Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Cübbeli Bayraklı Ahmed'in, "Seyyar Ecelli Tasavvuf Şeyhleri" Akidesine Reddiye ?

M Çevrimdışı

m.muvahhid

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
bu videoda mahmut ustaosmanoğlu Azraili geri çevirip ecelini erteliyor

Bir sofi şöyle diyor
Peygamberler ve bazı salih zatlar için mümkündür. Azrail a.s. hiç bir peygamberin ruhunu bedeninden, o peygamberin iznini almadan kabz etmemiştir. Bazı büyük Allah dostları için de bu mümkündür. Hatta öyle veli zatlar vardır ki Allahü teala böyle zatların ecellerini kendi takdirlerine bile bırakabilir.
Burada sorun, en temel şer'i bilgilere bile vakıf olmayan bir halka, ulu orta bu derin bilgilerin anlatılmasıdır.

sizlerin cevabı nedir?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Tevhidi, tesbihin boncuklarıyla sınırlandıran sofiyye ehlinin, ecel konusunda sapıtmasına, ayağının kaymasına sebeb olarak Musa (a.s.) ve Ölüm Meleği arasındaki geçen hadiseden dolayı (vaktinde eceli alınmasına rağmen), seyyar ecelli olmalarına sebeb olarak Kuran ve sunnete muhalefet etmişlerdir.

بســـم الله الرحمن الرحيم
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللّهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِم مَّا تَرَكَ عَلَيْهَا مِن دَآبَّةٍ وَلَكِن يُؤَخِّرُهُمْ إلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى فَإِذَا جَاء أَجَلُهُمْ لاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ
"Allah indinde her canlı için tâyin edilmiş bir ecel vardır. Eceli geldiğinde dünya hayatı son bulur. "Eğer Allah, insanları, yaptıkları her haksızlıkta cezalandırsaydı, yeryüzünde tek canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar erteler. Ecelleri (süreleri) geldiği zaman da bir an dahi ne geri kalırlar, ne de ileri geçerler" (Nahl, 61)
بســـم الله الرحمن الرحيم
وَعِندَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لاَ يَعْلَمُهَا إِلاَّ هُوَ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَمَا تَسْقُطُ مِن وَرَقَةٍ إِلاَّ يَعْلَمُهَا وَلاَ حَبَّةٍ فِي ظُلُمَاتِ الأَرْضِ وَلاَ رَطْبٍ وَلاَ يَابِسٍ إِلاَّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ


"Gaybın anahtarları O’nun katındadır. O’ndan başka hiçkimse onu bilemez. O, karada ve denizde olanları bilir. O’nun bilmesi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitabdadır. (En'am 59)

Musa (a.s.) ve Ölüm Meleği Arasında Geçen hadise

Ebu Hurayra (r.anh) dan rivayet, Rasul-u Ekram (s.a.v.) buyurdu ki:
Melekul Mevt, Musa (a.s.)'a ruhunu kabzetmek için gönderilmişti.
Musa (a.s.)'ya geldiği zaman, Ona tokat vurup, meleku'l mevt'in bir gözünü çıkarmıştı.
Melekul mevt (a.s.) Rabbine dönerek: "Beni öyle bir kula gönderdin ki, ölümü istemiyor."
Cenabı Hak tekrar ona gözünü iade etmişti.
(Sahihi Buhari, 2/113 ve 4/191; Sahihi Muslim 4/1843)

------------------**************-----------------

Ard-ı Mukaddes vb. Yerlerde Gömülmeyi İstemek

1339- Ebu Hurayra (r. anh) şöyle demiştir:
Ölüm meleği Musa'ya (a.s.) gönderildi. Melek Musa'nın yanına gelince Musa meleğe bir tokat attı (meleğin gözü çıktı). Bunun üzerine Melek Rabbi'ne dönerek: "Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin" dedi.
Allah (c.c.) meleğe gözünü geri verdi ve ona şöyle dedi: "Ona dön ve elini bir öküzün sırtına koymasını, elinin temas ettiği her bir kıl için kendisine bir yıl ömür verileceğini söyle."
(Ölüm meleği bunları Musa (a.s.)'ya iletince);
Musa: "Ey Rabb'im! Sonra ne olacak?" diye sordu.
Allah: "Sonra öleceksin" buyurdu.
Musa: "Öyleyse şimdi öleyim" dedi.
Musa, Allah'tan kendisini arz-ı mukaddese bir taş atımı mesafeye kadar yaklaştırmasını istedi.
(Ebu Hurayra, Peygamberin (s.a.v.) şöyle söylediğini belirtti): "Orada olsaydım size yolun kenarında kızıl bir kum tepesinin yanında onun kabrini gösterirdim.



Açıklama
Zeyn İbnu'l-Muneyyir şöyle demiştir: Başlıktaki "vb. yerler" ifadesi ile, ken*disine yolculuk yapmanın caiz olduğu Harameyn (Mekke ve Medine) kasdedilmiştir. Yine Musa (a.s.)'nın yaptığına uymak suretiyle; yanlarında bulunmanın bereketinden istifade etmek, onlara indirilen rahmetten nasibdar olabilmek amacıyla peygamberlerin, şehidlerin ve Allah dostlarının kabirlerinin yakınına gömülmeyi istemek de câizdir.
Bu, Beytu'l-Makdis'te gömülü olan peygamberlere yakın olmayı istemekle ilgilidir.
Kadı İyad'ın tercih ettiği görüş budur.
İbn Battal'ın naklettiğine göre Musa (a.s.)'nın Beytu'l-Makdise girmeyi değil de oraya bir taş atımı mesafeye gömülmeyi istemesinin hikmeti, kabrinin yerinin gizli kalmasını sağlayarak milletinden cahillerin kendisine ibadet etmesini önlemektir.

