Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Allah'ın Kelamını Tahrif Edenler

E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Allah'ın Kelamını Tahrif Edenler

فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ يَكْتُبُونَ الْكِتَابَ بِأَيْدِيهِمْ ثُمَّ يَقُولُونَ هَذَا مِنْ عِندِ اللّهِ لِيَشْتَرُواْ بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَوَيْلٌ لَّهُم مِّمَّا كَتَبَتْ أَيْدِيهِمْ وَوَيْلٌ لَّهُمْ مِّمَّا يَكْسِبُونَ

Kitabı kendi elleriyle yazıp sonra (bu yazdıkları şeyler için) : «Bu Allah katındandır» diyerek onu az bir pahaya satanlara (ahirette) büyük bir azab vardır. (O kitabı) elleriyle yazdıklarından ötürü de onlara (ahirette) büyük bir azab vardır. (Aynı zamanda kitabı satarak) kazandıklarından dolayı da onlara (ahirette) büyük bir azab vardır. (Bakara:79)


Allah (c.c) yahudilerin ikinci grubunu bildirdikten sonra birinci gruba tekrar dönüyor ve onlar için ahirette büyük bir azabın var olduğunu bildiriyor. Çünkü onlar Tevrat'ın içindeki gerçek ayetleri heva ve heveslerine uygun olarak yazdıkları kendi sözleriyle değiştirmişler ve ikinci gruptaki kimselere (ümmilere): «Bunlar Allah katındandır, bunlara uymanız gerekir» demişlerdir. Bunu dünya metaı kazanmak için yapıyorlardı. Oysa dünya metaı, ahiret metaı yanında çok daha küçük ve değersizdir. İşte bu değersiz olan şeye itibar edip Tevrat ayetlerini kendi yazdıklarıyla değiştirdiler. Yaptıkları bu iş gerçekten çok kötü bir işti. Bu yüzden Allah (c.c) onları ahirette çok büyük bir azaba uğratacaktır. Dünyada Tevrat'ı tahrif ederek elde ettikleri kazançlar ahirette kendilerine bir fayda sağlamayacak ve Allah (c.c) bu küfür amelleri sebebiyle onlara çok büyük bir azab tattıracaktır.

Satılmış Alim Taslakları ve Taklitçiler:



Allah (c.c) bu surenin 75. ayetinden 79. ayetine kadar iki sınıf insandan bahsetmiştir.

1- Dünya metaı için bilerek Allah'ın ayetlerini tahrif eden, saptıran ve gizleyenler. Bunlar alim konumundaki kimselerdir.

2 - Alim denilen kimselere; söyledikleri şeylerde hiçbir delil sormaksızın, araştırmaksızın, düşünmeksizin körü körüne bağlanıp onların söylediklerini kayıtsız şartsız tatbik eden kimseler. Bu kimselerin Allah'a yaptıkları bütün ibadet ve amelleri körü körüne taklitten ibarettir. Yine bu kimseler tabi oldukları alimlerden başka kimsenin sözünü, Allah'tan ve Rasulünden gelmiş olsa bile kabul etmeyen, reddeden kimselerdir.

Bu iki sınıf insan Rasulullah (s.a.s) zamanında vardı. Aynı insan tipleri zamanımızda da vardır. Bu gibi insanların iman etmeleri çok zordur. Birinci grupta bahsettiğimiz kimseler zaten dünya metaını, heva ve hevesinin arzuladığı şeyleri elde etmek için Allah'ın ayetlerini saptırarak, değiştirerek, gizleyerek tahrif ederler. Onlar bunu, yaptıkarının küfür olduğunu bilerek yaparlar. Bu sebeble Allah (c.c) onların kalplerini mühürlemiştir. Artık iman etmeleri çok zordur. İman ancak hakkı öğrendiği zaman hemen ona bağlanan kalplere girer. Bu kimseler ise hakkı öğrenmişler fakat ona bağlanmamışlardır. Bu yüzden iman etmeleri çok zordur.

İkinci grup ise; körü körüne taklitleri ve cehaletleri yüzünden kalpleri ve basiretleri körelmiş, gerçekleri göremez duruma gelmiş kimselerdir. Onların hayatlarını alim diye bağlandıkları kimselerin söyledikleri sözler şekillendirir. Hata yapabilme özelliğine sahip olan bu alim taslaklarının söyledikleri her sözü Allah'tan olup olmadığına bakmaksızın, araştırmaksızın, düşünmeden kabul edip sanki Allah ve Rasulünün sözüymüş gibi hayatlarına aktarırlar. İşte bu gibi kimselere Allah ve Rasulünün bildirmiş olduğu hakikatler hatırlatılınca onları kabul etmezler. Böyle kimselerin de düzelmeleri çok zordur. Bunların düzelebilmeleri ancak kendilerini yönlendiren alim taslaklarının düzelmesiyle mümkün olur.

