Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Dışardan Gelen Büyük Kimseler İçin Ayağa Kalkmak Caiz mi?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
SORU :
Dışardan gelen yaşça büyük, itibarlı kimseler için ayağa kalkmak, ayakta karşılamak caiz mi?



Yanımıza gelen bir kimse için ayağa kalkmak gerekmez. Fakat böyle davranış güzel ahlak(edeb)dandır. Gelenin elini tutmak ve onunla musafaha etmek için kalkmak özellikle ev sahibi için güzel ahlaktan, hasletlerdendir.
Rasulullah (s.a.v.) Fatıma için ayağa kalkmıştır. Fatıma (r.anha)da onun için ayağa kalkmıştır.
Aişe (r.anha) anlatıyor: "Peygamber, kızı Fatıma’nın geldiğini gördüğü zaman, “hoş geldin” der ve hemen yerinden kalkar, onu öper ve kendi yerine oturturdu.”
(Buharı Fedailu's sahabe, 27, edeb 70; Tirmizî, menakıb 37, 60; İbn Hacer, 11/50)

Yine O'nun emriyle, Beni Kurayza konusunda hüküm vermek için gelen Sad b. Muaz için (r.anh) sahabe ayağa kalkmıştır.
Ebu Said el-Hudri (r.anh)’den şöyle rivayet edilmiştir:
«Kurayza halkı kendilerine Sa’d b. Muaz’ın hükmetmesini istediler de Rasulullah (s.a.v.) Sa’d’a haber gönderdi. Sa’d bir merkeb üzerinde geldi.
Mescide yaklaşınca Rasulullah (s.a.v.), Ensara: «Haydi büyüğünüz için ayağa kalkınız» dedi.
Sonra Sad’a: «Şunlar senin hükmüne razı oldular» buyurdu.
Sa’d da: «Bunların harb edenleri öldürülür, kadınları ve çocukları da esir edilmelidir» dedi.
Bunun üzerine Rasulullah: «Ey Sa’d! Aziz ve Celil olan Allah’ın hükmüyle hükmettin» buyurdu.»
(Buhari, Atk,17; İstizan, 26; Ahmed b. Hanbcl, III, 22, 71, V1-I42; Muslim, cihad, 64.)

Kab b. Malik (r.anh) tövbe edib gelince Talha b. Ubeydullah (r.anh), Rasulullah'ın (s.a.v.) yanında iken ayağa kalkmış onunla musafaha etmiş ve onu tebrik etmiştir. (İbn Hacer, 11/52) Bu güzel ahlaktandır ve bu konudaki durum geniştir. Kötü ve yanlış olan, tâzim için ayağa kalkmaktır. Ancak misafiri karşılamak, ona ikram etmek, onunla musafaha etmek ya da onu selamlak için ayağa kalkmak meşrudur. İnsanlar otururken tazim için kalkmak ya da biri içeri girerken mukabele ve musafaha yapmadan kalkmak gereksizdir. Bundan daha kötüsü giren kişiyi sadece tazim niyetiyle ayağa kalkmaktır.
Tahavî, "Ayağa kalkmanın kendisi (liaynihi - biZâtihi) mekruh değildir. Mekruh (haram) olan ayağa kalkılmasından hoşlanmak ve kalkılmayacak kimse için kalkmaktır." demekte iken,
İbn Vehbân: "Bana göre günümüzde ayağa kalkılması güzel (mustehab) olmalıdır. Çünkü kalkılmaması kin, nefret ve düşmanlığa -özellikle de kalkma adeti olan yerlerde- sebeb olabilmektedir." der. (en-Nemenkanî, el-Fethur'-Rahmani, 2/257)
Ashab'ın Peygamberi gördüklerinde ayağa kalkma adetleri yoktu. Hatta Enes b. Mâlik der ki: "İnsanların Peygamber (a.s.)’den daha çok sevdikleri bir kimse yoktu. Buna rağmen onu gördüklerinde ayağa kalkmazlardı. Çünkü O'nun bundan hoşlanmadığını bilirlerdi. Fakat uzaktan gelen birisini karşılamak üzere ayağa kalkarlardı." (Fetavây-ı Hindiyye, 5/325, 369; Bezzâziye, 6/354; Nevevî, el-Fetâva, 79)
İmam Nevevî "Peygamber zamanında ayağa kalkmanın günümüzdeki gibi yaygın olmaması onun bidat olduğuna delalet etmez. Çünkü o dönemde müslümanlar, mutlak surette ayağa kalkmakla emrolunmadıkları gibi ayağa kalkmamakla da emrolunmuş değillerdi. Bu bakımdan ayağa kalkmama yönü daha ağır basmakla beraber, meselenin bid'at olduğunu söylemek asla mümkün değildi

