Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Arap Yarımadası El Kaidesi Lideri Şeyh Vuhayşi’den Ümmete Müjde: “zafer Vaadi!”

F Çevrimdışı

furkan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi


Arap Yarımadası El-Kaide Örgütü lideri Şeyh Nasir El-Vuhayşi, gündemdeki gelişmeleri de etkileyecek son derece önemli bir açıklama yapmıştı. “Zafer Vaadi” isimli konuşmasında Şeyh Vuhayşi, Afganistan İslam Emirliği Lideri Molla Muhammed Ömer’e “Müminlerin Emiri” olarak seslendi ve zaferini kutladı. Tüm dünyada cihadın yayıldığını ve ümmetin sahada ve medyada savaşı kazanmaya başladığını açıklayan Şeyh Vuhayşi’nin beyanatını Ümmet-i İslam Medya sunar:

* * *

“Allah, aranızdaki iman edip iyi ameller işleyenlere, kendilerini tıpkı daha önceki müminler gibi yeryüzünde egemen kılacağım, kendileri için seçtiği dinlerini sarsılmaz temellere oturtacağını ve korkularını güvene dönüştüreceğini vadetti. Çünkü onlar bana kulluk ederler, hiçbir şeyi bana ortak koşmazlar. Bu aşamadan sonra kâfir olanlara gelince, onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.” (Nur Suresi: 55)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla;

Tüm övgüler kulunu muzaffer kılan, askerlerini şereflendiren ve düşman birliklerini bozguna uğratan tek olan Allah’a; salat ve selam O’nun son Resulüne olsun, bundan sonra:

15 yıldır, zalim Amerika tarafından yönetilen Haçlı seferleri, Afganistan’ın onurlu Müslümanlarına karşı devam etmektedir. Amerika ezici sömürgecilik amacına ulaşmak için en tiksindirici suçlar işlemekte ve korkunç ahlaksızlıklar yapmaktadır. Ve bütün düzenden ayrılmakta, savaş ahlakını terk etmektedir. Kendi yasalarını bile, Müslüman milletlere ve diğer milletlere karşı yürütülen ve hala yürütülmekte olan Haçlı savaşlarında, anlaşmalar ve yükümlülükler feshedilmekte ya da aldırılmamaktadır. Amerika tüm bu suçlardan tatmin olmadı, bunlardan başka Avrupa ülkelerinden Haçlı ordusuna asker topladı ve Müslümanlara karşı düşmanlık duyan bütün bu kişileri; müttefik, ajan, küfür mezheplerini seferber etti.

Bunlar öyle kimselerdir ki, İslam dünyasının kalbi Filistin’de İsrail’i destekliyorlar, onların cürümlerini haklı görüyor ve orada haklarını savunanlara karşı savaşıp onları terörist olarak tasnif ediyorlar. Bu ancak zalim Amerika’dır! Bütün bu zulüm ve suçlara rağmen, İslam ümmeti Haçlılara karşı savaştı ve mücahid evlatlarıyla birleşti. Onlar Amerika’yı ekonomik çöküşe uğratana kadar tükettiler, bu ekonomik çöküşten sonra yıkılmaya başladı. Amerika ekonomisi, ancak çöküşü hak eden; yağmalama, tefecilik, açgözlülük, insanların sağlığını kanunsuzca istihlak etme, Allah (azze ve celle) ile savaşma ve yalan üzerine inşa edilmiştir.

Allah buyuruyor ki: “Allah faizi mahveder, sadakaları artırır. Ve Allah hiçbir günahkâr kâfiri sevmez.” (Bakara, 276). Ve Allah buyuruyor ki: “Muhakkak ki küfredenler; mallarını, Allah yolundan alıkoymak için harcarlar. Daha harcayacaklar, sonra içleri yanacak, sonra da mağlup olacaklardır. Küfredenler, cehenneme toplanacaklardır.” (Enfal, 36).

Amerika’nın askeri gücü çamur içinde yüzmekte ve boşluğa terkedilmiştir. Onların kaybından hoşlananların tartışması ve dünya için bir ders olmuştur. İttifakları bozguna uğramış ve sınırları parçalanmıştır. Onlar bu alanlarda çok etkilendiler ve zillete gömüldüler. Ve Amerikan medyasının şöhreti çöktü. Medya Amerika için sahte bir zafer oluşturdu ve onun lehine kelimeleri süsledi, bile bile gerçekleri yanlış bir şekilde sundular, kendi insanlarını aldattılar, yalanlar uydurdular, yalancı şahitlikler yaptılar, seçimlerde savaş tüccarlığının altını çizdiler, Amerika’nın askeri araçlarıyla terör havası estirdiler ve yenilmezlik resmi çizdiler: “Siz atın, dedi. Atınca; halkın gözlerini büyülediler, onlara korku saldılar ve büyük bir sihir getirmiş oldular.” (Araf, 116)

Bu yalan bağımlılığıdır, Amerika halkı üzerinde ve tüm dünya halkları üzerinde iz bırakmıştır. Amerikan medyası, mücahidlerin basit medyası tarafından yenilgiye uğratıldı. Amerikan medyasının yaptığı; gerçeklerin ve yalanların değiştirilmesidir. Mücahidlerin medyasının başarısı; onların dürüstlüğünden ve duruluğundan kaynaklanıyor. Rasulullah (sav)’den bildiriliyor ki: “Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddık (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık yoldan çıkmaya (fucur) sürükler. Fucur da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzab) diye yazılır.” (Buhari, Müslim).

