Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çocuk Ve Islami Eğitim-3: Allah Sevgisi

_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
Çocuk ve İslami Eğitim-3: Allah Sevgisi

30889946_m_by_yana8nurel6bdkbaik-d64u4ds.jpg



Bir önceki yazımızda Allah korkusundan bahsetmiştik hatırlarsanız. Çocukları Allah ile korkutmanın yanlışlığından, bunun “müjdeleyin, nefret ettirmeyin” hadisine ne derece zıt düştüğünden ve onları dini duygulardan soğutabileceğimizden dem vurmuştuk. Esasen Allah korkusu bir kalpte yer etmeli elbette, zaten Kuran’ın birçok ayetinde de Allah, zatından korkulması gerektiğini vurguluyor. Fakat burada ebeveynin yaptığının yanlış olduğunu gösteren iki cihet var:

Birincisi, ebeveyn bunu kendi çıkarı için kullanıyor.Sözünü geçiremediği yerde, “anneye karşı geleni Allah yakar”, “kardeşine vuranı Allah çarpar” şöyle böyle diyerek, kendi yetersizliğinin üstünü Allah korkusu ile örtmeye çalışıyor.

İkincisi, çocuklarda soyut düşünme tam olarak şekillenmediği gibi, vicdan denen olgu da belirmemiştir. Ve Mehmet Emin Ay’ın “Çocuklarımıza Allah’ı Nasıl Anlatalım” kitabında belirttiği gibi, Allah korkusu yerleştirmek için vicdanın oturması lazım ki bu da 10-12 yaşlarına tekabül ediyormuş. Şu da var ki, çocukları Allah ile korkutmak aynı zamanda hadis gereğince doğru değil. Kendisinden kalemin kaldırıldığı üç kişiden birisi buluğ çağına ermemiş çocuktur*.Yani sizin ona “günah” dediğiniz, Allah’ın cezası noktasında korkuttuğunuz konulardan o sorumlu değil zaten.


Allah korkusu yerine çocuklarımıza Allah sevgisi aşılamamız gerektiğinden bahsetmiştik, ama içeriğini de bu yazıya bırakmıştık. Peki öyleyse bunu nasıl yapacağız? Çocuklarımıza Allah’ı nasıl sevdireceğiz? Farkındaysanız, çcouklarımıza Peygamberi sevdirme konusunda daha dikkatliyiz, bunu bir gereklilik, farziyet addediyoruz. Piyasada çocuklara yönelik bu konuda çok fazla kitap var (bakınız: Peygamberimizin Çocuk Arkadaşları, 365 günde Sevgili Peygamberim vs.). Ama Allah sevgisini aşılama konusunda bu kadar çok kitap yok. Nedeni de çocuklara soyut kavramları anlatmanın güçlüğünü anlayan insanların bu konuya el atmamaları sanırım.

Oysa bizim, kendi ebeveynimizi taklit ederek çocuklara öğretmeye çalıştığımız Allah inancında bazı yanlışlık yapılıyor ve malesef farkına varılmıyor. Bunun en bariz örneği de Sezercik filmlerinde gördüğümüz, elleri açıp “Allah baba” diye dua eden çocuk figürü. Resmen Hıristiyanlıktaki teslis inancından zihinlere girmiş ve maalesef bizim çoluk çocuğumuza da etkilemiştir.

Çocuklar 4 yaşından itibaren, etrafta sürekli duydukları Allah kavramına yönelip, ona dair sorular sormaya başlıyorlar. Bu dönemde Allah’a ait farkındalıkları artmaya başlayınca, bunu lehe çevirip, Allah’ı çocuklarımıza sevdirmeye başlayabiliriz. Öncelikli olarak dua konusu geliyor esasında. Dua ettiğimizde her nerede olursak olalım, bizi duyabilen, görebilen bir varlığa iman etmek, insanı manevi anlamda rahatlatır.

Hele ki çocuklarda bu hat safhadadır. Çünkü çocuklarda psikolojik olarak bağlanma ve sığınma ihtiyacı vardır. Bebekliğinden itibaren her başı sıkıştığında canı yandığında sığındığı annesini, başlarda çok güçlü ve asla yenilmez olarak görebilir. Öyle ya, anne her ihtiyacını giderebilmekte, her an yanında olabilmektedir. Ona sığınır her zaman ve bu ikisi arasında bağlanma oluşturur. Ama biraz daha büyüdüğünde, annesinin de acziyetini fark etmeye başlayacak(babalar çocukların gözünde genelde daha güçlüdürler, çünkü ağır işleri onlar yapar).

Onun da gücünün bir sınırı olduğunu, her ihtiyacı karşılayacak kudrette olmadığını fark edecek. Bu durumda, fıtri olarak çocuk, daha güçlü, daha büyük ve Kadir-i Mutlak bir zata sığınma ihtiyacı duyacak. İşte bu durumda çocuğa Allah anlatılmalı, onun sonsuz kudretinden, her söyleneni işittiğinden ve her hareketi gördüğünden bahsedilmelidir. Hastalığında Allah’a dua etmesi istenmeli, gece yatarken onun anlayabileceği basit cümlelerde dua etmesi öğretmeli. Burada dikkat edilmesi gereken husus şu ki, çocuk dua ettiğinde anında gerçekleşeceğini düşünecektir.

