Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Chemtrail Tehlikesi

B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi

İnşallah videoda sözü geçen frekanslar için de gönderi yayınlayacağım.
 
B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi
20200420_104404.jpg
 
B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu konuda Bill Gates'in adını duyduğumu hatırlıyordum, 2 gündür aradığım yazı az önce karşıma çıktı çok şükür.


Screenshot_20200420-110411_Instagram.jpg


Haberin detayları şöyle: Farklı alanlardaki bilimsel projelere verdiği destekle tanınan Bill Gates, bu sefer küresel ısınmaya karşı kullanılabilecek ve güneş jeomühendisliği adı verilen yaklaşıma sahip çıktı. Sanayi Devrimiyle birlikte her geçen gün artan karbon salınımı, insan kaynaklı küresel ısınmanın en büyük tetikleyicilerinden. İstesek de istemesek de gezegenimiz üzerinde yaptığımız tahribat sıcaklıkların gitgide artmasına sebep oluyor. Geçtiğimiz haftalarda başlayan Amazon yağmur ormanları yangınları da küresel ısınma ve buna getirilecek çözüm önerileri tartışmalarını tekrar alevlendirdi. Farklı alanlardaki radikal çözüm önerilerine verdiği destekle tanınan Bill Gates, bu sefer küresel ısınmaya karşı kullanılabilecek ve güneş jeomühendisliği adı verilen yaklaşıma sahip çıktı. Devasa bir volkanik patlamanın etkilerini taklit etmeyi hedefleyen yöntemin binlerce uçağın yüksek irtifada milyonlarca ton kimyasal partikül püskürtmesi prensibiyle işlemesi düşünülüyor. Bu sayede gökyüzünü kaplayacak kimyasal bir bulut, güneş ışınlarını yansıtarak Dünya yüzeyinin soğumasını sağlayacak.Güneş Radyasyonu Kontrol Yönetimi İnisiyatifi isimli kurumda proje yöneticisi olarak görev yapan Andy Parker CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Yöntemle ilgili yapılan modelleme çalışmaları neticesinde sıcaklık dalgalarındaki sıklık, deniz seviyesindeki yükselme ve tropik fırtınalarının şiddetinin azaltılabileceği öngörülüyor.” ifadelerini kullanmış. Yan etkileri yıkıcı olabilir Henüz resmi olarak hazır olduğu duyurulmayan ancak oldukça maliyet etkin olduğu belirtilen proje, her insan kaynaklı çözümde olduğu gibi maalesef oldukça ciddi yan etkilere de yol açabilme potansiyeline sahip. Bölgesel iklim yapılarında köklü değişikliklere neden olabilecek yöntem, mavi gökyüzünü de ortadan kaldırabilir. "Kusursuz Ahlaki Fırtına: İklim Değişikliğinin Etik Trajedisi" adlı kitabın yazarı Stephen Gardiner olası yan etkileri, “Bunun sonuçları felaketle eşdeğer olur. Olası yan etkiler olarak kitlesel kıtlık, sel felaketleri ve çok büyük insan topluluklarını etkileyecek kuraklık görülebilir.” sözleriyle açıklamış.
 
B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi
Sunduğu her çözüm küresel çapta soykırımın maskesi, adi adam.
 
H Çevrimdışı

Haccame

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi

Bu 2015 te yazılan bir yazı yorum sizin.....

Bugünlerde 30 vatandaşımızın öldüğü domuz gribi yeniden ortaya çıktı. Domuz gribi, A(H1N1) tipi virüsten kaynaklanan ilk olarak Amerika’da ortaya çıkan viral bir hastalıktır.

Bu virüse " domuz gribi" denmesinin sebebi, domuzlar arasında görülen grip virüslerine çok benzediğinin gösterilmiş olmasıdır. Bu yeni virüs insan, domuz ve kuş virüslerinin bir karışımıdır.

Normal gribin belirtilerine ek olarak mide bulantısı, kusma, karın ağrısı da görülebilmektedir.

Bu hastalık neden bir anda ve tüm Türkiye’de ortaya çıktı?
Domuz gribi çıkmadan birkaç gün önce birçok şehrimizde gökyüzünde çeşitli olaylar gözlemlendi. Bunlar geçmişte de çok sık karşılaştığımız kimyasal spreyleme saldırısıdır.

Nedir bu kimyasal spreyleme?
Kimyasal spreyleyeme, 1990 yılından itibaren tüm dünyada Alüminyum, Stronsiyum, Baryum ve Kükürt Dioksit karışımı, insanların kısırlaşması, daha kolay hastalıklara yakalanması ve daha çok ilaç tüketmesi için havadan uygulanan nükleer silahtır.


Gökyüzüne baktığımızda kimi zaman uçakların arkasında bıraktıkları izlerin uzun süre kaldığını görürüz. İşte bunlar kimyasal spreyleme sonucu oluşan toksiklerdir. Toksiklerin içinde sağlığımızı ve çevreyi olumsuz etkileyen ağır metaller ve toksik patojenler bulunmaktadır.
Kimyasal spreylemenin komplo teorisi olduğunu iddia edenlere bir not Eski NSA ajanı günümüzün deşifrecisi Edward Snowden da Kimyasal Spreyleme için Amerikan Hükümeti’ nin Monsanto firması ile anlaştığını açıklamıştır.

