Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Çocuklara Namaz Kaç Yaşında Farz Olur?

B Çevrimdışı

barrett

Üyeliği İptal Edildi
Banned
s.a çocuklara namaz kaç yaşından itibaren farz olmaya başlıyor delilleri ile bilgilendirirmisiniz
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Çocuğa Namaz Kılma Emri Ne Zaman Verilir?

Sebra (r.anh) "Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu" demiştir:
"Çocuk 7 yaşına gelince namaz kılmasını emrediniz. 10 yaşına gelir de kılmazsa dövünüz (ve yataklarını ayırınız.)"
(Tirmizî, mevâkît, 182; Ahmed b. Hanbel, II, 180 - 187; Ebu Davud, Namaz, Bab 26, Hadis no : 494; Dârimî, salât 141)

(Sebra b. Ma'bid'dir. İbn Avsece b. Harmele b. Sebre b. Hadic el-Cuheni denilmektedir. İbn Hibbân, Rabî'nin babası Sebre b. Mabid ile Sebre b. Avsece'nin ayrı ayrı şahıslar olduğunu söyler. Bu zat, Rasûlullah'dan 19 hadis rivayet etmiştir. Bunun rivayetlerinden Muslim'de bir tane vardır. Muâviye'nin hilâfeti esnasında vefat etmiştir. (İbn Ebi Hatim, el-Cerh ve't-ta'dil, IV, 295; İbnu'l-Kayserânî, el-Cem' beyne ricâli's-Sahîhayn, I, 210; İbnu'1-Esir, Usdu'l-ğâbe, 11, 325; İbn Hacer, el-İsâbe, II, 14)

Açıklama

Hadis-i Şerifteki hitab velileredir. Çünkü çocuklar mukellef değildirler. Velinin, baba, dede, vasî veya hâkim tarafından tâyin edilen kayyum olması arasında fark yoktur. Çocuğa namazın emredilebilmesi için onun mumeyyiz olması lâzımdır. Ekseriya 7 yaşından itibaren çocuk mumeyyiz olmaya başladığı için, bu yaşla kayıtlandırılmıştır.
Bu emrin gereği olarak, çocuğa erkek olsun, kız olsun namazın şartları, rukunleri ve namaz sahih olacak kadar Kur'an-ı Kerim'den bir bölümün öğretilmesi lâzımdır. Bunun için gerektiğinde -varsa- çocuğun malından, yoksa babasının malından o da yoksa anasının malından harcamada bulunabilir.

İmam Nevevî, "Fatiha ve farzlardan başka şeyi öğretmek için çocuğun malından ücret verilebilir mi?
Bu konuda iki cevab vardır. Esah olanına göre verilebilir" demektedir.

Çocuk 10 yaşına geldiğinde buluğ çağı yaklaştığı için, namaz kılmazsa dövülmesi emredilmektedir. Bu çocuklara değil, velilere hitabeden bir emirdir. Bu emrin vucûb için mi yoksa nedb (Nedb: Şâri'nin, bir fiilin yapılmasını, kesin olmayan bir tarzda istemesidir) için mi olduğu ihtilaflıdır. Bu emrin vucûbuna kail olanlar "Ehline namazı emret" (Ta ha 132) ve “Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu ateşten koruyunuz" (Tahrim 6) âyet-i kerimelerim görüşlerine delil getirirler.

Şâfiî'ler emrin vucûb ifâde ettiği, Hanefi'ler ise, nedb için olduğu görüşündedirler.
Şevkânî, hadisteki emrin nedbe delâletinin kabulu halinde bunun "emrediniz" emrine uygun olabileceği fakat "dövünüz" emrine muvafık olamayacağını söyler. Çünkü dövmeyi emretme başkasına bildirmedir,da mendûb için olan bir emirde mubâh olmaz.
Emrin nedbe delâlet ettiği görüşünde olanlar, çocuğun mukellef olmayışını, emrin hakiki manasında kullanılmasına mâni olduğunu, çünkü icbarın, ancak vacibi yapmak veya haramı terk etmek için olabileceğini namaz da çocuğa vâcib olmadığı için terkinin mahzurlu olmadığını söylerler.
Hattâbî bu hadis-i şerifin şerhinde şunları söyler:
"10 yaşına geldiğinde namazı kılmazsa dövünüz"sözü, bulûğa erdikten sonra bile bile namazı geçirenin cezasının ağırlığına delildir. Biz deriz ki, baliğ olmayan çocuk, namazı geçirdiğinde dayağa mustahak olunca, bulûğdan sonra çarptırılacağı cezanın daha şiddetli olması gereği açıktır. Ulemânın ifâdesine göre dayaktan sonra en şiddetli şey de katl'dir."
Aynî, Hattâbî'nin bu ifâdesine itiraz etmiş; "Bu istidlal zayıftır. Biz (Hanefî'ler) buluğdan önce dövmeyi vacib görmüyoruz ki, buluğdan sonra daha şiddetli olan katle mustehak olduğunu kabul edelim. Biz günahtan dolayı katlin vacib olduğunu da kabul etmiyoruz. Çünkü Rasûlullah "İnsanlar lâ ilahe illeAllah deyinceye kadar onlarla harb etmekle emrolundum" buyurmuştur. Her dövme bir değildir. Buluğdan sonra namazı geçiren kimse, buluğdan evvel geçiren kimseden daha şiddetli olarak kan çıkıncaya kadar dövülür ve hapsedilir. İmam-ı Azam'ın mezhebi de budur.
Bu mucerred dövmeden daha şiddetlidir. Öyleyse ulemâ, "dayaktan sonra en şiddetli ceza ölümdür" diye nasıl söyleyebilir? Ayrıca buluğdan önceki dövme, te'dib maksadıyla buluğdan sonraki ise, zecr ve ceza maksadıyladır. Bu, önceki dövmeden daha şiddetli olmuş olur" demiştir.

