Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Dava Endeksli Kadın

Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Frm. Yöneticisi
"Erkek ve ya kadın mumin olarak kim hayırlı işler yaparsa ışte onlar cennete girerler. Kendilerine zerre kadar zulmedilmez."(Nisa-124)

Bugün islam davası, yolu uzun ve yorucu fakat başlangıcı sapasağlam bir çalışmaya muhtaçtır. Hiç şüphesiz bu çalışmada en büyük görev de müslüman kadına aittir.

Islamın zuhur etmesiyle beraber müslüman kadın, davetin her aşamasında kadınlardan başka kimsenin yerine getiremeyecegi dakik roller üstlenmiş ve Tevhid davasının tebliğ edildiği türlü merhalelerde sosyal ve ya siyasi olarak aktif bir çaba içerisinde bulunmuştur.

Vahyin nuzulunun ilk anlarından itibaren davayı kucaklamış ve tüm servetini bu mübarek davanın tasarrufu altına vermiş olan Hz. Hatice'yi (ra) en zirve örnek olarak zikretmek hakkaniyet gereğidir. Türlü eziyet ve ambargoların ötesinde vahiyle şereflenen eşi Rasulullah'a (as) arka çıkması ve O'nu davasında cesaretlendirip desteklemesi islam davası için sergilemiş olduğu rolü yansıtmak için yeterli bir durumdur. Öyle ki davasindaki sebat ve kararlılıktan ötürü vefatı, "hüzün yılı" olarak adlandırılmış ve Allah Resulu (as) tarafından dünya kadınlarının en hayırlısı olarak nitelendirilmiştir.

Islam tarihimizin gururla zikrettiği ve bugün kadınların erkeklere karşı bir övünç kaynağı olarak bahsettiği ilk iman eden kişinin ve yine ıslami mücadeledeki ilk şehidin bir kadın olması şunu göstermektedir ki; müslüman kadın, hiçbir zaman mücadele sahasının gerisinde durmamış ve bireysel çaba nispetince bu dinin yardımcıları olmuştur.

Dava kadınının, islam daveti ve bu yoldaki kusursuz seyri açısından fonksiyonu küçüksenmeyecek kadar çoktur. Bu yüzden kadınsız bir dava düşünemeyeceğimiz gibi kadını, islam davasının dışına da itemeyiz. Zira o olmadan ne dava bereketlenir ne de ıslami mücadele sıhhatli bir şekilde yol alır.

Islam davasıyla dertlenen kadın, "Ey iman edenler..." çağrısının muhatabı olduğunun bilincinde olan kuldur. Iffet ve vakarıyla evinde oturmasını bildiği gibi aynı ıffet ve vakarıyla imtihanı ağırlaşmış olan bu ummetin sorunlarına yaklaşmasını da bilir.

Allahın hükümlerinin yeryüzünden ilga edildiği bu çağda islamla değer kazanan kadının, sekulerizmin esareti altında bocalamamak adına davasına sahip çıkması gerekmektedir. Çünkü izzeti kendisine bahşeden islam, inançlarının getirmiş olduğu misyon gereği ona bazı görevler yüklemiştir.

" Mumin erkek ve mumin kadınlar biribirlerinin dostlarıdırlar. Iyiligi emreder, kötülükten alikoyarlar, namazı dosdoğru kilar, zekatı verirler, Allah'a ve Resulune itaat ederler. Işte onlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak galip ve hikmet sahibidir."(Tevbe- 71)

Dava kadını, Şibi ebi talipte bir Hatice, Firavunun sarayında bir asiye ve prangalar altında bir sumeyye olduğu gibi toplumun temeline zincir atıp takva üzerine tesis edecek olan kişidir. Islami düşünceye insan kazandırmak adına davetin herhangi bir sahasında gerek ferdi olarak gerekse de cemaat halinde boy göstermesi, islam davasının ona yüklediği bir sorumluluktur.

Toplumu irşad etmenin yanısıra Muvahhid bir yuvanin temel yapı taşlarını oluşturmasında dava kadınının etkisi çok fazladır. Kendi donanımlarıyla tıpkı bir Hatice gibi eşine destek olması onu dünya kadınlarının en hayırlısı kılmayacak ama belki küfrün ayyuka çıktığı bu 21. yüzyılın en hayirli kadını kılacaktır.