Mesela, ben bir bisiklet istiyorum Allah’ım dediğinde, bizim ona öğrettiğimiz bilgiler ışığında bisikletin bir anda gözünün önünde belireceğini sanabilir. Çocuğumuza duada istenilen şey yerine gelmiyorsa bu Allah’ın duymadığından değil, o an için vermek istememiş olabileceğinden, ya da onun için hayırlı görmemiş olabileceğinden bahsedilebilir.

Teşbihte hata olmasın, mesela çocuğun anlayacağı dilden şöyle anlatılabilir: “Bizden bir şey istediğinde seni duyuyoruz ama bazen hemen yapmıyoruz. Mesela sen çikolata istediğinde, seni duyuyoruz, ama senin için zararlı olduğunu düşündüğümüz için almıyoruz” gibi açıklamalar yapılabilir. Çocuğun kafasını fazla karıştırmamak, açıklama yaparken çok detaya inmemek gerekir. Biraz da çizgi filmlerin etkisi olduğunu düşünüyorum malesef.

Hani orada sihirli değnekler vs gibi şeylerle, her istediğinin anında önüne geldğini görüyorlar ya, dua ettiklerinde de böyle bir figürle karşılacaklarını hayal ediyor olabilirler. Kısaca, dua etmeyi öğretmek, çocukla Allah arasında sığınma-bağlanma noktasında bir bağ kurmaya yarayacak ve onu Allah’a yaklaştıracaktır.

Allah çocukları sever, onlara çok değer verir gibi cümleler sıklıkla tekrarlanmalı; çocuk kendisini sürekli görüp gözeten bu zatın onu sevdiğini bilmeli ki o da O’nu sevebilsin. İnsan biri tarafından sevildiğini biliyorsa, kendisini sevene karşı içten bir bağlılık ve yakınlık hissetmeye başlar. Çocuk şöyle der zamanla” biliyor musunuz ben Allah’ı çok seviyorum; çünkü O, çocukları çok seviyor. Onlara hiç kızmıyor, onlara değer veriyor”.

Kuran ve hadisler ışığında baktığımızda zaten gerçekten de çocuklara ne kadar değer verildiğini görebiliriz. Bunu çocuğumuza da, onun anlayabildiği bir dilde anlatmalıyız. Cennet kavramından bahsetmeli, cennetin özelliklerinden, ve Allah’ın çocukları cennetine alacağından bahsedebiliriz.

Çocuklarımızı Allah’tan korkutarak değil, ona yaklaştırarak sevdirerek yetiştirmeliyiz. Böylece kişi, sevdiğini kırmaktan nasıl korkuyorsa, Allah’a karşı gelmekten de o derecede korkmaya başlayacaktır. Zamanla, soyut kavramlar şekillenmeye başlayıp, vicdan olgusu yerleştiğinde cehennemden, azaptan, Allah korkusundan bahsetmenin zamanı gelmiş demektir.

Çocuklarımız Allah nerede, ne yer ne içer, nasıl bir şekli var gibi soruları sıklıkla soracaklardır. Bunlara nasıl cevap vermemiz gerektiği de 4. yazımızın “Allah’ı Nasıl Anlatalım” başlıklı konusu olsun. (Aynı başlıklı Mehmet Emin Ay’ın kitabını da bitirdim, en kısa zamanda inşaAllah özetleyeceğim).

*Ali (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kalem üç kişiden kaldırılmıştır; uyanıncaya kadar uyuyan kimseden, akıl baliğ oluncaya kadar çocuktan, aklî dengesi yerine gelinceye kadar deli ve benzeri kişilerden.” (İbn Mâce, Talak: 15)


Seyyaf ve Hümeyra’nın Annesi


 
haticebeyaz Çevrimdışı

haticebeyaz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Cok guzel bir yazi olmus katre.

Asil sorunda biz ebeveynlerde cocuklarda degil. Bu yuzden ummet anne babalarin yanlislarindan dolayi buyuk eziyetler cekiyor.

Bununla yetinmeyip isid gibi cocuklarin eline silah verip onlari cellat olarak kullanmakla allah sevgisi ve korkusu nasil olusabilir? Yetim olmus cocuklara bir gonul yuvasi acmak yerine onlara silah verip adam oldurtmek kimin ne nesi?

Allah cocuklarin dunyasini karartanlarin dunyasini karartir.

Suriye irakta cocuklarin halini gordukce icim yaniyor.

4. yazini 4 gozle bekliyoruz.
 
_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
Allah razı olsun kardesim.
Yazı bana ait değil. Yazı sahibinin sitesini en sona yazıyorum. 4. yazıyı paylaştım.
 
Üst Ana Sayfa Alt