Soluduğumuz havada ağır metallerin olmasının zararları nelerdir?
Kimyasal partiküller insanın beynine zarar verir. Son dönemde Alzheimer vakalarındaki artışın en önemli nedeni ağır metallere maruz kalmış beyindir. Zihinsel aktivitelerde azalma, hafıza kaybı, unutkanlık, nefes darlığı, kanser oluşumu gibi etkileri de vardır.


Buna ek olarak kimyasal maddeye maruz kalmış beyin istendiği gibi yönlendirilmeye, etki altına alınmaya müsaittir. Buna mıknatıs etkisi de diyebiliriz.
Tüm bunların yanından doğada hayvanların ölümüne, ağaçların kurutularak daha kolay yanar hale gelmesine, yeryüzünde oksijenin azalmasına, neden olmaktadır.

Neden kimyasal spreyleme yapılıyor?
•Atmosferde HAARP sinyallerini yansıtacak metaller bırakmak
•Bazı hastalıkların yaygınlaşmasını sağlamak, insanların bağışıklık sistemini çökertmek
•Sel baskınları gibi iklim faaliyetlerini, doğal afetleri oluşturmak
•Tarımsal verimliliği düşürmek
•İsteksizlik, mutsuzluk, kolay yönlendirme gibi insanları psikolojik olarak etkilemek için kimyasallar havaya salınmaktadır.
İnsan ırkı neden yok edilmek isteniyor?
Dünyayı yöneten baronların sözcüsü Bertrand Russel, “Kaşık Düşmanı” ya da “Fazladan yemeğe ortak olanlar” olarak adlandırdıkları istenmeyen, kusurlu, düşük ırklardan oluşan, zayıf insanların kendi ırklarına zarar verdiğini düşünmektedir.

Bu amaçla J.P. Morgan, Rockefeller, Bush gibi ailelerin desteğiyle 1904 yılında “Soyarıtımı Cemiyeti” kurulmuş, zayıf ırkların kısırlaştırılıp yok edilerek insan ırkının dünya nüfusunun 500 milyonda sabitlenmesi hedeflenmiştir. Onlara göre zayıf ırklar dünya kaynaklarını tüketmekte bu nedenle yok edilmeleri gerekmektedir
 
B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi
Buna ek olarak kimyasal maddeye maruz kalmış beyin istendiği gibi yönlendirilmeye, etki altına alınmaya müsaittir. Buna mıknatıs etkisi de diyebiliriz.

Mıknatıs etkisini araştırmadım ama dün bu mesajı görüp ekran görüntüsü almıştım, aynı konu olmalı.

20200420_144112.jpg
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
aynı şekılde telefonunuzun mobıl verısı ve wifi alıcısını acıp yatın bu olay tansıyonunuzu bıle dusuruyor ve gozde kararma anı bılınc kaybına neden oluyor. ben denedım acıkcası.. emin olmak için birkac defa hep aynı oldu.

Dünyadaki kendını buyuk guc zannedenler birşeylerin peşinde bu donemde en guzelı ne kadar teknolıjıden uzak o kadar iyi

ama insanoğluyuz merak ediyoruz. ve bize bu merak etme işi zarar veriyor :) merak tan çatlıyoruz...
 
Son düzenleme:
başıboş bırakılmadınız Çevrimdışı

başıboş bırakılmadınız

bize hakikaten uyarıcı geldi, ama biz yalanladık
İslam-TR Üyesi
500 milyona indirilen ve kendilerince üstün ırk olduğunu iddia eden bu insan grubu nerede yaşamayı düşünüyor ya da hedefliyor? Toprak su hava ve nesil kirlenmişken? Dünyada bu maddi kirlenmeden uzak olan ya da korunmuş bir bölge mi var? Bu sözde elit grup oralarda korunma altında mı?
Cevaplar mısınız bilenler?
 
B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi
aynı şekılde telefonunuzun mobıl verısı ve wifi alıcısını acıp yatın bu olay tansıyonunuzu bıle dusuruyor ve gozde kararma anı bılınc kaybına neden oluyor. ben denedım acıkcası.. emin olmak için birkac defa hep aynı oldu.

Dünyadaki kendını buyuk guc zannedenler birşeylerin peşinde bu donemde en guzelı ne kadar teknolıjıden uzak o kadar iyi

ama insanoğluyuz merak ediyoruz. ve bize bu merak etme işi zarar veriyor :) merak tan çatlıyoruz...

Kediyi öldüren meraktır derler :)
 
B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi
500 milyona indirilen ve kendilerince üstün ırk olduğunu iddia eden bu insan grubu nerede yaşamayı düşünüyor ya da hedefliyor? Toprak su hava ve nesil kirlenmişken? Dünyada bu maddi kirlenmeden uzak olan ya da korunmuş bir bölge mi var? Bu sözde elit grup oralarda korunma altında mı?
Cevaplar mısınız bilenler?
Kendilerini nasıl korudukları şimdilik bilinmiyor ya da ben bu bilgiye ulaşmadım. Bu insanlar hristiyan veya yahudi değil bildiğimiz satanistler, nasıl bir kafa ile karar verdiklerini Allah bilir. İki teoriden biri: sığınaklarındalar. Diğeri: kendilerini de yok etmeye göze alacak kadar şeytana hizmet etmekteler.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Bu konuda Bill Gates'in adını duyduğumu hatırlıyordum, 2 gündür aradığım yazı az önce karşıma çıktı çok şükür.