Islamı, düşmanlarına karşı müdafaa edecek ve O'nu türlü fitne ve tahrifatlardan koruyacak olan nesilleri yetiştirmek de dava kadınının en birincil ve en muhteşem görevidir. Zira kadın, doğurmakla tanındığı gibi doğurduğunu yoğurmakla da tanınır.

Müslüman dava kadını şunu unutmasın ki yeryüzüne hakim olması için gönderilmiş olan islam, onun omuzlarında yükselecektir ve bu yükseliş, bu uğurda dökülen ya kan ile ya gözyaşı ile ya da ter ile olacaktır.

Islam davası bugün globalleşmiş bir küfür sistemi ve onların önderleriyle canları ve mallarıyla cihad eden, mücadele alanlarında toplu halde katledilen, Allah yolunda eşleri ve çocuklarıyla şehid düşen mücahidelerle övünmektedir. Islam davası, Allah yolunda hicret eden, zorba otoritelerin tehdit ve saldırılarına karşı taviz vermeden tevhid davasında sebat gösteren dava kadınlarıyla gurur duymaktadır. Ve yine islam davasi, zalim sistem ve ideolojilerin zindanlarına mahkum edilerek her türlü zulüm ve işkenceye maruz kaldığı halde kafirlere boyun eğmeyen ve dinleri uğruna azimlerinden hiçbir şey kaybetmeyen müslüman kadınlarla övünmektedir.


Müslüman kadınları, islam davasındaki münasip mevkisini alarak tevhid sancaginin altında toplanıp çaresizliğin girdabında çırpınan ümmet için gerçek rollerini eda etmeye davet ediyoruz.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
"Erkek ve ya kadın mumin olarak kim hayırlı işler yaparsa ışte onlar cennete girerler. Kendilerine zerre kadar zulmedilmez."(Nisa-124)

Bugün islam davası, yolu uzun ve yorucu fakat başlangıcı sapasağlam bir çalışmaya muhtaçtır. Hiç şüphesiz bu çalışmada en büyük görev de müslüman kadına aittir.

Islamın zuhur etmesiyle beraber müslüman kadın, davetin her aşamasında kadınlardan başka kimsenin yerine getiremeyecegi dakik roller üstlenmiş ve Tevhid davasının tebliğ edildiği türlü merhalelerde sosyal ve ya siyasi olarak aktif bir çaba içerisinde bulunmuştur.

Vahyin nuzulunun ilk anlarından itibaren davayı kucaklamış ve tüm servetini bu mübarek davanın tasarrufu altına vermiş olan Hz. Hatice'yi (ra) en zirve örnek olarak zikretmek hakkaniyet gereğidir. Türlü eziyet ve ambargoların ötesinde vahiyle şereflenen eşi Rasulullah'a (as) arka çıkması ve O'nu davasında cesaretlendirip desteklemesi islam davası için sergilemiş olduğu rolü yansıtmak için yeterli bir durumdur. Öyle ki davasindaki sebat ve kararlılıktan ötürü vefatı, "hüzün yılı" olarak adlandırılmış ve Allah Resulu (as) tarafından dünya kadınlarının en hayırlısı olarak nitelendirilmiştir.

Islam tarihimizin gururla zikrettiği ve bugün kadınların erkeklere karşı bir övünç kaynağı olarak bahsettiği ilk iman eden kişinin ve yine ıslami mücadeledeki ilk şehidin bir kadın olması şunu göstermektedir ki; müslüman kadın, hiçbir zaman mücadele sahasının gerisinde durmamış ve bireysel çaba nispetince bu dinin yardımcıları olmuştur.

Dava kadınının, islam daveti ve bu yoldaki kusursuz seyri açısından fonksiyonu küçüksenmeyecek kadar çoktur. Bu yüzden kadınsız bir dava düşünemeyeceğimiz gibi kadını, islam davasının dışına da itemeyiz. Zira o olmadan ne dava bereketlenir ne de ıslami mücadele sıhhatli bir şekilde yol alır.

