunları yapmak için papaza ihtiyaç yoktur.

İslamda hurafeler yoktur
- İslâm dini, çok mantıki bir dindir. Kur'an-ı kerimde anlaşılmıyan ve hayat şartlarına ve fen bilgilerine uymıyan bir tek hüküm yoktur. Verdiği emirler gayet faydalıdır. İslâmda hurafeler yoktur. Putlara, resimlere, heykellere tapmak gibi, ancak ibtidai kavimlerin ve puta tapanların kabul ettiği ve hâlâ hıristiyan dininde bulunan akıl almaz hususlar, islâm dininde bulunmaz.

- İslâmiyet hangi ırk, dil ve ülkeden olursa olsun, bütün müslümanların birbirinin kardeşi olduğunu bildirir. İslâm dininde, Allahü teâlânın huzurunda herkes birbirine müsavidir. Namaz kılarken, en büyük rütbeli bir müslüman ile en küçük rütbeli, en zengin ile en fakir, bir beyaz ile bir zenci müslüman yanyana durur ve Allahü teâlâya birlikte secde ederler.

- İslâmiyette, Peygamberler, bizim gibi bir insandır. İnsanların, her bakımdan en üstünüdürler. Vazifeleri, Allahü teâlânın emirlerini bize bildirmektir. Güzel ahlâk ve seciyyeleri sebebi ile, Allahü teâlâ onları seçmiş, kendilerine bu vazifeyi vermiştir. Şimdiye kadar gelmiş bütün Peygamberleri islâm dini kabul eder ve onlara hürmet eder.

- Hıristiyanlık, insanı sadece Allahü teâlâdan korkutur. İslâmiyet ise, insana Allahü teâlâyı sevdirir. Müslüman, Allahü teâlânın kendisini sevmiyeceğinden korkar.

- İnsanların öldükten sonra ne olacaklarını, ahiret hayatını, hallerini hiç bir hıristiyan din adamı izah edemiyor. Bunu, en güzel ve en mufassal şekilde izah eden din, İslâmiyettir.

- İslâmiyet, kimseden, anlıyamadığı şeyleri kabul etmesini istemez. Diğer dinlerde olduğu gibi (sır) kabul edilen akideleri yoktur.

- İslâmiyette, herhangi bir işte önce Kur'an-ı kerime müracaat etmek, orada bulamadığı hususları Resulullahın sünnetinde aramak, orada da bulunmadığı hususlar için, akl-ı selime göre ehil olanların ictihad etmesi [o işin hükmünü beyan etmesi] esastır.

- İslâmiyet, en yeni bir dindir. Kur'an-ı kerim, ilk gününden bugüne kadar hiç bozulmadan, bir kelimesi bile değişmeden gelmiştir. İçinde, her ihtiyacı karşılıyacak ahkam [hükümler] vardır. Bu, o kadar açıktır ki, artık başka bir din gelmiyeceği, insanların dini ihtiyaçlarının tamamiyle temin edilmiş bulunduğu, islâm dininin hakiki Allah dini olduğu kendiliğinden meydana çıkar.

- İslâmiyet, Allahü teâlâyı (Rabbülâlemin) yani bütün âlemlerin Allahı olduğunu beyan etmiştir. Başka dinlerde olduğu gibi, yalnız o dine mensub olanların Allahı olarak düşünülmez.
Zorla dine sokmak yoktur
- Müslüman olmak için kimse kimseyi zorlamaz. Kur'an-ı kerimde Bekara suresinin ikiyüz ellialtıncı ayetinde mealen, (Zorla dine sokmak yoktur) emri vardır. Hâlbuki hıristiyan misyonerler, insanları zorla veya menfaat vâd ederek hıristiyan yapmaya uğraşırlar.

En mükemmel ictimai nizamı tayin etmiştir
- İslâmiyet, iktisadi bakımdan kapitalist ve komünist düşünceleri reddeder. Fakiri korumuş, zengini de kötülememiştir. Zenginlerin, fakirlere zekât ve sadaka vermesini emretmiştir. Ayrıca dünyadaki çeşitli millet ve ırklara mensub müslümanları bir araya getirerek [Hac gibi], dünyada en mükemmel ictimai [sosyal] nizamı tayin etmiştir.