Ekli dosyayı görüntüle 25463

Haberin detayları şöyle: Farklı alanlardaki bilimsel projelere verdiği destekle tanınan Bill Gates, bu sefer küresel ısınmaya karşı kullanılabilecek ve güneş jeomühendisliği adı verilen yaklaşıma sahip çıktı. Sanayi Devrimiyle birlikte her geçen gün artan karbon salınımı, insan kaynaklı küresel ısınmanın en büyük tetikleyicilerinden. İstesek de istemesek de gezegenimiz üzerinde yaptığımız tahribat sıcaklıkların gitgide artmasına sebep oluyor. Geçtiğimiz haftalarda başlayan Amazon yağmur ormanları yangınları da küresel ısınma ve buna getirilecek çözüm önerileri tartışmalarını tekrar alevlendirdi. Farklı alanlardaki radikal çözüm önerilerine verdiği destekle tanınan Bill Gates, bu sefer küresel ısınmaya karşı kullanılabilecek ve güneş jeomühendisliği adı verilen yaklaşıma sahip çıktı. Devasa bir volkanik patlamanın etkilerini taklit etmeyi hedefleyen yöntemin binlerce uçağın yüksek irtifada milyonlarca ton kimyasal partikül püskürtmesi prensibiyle işlemesi düşünülüyor. Bu sayede gökyüzünü kaplayacak kimyasal bir bulut, güneş ışınlarını yansıtarak Dünya yüzeyinin soğumasını sağlayacak.Güneş Radyasyonu Kontrol Yönetimi İnisiyatifi isimli kurumda proje yöneticisi olarak görev yapan Andy Parker CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Yöntemle ilgili yapılan modelleme çalışmaları neticesinde sıcaklık dalgalarındaki sıklık, deniz seviyesindeki yükselme ve tropik fırtınalarının şiddetinin azaltılabileceği öngörülüyor.” ifadelerini kullanmış. Yan etkileri yıkıcı olabilir Henüz resmi olarak hazır olduğu duyurulmayan ancak oldukça maliyet etkin olduğu belirtilen proje, her insan kaynaklı çözümde olduğu gibi maalesef oldukça ciddi yan etkilere de yol açabilme potansiyeline sahip. Bölgesel iklim yapılarında köklü değişikliklere neden olabilecek yöntem, mavi gökyüzünü de ortadan kaldırabilir. "Kusursuz Ahlaki Fırtına: İklim Değişikliğinin Etik Trajedisi" adlı kitabın yazarı Stephen Gardiner olası yan etkileri, “Bunun sonuçları felaketle eşdeğer olur. Olası yan etkiler olarak kitlesel kıtlık, sel felaketleri ve çok büyük insan topluluklarını etkileyecek kuraklık görülebilir.” sözleriyle açıklamış.

Bill Gates'in süper insani (!) amaçları işin içindeyse, "kesin bu teori de doğrudur" diyeceğim, aşılarından biliyoruz.

500 milyona indirilen ve kendilerince üstün ırk olduğunu iddia eden bu insan grubu nerede yaşamayı düşünüyor ya da hedefliyor? Toprak su hava ve nesil kirlenmişken? Dünyada bu maddi kirlenmeden uzak olan ya da korunmuş bir bölge mi var? Bu sözde elit grup oralarda korunma altında mı?
Cevaplar mısınız bilenler?

Ama bu konu benim de aklımı kurcalıyor. Bu zeka küplerinden kimileri intihar etmiş diyorlar, kimileri sığınaklardaymış, kimileri de itiraf için konuşma faslındaymış. Ne kadar doğru bilmiyorum, oyunlarının sonu geldi diyorlar. ( Kaynak: İnstagram'da takip ettiğim bir hesap. Paylaşımlarının çoğu ingilizce olduğu için pek bir şey anlamadım ama ilginç bilgiler var) İddialar doğruysa, "inşaAllah öyledir" diyelim..

Veya belki de hepsi komplo teorisidir gerçekten ve amaçları sadece korkutmaktır. Korkunun bağışıklığı düşüren, yadsınamayacak düzeyde bir etkisi vardır; kimyasaldan ölmezsek de korkudan (getireceği hastalıklardan ötürü) ölebiliriz. Bu da Dünya nüfusunu 500 milyona indirme çalışmaları içinde değerlendirilebilir.

Neresinden bakarsak bakalım, Bill Gates işin içindeyse, ortada maskelenmiş çirkin bir gerçek vardır.
 
B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi
Bunların medyaya sahip olması yüzünden doğru bilgiye ulaşmak zor ama öğrendiklerimiz harekete geçmek için yeterlidir. Duyduklarınızdan sonra hangi görüş daha doğrudur arkadaşlar?

"Zararlı olduğu kanıtlanana kadar zararsızdır"
veya "Zararsız olduğu kanıtlanana kadar zararlıdır."