Yahudilerde var olan bu iki sınıfa günümüzde de rastlamak mümkündür.

Birinci grup; satılmış alim taslaklarıdır. Bunlar Yahudi alimlerinin Tevrat'ın ayetlerini değiştirerek tahrif ettikleri gibi Kur'an'ın ayetlerini değiştirmek suretiyle tahrif edememişlerdir. Çünkü Allah (c.c) bu Kur'an'ı kıyamete kadar korumayı kendi üzerine almıştır. Ancak onlar Kur'an ayetlerinin manalarını saptırarak tahrif etmişlerdir. Bu alim taslakları sırf dünya metaı elde etmek için ayetlerin manalarını saptırmak suretiyle onlardan çıkan hükümleri değiştirmişler ve böylece Allah (c.c)'nun ayetlerini kullanarak insanları Allah yolundan alıkoymuşlardır.

İşte bu kimseler, Fransa ve İsviçre gibi batılı ülkelerden alınan, heva ve hevesin ürünü olan kanunları tatbik edip Kur'an'ı ve sünneti bir kenara atan kafir hükümdarların istedikleri zaman, istedikleri şekilde döndürdükleri bir çarktırlar.

Onlar, bu kafir hükümdarların küfürleri güneş gibi açık olduğu halde bunların müslüman olduklarını, onlara itaat edilmesi gerektiğini, onların ulu'l emr olduklarını, onları ortadan kaldırmaya çalışanların vatan haini, millet düşmanı olduğunu Kur'an ve sünnetten kafalarına göre deliller getirerek isbatlamaya ve bu suretle insanları aldatmaya çalışırlar.

İkinci grup ise; ölçüsü olmayan, cahil kimselerdir. Bunlar yukarıda vasıfları sayılan alimlere bağlanarak öyle bir duruma gelmişlerdir ki onlar için ayet ve hadisler bir şey ifade etmez olmuştur. Onlar, alim zannettikleri kimseler ne derlerse onu doğru kabul etmişlerdir.

Bu alim taslakları onlara; bir takım söz ve amellerle cenneti garantileyeceklerini söylemişlerdir. Sahte alimlerin söyledikleri bu sözler cahil kimselerin nefislerinin hoşuna gitmiş ve bu cahiller onların safsatalarına sımsıkı bağlanmışlardır. Tıpkı yahudi alimlerinin: «Bizler Allah'ın oğullarıyız, sevgilileriyiz, cehennemde ancak yedi gün kalıp sonra cennete gireceğiz» diyerek cahillere vaadlerde bulundukları ve o cahilerin de buna itibar ettikleri gibi, günümüz alim taslakları da insanları cennetle kandırarak vaadlerde bulunmaktadırlar. Cahil kimseler de bu vaadlere kanarak onların gösterdiği şekilde hayatlarını düzenlemektedirler. İşte bu amel ve inançları sebebiyle böyle kimselerin hidayete ulaşmaları da birincileri kadar zordur.
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Dinini Dünya Metaı Karşılığında Satanlar

أُولَئِكَ الَّذِينَ اشْتَرَوُاْ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا بِالآَخِرَةِ فَلاَ يُخَفَّفُ عَنْهُمُ الْعَذَابُ وَلاَ هُمْ يُنصَرُونَ


" İşte onlar dünya hayatını ahiret karşılığında satın almışlardır. Onlardan azab hafifletilmez ve onların yardımcıları da yoktur.(Bakara:89)


İşte Allah'ın ayetlerinin bir kısmını tatbik edip bir kısmını tatbik etmeyenler; ancak dünya ve dünya metaını elde etmek için ahireti satan kimseler gibidirler. Ahireti gerçek manada isteyen kimseler böyle davranmazlar. Ancak baki olmayan, fani olan dünya metaına önem veren ve ahirete şeksiz şüphesiz inanmayan kişiler bunu yaparlar.

«Onlardan azab hafifletilmez ve onların yardımcıları da yoktur.»

Allah (c.c) ahirette böyle kişilerin azabını hafifletmeyecek. Onlar kendilerini gittikçe artan bir azab içinde bulacaklardır. Onların azabında hafifleme olmayacağı gibi onlar için ölüm ve hayat da olmayacaktır. Azabın içinde ölümle hayat arasında yaşayıp gideceklerdir. Onları bu azabtan Allah'tan başka hiç kimse kurtaramaz.
 
M Çevrimdışı

muvahhide

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Rahman razı olsun kardeşim,ne güzel ve mühim bir konuya temas etmişsiniz.emeğinize yüreğinize sağlık
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Guncel.
 
Üst Ana Sayfa Alt