- İslâmiyet, alkollü içkileri, kumarı ve uyuşturucu maddeleri haram etmiştir. Dünyadaki en büyük fenalıklar, bu üç belâdan hasıl olmaktadır.

- İslâmiyette ibâdetler, yalnız Allahü teâlâya şükretmek, Onun sevgisini kazanmak için yapılır. İbadet saatleri muayyen olduğundan, bunlar insanları intizama, senede bir ay tutulan oruç ise, iradesini kuvvetlendirmeye ve nefsine hakim olmaya alıştırır.

- İslâmiyet, temizliğe çok önem veren bir dindir. İbadete başlamadan önce, vücut temizliğini emreden yegane din, islâmiyettir. Diğer dinlerde böyle birşey yoktur. İslâmiyette, ibâdetler kısa olduğu için, bunlar günlük hayat üzerinde aksi bir tesir yapmaz.

- Hıristiyan rahiplerin vaazlarında söyledikleri, fakat kendilerinin ve diğer hıristiyanların hiçbir zaman yapmadığı hilm, yardım ve merhamet gibi iyi huylar, yalnız müslümanlarda vardır.

- İslâmiyet, fakirlere, kimsesizlere, misafirlere ve hangi dinden olursa olsun, yabancılara yardım etmeyi emreden tek dindir.

- İslâmiyette, her yerde ibâdet etmeye müsaade edilmiştir. İbadet için muhakkak camiye gitmek mecburiyeti yoktur. Bir müslüman, bir başka dinin mabedine tecavüz etmez ve mecbur olunca bir kilisede de namaz kılabilir.

- İslâmiyet, insanları, çalışmaya, faydalı, şeyleri öğrenmeye, önce kendi aklı ve gayreti ile iş görmeye başladıktan sonra, Allahdan yardım istemeye davet eder. (Bir saat tefekkür ve faydalı iş görmek, bir sene ibâdete eşittir) diyen başka bir din yoktur.

- İslâmiyet, ruh ve beden temizliğidir. Bu ikisinin müsavi tutar. İslâmiyette, yalnız sevgi, güler yüz, tatlı söz, dürüstlük ve iyilik etmek vardır.

- Teselli arıyan bir zavallı, bunu ancak Kur'an-ı kerimde bulur. Kur'an-ı kerimde, muhtaçları teselli eden, onları ferahlatan, ne yapmaları gerektiğini öğreten birçok güzel nasihatler vardır.

Kadına Değer Verir
- İslâmiyet, kadınlara çok kıymet vermiş, onlara en büyük hakları tanımıştır. İslâm dininde birkaç kadınla evlenmek gibi bir emir yoktur. İslâm dini, bu hususta belirli bir adedi geçmemek ve bazı haklara riayet etmek şartıyla izin vermiştir. İslâm dini zuhur ettiği zaman, Araplar istedikleri kadar kadınla, onlara hiçbir hak tanımaksızın birlikte yaşarlardı. İslâmiyet, kadınları bu feci vaziyetten kurtarmış, onların haklarını korumuştur. Muhammed aleyhisselam, (Cennet anaların ayağı altındadır) buyurarak, kadınlara mümtaz [seçkin] bir mevki vermiştir. Hiçbir dinde bu imtiyaz yoktur.

Adaleti emreder
Rum Kayseri Herakliyusun büyük ordularını perişan eden İslâm askerlerinin başkumandanı Ebu Ubeyde bin Cerrah hazretleri, zafer kazandığı her şehirde adamlarını bağırtarak, Rumlara, Halife Hz. Ömerin emirlerini bildirirdi. Humus şehrini alınca buyurdu ki:

(Ey Rumlar! Allahü teâlânın yardımı ile ve Halifemiz Ömerin emrine uyarak bu şehri de aldık. Hepiniz ticaretinizde, işinizde, ibâdetlerinizde serbestsiniz. Malınıza, canınıza, ırzınıza, kimse dokunmayacaktır. İslâmiyetin adaleti aynen size de tatbik edilecek, her hakkınız gözetilecektir. Dışardan gelen düşmana karşı, müslümanları koruduğumuz gibi sizi de koruyacağız. Bu hizmetimize karşılık olmak üzere, müslümanlardan hayvan zekâtı ve uşr aldığımız gibi, sizden de, senede bir kere cizye vermenizi istiyoruz. Size hizmet etmemizi ve sizden cizye almamızı Allahü teâlâ emretmektedir.)