Ben 2.yi seçiyorum.

Aşağıdaki haber örtbas edilen haberlere örnek olsun, Türkiye sularında analiz yapılsa kim tarafından yapılabilir? Resmi makamlar tarafından sonuç kötü çıksa bize duyurulur mu? Başkası tarafından test yapılırsa geçerli olur mu? Sorular bitmiyor.

9465.jpg


Samsun Kent Haber

04 Mart 2020 Çarşamba 20:57 GÜNCEL


SASKİ'NİN ALÜMİNYUM İDDİALARINA VERDİĞİ YANIT ÜZERİNE BİR ANALİZ YAZISI


Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (SASKİ) içme suyunda yüksek düzeyde alüminyum tespit edildiği yönündeki iddiaya verdiği yanıt üzerine bir analiz yazısı..


Samsun içme suyunda koku ve bulanıklık şikayetleri ile başlayan tartışma, suda yüksek oranda alüminyum olduğu iddialarına kadar uzanırken, Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) halkı tedirgin eden bilgi kirliliklerinin önüne geçemediği gibi iddialara verdiği yanıtlarla neden kendine inandıramadı..


Samsun su ve Kanalizasyon İdaresi(SASKİ) SAMÇEP ve Kimya Mühendisleri Odasının koku ve bulanıklık şikayetleri üzerine Halk Sağlığı Laboratuvarında içme suyunda yaptırdığı tahlil sonuçlarını önceki gün açıkladı.


SASKİ TAHLİL SONUÇLARINI VE İDDİALARI YALANLADI

Bu tahlil sonuçlarına göre, Samsun'un içme suyunda yaşanan koku ve bulanıklığın nedeni suda yüksek oranda sınır değerlerinde iki katı alüminyum varlığının neden olduğu açıklandı.

SASKİ ise bu tahlil sonuçlarını açıklayan SAMÇEP ve Kimya Mühendisleri Odasının iddialarını yalanladı.


SAĞLIK İL MÜDÜRLÜĞÜ DE ALÜMİNYUM VAR DEDİ

Ardından Samsun Sağlık İl Müdürlüğü, içme suyu ile ilgili bir açıklama yaparak, "İlkadım, Atakum, Canik ve Tekkeköy) içme kullanma su temini Selahattin Ereren Arıtma tesisinden sağlanmaktadır. Ocak ayında merkez ilçelerden alınan numunelerde mevzuat değerinin hafif üzerinde Al (Alüminyum) yükseklikleri tespit edilmiş olup, konu ile ilgili gerekli bilgilendirme ve uyarılar SASKİ Genel Müdürlüğüne yapılmıştır." denildi.


HAFİF ÜZERİNDE..

Samsun Sağlık İl Müdürlüğü, su da alümünyum olduğu iddialarına yönelik açıklamasında Ocak ayına dikkati çekerek, yaptıkları tahlillerde mevzuat değerinin hafif üzerinde alüminyum tespit edildiğine işaret etti.


SASKİ'DEN YENİ AÇIKLAMA

Şimdi ise SASKi yeni bir açıklama yaparak, SAMÇEP ve Kimya Mühendisleri Odasının içme suyunda yaptırdıklarını açıkladığı su tahlili ile ilgili "su analizlerinin numune alma konusunda yetkin kişilerce ve prosedüre uygun şekilde alınan numunelerden yapılıp yapılmadığı, analiz ettirilen numunelerin SASKİ tarafından üretilen suya ait olup olmadığı bile belli değilken; halkımızı tedirgin etmeye dönük, Belediyemize ve İdaremize karşı duyulan güveni sarsıcı maksatlı açıklamaları yapanlar ve yayınlayanlar hakkında gerekli işlemler başlatılacaktır." dedi.


Mevzu buraya kadar tamam.. Bizim de SASKİ'nin açıklamaları ile ilgili analizimiz bu aşamadan sonra olacak..


BAZI BASIN YAYIN ORGANLARINDA...

Evet SASKİ yeni yaptığı açıklamada "Bazı basın yayın organlarında “SASKİ tarafından şehre arz edilen içmesuyunda alüminyum değerlerinin izin verilen limit değerlerin üzerinde seyrettiğine dair” haberler yayınlanmaktadır" diyor...


BASIN YAYIN ORGANLARI UYDURUP YAZMIYOR AÇIKLAMA YAPANLAR VAR

SASKİ kusura bakmasın; Bazı basın yayın organları, içme suyunda alüminyum tespit edildiği yönündeki haberleri bir tarafından uydurup yazmıyor. Kimya Mühendisleri Odası ve SAMÇEP analiz yaptırdığını açıklıyor ve analiz sonuçlarını da bir basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıyor. Şimdi sizin bazı dediğiniz o basın yayın organları, Kimya Mühendisleri Odası ve SAMÇEP'in açıklamasını ortada bir muhatap varken, ortada iddiayı gündeme getiren bir sivil toplum örgütü varken, haber yapmayacak mı yada yapmamalı mı? Böylesi önemli bir konuda peki siz basını karşınıza alıp bir açıklama yaptınız mı? Hayır yapmadınız..