Namaz geçiren kimseye verilecek ceza konusu ihtilaflıdır. Hattâbî'nin bildirdiğine göre, bu hususta mezheblerin görüşü şudur:
Mâlik ve Şafiî, namaz geçiren (hadden) öldürülür, demişlerdir.
Mekhûl, Hammad b. Zeyd ve Vekî' b. el-Cerrâh'a göre, tevbeye davet edilir, tevbe ederse birşey yoktur. Aksi halde öldürülür.
Ebû Hanife'ye göre, öldürülmez fakat dövülür ve hapsedilir.
Zuhrî'den rivâyet edildiğine göre, namazı geçiren fâsıktır, şiddetli olarak dövülür ve zindana atılır.
Bir gurup ulemâ "Vakti çıkıncaya kadar özürsüz olarak namazı kılmayan kâfirdir" demişlerdir. Bu, İbrahim en-Nehâî, Eyyûb, Abdullah b. Mubârak, Ahmed ve İshâk'ın görüşüdür.
İmam Ahmed, "Kasden namazı terkedenden başka hiç bir kimse işlediği bir günahtan dolayı küfre nisbet edilemez" demiştir. Bu görüş sahibleri "Kul ile küfür arasında namazı terkten başka bir şey yoktur" hadisini huccet almışlardır.

Çocukların Yataklarının Ayrılması :

Bu hadis-i şerifte öncekinden fazla olarak, çocukların yataklarının ayrılması da emredilmektedir. Bu emri ifâde eden cümlenin "10 yaşına gelince dövünüz" cümlesine atfedilmesi mumkun olduğu gibi, "7 yaşında iken namaz kılmalarını emrediniz" cümlesine atfedilmesi de mümkündür. Birinci takdire göre, çocuklar 10 yaşına geldiklerinde, ikinci takdire göre ise, 7 yaşına geldiklerinde yataklarının ayınlması gerekir. 10 yaş bulûğ çağına daha yakın olduğu için çocukların şehvetleri artar ve kötü durumların ortaya çıkmasından korkulur. Bu bakımdan atfın "10 yaşına geldiklerinde dövünüz" cümlesine olması daha isabetli olsa gerektir. Buna göre cümlenin mânası "10 yaşına geldiklerinde namazı kılmazlarsa dövünüz ve yataklarını da ayırınız" şeklinde olacaktır. Ne var ki, Bezzâr'ın yaptığı bir rivayet, ikinci takdiri destekler mâhiyettedir.
Çocukların aralarını ayırmış olmak için her birinin ayrı elbise giymiş olmaları kâfidir, yorganlarının ayrı olması şart değildir. Ancak en güzeli her birini ayrı yataklara yatırmaktır.
Mâlikîler "Çocukların biri birlerine sarılmaları, lezzet kastı ile de olsa aralarında bir örtü olunca mekruhtur. Çünkü onlarda lezzet yok hükmündedir" derler.
Çocukların velisi, onların lezzet kastı ile biri birlerine sarıldıklarını öğrenir de buna ses çıkarmazsa haram işlemiş olur. Çünkü onları ıslah velinin vazifesidir.
Baliğ olanların, arada örtü yokken biri birlerine sarılmaları, lezzet kastı ile olsun olmasın haramdır. Aralarında örtü varsa, lezzet kastı ile olursa haramdır. Lezzet kastı yoksa haram değildir.

Her ne kadar, uygun olan ayrı yataklarda yatırmak ise de, zarûretden dolayı yataklarını ayıramayıb aynı yatakta bir kaç çocuğu yatırmak mecburiyetinde kalınırsa (şehvet duygusu olmadan) onları pijamaları ile bir arada yatırmalarında mahzur yoktur.

Bazı Hükümler

1- Veli, küçük Çocuğu 7 yaşına geldiğinde ona namaz kılmayı emretmeli, 10 yaşına geldiğinde de kılmasa dövmelidir. Bu, bazı âlimlere göre veliye vacib bazılarına göre mendubdur.
2- 7 yaşına gelinceye kadar çocuğa dinî bilgilerin öğretilmesi gerekir.


İlgili Konu :

Mezheblere Göre Buluğ / Ergenlik Yaşı

https://www.islam-tr.org/konu/mezheplere-gore-killarin-bitmesi-buluga-ermenin-sarti-mi.43856/

Namazı Terk Etmenin Hükmü

https://www.islam-tr.org/konu/namazi-terk-etmenin-kilmayanin-hukmu.11226/
 
Üst Ana Sayfa Alt