Bugün yolun sonuna geldik ve yılların semeresini toplama vaktine ulaştık. Sonuç, zulmedilen muttaki Müslümanların lehinedir, sabırlarından ve cihadlarından ötürü ahirette de en iyi akıbet onlarındır. “Kuşku yok ki; kim kötülükten sakınır ve sabrederse, Allah iyilik edenleri asla ödülsüz bırakmaz.” (Yusuf, 90)

Bu zafer; manevi bir zafer olduğu kadar maddi bir zaferdir de, Rabbimiz hiç kimseye zulmetmez. Amerikan haçlısının akıbeti; yıkım, ziyan, ekonomik kriz, güç ve askeri itibar kaybıdır.

Geçen birkaç gün içinde, ABD donanmasının ve İngiliz askerlerinin Afganistan’dan çıkışı bu yenilginin en açık kanıtıdır. Bu, Afganistan halkının azmi, fedakârlığı, samimiyeti, sabırla harekete ve savaşa devam eden mücahidlerle birlik olmaları ve liderlerine olan sevgileri sayesinde oldu. Onların başı Emir el-Müminin (Müminlerin Lideri – Çevirmen) Molla Muhammed Ömer, Allah O’nu korusun, o öyle bir adamdır ki; dini ve ümmeti uğruna mevkisini feda etti ve mücahid kardeşleri için onlara taviz vermeyi reddetti. O an şu meşhur sözlerini söyledi: “Allah bize zaferi vaad etti, Bush ise zilleti vaad ediyor; kimin sözünde sadık olduğunu bekleyip göreceğiz!” Bugün biz de O’na diyoruz ki: “İşte gördük, sevin ne mutlu sana! Allah’ın yardımı sana geldi: ‘Ve işte o gün mü’minler Allah’ın yardımına sevinecekler. Allah dilediğine yardım eder. O çok üstündür, çok güçlüdür, çok merhamet sahibidir.’ (Rum, 4-5).”

Yeryüzündeki bu yenilgi, Amerika’nın şeytani entrikalarının küçük düşürücü fiyaskosu, hain siyasetleri ve basit siyasi kontrollerinin kaybından sonra bozguna uğradılar, bu yüzden koalisyonu kurdular, sonra diğerleriyle birleştiler ve geri çekildiler. Böylece tüm zalimler sonlarını hazırlamış oldu; onlar asla baki kalmayacaklardır. Sonları İran’dan ve işbirlikçilerinden yardım dilenmek olarak belirlenmiştir.

Amerika, suçlarını ve haksızlıklarını kabul etmek, yollarını düzeltip Müslümanları kendi meseleleriyle baş başa bırakmak yerine; savaşmaya ve cürümlerine devam ediyor; tekrar Irak’ta ve bu kez bir de Şam’da başka bir haçlı saldırısına başladı. Onlar içeri girmek için bölgeyi gözlemlediler ve sürekli iç çatışma, devam eden sıkıntılar, Sünni ve Şiiler arasındaki ve yine Sünnilerin Sünnilere karşı savaşı gibi son huzursuzluklar içinde gördüler. Bu yüzden her zamanki gibi, karanlık perdeler altından ve gölgeler arkasından, itirazsız korkuların içine girdiler. Böylece hain planları yine uygulanabilir ve çıkarları onlar ve Rafizi (Şii – Çevirmen) İran arasında bölüştürülebilir, zaten parçalanmış olan İslam dünyasının yeni haritası, daha da parçalanmış olarak çizilebilir. “Hâlbuki kötü düzen ancak ehline zarar verir.” (Fatır, 43). Suriye’deki savaşın devamı bu yolda bir adımdır ve arzuladıkları şeyi başarmak anlamına gelir. Haçlıların ve Rafizi (Şia) İran’ın amacı aktif Sünni grupları ortadan kaldırmak, samimi mücahidlere saldırmak ve bölgede insanların arkasından iş çeviren ve sağlıklarına gasp edip onları öldüren Rafizilere (Şialara), ajanlara ve işbirlikçilerine yetki vermektir. Ve Yemen’deki Husiler de aynı kervanın yolcularıdır; İran’la ve haçlılarla aynı rolü paylaşıyorlar. Onlar bir savaş haritası çizdiler; Amerikalılar havadan, Husiler karadan… Amerikalılar, onlara hiçbir zarar dokunmadan, elçiliklerinde ve askeri üslerinde kalırken, “Amerika ve İsrail’e Ölüm” yerine, Müslümanlar öldü, Kur’an hafızlık okulları, camiiler ve evler yıkıldı. Ve biz Batı Haçlı ordusuna ve doğu Şia ordusuna; planlarının yıkımla sonuçlanacağını ve şeytani komplolarının beyhude olduğunu bildiriyoruz. Ümmet yıllardır savaş meydanlarını tanıdı ve onların planlarını göz önüne serdiler ve Ümmetin başına çoraplar ören, onlara karşı şeytani planlar kuran gerçek düşmanın farkına vardılar. İşbirlikçiler ortaya çıkarıldı ve öldürdükleri ve seslerini bastırdıkları Ümmet onlara karşı kıyama kalktı. Artık Ümmeti yanlış haberler, yalanlar ve aldatmacalarla kandıramıyorlar. İnsanların cihadı ve Ümmetin cesareti düşmanlarının kim olduğunu ortaya koydu.