SASKİ TARAFINDAN ÜRETİLEN SUYA AİT OLUP OLMADIĞI BELLİ DEĞİLKEN..

Devam edelim.. SASKİ yine aynı açıklamasında "Basın ve yayın organlarınca yapılan haberlere konu olan su analizlerinin numune alma konusunda yetkin kişilerce ve prosedüre uygun şekilde alınan numunelerden yapılıp yapılmadığı, analiz ettirilen numunelerin SASKİ tarafından üretilen suya ait olup olmadığı bile belli değilken;" diyor..


SAĞLIK İL MÜDÜRLÜĞÜ NERENİN SUYUNU TAHLİL ETTİRDİ

SASKİ yine kusura bakmasın; Hadi diyelim ki SAMÇEP ve Kimya Mühendisleri Odası Samsun'dan değil de Ankara'nın, Diyarbakır'ın, Bağdat'ın suyunu getirip analiz ettirdi. Peki Samsun Sağlık İl Müdürlüğü'ne ne diyeceğiz. Sağlık İl Müdürlüğü de yaptığı tahlillerde, içme suyun da sınır değerleri hafif aşan alüminyum varlığına işaret etti. Buna ne diyeceksiniz..


GEREKLİ İŞLEMLER BAŞLATILACAKTIR

SASKİ açıklamasında "Halkımızı tedirgin etmeye dönük, Belediyemize ve İdaremize karşı duyulan güveni sarsıcı maksatlı açıklamaları yapanlar ve yayınlayanlar hakkında gerekli işlemler başlatılacaktır." diyor..


SAĞLIK İL MÜDÜRLÜĞÜNE DE DAVA AÇACAK MISINIZ

Yahu 'maksatlı ve sarsıcı açıklamaları yapanlar ve yayınlayanlara gerekli işlem başlatılacaktır' demek ne demektir. Yani dava mı açacaksınız.. Şehrin panik olduğu, ne olduğunu, neden olduğunu merak ettiği bir sorunu bertaraf etmek, bastırmak için SAMÇEP, Kimya Mühendisleri Odası, Sağlık İl Müdürlüğü'nün konu ile ilgili açıklamalarını haber yapan basın yayın organlarına, konuyla ilgili kamuoyuna açıklama yapan SAMÇEP, Kimya Mühendisleri Odası ve Sağlık İl Müdürlüğüne dava mı açacaksınız yani.. Çok ilginç, gerçekten çok ilginç..


GÜVEN SARSICI, TEDİRGİN ETMEYE YÖNELİK AÇIKLAMALAR

"Belediyemize ve İdaremize karşı duyulan güveni sarsıcı maksatlı açıklamaları yapanlar" diyor SASKİ...


BASINA DOĞRU BİLGİ AKIŞI, AÇIKLAMALAR YAPILMADI

Evet bunda haklısınız işte.. Bu güvensiz ortamın oluşmasında sizin de ne yazık ki katkınız var.. Suyun koktuğu ve bulanık aktığı şikayetleri gündeme geldiği andan itibaren, bu konuda oluşabilecek yada oluşan soru işaretlerini giderecek hamleler yapamadınız. İletişim çağında yaşıyor olmamıza rağmen, iletişim araçlarını kullanarak yani basına doğru bilgi akışı ve açıklamalar yapmadınız, yapamadınız.


602 KİŞİLİK TWİTTER

Samsun halkının merak ettiği ve şikayet ettiği koku ve bulanıklık ile ilgili 602 kişinin takip ettiği Twitter sayfanızdan açıklama yapmayı uygun gördünüz. Sonuçta haklı da olsanız, su ile ilgili verileriniz analiz raporlarınız doğru da olsa, 602 kişilik Twitter sayfanızdan bilgi paylaşımı yaparak sorunu çözdüğünüzü sandınız. Ve sonuçta bu konuda ortam, bilgi kirliliklerine, lağım karıştı iddialarına v.b iddialara kaldı.


KRİZ İYİ YÖNETİLEMEDİ

Buna eğer bir kriz diyecek olur isek; Kusura bakmayın bu krizi iyi yönetemediniz, halkın ve milletin devletin kurumlarına olan güvenini tesis etmek, korumak yerine o güveni sarsacak iddia ve tezviratlara meydanı bıraktınız. Bırakmasaydınız keşke.. Böylesi ciddi ve önemli bir konuda ivedilikle topluma ulaşmak varken, sadece bir acansa açıklama göndermekle sorun çözülmüyor görüyorsunuz. İletişim için yerel basını ve bu basına ait sosyal mecraları tercih etmiş olsaydınız belki bu mesele bu kadar büyümez, kafaların bulanması da suda ki bulanıklık meselesinin önüne geçmezdi.


Basını iki de bir 'Gerekli işlem başlatılacaktır' diyerek baskılamak yerine, basını kullanarak, basından doğru ve akıcı, anlaşılabilir bir dille yapacağınız açıklamaları, vereceğiniz bilgileri, derdinizi, meramınızı kamuoyuna aktarmasını istemiş olsaydınız, emin olun o bazı basın yayın organları bunu fazlası ile yapardı.


Önerimiz; Alın basını karşınıza Samsun içme suyu ile ilgili tahlil sonuçlarını bir bir anlatarak açıklama yapın ve kamuoyunu su içilir mi içilmez mi rahatlatın deriz..
 
