Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Video Bir Başka Mutezili Sapık : Mustafa İslamoğlu

S Çevrimdışı

Slow and Sure

Üyeliği İptal Edildi
Banned
a.kuytula yeri geldiğinde belam diyorsunuz, tekfir ediyorsunuz yeri geldiğinde de alıntılarını meşru görüyorsunuz o vakit bizlerde s.nursiden alıntı yaptığımız zaman sizlerde meşru görün olmaz mı ! anlayış ayını sonuçta süphanAllah !
 
ibnikayyim Çevrimdışı

ibnikayyim

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
eğer s.kürdi den hak bir söz sadır olmuşsa onu alırız ki mutlaka vardır baştan sona fiyasko dmiyoruz...şahsen a.kuytula ben hiçbirzaman belam demedim diyer arkadaşları bilmiyorum hiç raslamadım...hakkı şeytanda getirse alırız....
 
S Çevrimdışı

Slow and Sure

Üyeliği İptal Edildi
Banned
eğer s.kürdi den hak bir söz sadır olmuşsa onu alırız ki mutlaka vardır baştan sona fiyasko dmiyoruz...şahsen a.kuytula ben hiçbirzaman belam demedim diyer arkadaşları bilmiyorum hiç raslamadım...hakkı şeytanda getirse alırız....

bu gibi belamlara hoca diye itibar edenler var anlamak mümkün değil

Siz biz bu tür durumlarda açık tavır koymaksak hataları açık demezsek söyler misin bu kişiyi takip eden binlerce taraftarı kimin vesilesi ile doğruları görecek.
.
.
.

a.kuytulu tüm site belam olarak görüyor ama senin haberin yok !
amacım sizleri kötülemek değil sizleri Allah için seviyorum , ama böyle durumlarda da neden böyle yapıyorsunuz anlam veremiyorum.

 
ibnikayyim Çevrimdışı

ibnikayyim

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kim ne derse desin ben sohbetlerini seviyorum sevmediğim tek yönü mücahitlere bizim baktığımız gözle bakmıyor...onun dışındaki Allahualem...am ne olursa olsun iyi yönlerini alırız...faydalanırız kötü yönlerini de yeri geldimi eleştirirz....
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Sapık sapıktır!
Biz alıntılama yapsak da yapmasak da sapıktır. Kimi az sapıktır, kimi çok sapıktır.
Tasavvufçuların özellikle cubbeli bayraklının hezayanlarından dolayı bahsettiğin isimler yazmış veya konuşmuş ise bunu buraya koymamızdaki sebeb Alıntıladığımız şahsı her konuda doğru görüyor, % 100 sağlam bir adam olduğu için değil , bahsi geçen konuda isabetli konuştuğundan, "Kuytul, Mustafa bile bunlar hakkında böyle diyor" demek içindir. Yoksa Bizim Kuytulla hanefi taasubu ve cihad konusunda ; Mustafa İ. ; Abdulaziz B. ile Hakimiyet, Cihad, Sahih hadisler, kavmiyetçilik, vsvs hassas konularda tabab tabana farkı düşündüğümüz, kendilerinden ayrıldığımız, ve bahsi geçen konularda kendilerinin Sapıttığına inandığımızın, zaten sitemizin yapısından bilmeniz lazım. Bunlarda sayılan konularıdan fazladan olarak sofiyye ehlinde Tasavvufi konularda bulunmaktadır. Tasavvufcunun sapıtmalarına karşı, Alparslan K. Mustafa i. Abdulaziz B. gibilerden alıntılamamızda sorun görmüyorum. Aynı şekilde Mustafa İ. ve Bayındırın Hakimiyet , oy kullanmada sapıtmasına karşı Kuytuldan alıntılamada da sorun görmüyorum.
Biz bu alıntıları yaparken zaten kendimizden olan alıntıları da veriyoruz. Extradan bunlardan alıntı vererek , Bakın bu şahıslar bile size böyle diyor demektir kastımız! Yoksa o kişilerin tüm sapkınlıklarını onayladığımızı göstermemektedir.
Böyle alakasız konuşarak Bu sapıkları aklayamazsınız!
 
gavsazam Çevrimdışı

gavsazam

Üyeliği İptal Edildi
Banned
evet okudum..hadis kritiğide okudum..hadis için ne kadar kritik yaparsan yap ,hadis e asla bir garanti getirmez..Hadis reddini neye göre kufürle suçlaya biliyorsun..çok büyük sorumluluk alıyorsun..

Hadislerin hiç bir kutsiyyeti yoktur.kutsal olan kurandır. yardımcı bir envanterdir. okadar..
 
Muhammed Yusuf Çevrimdışı

Muhammed Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
evet okudum..hadis kritiğide okudum..hadis için ne kadar kritik yaparsan yap ,hadis e asla bir garanti getirmez..Hadis reddini neye göre kufürle suçlaya biliyorsun..çok büyük sorumluluk alıyorsun..

