Çevrimdışı
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla..
Günümüz İslam davetçileri bütün güçlerini toplayıp, saflar halinde yürümedikçe zafere ulaşamazlar. Hedefe ulaşmak için, harekete geçmekten, işe başlamaktan, yollara koyulup insanlara İslam'ın mesajını ulaştırmaktan ve azimle çalışmaktan başka yol yoktur. Evinde rahat rahat oturup temennilerde bulunmak hedefe ulaşmanın yollarından biri değildir. Selefin tarihini incele, yaptıkları üzerinde düşün ve onlara uyarak hedefe ulaş. Yoksa yerinde durmakla ne davetçi olabilirsin ne de hedefe ulaşabilirsin..
Kardeşlerine karşı büyüklük taslama.. Müminlere karşı alçakgönüllü ol. Hevaya ve arzularına kapılma. Fitnelerden uzak dur. Tekfirden kaçın, birleştirici ol. Şeytanın tuzaklarına düşme..
Vaktini nakit olarak değerlendir.. Çünkü vakit kılıç gibidir. Sen onu kesmeden o seni kesecektir. Ertelemeyi bir kenara bırak, çünkü ertelemekten daha zararlı bir şey düşünülemez..
Eğer gerçek ubudiyet sadece günlük ibadetlerden ibaret olsaydı, bu ardı arkası kesilmeyen Risalet ve Peygamberlere gerek kalmazdı..
"Her kim ki kendi nefsini iyice tanıyabilmişse, başkasını bilmek ve kontrol altına almak hususunda başarılı olması muhakkaktır."(Hitib’ in ’’Bağdat Tarihi’’ adlı eseri,226/9)
Müminin durgunluğu gevşeklik, gaflet ve sonsuza dek uzanan bir aldırmazlık eğilimi değildir. Belki bir süre zuhur eder, ama hemen ardından onu kamçılayan ve yaratılışından gelen derli toplu bir gözetleme gayreti ile, maziden gelen irsi ve hikmet dolu ruhi olgunluk izler..
"…Boş zamanlarını değerlendirmeye bak. Bir kötülüğe yöneldiğin zaman, hemen kararını değiştirip, yerine iyiliği ve Allah’ın zikrini yetiştirmeye bak."
(İmam Sübki’nin ‘’Tabakatü’ş-Şafiiye’’ adlı eseri, 286/1)
Bir günah ve hata işlemek ile karşı karşıya kaldığın zaman, hemen Namaza durmak ile onu atlatmaya çalış..
Şayet kalbi üstün meziyetlerle meşgul etmeyecek olursan, basit şeylerle uğraşmak durumunda kalacaktır. Hayırlı işlere yöneltmezsen, şer işler onu bekleyecektir..
Davaya sadece artan vakitlerini ayırdıkça ve içtenlikle bağlanmayıp bunu kendilerine meslek edinmedikçe, bilinmelidir ki, isimleri gafil ve boş gezegenlerin defterinde tescil edilecektir. İşte o zaman hüsran kaçınılmazdır..
Bizim aradığımız şey büyük zatların görüşüne paralel olarak, rahatı temelden reddetmek olmayıp, onu ancak asgari seviyeye indirerek bünyeye yetecek ölçüde tutmaktır..
"Vaktin hakkını vermesini bilen, hayatın kıymetini idrak etmiştir. Çünkü hayat vakitten ibarettir."
(Hasan el-Benna)
"Mürüvvet erbabı için dünyada rahat aramak yakışık almaz. Çünkü onlar her zaman yorgunluğu benimser."
(İmam Şafii)
İmam Ahmet’e ‘"kul rahatı ne zaman tadacaktır?" diye sorulduğunda, cevaben, "Cennet’e ilk adımını attığı anda" der.(Tabakatu’l Hunabile 293/1)
"İnsanlar arasında en aciz olan, kardeş arayışında pasif kalandır. Bundan daha büyük acizlik ise, iyi arkadaşı elde ettikten sonra onu yitiren kimsedir."
Ey din kardeşi! Düşün taşın, nasihatleri can kulağıyla dinle; emellerine aldanıp ecelin emeli kuşattığını, ecelin ruhu tırpan gibi biçtiğini ve ecelin er geç geleceğini aklından çıkarma. Ancak bu şekilde Allah azze we celle'nin lütfu ile kurtuluşa erer ve müminin beklediği müjdeye nail olabilirsin..
"Alim olup da ölümü devamlı olarak hatırda tutan ve uhrevi meseleler ile haşir-neşir olan bir kimseye, ölümü hatırlatmak, kârdan ziyade zarar verecektir. Çünkü Allah Teala ’dan korkusu fazla olan ve ahireti çokça hatırlar durumundaki bir kimsenin, ölümü hatırlamakta zaman geçirmesine gerek yoktur. Belki emelini az da olsa uzatmak gerekecektir ki, zamanını dini kitap ve eser yazıp, derlemek gibi hayırlı işlerle değerlendirmek heves ve şevkini kendisinde bulabilirsin.’’(Sayd-u Hatır’’İbnu-u Cevzi)
Davetçi kimsenin, davası uğrundaki yoğun çabasının ve yorgunluğunun eseri, her zaman için yüzünden okunmalıdır. Onlar için şakaya kaçan konuşma, mizah, gülmek ve boş durmak gibi abes şeylerden pay yoktur..
"Zirvede Kalmanın İncelikleri isimli kitaptan notlar.."