Z Çevrimdışı

Zyn

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Selam arkadaşlar Bulut kardeşin daveti ile buraya üye oldum, sayfalarımızın silinme tehlikesi var o yüzden değişik platformlarda bilgileri aktarmaya çalışıyoruz. Sizlerden isteğimiz bunlara dur demek için [email protected] adresine mail atmanız, türkçe olarak bu olanların durdurulmasını istiyoruz diye yazabilirsiniz. Farkındalık ve tepki arttıkça durdurabiliriz bu yüzden olabildiğince çok kişiye ulaştırmaya çalışın.

Gökten ‘güzel manzaralı‘ zehir yağıyor!

25493

10 Ekim 2014 Cuma 16:37 | Son Güncelleme: 10 Ekim 2014 Cuma 23:26

Gökten ‘güzel manzaralı‘ zehir yağıyor!

Alzheimer'a neden olan, toprağı ve ağaçları kurutan alüminyum, nano-parçacıklar, genetik mühendisliği ürünü patojenler, aşısı üretilmiş virüsler... Gökyüzüne dikkatli bakın; çizgi şeklindeki bulutlar uçak izleri mi yoksa ‘toksik aerosol bulutlar’ mı? Dünyada birçok insanın şüpheyle yaklaştığı bu bulutlar; aslında insanlığın üzerine bu kimyasalları püskürtüyor olabilir mi?

GÜLAY ALTAN / aksam.com.tr /ÖZEL

Twitter’da rastladığım Chemtrails Türkiye hesabını incelediğimde karşılaştım Chemtrails kavramıyla. Düzenli çizgi şeklindeki bulutların, aslında uçaklar tarafından spreylenen nano parçacıklar olduğunu iddia ediyorlar. Dünyanın egemen güçleri, nüfusun hızlı artışını durdurmak ve 500 milyona çekmek için bunu yapıyor diyen de var; dünyadışı varlıklardan korunma kalkanı olarak spreylendiğini iddia eden de. Her halükarda bu bulutlarda insanlığı zehirleyen brom ve alüminyum olduğunu ve yeryüzündeki tüm canlıların ve toprağın zehirlendiğini düşünüyorlar. Bununla ilgili yurtdışında çok sayıda grup kurulmuş, binlerce insan bu iddiaları çeşitli platformlarda duyurmaya çalışıyor. Bazı hükümetler bununla ilgili soru önergelerine ciddi yanıtlar vermiş. İddia çok, mesele garip ve inansanız da inanmasanız da ilgi çekici.

Türkiye’de sosyal medya üzerinden haberleşen geniş bir grup var. Orada paylaşılan en kapsamlı Türkçe makaleyi Levent Kartal yazmış. Özetle şunları söylüyor:

UÇAK MOTORU BUHARININ OLUŞTURDUĞU KRİSTALLER Mİ?

“Konuyla ilgili What in The World Are They Spraying adlı belgeselin yapımcısı Edward Griffin’e göre yeryüzü atmosferi uçaklar tarafından 1990 yılından beri sürekli olarak spreyleniyor. Gökyüzüne baktığımızda uçakların arkasında bıraktığı uzun, bazen saatlerce havada çözülmeden kalan ve ancak uzun bir süre geçtikten sonra dağılan ya da bulutumsu şekillere dönüşen bir iz görürüz. Bazıları bunun uçağın motorlarından çıkan buhar ya da buz kristalleri (contrails) olduğunu iddia ederler ancak araştırmacılara göre uçak motorlarından çıkan buharın oluşturduğu buz kristalleri (contrails) havada 10-15 saniye sonra çözülür, 30.000 fit gibi yüksek irtifalarda ve -38 derece gibi düşük ısılarda oluşur, boyu çok uzun olmaz, genelde uçağın rotası istikametinde düz bir çizgi izler. Benim Toksik Bulutlar demeyi tercih ettiğim Chemtrails ise herhangi bir irtifa ya da ısıda oluşabiliyor, bazen saatlerce dağılmıyor, spiral, daire gibi farklı formlarda oluşabiliyor. Uzun süre dağılmadığı için boyu kilometrelere varabiliyor ve zaman içinde farklı bulutumsu şekillere bürünebiliyor.

ABD, Avrupa ve Yeni Zelanda'da bu jet spreylemesinin yoğun olarak yapıldığı bölgelerdeki kar, yağmur, toprak ve su analizlerinden elde edilen sonuçlarda yüksek oranlarda ağır metallere, diğer bazı parçacıklara ve toksik patojenlere rastlandığı bulgulanmış. Bu toksik ağır metallerin bazıları ve en önemlileri Alüminyum, Baryum, Strontiuum, Etilen Dibromid. Ayrıca Körfez Savaşı’ndan evlerine dönen ABD askerlerinin yüzde 45’inde görülen Mycoplasma Fermentes Incognitus gibi genetik mühendisliği ürünü patojenler ve bilinmeyen nano-parçacıklar da bulgular arasında. Araştırmacılar spreylerde morgellon patojeni bulduklarını da belirtiyorlar.

ÖLÜMCÜL ALÜMİNYUM VE BARYUMUN SEBEBİ NE?