Hadislerin hiç bir kutsiyyeti yoktur.kutsal olan kurandır. yardımcı bir envanterdir. okadar..

namazı nasıl kılacağını nerden öğrendin sen,kutsiyeti olmayan hadislerden!! öğrenmedin mi hani şu garantisi olmayan hadisler ....biraz omurganız varsa namazınızı da hadislerden arındırın .....
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
gavsulazam;211199' Alıntı:
evet okudum..hadis kritiğide okudum..hadis için ne kadar kritik yaparsan yap ,hadis e asla bir garanti getirmez..Hadis reddini neye göre kufürle suçlaya biliyorsun..çok büyük sorumluluk alıyorsun..

Hadislerin hiç bir kutsiyyeti yoktur.kutsal olan kurandır. yardımcı bir envanterdir. okadar..
Hem okudum diyorsun , hemde Ehl-i sunnetin ; ummetin mutevatir dediği hadisi inkar edeni tekfir ettiğini (Serahsi, Usul, I-292.) .bilmiyorsun?

Rasulullah (s.a.v.):Size Allah (c.c.)’ın kitabı ve onun elçisinin sünneti olmak üzere iki şey bıraktım. Onlara sarıldığınız muddetçe ebediyyen sapıklığa düşmeyeceksiniz" (el-Hakim, Mustedrak; Malik, Muvatta)

Peygamber “Haberiniz olsun, bana Kur’an ve onunla birlikte misli verildi(Ebu Davud, Sünen, no 4604) demesi, sünnetin vahyi yönüyle Kur’anın mesabesinde olduğunu gösterir

"O'nun buyruğuna aykırı hareket edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar" (Nur: 63).

Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):
"Namazı ben nasıl kılıyorsam, benden gördüğünüz gibi kılın"; keza: "Hac'la ilgili menâsiki (rükünleri teferruatı) benden alın" emretmiştir.


O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.
O (nun konuşması kendisine) vahyedilenden başkası değildir.
(Necm Surasi 3-4)


Tabiiun'dan biri, “Peygamber Efendimiz (sav)’in nasıl bir ahlaka sahib olduğunu” merek etmiş, Aişe (r.anha) validemize sormuş ve şu cevabı almıştır: “Rasul-u Ekram (s.a.v.)’in ahlakı, Kur’an-ı Kerim’den ibaretti. Sen Kur’an-ı Kerim’i okumuyor musun ?”(Muslim)

"Ey imân edenler! Allah'a itaat edin Peygambere ve sizden buyruk sâhibi olanlara itaat edin. Eğer bir şeyde ihtilafa düşer anlaşamazsanız -Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız- o meselenin hallini Allah'a ve Peygamber'e bırakın. Bu hayırlı ve netîce itibariyle en iyi yoldur" (Nisa: 4/59)

"Biz her peygamberi ancak Allah'ın izniyle itaat olunması için gönderdik... Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip, sonra da senin verdiğin hükmü, içlerinde bir sıkıntı duymadan (yani tam bir memnuniyetle) olduğu gibi kabul etmedikçe inanmış olmazlar" (Nisa: 64-65).
 
gavsazam Çevrimdışı

gavsazam

Üyeliği İptal Edildi
Banned
aziz dostum ne dediğin farkındamısın.mütevatir hadisi red edecem kafir olacağım?Yalan yanlış bulaştığı sabit olan kitabları inkar nasıl beni dinden çıkarıyor?ancak kuranın tasdiklediğini red beni dinden çıkarır

hadis kitablarındaki hadislerin kutsiyyeti yoktur.redde açıktır.yardımcı kaynakdır..isteyen kullanır ..


veda hutbesini 150 bin müslüman dinledi.bu hadisin son cümlesi çok dikkat çekicidir.
"ben size bir emanet bırakıyorum ,ona sımısıkı sarılırsanız asla dalalete düşmezsiniz"O ise kurandır"
başka bir kaynak "ben size bir emanet bırakıyorum ,ona sımısıkı sarılırsanız asla dalalete düşmezsiniz.o ise kuran ve sünnetimdir.
başka bir kaynak "ben size bir emanet bırakıyorum ,ona sımısıkı sarılırsanız asla dalalete düşmezsiniz.o ise kuran ve sünnetim,ehli beytim..

yani 150 bin kişi dinlemiş olduğu bir hadis,kaynakdan çıktığı gibi gelememiş.sünnetciler sünneti,aliyi sevenlerde ehli beyti eklemiş..

kabede gittik gördük ,kimi el bağlıyor ,kimi bağlamıyor,kimi ayak yıkıyor kimi sadece mesh ediyor..resulu ekrem ümmetine yıllarca bu basit eylemleri öğretemedimi ,ümmet hemen ayrılmaya başladı..?
Hadis reddini asla ve asla küfürle suçlayamazsın.

hadislerin kutsiyyeti yoktur.Allahın garantörlüğü yoktur.
yalana açıktır.


 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Way hadis inkarcısı sapık way !