Gelen için ayağa kalkılmadığı takdirde, bu hareketin saygısızlık sayılacağı, kine, nefrete ve düşmanlığa ya da kalkmayanın başka bir zarar görmesine sebeb olacağı yerlerde ayağa kalkmak, kalkan için günah olmasa da, kalkılan için haramdır. (krş İbn Hâcer, 11/51-52; Aynî, Umdetu'l-kârî, 20/252; Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nun Yayıncılık, İstanbul 1997, s.476-479)

Hind ulemasından Eşref Ali et-Tehanevî de "ikram için olan ayağa kalkmada bir kerâhet söz konusu değildir. Kerahet acemlerin krallarına yaptıkları gibi olan kalkışlardadır" demektedir. (İ'lau's- Sunen, XVII, 429)



Ayağa kalkmak üç sebebden olur:

1- Acemlerin kral ve büyüklerini tazim ettikleri gibi, oturmuş halde iken içeri giren bir kişi için onu tâzim etmek niyetiyle ayağa kalkmak:

Rasullullah'ın (s.a.v.) ifade ettiği gibi, bu türden bir ayağa kalkma câiz değildir.
Bu nedenle Rasulullah (s.a.v.) sahabeye oturmalarını emretmiştir.
Sahabe ayağa kalktığında, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Acemlerin liderlerine karşı ayağa kalkıb tazim ettikleri gibi, bana tâzim etmek üzeresiniz." (Ebu Davud, Edeb,165)
Bu rivâyet hakkında İbn Hâcer (rahimehullah), Taberi’den naklen bu hadisin zâyıf olduğunu belirtmiştir. (İbn Hâcer, Fethu’l-Bâri, 11/49-50)

Ebû Miclez'den demiştir ki: (Birgün) Muaviye (r.anh), İbn Zubeyr'le İbn Amir'in bulundukları yere girdi de İbn Amir hemen ayağa kalktı. İbn Zubeyr ise oturmaya devam etti.
Bunun üzerine Muaviye (İbn Amir'e hitaben): Otur (ayağa kalkma)! Çünkü ben Rasûlullah (s.a.v.)'i: "İnsanların kendisi için ayağa kalkmasından hoşlanan kimse (cehennem) ateş(in) de yerini hazırlasın" derken işittim, dedi.
(Tirmizî, edeb, 13; Ahmed b. Hanbel. IV, 91, 93)

"Kim bir zengine eğilir, onu yücelttiği ve elindekilere göz diktiği için kendini küçültürse, şahsiyetinin üçte ikisi ve dinin yarısı gider." (Beyhakî, es-Sunenu’l Kubrâ; Alâuddin Abidin, el-Hediyye'l-Alâiyye, 249; Benzer bir hadis ve açıklaması için bk. Fetâvay-i İbn Salah,18)

"Kim insanların kendisi için hazırola geçmesinden (el-pençe divan durmasından) hoşlanırsa ateşten yerine hazırlansın" buyurdular. (el-Beyan vet- târif, 2/205)


2- Karşılama veya musafaha etmenin aksine, sırf tâzim niyetiyle başkasının içeri girmesi veya dışarı çıkması üzerine ayağa kalkmak:

Bu tür bir ayağa en iyi halde mekruhtur.
Sahabe (radiyallahu anhum), Rasulullah (s.a.v.) içeri girdiğinde onun bunu kerih gördüğünü bildiklerinden ayağa kalkmazlardı.

3- Ona yer göstermek, onu uygun bir yere oturtmak veya buna benzer amaçlarla gelen kişiyi karşılamak, onunla musafaha etmek ya da elini tutmak üzere ayağa kalkmak:

Bu amaçlarla ayağa kalkmak câiz ve sunnetten olan uygulamadır.
 
Üst Ana Sayfa Alt