Şimdi davet zamanı..
Günümüz İslam davetçileri bütün güçlerini toplayıp, saflar halinde yürümedikçe zafere ulaşamazlar. Hedefe ulaşmak için, harekete geçmekten, işe başlamaktan, yollara koyulup insanlara İslam'ın mesajını ulaştırmaktan ve azimle çalışmaktan başka yol yoktur. Evinde rahat rahat oturup temennilerde bulunmak hedefe ulaşmanın yollarından biri değildir. Selefin tarihini incele, yaptıkları üzerinde düşün ve onlara uyarak hedefe ulaş. Yoksa yerinde durmakla ne davetçi olabilirsin ne de hedefe ulaşabilirsin..
Kardeşlerine karşı büyüklük taslama.. Müminlere karşı alçakgönüllü ol. Hevaya ve arzularına kapılma. Fitnelerden uzak dur. Tekfirden kaçın, birleştirici ol. Şeytanın tuzaklarına düşme..
Vaktini nakit olarak değerlendir.. Çünkü vakit kılıç gibidir. Sen onu kesmeden o seni kesecektir. Ertelemeyi bir kenara bırak, çünkü ertelemekten daha zararlı bir şey düşünülemez..
Eğer gerçek ubudiyet sadece günlük ibadetlerden ibaret olsaydı, bu ardı arkası kesilmeyen Risalet ve Peygamberlere gerek kalmazdı..
"Her kim ki kendi nefsini iyice tanıyabilmişse, başkasını bilmek ve kontrol altına almak hususunda başarılı olması muhakkaktır."(Hitib’ in ’’Bağdat Tarihi’’ adlı eseri,226/9)
Müminin durgunluğu gevşeklik, gaflet ve sonsuza dek uzanan bir aldırmazlık eğilimi değildir. Belki bir süre zuhur eder, ama hemen ardından onu kamçılayan ve yaratılışından gelen derli toplu bir gözetleme gayreti ile, maziden gelen irsi ve hikmet dolu ruhi olgunluk izler..
"…Boş zamanlarını değerlendirmeye bak. Bir kötülüğe yöneldiğin zaman, hemen kararını değiştirip, yerine iyiliği ve Allah’ın zikrini yetiştirmeye bak."
(İmam Sübki’nin ‘’Tabakatü’ş-Şafiiye’’ adlı eseri, 286/1)
Bir günah ve hata işlemek ile karşı karşıya kaldığın zaman, hemen Namaza durmak ile onu atlatmaya çalış..
Şayet kalbi üstün meziyetlerle meşgul etmeyecek olursan, basit şeylerle uğraşmak durumunda kalacaktır. Hayırlı işlere yöneltmezsen, şer işler onu bekleyecektir..
Davaya sadece artan vakitlerini ayırdıkça ve içtenlikle bağlanmayıp bunu kendilerine meslek edinmedikçe, bilinmelidir ki, isimleri gafil ve boş gezegenlerin defterinde tescil edilecektir. İşte o zaman hüsran kaçınılmazdır..
Bizim aradığımız şey büyük zatların görüşüne paralel olarak, rahatı temelden reddetmek olmayıp, onu ancak asgari seviyeye indirerek bünyeye yetecek ölçüde tutmaktır..
"Vaktin hakkını vermesini bilen, hayatın kıymetini idrak etmiştir. Çünkü hayat vakitten ibarettir."
(Hasan el-Benna)
"Mürüvvet erbabı için dünyada rahat aramak yakışık almaz. Çünkü onlar her zaman yorgunluğu benimser."
(İmam Şafii)
İmam Ahmet’e ‘"kul rahatı ne zaman tadacaktır?" diye sorulduğunda, cevaben, "Cennet’e ilk adımını attığı anda" der.(Tabakatu’l Hunabile 293/1)
"İnsanlar arasında en aciz olan, kardeş arayışında pasif kalandır. Bundan daha büyük acizlik ise, iyi arkadaşı elde ettikten sonra onu yitiren kimsedir."
Ey din kardeşi! Düşün taşın, nasihatleri can kulağıyla dinle; emellerine aldanıp ecelin emeli kuşattığını, ecelin ruhu tırpan gibi biçtiğini ve ecelin er geç geleceğini aklından çıkarma. Ancak bu şekilde Allah azze we celle'nin lütfu ile kurtuluşa erer ve müminin beklediği müjdeye nail olabilirsin..
"Alim olup da ölümü devamlı olarak hatırda tutan ve uhrevi meseleler ile haşir-neşir olan bir kimseye, ölümü hatırlatmak, kârdan ziyade zarar verecektir. Çünkü Allah Teala ’dan korkusu fazla olan ve ahireti çokça hatırlar durumundaki bir kimsenin, ölümü hatırlamakta zaman geçirmesine gerek yoktur. Belki emelini az da olsa uzatmak gerekecektir ki, zamanını dini kitap ve eser yazıp, derlemek gibi hayırlı işlerle değerlendirmek heves ve şevkini kendisinde bulabilirsin.’’(Sayd-u Hatır’’İbnu-u Cevzi)
Davetçi kimsenin, davası uğrundaki yoğun çabasının ve yorgunluğunun eseri, her zaman için yüzünden okunmalıdır. Onlar için şakaya kaçan konuşma, mizah, gülmek ve boş durmak gibi abes şeylerden pay yoktur..
"Zirvede Kalmanın İncelikleri isimli kitaptan notlar.."
Şimdi davet zamanı..