İnsan ehli sunnet yerine ehli heva olursa sonu böyle oluyor demek ki.
Sen hangi ilim , delille , ummetin mutevatir hadislerini kafana göre çürütüp reddedeceksin?
Veda hutbesini baban mı yaptı da kafana göre değiştiriyorsun Sünnetsiz!

"Mü'minler!
Size iki emânet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emânetler, Allah'ın kitabı Kur'ân ve O'nun Peygamberinin sünnetidir. " (Veda Hutbesi)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin

MUTEVATİR HADİS

Mutevatir hadis, Sahabeden itibaren her devirde yalan üzerinde birleşmeleri aklen tasavvur olunamayan topluluklar tarafından rivayet edilen hadistir. Başka bir ifade ile, mutevâtir haberin şartlarını kendisinde toplayan hadistir.
Aklın yalan üzerine ittifak etmelerini kabul etmeyeceği kalabalık bir topluluğun, aynı şekilde kalabalık bir topluluktan rivâyet ettikleri hadise denir. Mütevâtir hadisin bu şekilde aktarılmasına da tevatur denir.

Mutevatir haber, ilm-i zarurî ifade eder. İlm-i zarurî, reddi mümkün olmayan, kabul edilmesi zorunlu olan bilgi demektir. Böyle bir bilginin doğruluğundan şüphe edilmez. Mutevatir hadisler, Kur'ân'dan sonra en güçlü dinî delildir. İnanç esasları dahil olmak üzere dinî bütün konularda delil teşkil eder. Hz. Peygamber'in mutevatir olan hadislerini inkar eden kâfir olur. Hükmünün bağlayıcılığı yönünden Kur'ân âyetleriyle aynı konumdadır.

Bir hadisin mutevâtir sayılabilmesi için aşağıdaki şartları taşıması gerekir:

I) Mutevâtir hadis her devirde pek çok kimse tarafından rivayet edilmiş olmalıdır. Ancak her tabakadaki ravilerin asgarî sayısı için herhangi bir sınır tayîn ve tesbiti şart değildir. Gerçi yalan üzerinde anlaşmaları düşünülemeyecek kalabalığın en az 4, 5, 10, 12, 20, 40, 70 ve 300 küsur olması gerektiğini söyleyenler varsa da, bunların hiçbiri sözünü bu konuyla ilgili ciddî bir delile dayandıramamıştır (Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları, Ankara 1973, s. 120-122). Önemli olan, hadisi, yalan üzerinde -kasıtlı veya kasıtsız- ittifaklarını aklın kabul edemeyeceği bir topluluğun nakletmiş olmasıdır.

2) Ravilerin sayısında her hangi bir nesilde azalma olmamalıdır. Aksine sayının artışı haberin doğruluğunu teyid eder.

3) Olayı veya haberi ilk nakledenlerin görmüş veya duymuş olmaları gerekir. Aynı zamanda nakledilen husus mümkinattan olmalı, muhal olmamalıdır (Abdullah Sirâcuddîn, Şerhu'l-Manzûmeti'l-Beykûniyye, Halep 1372, s. 40).

Mutevâtir hadis lafzî ve manevî olmak üzere ikiye ayrılır:

a) Lafzî mutevatir: Senedin başından sonuna kadar her tabakada bütün ravilerin aynı lafızlarla rivayet ettikleri hadistir. Peygamber Efendimizin sözlerini her devirde pek çok kimsenin kelimesi kelimesine aynen nakletmesi tabiatıyla mümkün olamamıştır. Eğer böyle bir şart konulsaydı, harfiyyen akılda tutulamayacak bütün hadisler tamamen unutulmaya mahkum olurdu. Manâ ile rivayetin caiz görülmesi sebebiyle lafzî mütevâtir hadisler oldukça azdır.
Aşağıdaki hadisler lafzî mutevâtire örnektir.

"Kim bilerek bana yalan isnad ederse Cehennem'deki yerine hazırlansın"; "Sarhoşluk veren her içki haramdır". "Kim Allah rızası için bir cami yaparsa Allah da ona Cennet'te bir ev hazırlar"; "Kur'an yedi harf üzere inmiştir".

a) Manevî mutevatir: Raviler tarafından değişik lafızlarla nakledilen bir mesele veya olay manâca mütevâtir sayılır. Bu tip rivayetlerde müşterek olan taraf mütevâtir demektir. Manevî mütevâtir hadisler hayli çoktur. Beş vakit namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetler hep manevî mutevatir derecesindedir. Meselâ, Hz. Peygamber'in dua ederken ellerini kaldırdığına dair yüz kadar hadis rivayet edilmiştir. Ancak bunlarda müşterek olan taraf ellerin kaldırılmasıdır ve bu yönü mütevâtirdir.