Humus Rumları, cizyelerini seve seve getirip, Beyt-ül-mal emini Habib bin Müslime teslim ettiler.

Herakliyusun, bütün hıristiyan ülkelerinden asker toplayarak Antakyaya hücuma hazırlandığı haberi alınınca Humus şehrindeki askerlerin de, Yermükteki kuvvetlere katılmasına karar verildi. Ebu Ubeyde hazretleri şehirde memurların şöyle bağırmalarını emretti:

(Ey Hıristiyanlar! Size hizmet etmeye, sizi korumaya söz vermiştim. Buna karşılık, sizden cizye almıştım. Şimdi ise, Halifeden aldığım emir üzerine, Herakliyus ile gaza edecek olan kardeşlerime yardıma gidiyorum. Size verdiğim sözde duramayacağım. Bunun için hepiniz Beyt-ül-mala gelip, cizyelerinizi geri alınız! İsimleriniz ve verdikleriniz, defterimizde yazılıdır.)

Suriye şehirlerinin çoğunda da böyle oldu. Hıristiyanlar müslümanların bu adaletini, bu şefkatini görünce, senelerden beri Rum imparatorlarından çektikleri zulümlerden ve işkencelerden kurtuldukları için bayram yaptılar. Sevinçlerinden ağladılar. Çoğu seve seve müslüman oldu. Kendi arzuları ile Rum ordularına karşı İslâm askerine casusluk yaptılar.

İslâm devletlerinin meydana gelmesi, yayılması asla, saldırmakla olmadı. Bu devletleri ayakta tutan, yaşatan, büyük ve başlıca kuvvet, iman kuvveti idi ve İslâm dininde çok kuvvetli bulunan adalet, iyilik, doğruluk ve fedakârlık meziyeti idi. Kur'an-ı kerimde buyuruldu ki:

(Allah, adaleti, iyilik yapmayı, akrabaya bakmayı emreder. Hayâsızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı meneder.) [Nahl 90]

(Ey iman edenler! Bir millete olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adil olunuz!) [Maide 8]


Yabancıların müslüman olmalarına sebep olan şeyler

Bir çok diplomat, devlet, ilim ve fen, hatta din adamlarının müslüman oluşları, İslâmiyetin büyüklüğüne hayran kaldıklarındandır. Misyonerler, milyarlar harcayarak Hıristiyanlık propagandası yapıyorlar. Hâlbuki propagandasız birçok yabancı, İslâmı seçmiştir. Bu sebeplerin birkaçı şöyle:

1- İslâmda tek ilah vardır. Hıristiyanlıktaki üç tanrı inancı, ilim sahiplerince saçma görülmüştür.

2- İslâm, sadece ahiret saadetini değil, dünyada da mutlu yaşamanın yollarını bildirmiştir.

3- İslâmda, her çocuk günahsız doğar. Hıristiyanlıkta ise, günahkâr doğar. Bu da, akla, ilme, aykırıdır.

4- İslâmda, ibâdetlerin mabette yapılma şartı yoktur. Her yerde ibâdet edilebilir. Hıristiyanlar, kilisede putu, papazı aracı yaparak ibâdet eder.

5- İslâmda günahları yalnız Allah affeder. Hıristiyanlıkta, güya papazın, günahları affetme ve dinden çıkarma yani aforoz etme gibi yetkisi vardır.

6- Yahudi kendini asil bilir. Hıristiyan, zenciyi aşağı görür. İslâmda ise ırk, renk ve dil ayrımı yoktur.

7- İslâmda bütün peygamberler beşer, yani insandır. Ancak seçilmiş, günahsız insandır. Hiç kimse, diğerlerinin günahını çekmez. Hıristiyanlıkta, Hz. İsa Oğul tanrıdır, günahkârların affolması için çarmıhta ölmüştür. Bu da akla ve ilme aykırıdır.

8- İslâmda hurafe yoktur. Diğer dinlerde ateşe, güneşe, taşa, heykele tapılır.

9- İslâmda, "Dinde zorlama yoktur" düsturu vardır. Hiç kimse dine girmeye zorlanmaz. Hıristiyanların dine sokmak için yaptıkları işkenceler ve mezheb kavgaları meşhurdur.