Amerika’nın bugün Afganistan’daki sonu, dün Irak’taki kaderidir ve yarın Şam’da ve Irak’taki kaderi de aynı olacaktır. Bütün müttefiklerinizin her yerdeki kaderi aynı bedbaht son olacaktır ey Amerika! Zalimlerin her çağ ve her yerde sonu bu olmuştur!

Ey Amerika’nın rahat içinde yaşayan ahmak insanları! Sizler sonunuza ve yıkımınıza alkış tutarak ve oy vererek bu saldırgan, bedbaht politikalarla yönetiliyorsunuz! Mülteci kamplarına girmedikçe siz bu sarhoşluktan uyanmayacaksınız, tabii eğer mülteci olarak kabul edilirseniz! Diken eken, üzüm biçemez! “Biz onlara zulmetmemiştik, fakat onlar kendilerine zulmetmişlerdi.” (Nahl, 118)

Allah’ın inayetiyle, Ümmet en zor dönemleri atlattı ve kutlu devrimin ardından insanlar cephanenin iyi bir kısmını alıp askeri evreye girdiler. Son birkaç yıldır savaşlar, savaş deneyimi kazanan binlerce genç insan hazırladı, öyle ki; din ve Ümmete feda etmek için ruhlarını ellerinde taşıyorlar ve “12 bin” sayılarının azlığından dolayı yenilmeyecektir (Hadise vurgu yapıyor – çevirmen). Amerika mezhep savaşından fayda sağlayamayacak, aksine, son birkaç yıl kanıtlamıştır ki; bu strateji Amerika için sadece daha fazla sefalete sebep oluyor. Kesin bilgi için Irak ve Suriye’ye sorun. Amerika’nın gidişinden bu yana 8 yıldır Maliki’ye gönderilen yardımlar nerede? Ve Mücahidlerin etrafında karşı konulamaz bir şekilde insanların birleşmesine dönüşen Şam ve Irak’taki durum nasıldır?

İslam Ümmetimiz! Sevinin ve müjdeli haber verin! Allah’ın emriyle bir savaşa girdik ve kavisli bir yoldan geçtik; ancak, biz biliyoruz, zafer ve başarı kazanacağımızdan eminiz. Kardeşlerimiz, tüm İslam topraklarındaki mücahidler, Allah yüzünüzü aydınlatsın ve cihadınızı kabul etsin, sizler bugün ümmetin umudusunuz. Başlar size doğru döndü ve bakışlar size odaklandı; bu yüzden bu sorumlulukla hareket edin. Yaraların üzerine yükselin, farklılıkları unutun ve tek bir vücut gibi birleşin, ta ki; Allah siz ve düşmanlarınız arasında hüküm verinceye kadar. Bizler dönülmeyecek hak bir vaad ile zaferle vaad edildik. Rasulullah (sav) Müslim’in tahric ettiği bir hadiste şöyle söylüyor: “Sizler Arabistan’a hücum edeceksiniz. Allah onu fethetmeniz için imkân verecek. Sonra İran’a hücum edeceksiniz, Allah onu fethetmeniz için size imkân verecek. Sonra Roma üzerine hücum edeceksiniz, Allah onu fethetmeniz için size imkân verecektir. Sonra sizler Deccal’e hücum edeceksiniz, Allah size onu fethetmek için imkân verecektir.”

Ve dualarımızın sonu, âlemlerin Rabbi Allah’a hamd etmektir.

Arap Yarımadası el Kaide Emiri Şeyh Vuhayşi

Ummetislam
 
Üst Ana Sayfa Alt