Muhaddislere göre, mutevâtir hadisin ravilerini tek tek incelemeye gerek kalmaz. Ravilerin çokluğuna itibar edilir. Çünkü onların yalan üzerine ittifak edemeyecekleri kabul edilir. Dolayısıyla hem lafzî hem de manevî mutevatir hadisin kesin bilgi verdiğinde bütün hadisçiler müttefiktirler (Nureddin el-Itr, Menhecu'n-Nakd fi Ulumi'l-Hadîs, Dımaşk 1392/1972, s. 382; Subhi es-Sâlih, a.g.e., s. 124).

Mutevâtir hadisler, Akâid konularında bile tek başına delil sayılırlar. Bu yüzden mutevâtir olan haber-i Rasulu inkâr eden küfre girer. Çünkü böyle bir haberi inkâr etmek, Peygamberi inkâr demektir. O da şüphesiz küfürdür (Ahmed Naim, Tecrid-i Sarîh Tercemesi, Ankara 1976, Mukaddime, s. 102).

 
S Çevrimdışı

soru işareti

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Sayın Abdulmuizz Fida arkadaşım,

Hadis inkarcısı değilim ancak Kur'an'a uymayan rivayetleri mütevatir de olsalar, Buhari'de de geçseler kabul etmiyorum.
Hadisler ne kadar sahih de olsalar Kur'an kadar kesin değildirler. Kur'an haktır ancak hadis zandır. Küfür, hakkı örtmek, kabul etmemektir. Oysa ki hadis hak değil sadece zandır. Peygambermizin söylediğini kendimiz duyup, yaptıklarını da kendimiz görseydik kabul ederdik ancak aradan 1400 yıl geçmiş ve bunlar başka insanların ağızlarından aktarılmıştır. Bu yüzden zandırlar. Zannı kabul etmemek ise insanı kafir yapmaz. Kur'an'dan bir harfi bile inkar etmek küfür iken, tüm hadis külliyatını inkar etmek küfür olmaz. Kur'an'a teslim olan/iman eden herkes müslümandır/mümindir. Kaldı ki hadisleri kabul edeceksek eğer; Neden şianın kaynaklarını değil de ehl-i sünnetinkini kabul etmeliyiz? Bir kaynakta Kur'an ve peygamber sünnetine uyulması istenirken, başka bir kaynakta ise Kur'an ve peygamber ailesine (ehl-i beyt) uyulması isteniyor; Hangisine uyacağız? Şia yalancı diyeceksek neye göre diyeceğiz? Ehl-i sünnet yalancıdır diyenlere ne cevap vereceğiz?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Mutevâtir hadis : Her devirde pek çok kimse tarafından rivayet edilmiş olmalıdır. Ancak her tabakadaki ravilerin asgarî sayısı için herhangi bir sınır tayîn ve tesbiti şart değildir. Yalan üzerinde anlaşmaları düşünülemeyecek kalabalığın (en az 4 sahabe) olması gerekir.

1 - Farazalarla konuşmayalım ki itibar edilelim ! Bana bir tane ummetin mutevatir dediği bir hadisi getir ki Kurana aykırı olsun!

2 - "Onlar ki, O Ummî peygambere uyarlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları o peygambere uyup, onun izinden giderler ki, O , onlara iyiyi emreder ve onları kötülüklerden alıkoyar, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılar, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yükleri indirir, üzerlerindeki bağları ve zincirleri kırar atar, işte o vakit ona iman eden, ona kuvvetle saygı gösteren, ona yardımcı olan ve onun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte asıl murada eren kurtulmuşlar onlardır."(A'raf 157)
Ayetteki altı çizgili yerleri açıklar mısın?

3- Rasulullah (s.a.v.)in söz ve davranışların yazıldığı hadisleri , 1400 senedeir ehl-i sunnetin hadis usulu ilminin tetkiklerine, sahih, mutevatir olarak kabul ettiği hadisleri hangi ilimle reddedebiliyorsunuz fakat; Yine Rasulullahın (s.a.v.) kendisine vahyedilen hadisleri söyleyerek yazılan Kur'an-ı Kerim'i hangi ilminizle kabul ediyorsunuz?

Acil cevap bekliyorum. Cevabından sonra devam edeceğim . (Sorularım hadis inkarcısı herkesi bağlar)
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sayın Abdulmuizz Fida arkadaşım,

Hadis inkarcısı değilim ancak Kur'an'a uymayan rivayetleri mütevatir de olsalar, Buhari'de de geçseler kabul etmiyorum.
Hadisler ne kadar sahih de olsalar Kur'an kadar kesin değildirler. Kur'an haktır ancak hadis zandır. Küfür, hakkı örtmek, kabul etmemektir. Oysa ki hadis hak değil sadece zandır. Peygambermizin söylediğini kendimiz duyup, yaptıklarını da kendimiz görseydik kabul ederdik ancak aradan 1400 yıl geçmiş ve bunlar başka insanların ağızlarından aktarılmıştır. Bu yüzden zandırlar. Zannı kabul etmemek ise insanı kafir yapmaz. Kur'an'dan bir harfi bile inkar etmek küfür iken, tüm hadis külliyatını inkar etmek küfür olmaz. Kur'an'a teslim olan/iman eden herkes müslümandır/mümindir. Kaldı ki hadisleri kabul edeceksek eğer; Neden şianın kaynaklarını değil de ehl-i sünnetinkini kabul etmeliyiz? Bir kaynakta Kur'an ve peygamber sünnetine uyulması istenirken, başka bir kaynakta ise Kur'an ve peygamber ailesine (ehl-i beyt) uyulması isteniyor; Hangisine uyacağız? Şia yalancı diyeceksek neye göre diyeceğiz? Ehl-i sünnet yalancıdır diyenlere ne cevap vereceğiz?

savunduğunuz şeyi bir düşünürmüsünüz bir kitap kuran dahi olsa yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir( doğru fıtratta olanlar müstesna ) örneğin bir ayette yukardakinden emin mi oldunuz der başka bir ayette ise o Allah cc hem yerde hem göktedirder birileri çıkar bu ayeti alır bir başkası öbür ayeti ve ihtilaf kaçınılmaz olur ama eğer bu ayetlerde anlatılmak isteneni sünnet veya hadisle desteklerse mümin ihlilaflar sona erer şöyleki cariye hadisi olaya son noktayı koyar biz ne anlarız bu olaylardan Allah cc neredeymiş semada kendi kürsisinde ve şunu unutma kardeş eğer hadisler tahrif edilirse sıra kuran gelir çünkü bu iki kaynağıda bize akratan insanlar aynı insanlar bilmem söylemek istediğimi anlıyormusunuz ve şundanda emin hadisleri inkar edenlerin çoğu sapıktır
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdulmuizz Fida allah swt sana sabir versin bir yanda kadere imani inkar eden sapiklar diger yanda hadis inkarcisi degilim ama hadisler beni baglamaz diyen sapiklar, diger yandan kotulediginiz sahislardan niye alinti yapiyorsunuz diyenler ... subhanallah, sagin, solun, arkan, SAPIK dolmus allah sana sabir versin .. ben okurken yoruldum sen nasil dayaniyorsun ..


bunlar ya islami anlamamis cahiller yada zindiklar, rabbim onlarida bizleride islah etsin .. allah swt kime hidayet ederse onu saptiracak yoktur kimide saptirirsa ona hidayet edecek..



"Allah'a, ortak koşanlar Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiç bir şeye tapmazdık ve O'nsuz hiç bir şeyi haram kılmazdık dediler. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen yalnız açıkça tebliğ etmek değil mi?" (Nahl, 35)


(Allah, ilk önce Kalemi yaratıp, "Sonsuza kadar olacak olanı yaz" buyurdu.) [Tirmizi, Ebu Davud]

SONSUZA KADAR OLACAK OLANI YAZ ... ISTE BU SOZ HER SEYI ANLATIYOR .. YOKSA KALEMI YARATIP YAZ BUNLAR BUNLAR OLSUN DEGIL .. firavun sapik olsun, ebu talip iman etmesin, islamoglu sapik olsun DEGIL... firavun inkar edecek, ebu talip iman etmeyecek, islamoglu kadere inanmayacak ..

oysa sapiklar ayette gectigi gibi ancak allah dilemeseydi biz bunlari yapmazdik yok firavun sapik olmazdi diyorlar ..



Şeyhu’l-İslam İbni Teymiyye, "Vasıtiyye Akidesi" adlı eserinde kaderle alakalı şu izahları yapmaktadır:

Fırka-i Naciye olan Ehli Sünnet ve'l-Cemaat, kadere hayrına ve şerrine iman eder. Kadere iman iki derecedir. Her derece için de iki durum söz konusudur:

1- Kadere imanda ilk derece: Allah (celle celaluhu)’nun ezeli ilmine göre mahlukatın ne yapacaklarını bildiğine iman etmek, taatleri, isyanları nzıklan ve ecelleri gibi bütün hallerine vakıf olduğuna inanmaktır.

Allah (celle celaluhu), bundan sonra mahlukatın kaderlerini Levhi Mahfuz'a yazmıştır. Nitekim Allah (celle celaluhu)’nun, ilk yarattığı şey kalemdir. Ona 'yaz!' dedi. Kalem 'ne yazayım' dedi. Allah (celle celaluhu): 'Kıyamet'e kadar olacakları yaz!' dedi. Artık insanın başına gelecek bir şey asla gelmemezlik edemez. Gelmeyecek bir şeyin de gelmesine ihtimal yoktur. Kalemler kurumuş, sayfalar dürülmüştür. ( BURASI BENIM YAZIM .. dua edenin duasinin kabulunu yada kabul olunmayisini, degistirecek bir ihtimal yoktur, kisi allah dua eder cennete girmeyi allah swt dan ister, rabbim ona cennet amelini kolaylastirir oda cennete girer yada tam tersi kisinin kalbinde egrilik vardir rabbimde sapikligini, kalbindeki egriligini, artirir kisi cehenneme gider, her iki halden biri kisiye yazilmis ise artik kalemler kurumus sayfalar durulmustur, basina gelen ne ise kaderi odur .. YAZIM BITTI ) Nitekim Allahu Teala şöyle buyurur:

"Bilmez misin ki Allah, gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Bu (bilgisi) bir kitap (Levhi Mahfuz) dadır. Bu, Allah'a kolaydır." (Hacc 22/70); "Ne yerde ne de kendi canlarınızda meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta (yazılmış, ezeli bilgimizde tesbit edilmiş) olmasın. Doğrusu, bu Allah'a kolaydır." (el-Hadid 57/22)

Allah (celle celaluhu)’nun ilmine tabi olan bu takdir, çeşitli zamanlarda toplu ve ayrıntılı olarak meydana gelir. Mesela; Allah (celle celaluhu) Levhi Mahfuz'a murad ettiklerini yazmıştır. Cenini yarattığı zaman da ona ruh üflemeden önce bir melek gönderir ve meleğe dört kelime emredilir, rızkını, ecelini, amelini şaki (Cehennemlik) mi, said (Cennetlik) mi olacağını (aşağı yukarı böyle) yaz denilir. İşte bu kaderi, eskiden aşırı Kaderiyye inkar ederdi. Bugün bunu inkar eden azdır.

2- Kadere imanda ikinci derece; Allah (celle celaluhu)’nun yürürlükteki iradesi ve her şeyi kuşatan kudret meselesidir. Bu da Allah (celle celaluhu)’nun ne isterse olduğuna, neyi istememişse olmadığına, göklerde ve yerde bütün hareket ve sükunun ancak O'nun iradesiyle meydana geldiğine, mülkünde sadece O'nun muradının hakim bulunduğuna, ne var ne yoksa her şeye yalnızca O'nun güç yetirdiğine iman etmektir. Bu bakımdan, yerde ve gökte hiçbir yaratık yoktur ki, onun yaratıcısı Allah Subhanehu olmasın. O'ndan başka ne yaratıcı vardır, ne de rab.

Bununla birlikte Allah (celle celaluhu), kullarına, kendisine ve peygamberlerine itaati emretmiş ve kendisine isyan etmekten nehyetmiştir. O Subhan muttakileri, iyilik yapanları, adaletli hareket edenleri sever. İman edip salih amel işleyenlerden razı olur. Kafirleri sevmez. İtaatsiz toplumlardan razı olmaz. Çirkini emretmez. Kullarının küfrüne razı olmaz. Bozgunculuğu sevmez.

Kullar gerçek fail (işi yapan)dirler. Allah (celle celaluhu) ise kulların fiillerinin yaratıcısıdır. Aslında mü’min olan, kafir olan, iyi olan, kötü olan, namaz kılan, oruç tutan kuldur. Kullar kendi işlerinde güç yetirirler, iradeleri vardır. Allah (celle celaluhu) hem onların, hem güçlerinin, hem de iradelerinin yaratıcısıdır. Nitekim şöyle buyurur:

"Aranızdan doğru hareket etmek dileyenler için... Alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe, siz bir şey dilemeyemezsiniz." (et-Tekvir 81/28-29)


..........................

İmam Ebû Hanîfe dedi ki:
"Kulların hareket ve sükûn (hareketsizlik) gibi bütün fiilleri gerçek anlamıyla onların kesbleri (kazanımları)'dir. Yüce Allah da onların yaratıcısıdır. Hepsi onun meşieti (dilemesi), ilmi, kaza ve kaderi iledir. İtaatlerin tamamı da Allah'ın sevmesi, rızası, ilmi, meşieti, kaza ve kaderi ile ve onun emri ile vacibtir. Bütün masiyetler de onun ilmi, kazası, takdiri ve meşieti ile olmakla birlikte; onları sevmesi, onlardan razı olması ve onları emretmesiyle değildir." (el-Fıkhu'l-Ekber, s. 303)

Yine dedi ki:
"Yarattıklarından hiçbir kimseyi kâfir olmaya ya da iman etmeye mecbur etmez. Onları şahıslar halinde yaratmıştır. İman ve küfür kulların fiilidir. Yüce Allah kâfir olanı küfür halinde kâfir olarak bilir. Bundan sonra iman edecek olursa onu mü'min olarak bilir ve onu sever. (Bütün bunlar sebebiyle de) ilminde herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz." (el-Fıkhu'l-Ekber, s. 303)




Beyhaki'nin, Menâkibu'ş-Şafiî'de naklettiğine göre Şafiî şöyle demiştir:
"Kulların dilemesi Yüce Allah'a aittir. Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe onlar dileyemezler. İnsanlar kendi amellerini yaratamazlar. Onların amelleri Yüce Allah'ın yarattıkları arasındadır. Kulların fiilleri onun tarafından yaratılmıştır. Kader hayrıyla şerriyle Allah'tandır. Şüphesiz kabir azabı haktır. Kabirdekilerin sorgulanması da haktır. Ölümden sonra diriliş (ba's) haktır, hesaba çekilmek haktır, cennet ve cehennem haktır ve bunun dışında sünnette zikredilen diğer hususlar da böyledir." (Menâkibu'ş-Şafiî, I, 415)