( Sahih-i Buhari Şerhi; İbn Hacer el Askalani: Fethu'l Bari ; C. 3, S: 436 -437 ayrıca ;
Sahih-i Buhari Şerhi; İbn Hacer el Askalani: Fethu'l Bari ; C. 7, S: 109 -115, (31- Musa'nın Vefatı ve Ondan Sonrası Başlığı)


İZAHAT
"Ölüm Meleği" (a.s.), Musa (a.s.)'a gönderildi. Yanına gelince gözü üzerine bir tokat attı."
Hemmam'ın, Ebu Hureyre'den diye rivayet ettiği Ahmed ve Muslim'de yer alan rivayette şöyle denilmektedir:
"Ölüm meleği Musa'ya geldi ve ona : 'Rabb'ine icabet et' dedi. Musa ölüm meleğinin yüzüne bir tokat attı ve gözünü çıkardı."


"Ölmek istemeyen" ifadesine Hemmam şu fazlalığı da eklemektedir:
"İşte gözümü çıkardı. bunun üzerine Allah gözünü eski haline getirdi."
Ammar yoluyla gelen rivayette de şöyle denilmektedir:
"Rabbim, Musa kulun gözümü çıkardı. Senin nezdindeki değeri olmasaydı ben de ona karşı gelecek ve onu zor bir duruma sokacaktım."

"Allah'tan kendisini Ard-ı Mukaddes'e bir taş atımlığı kadar bir mesafe yaklaştırmasını niyaz etti."

"Kırmızı kum yığınının alt tarafında..."
İbn Huzeyme der ki : Bazı bidatçiler bu hadisi reddederek şöyle demişlerdir:
Şayet Musa ölüm meleğini tanımış ise o, onu hafife almış demektir. Eğer onu tanımamış idiyse neden gözünü çıkardığından ötürü Musa'ya kısas uygulanmadı?

Buna cevap şudur :
Allah (c.c.), Musa'ya ölüm meleğini gönderdiğinde tam o sırada ruhunu kabzetmeyi murat etmemişti. Ölüm meleği onu denemek üzere gönderilmişti. Musa'nın ölüm meleğinin gözüne tokat indirmesi ise, ona iznini almadan evine girmiş bir insan olarak gördüğünden dolayıdır. Onun ölüm meleği olduğunu bilmiyordu. Şeriat koyucu da müslümanın evine izinsiz bakan kimsenin gözünü çıkarmayı mubah kılmıştır.

Melekler İbrahim'e ve Lut'a da insan suretinde gelmişler ve ilk anda onları tanımamışlardı. Eğer İbrahim (a.s.) onları tanımış olsaydı onlara yiyecek ikram etmezdi. Şayet Lut (a.s.) onları tanımış olsaydı, kavminin onlara zarar vereceğinden korkmazdı.

Musa'nın ölüm meleğini tanıdığını varsayacak olursak bu bidatçı şahıs, melekler ile insanlar arasında kısasın meşru olduğunu nereden biliyor?
Diğer taraftan ölü meleğinin Musa'dan kısas isteyip de ona kısas uygulamadığını nereden çıkartıyor?

Hattabi, İbn Huzeyme'nin açıklamalarını özetledikten sonra şunları da eklemektedir:
Musa'nın onu kendisinden bu şekilde uzaklaştırmak istemesi , tabiatı itibariyle hiddetli birisi oluşundandır. Diğer taraftan Allah ölüm meleğine gözünü tekrar iade etti ki Musa da o meleğin Allah tarafından geldiğini bu yolla bilsin. Bundan dolayı o vakit Musa'nın teslimiyet gösterdiğini anlıyoruz.

Nevevi de diyor ki : Kendisine tokat atılanı sınamak amacıyla yüca Allah'ın Musa'ya böyle bir tokat atma iznini vermiş olması da olmayacak bir şey değildir.

Başkası da şöyle demektedir: Ona tokat indirmesinin sebebi, kendisini tercih yapmakta serbest bırakmadan önce ruhunu kabzetmek üzere gelişi idi. Çünkü sabit olduğuna göre istediğini tercih etmekte serbest bırakılmadıkça hiç bir peygamberin ruhu kabzedilmemiştir. Bundan dolayı ikinci defa onu tercihte serbest bırakınca boyun eğip, itaat etmiştir.

Görüşler arasında doğruya en yakın olanın bu olduğu söylenmiş olmakla birlikte bu görüşün doğruluğu da tartışılabilir. Çünkü sorunun esasında dönülerek tekrar şöyle denilebilir:
Ölüm meleği ne diye Allah'ın peygamberinin ruhunu kabzetmeye kalkıştı ve bu husustaki şartı (yani peygamberlere has bir özellik olan muhayyer bırakma şartını) yerine getirmedi? O zaman buna da tekrar : Bu imtihan olmak üzere meydana gelmiştir, denilir.

Hadisten anlaşıldığına göre melek insan suretinde görünebilir. Bu husus pek çok hadiste zikredilmiş bir konudur.

Yine hadisten anlaşıldığına göre Arz-ı Mukaddes'te defnedilmesinin bir fazileti vardır.
(Sahih-i Buhari Şerhi; İbn Hacer el Askalani: Fethu'l Bari ; C. 7, Sf: 112 -113)


Not : İslam'da ölüm meleğinin özel bir adı yoktur. Orijini "Melek'ul Mevt"tir. Halk arasında sıkça kullanılan ' Azrail' ismi İsrailiyattan bulaşmıştır. Kullanmayalım .
 
Üst Ana Sayfa Alt