ABD’de yüzlerce kilometre çapında, hiçbir endüstrinin olmadığı ancak uçak spreylemesinin yoğun olarak yapıldığı Shasta Dağı’nın yüksek bölgelerinde ABD Tarım Bakanlığı (USDA) biyologlarından Francis Mangelis’in yaptığı araştırmada buradaki alüminyum normalin 60 bin kat fazlası.

Biyolog Mangelis’e göre bu bölgede toprağın pH’ı da 10 ila 12 kat artmış. Mangelis’e göre bu toprakta tarım yapılması mümkün değil. Buradaki Alüminyum hiçbir sanayinin olmadığı bir bölge için öldürücü derecede yüksek bir oran. Yine ABD’nin Phoenix eyaletinde yapılan bir araştırmada havada normalden 39 bin kat fazla alüminyuma ve 17 bin kat fazla baryuma rastlanmış. Yeni Zelanda’da yağmur sularında yapılan ölçümlerde kana karıştıktan sonra beyne kadar ulaşıp alzheimer hastalığına neden olabilecek nano-alüminyum parçacıklara ve bağışıklık sistemini baskılayıcı baryuma rastlanmış. Yine konuyla ilgili araştırma yapan gazeteci Will Thomas’ın raporuna göre spreylenen bölgelerde yapılan yağmur analizlerinde yeni türetilmiş kimyasallar ve alüminyuma rastlanmış.”

PEKİ AMA NEDEN?

Oldukça detaylı olan makalenin tamamına internetten ulaşabilirsiniz. Spreyleme denilen bu işlemin neden yapıldığı hakkında da şunları sıralıyor bu komplo teorisine inanlar:

• Baryum ile de denendiği söylenen HAARP adlı “yer mühendislik teknolojisi”nin bir parçası olarak. High Frequency Active Auroral Research Program veya kısaca HAARP; Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak yürütülen iyonosferin özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska'da sürdürülen çalışma. Bu fikir, ilk kez Sırp asıllı ABD'li bilim adamı Nikola Tesla tarafından ortaya atılmıştır. HAARP projesi iklim kontrol ve yapay deprem silahı olarak kullanılabilme iddialarından dolayı çok tartışmalı bir konu halini almıştır.

• Dünyadaki nüfusun azaltılması için...

• Laboratuvarda oluşturulmuş bazı patojenleri salmak ve çözüm olarak ilaç ya da aşı satmak için…

• Spreylenen maddelere dayanıklı GDO’lu tohumları patentleyerek dünya gıda tedariğini tam kontrol altına almak için…

• Elektromanyetik deneyler...

• Hepsi…
 
B Çevrimdışı

Bulut

Üye
İslam-TR Üyesi
Aleykum selam kardeşim sağolasın. 2 sayfa sahibini daha davet ettim yoğun oldukları için olumlu cevap vermediler ama burdaki arkadaşlar da yardım eder inşallah. Herkes kendine düşen neyse yapmalı sorun hepimizin sorunudur.
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bununla ilgili bir yazı okumustum buraya aktarıyorum