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx


simdi sira geldi diger zata hani demistiya neden alpaslan kuytul yada abdulaziz bayindirdan alinti yapiyorsunuz diye ..

onada soyleyecegimiz bir insan her seyde hata etmez hatalarda farkli farkli konulardadir.. cubbelinin sirkini abdulaziz bayindir iyi anlatiyor yani araci kilma sirkini, lakin cubbelininde ondan daha iyi kavradigi konular vardir.

kimi islamoglu gibi kaderi anlayamaz yada hadilseri fikih edemez, kimide cubbeli gibi mekkeli musriklerin dinine tabi olur, kimide baska taraftan hata eder ..

lakin bu insanlar allah birdir dese bize bunu sunmayacakmiyiz ..

ayrica demissinizki bizde said nursiden alinti yaptigimizda sizde bizi anlayin gibi bir sey yazmisiniz ...

IYIDE GUZEL ARKADASIM , BIZ ALINTI YAPTIGIMIZ ADAMIN SAPIKLIGINIDA SOYLUYORUZ .. SIZ SAID NURSIDEN ALINTI YAPTIGINIZDA ONUN SAPIKLIGINDAN HIC BAHSEDIYORMUSUNUZ ?




xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

hadis inkarcisi sapigada diyecegim git biraz ehli sunnetin hadisler karsindaki tutumuna bak gel oyle yaz ins ..

birak hadisi inkar etmeni hadisler hakkinda kucumseyerek yazman senin sapik olmana yeter ...



allah swt sana sabir versin bir yanda kadere imani inkar eden sapiklar diger yanda hadis inkarcisi degilim ama hadisler beni baglamaz diyen sapiklar, diger yandan kotulediginiz sahislardan niye alinti yapiyorsunuz diyenler ... subhanallah, sagin, solun, arkan, SAPIK dolmus allah sana sabir versin .. ben okurken yoruldum sen nasil dayaniyorsun ..
 
K Çevrimdışı

kalem_

Üyeliği İptal Edildi
Banned
1- İmam Ebû Hanîfe dedi ki:
*
*
Yine dedi ki:
"Yarattıklarından hiçbir kimseyi kâfir olmaya ya da iman etmeye mecbur etmez. Onları şahıslar halinde yaratmıştır. İman ve küfür kulların fiilidir. Yüce Allah kâfir olanı küfür halinde kâfir olarak bilir. Bundan sonra iman edecek olursa onu mü'min olarak bilir ve onu sever. (Bütün bunlar sebebiyle de) ilminde herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz." (el-Fıkhu'l-Ekber, s. 303)


Büyük imam gibi düşündüğüm için mutlu oldum. zira sen hala kader mevzu bahsinde ne dediğimizin farkında değilsin. dediğimizi çürütmeye çalışırken İmam azamın sözü ile sözümü destekliyorsun. Evet fiillerimiz ile cennet yada cehenneme gideriz. Bir hayat kadını zina fiilini kendine bahşedilen akıl/şuur/iyi ve kötüyü ayırt etme melekeleri ile icra eder, rabbimiz onun bu günah üzerinde olduğunu/olacağını/tövbe edipetmeyeceğini/cennetlikmi cehennemlikmi olduğunu bilir. Hayat kadınının fiili ise kendi iradesi ile yaptığıdır yoksa haşa cahiliye toplumun dediği gibi " Allah isteseydi bizide doğru yol üzere yaratırdı " minvalindeki yaklaşımları ile "Allah istedi böyle oldum " demesi Allah'a iftiradır. Hala niye ve neden bu küfri yaklaşımı savunduğunuzu neden anlayamadığınızı anlamış değilim.

ABDULMUİZZ FİDA : Ehli sunnet akidesi ve Hadis usulu diyorum, Ebu Hanifenin Tevhid - Şirk konusundan kendine delil alarak hadis usulunu belli ediyorsun. Hiç mi kaynağa bakmıyorsun. el-Fıkhu'l-Ekber




2- Uğursuz 3 şey konulu hadis yazısı okunduğunda görülüyor ki hadis diye aktarılan Hz.Peygamberin (a.s) sözü olabildiği gibi (odaya konuşmanın ortasında giren Ebu Hureyre (r.a) eksik duyması ile ) Ayşe annemize görede bu söz efendimizin YAHUDİLERDEN yahudi inancını aktardığı bir sözde olabiliyor. Hadisler Kuran gbi kesin delil değildir sözü bu anlamda elbetde doğrudur. bu anlamda niye körü körüne muhalefet ettiğinizde anlamış değilim.

ABDULMUİZZ FİDA : Daha hangi hadis Mutevatir, ummetin mutevatir dediği , veya sahih hadis, mursel hadis bilmiyorsun! Mutevatir hadis diyorum, mutevatir olmayan hadis getiriyorsun!


3- falanın sözü filanın sözü niye savunuluyor bahsi : bu konudaki görüş isavetli olmuş her nasılsa pirincin içinden taşları ayılayarak pilav yeriz deme basiretini göstermisiniz. Hamdolsun bizde öylr yapıyoruz. iyi ye iyi kötü ye kötü...

ABDULMUİZZ FİDA : Falanın sözü değil, Rasulullahın (s.a.v.) in sözü!



4- Fida kardeş fıtratın gereği sert mizaçlı olabilirsin buna söz söyleme lüksümüz yok lakin edep edinmek konusunda biraz daha gayret gösterebilrisin. Savundukların doğru olsa bile muhatabını kendinden soğutacak bir uslubun var.

ABDULMUİZZ FİDA : Hz. Ömer'i kimler sevmezdi araştır.


ABDULMUİZZ FİDA :
Not : Bundan sonra , Bu sapık düşüncelerden tevbe etmediğiniz sürece, ilk tesbit edildiğiniz anda siteden atılacaksınız!

 
S Çevrimdışı

soru işareti

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Sayın arkadaşlar,

Ben herhangi bir hadisin Kur'an'a aykırı olduğunu iddia etmiyorum ancak eğer ki böyle bir durum ile karşılaşırsam, Kur'an'a aykırı olan mütevatir hadisi, Buhari hadisini çok rahat bir şekilde red ederim. Çünkü hadis Buhari de olsa zandır, Kur'an ise haktır. Kur'an'a teslim olmanın/iman etmenin müslüman/mümin olmak için ilk ve tek şart olduğu, tüm hadisleri red etmenin insanı kafir yapmayacağı görüşünü benimsiyorum. Hak karşısında zannı savunmak iman mıdır? Zanna karşı hakkı savunmak küfür müdür? Peygamberin olduğu iddia edilen sözler, hakkındaki rivayetler, Kur'an'ı anlamak ve uygulamak için birer metoddur ve tarihseldir, ameli konular zaman ile farklı yorumlanıp, farklı uygulanabilir. Rivayetler, Kur'an'ı uygulama konusunda (amel) bir delil olabilirse de, Kur'an'ı anlama konusunda (itikad) delil kabul edilmeleri sakıncalıdır. Kur'an'ı anlamada delil akıldır, uygulama konusunda peygambere uymak (sünnet) ise sadece bir gelenektir, aslolan akla uymaktır. Akla uymayan bir sünnete uymak doğru olmaz; Kur'an, gelenekselciliği, atadan görme anlayış ve uygulamaları eleştirir. Otomobil, tren, uçak varken sünnet diye kaç kişi seyahatlerini deve ile yapar? Peygambere uymak adı altında kaç Sibiryali müslüman Arab kıyafetleriyle, entariyle dolaşır?

ABDULMUİZZ FİDA : Hem "ummetin Mutevatir dediği hadis de olsa , sahih-i Buhari de olsa Kur'ana aykırı ise Hadisi inkar edebilirim" diyorsun; hem de "Ben herhangi bir hadisin Kur'an'a aykırı olduğunu iddia etmiyorum" diyorsun.
Senden Kur'an-ı kerime aykırı olan Ummetin ittifak ettiği hadislerden bir tane örnek istiyorum, çamura yatıyor, "Ben herhangi bir hadisin Kur'an'a aykırı olduğunu iddia etmiyorum" diyebiliyorsun. kardeşim Şahsiyetli olun. İlim yapmadan bilmediğiniz, araştırmadığınız konularda ahkam kesmeyin. "Ummetin ittifakı" ne demek düşünmüyor musun? Binlerce muhaddis, Kur'an-ı Kerimi veya hadisleri bilmiyor, anlamıyor Kur'an-ı kerime ters olduğunu da, tadil-i erkanın ruknu'nu, hukmunu bilmeyenler mi biliyor? Birde hadis ayıklıyorsunuz hevanıza göre!

Bir daha sizi bu hal üzere burada görmiyeyim. İnşeallah bu sözümü nefs yaparak fıskınızda zirveye çıkmaya çalışmaz, tevbe eder, ehli sunnetin anlayışına dönersiniz!

ABDULMUİZZ FİDA :
Not : Bundan sonra , Bu sapık düşüncelerden tevbe etmediğiniz sürece, ilk tesbit edildiğiniz anda siteden atılacaksınız!
 
E Çevrimdışı

ENSARİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İslamda sağlam iki deil vardır biri KUR'AN ve SAHİH HADİSLERDİR..sahih hadisleri inkar çok tehlikelidir Allah Korusun..
hadisleri inkar edecek olanlar için, muteber alimlerin kitaplarında geçen hadisler..
(Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek beni yalanlayanlar çıkacak.) [Ebu Ya’la]

(Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkacak.) [Ebu Davud]

(Sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacak.) [Asakir]
 
Üst Ana Sayfa Alt