10- İslâm, iç temizliği yanında, dış temizliğe de çok önem verir. Meşhur Versay Sarayında yıllarca bir hela yoktu. Bu, Hıristiyanların ne kadar pis olduğunu göstermeye kâfidir.

11- İslâm, sömürüyü reddeder. Bunun için kapitalizmi, komünizmi kabul etmez. İslâm hariç, hiç bir dinin ekonomi sistemi yoktur. Bugün Hıristiyan ülkelerde kapitalizm hakimdir.

12- Müslümanların geri kalışları sebebi, dinlerinin icablarına uymamalarındandır. Hıristiyanların maddi refaha kavuşmaları ise, dinlerinden uzak kalmalarındandır. Müslümanlıkta cahil olan dinden çıkar, Hıristiyanlıkta ise, âlim olan Hıristiyanlığı bırakır.

13- İslâmda, alkol, uyuşturucu ve kumar haramdır. Zinanın cezası ise, ağır olduğu için, fuhuş yaygınlaşamaz. Hıristiyan Batı, fuhuş bataklığı içindedir.

14-İslâm, en yeni ve en son dindir. Kur'an-ı kerim, günümüze kadar hiç bozulmadan, bir kelimesi bile değişmeden gelmiştir. Hâlbuki İncillerin birbirini tutmadığını herkes bilir.

15-İslâm, kadınlara çok kıymet vermiş, onlara en büyük hakları tanımış, (Cennet anaların ayağı altındadır) buyurmuştur. Hiçbir din kadına bu değeri vermemiştir.

16-İslâm dini bir milletin değil, bütün insanlığındır. Allahü teâlâ, (Rabbülâlemin)dir, yani bütün âlemlerin Rabbidir.

Niçin Müslüman oldum?

(Atlas Okyanusu ile Akdenizin birbirine karışmadığını gördüm ve ilmen de tesbit edilmiştir. Bunun 1400 sene önce Kur'an-ı kerimde bildirildiğini duyunca, müslümanlığın hak din olduğuna inanıp müslüman oldum.) Kaptan Kusto (Fransız)

Kur'an-ı kerim, Allahın adı ile başlıyor, Allahın birliğini bildiriyordu. Hayretim arttı. Tevhid dini olan müslümanlığı seçtim. Cat Stevens (İngiliz)

İslâm, çağları ardında sürükliyen bir dindir. Müslüman olmakla, çağlarüstü dini seçmiş oldum. Roger Garaudy (Fransız)

Anarşinin ancak İslâm ahlâkına sahip olmakla önleneceğine inandım. İçkiyi bıraktım, tesettüre girdim ve namaza başladım. Tına Gfanzıl (Alman)

İslâmda, ırk, renk ve dil farkı gözetilmediğini, herkesin eşit olduğunu, namaz kılarken de rütbe ayrımı yapılmadığını gördüm. Müslüman oldum. Thomas Clayton (Amerikalı)

İslâm, en iyi şeyleri ihtiva eder. Hiç bir dinde kardeşlik, İslâmdaki gibi değildir. Dr. Rolf Freiherr (Avusturyalı)

İslâm, sevgi, doğruluk, temizlik ve güzel ahlâkı emrettiği için müslüman oldum. A.Uemura (Japon)

İslâmı akla da uygun bulup müslüman oldum. Cecilla Cannolly (Avusturyalı)

İlim Çinde de olsa alın hadisini okudum. İslâmın ilme verdiği önemi görünce müslüman oldum. Mr. Board (Amerikalı)

İslâm, israf ve cimriliği yasaklayan, maddi- manevî her hususta en güzel kaideleri olan dindir. Albay Ronald Rockwell (Amerikalı)

İslâm dünya ve ahiret mutluluğunu gösterdiği için müslüman oldum. B.Karai (Zengibar)

Putlara değil de, bir Allaha ibâdet etmeyi, doğruluğu, emanete riayeti, insanların haklarını gözetmeyi emreden İslâmiyeti kabul ettim. Necaşi (Habeş İmparatoru)

Tufeyl bin Amr, usta bir şairdi. Onun gibi şiirden anlıyan pek azdı. Kur'an-ı kerimi okuyunca, onun şiir ve beşeri bir söz değil, ilahi bir kelam olduğunu hemen anlayıp müslüman oldu.
 
Üst Ana Sayfa Alt