Boyutlar Arası Kaynaşma ve Chemtrails Perdesi!
Daha önceki yazımızda Chemtrails kokteylinin multifonksiyonel özelliğine değinmiştik.Bu yazımızla buna bir özellik/fonksiyon daha ilave etmek/katmak istiyoruz!
Chemtrails kokteylinin "PERDE" fonksiyonu!!!
Chemtrails kokteyli aynı zamanda gözler için bir perde fonksiyonu görüyor!
Chemtrails kokteylinin ana maddesi Aluminyum'dur.Aluminyum'un özellik ve fonksiyonlarına daha önceki yazımızda değinmiştik!
Aluminyum, ayna üretiminde kullanılır ve çok iyi bir yansıtıcıdır.Gümüş ve altından daha etkilir.Bunu aşadaki grafikte/resimde görmek mümkündür!
Havaya püskürtülen Aluminyum tozu sadece güneş ışınlarını yeryüzüne geçirmemek ve geri yansıtmak ile kalmaz, aynı zamanda atmosfer içi ışık dalgalarını da filtreler!
Aluminyum hem bir ayna hemde bir filtre görevi üstlenir! Ultraviyole dalgalarını/frekansını filtrelediğini daha önceki yazımızda zikretmiştik!
Peki ultraviyole-mavi ışınları neden filtreleniyor!?
Önbilgi olarak şunu arz edeyim:
Bildiğimiz beyaz ışık gökkuşağı renklerinden meydana gelir ve her rengin kendine has bir frekansı/titreşimi vardır.Renk skalasında ultraviyole ve mavi renkler sol kısımda yer alırken kırmızı renk sağda yer alır.Yani yüksek frekans ve titreşimler solda yer alır ve kırmızıya doğru bir frekans/titreşim düşmesi-küçülmesi-inmesi yaşanır!
Mavi rengin frekans ve titreşimi kırmızı renkten büyüktür!
Dalga boyları küçüldükçe frekans ve titreşim yükselir.Saz teli misalinde olduğu gibi.Uzun teller kalın ses çıkartırken kısa teller ince ses çıkarır.İnce ses yüksek frekansı temsil eder.
Kabaca şöyle diyebiliriz: Biz nesne küçüldükçe frekansı/titreşimi artar!
Bu bilgiyle şu konuya bağlanalım:
Bizlere sunulan dünya modelinin sahte olduğunu, gerçek dünya modelinin bir top/torus şeklinde olduğunu vurgulamıştık.Bizlerin bu topun/torusun içinde yaşadığını dile getirmiştik.
Dünyanın bir balon gibi şişip genişlediğine ve bu bağlamda da gravitasyonun arttığına değinmiştik! Gravitasyonun artması sonucu insanların küçüldüğünü ve cüceldiğini arkeolojik kazıt resimleriyle teyid etmiştik!
Yani;
Dünya bir balon gibi şişiyor, gravitasyon artıyor ve insanlar cüceliyor!!!
Demin ne demiştik!?
●Bir nesne küçüldükçe frekansı/titreşimi artar!
Hz.Adem'den bu yana insanlar gittikçe cüceldi ve aynı zamanda da frekansları arttı!
Cinlere gelelim!
Cinler ile insanlar aynı mekanı ancak farklı boyutları paylaşır! Cinler daha yüksek bir boyutta bulunur.Cinlerin titreşimi/frekansı insankilerinden daha yülsektir!
Boyut ne demektir!?
Boyut, titreşim farkıdır.Bunu pervane örneğiyle izah edebiliriz.Kanatları yavaş dönen bir pervaneyi rahatlıkla görebiliriz.Pervane çok hızlı bir şekilde dönmeye başladığında gözlerden kaybolur!
Cinlerin titreşim ve frekansı çok yüksek olduğu için onları göremiyoruz.Pervane örneğinde olduğu gibi!Bu yüzden yüksek bir boyutta bulunurlar!
Cinler aynı zamanda insanları ağır çekimde algılar/görür!!! Biz bir adım atarız onlar bütün dünyayı dolaşır!
Boyutlar arası kaynaşmaya geçelim!
Ne dedik!?
●İnsanlar cüceliyor ve frekansları artıyor!
Bu gidişle doğal olarak öyle bir noktaya geleceğiz ki, cinler ile bizim frekansımız/titreşimimiz bir noktada kesişecek!
Cinler boyutuna/frekansına/titreşimine doğru bir kayma-geçiş yaşanıyor!
Bir zaman sonra onlarla aynı boyutta bulunacağız.Onları alenen ve çıplak gözlerimizle görmeye başlayacağız!
Bu geçiş aniden ve fevren değil, tedricen ve yavaş yavaş gerçekleşecek!
İşte bu noktada Chemtrails ve Aluminyum devreye giriyor!!!
Dünyaya hükmeden şeytanilerinde kendilerine göre bir planı var!
Chemtrails püskürterek havayı Aluminyum ile doldurdular.Havadaki Aluminyum ultraviyole ve mavimsi, yani en soldaki renkleri/frekansları filtreleyip engelliyor!
Peki neden ultraviyole-mavi!
Çünkü cinlerin frekansı bizden yüksek dedik.Onlar yüksek frekans kapısından görünmeye başlayacaklar! Yani soldaki kapıdan giriş yapacaklar!
Bu yüzden Hollywood cinleri hep mavi resmeder.Blue-Jean, mavi cinler!
Ultraviyole ve mavi kapıya bu yüzden Chemtrails ile bir engel koyuyorlar.Chemtrails kokteyli gözlerimizi bu renklere karşı perdeliyor ve bizler cinlerin geldiğini/gelmekte olduğunu göremiyoruz!
Arılar bu yüzden ölüyor.Çünkü onlar ultraviyole ışını yoluyla çiçeklerin yolunu bulabiliyor.Ultraviyole engellenince çiçeklerin yolunu bulamayıp ölüyorlar! Arı ölümlerinin bir sebebi de budur!
Dünyaya hükmedenler neyin peşinde!?
Chemtrails ile boyutlar arası geçişi/kaynaşmayı bir vakte kadar engellemek istiyorlar! Açıkcası Armagedon savaşına kadar!
Armagedon savaşında şeytanların efendisi olan deccal İsa Mesih kılığına bürünerek zuhur edecek! Diğer cin şeytanları da uzaylı kılığına bürünerek gelecek!
Böyle bir oyun hazırdılar! Boyutlar arası kaynaşma ve cinlerin belirmesi kaçınılmazdır.Bu yüzden böyle bir oyuna başvurarak bizleri kandırmak ve saptırmak zorundalar!
Hülasa=>
●Dünya bir balon gibi şişiyor ve gravitasyon artıyor!
●İnsanlar cüceliyor ve frekansları artıyor!
●Cinler boyutuna doğru bir geçiş/kaynaşma yaşanıyor!
●Chemtrails kokteyli havaya Aluminyum saçıyor ve ultraviyole-mavi ışınları/frekansı engelliyor!
●Chemtrails gözlere perde çekerek cinlerin görünmesine mani oluyor!
●Armagedon savaşında şeytanların efendisi İsa Mesih kılığına bürünerek, cinlerde iyi uzaylı kılığına bürünerek gelecek!
 
Üst Ana Sayfa Alt