Islam davasıyla dertlenen kadın, "Ey iman edenler..." çağrısının muhatabı olduğunun bilincinde olan kuldur. Iffet ve vakarıyla evinde oturmasını bildiği gibi aynı ıffet ve vakarıyla imtihanı ağırlaşmış olan bu ummetin sorunlarına yaklaşmasını da bilir.

Allahın hükümlerinin yeryüzünden ilga edildiği bu çağda islamla değer kazanan kadının, sekulerizmin esareti altında bocalamamak adına davasına sahip çıkması gerekmektedir. Çünkü izzeti kendisine bahşeden islam, inançlarının getirmiş olduğu misyon gereği ona bazı görevler yüklemiştir.

" Mumin erkek ve mumin kadınlar biribirlerinin dostlarıdırlar. Iyiligi emreder, kötülükten alikoyarlar, namazı dosdoğru kilar, zekatı verirler, Allah'a ve Resulune itaat ederler. Işte onlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak galip ve hikmet sahibidir."(Tevbe- 71)

Dava kadını, Şibi ebi talipte bir Hatice, Firavunun sarayında bir asiye ve prangalar altında bir sumeyye olduğu gibi toplumun temeline zincir atıp takva üzerine tesis edecek olan kişidir. Islami düşünceye insan kazandırmak adına davetin herhangi bir sahasında gerek ferdi olarak gerekse de cemaat halinde boy göstermesi, islam davasının ona yüklediği bir sorumluluktur.

Toplumu irşad etmenin yanısıra Muvahhid bir yuvanin temel yapı taşlarını oluşturmasında dava kadınının etkisi çok fazladır. Kendi donanımlarıyla tıpkı bir Hatice gibi eşine destek olması onu dünya kadınlarının en hayırlısı kılmayacak ama belki küfrün ayyuka çıktığı bu 21. yüzyılın en hayirli kadını kılacaktır.

Islamı, düşmanlarına karşı müdafaa edecek ve O'nu türlü fitne ve tahrifatlardan koruyacak olan nesilleri yetiştirmek de dava kadınının en birincil ve en muhteşem görevidir. Zira kadın, doğurmakla tanındığı gibi doğurduğunu yoğurmakla da tanınır.

Müslüman dava kadını şunu unutmasın ki yeryüzüne hakim olması için gönderilmiş olan islam, onun omuzlarında yükselecektir ve bu yükseliş, bu uğurda dökülen ya kan ile ya gözyaşı ile ya da ter ile olacaktır.

Islam davası bugün globalleşmiş bir küfür sistemi ve onların önderleriyle canları ve mallarıyla cihad eden, mücadele alanlarında toplu halde katledilen, Allah yolunda eşleri ve çocuklarıyla şehid düşen mücahidelerle övünmektedir. Islam davası, Allah yolunda hicret eden, zorba otoritelerin tehdit ve saldırılarına karşı taviz vermeden tevhid davasında sebat gösteren dava kadınlarıyla gurur duymaktadır. Ve yine islam davasi, zalim sistem ve ideolojilerin zindanlarına mahkum edilerek her türlü zulüm ve işkenceye maruz kaldığı halde kafirlere boyun eğmeyen ve dinleri uğruna azimlerinden hiçbir şey kaybetmeyen müslüman kadınlarla övünmektedir.


Müslüman kadınları, islam davasındaki münasip mevkisini alarak tevhid sancaginin altında toplanıp çaresizliğin girdabında çırpınan ümmet için gerçek rollerini eda etmeye davet ediyoruz.

CezakAllahu hayran.
 
Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Frm. Yöneticisi
"Bir gün gelir de iktisadi çalışmaların ve
şahsi çıkarların, İslami çalışmalarımla
çatışacak olursa ve evlilik hayatımın İslam devleti ve Allah'ın sözünün üstün olması yolunda engel teşkil ettiğini görürsem,
ikimiz de yolların ayrılış noktasında
olacağız. Yani evlilik bitecek ve davet tüm
varlığımda devam edecektir."

Zeynep Gazalinin eşine ithafen sözleri
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt