Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Dünyalık Payla Oyalanma ve Eğriliğe Dalma

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


Dünyalık Payla Oyalanma ve Eğriliğe Dalma


Cenab-ı Allah, bu ayette “Dünyalık payla oyalanma” ile “Eğriliğe dalma” yı birarada zikrediyo r. Çünkü dinde sapıklık, yanlış inançlara kapılıp bu yanlış inançları dile getirmek, veya gerçek inanca ters düşen hareketle r yapmak yolu ile olur.

Birincisi bidatler ve benzerler i, (Örneğin, ibadetler de gereksiz artırımlar, Kabirleri n yanında dua etmek ve üzerlerine “türbe”ler yapmak, üç mescidin dışında kalan (M. Haram, M. Aksa ve M. Nebî) mescitler i görmek için yolculuğa çıkmak, Yılbaşı, bazı önemli günlerin yıldönümlerini ulusal bayramlar ve bunlara benzer uydurma gün ve gecelerde karşılıklı yoklamakl arda (ziyaret) bulunmak. Bunların hepsi, batıla bulaşmış eylemlerd ir.)

İkincisi ise günahlar ve benzeri yanlış hareketle rdir. (Büyük günahlar diye adlandırılan bu eylemleri de şöyle sıralayabiliriz. Faiz yemek, Alkollü içki ve uyuşturucu kullanmak, zina etmek, batıl yollardan (kumar şans oyunları vs.) insanların malını yemek, hırsızlık etmek, Anne-baba haklarını çiğnemek, yalan yere tanıklıkta bulunmak. Bunlar ve benzerler i, yukarda müellifin de işaret ettiği gibi dünyalık payla oyalanmak tır.)

Birinci kategorin in kaynağı şüpheli görüşler,

İkinci kategorin in kaynağı ise ihtirasla r, nefsin aşırı arzularıdır.

Nitekim atalarımız/eskilerimizin şöyle bir sözleri var: “İnsanların iki zümresinden sakınınız. Aşırı arzularına kapılmış ihtiras sahipleri ile, körlük derecesin de dünyaya bağlanan dünya tutkunu”.

Yine eskilerim izin şöyle bir sözleri var:

“Günahkâr alimle, cahil sofunun (ibadet düşkününün) fitnesind en sakınınız. Bu ikisinin fitnesi baştan çıkmaya müsait herkesi ayartabil ir.” (Bu görüş, Süfyan, b. Uyeyne'nindir. Geniş bilgi için bak. Begâvî, Şerh El-Sünne, c. 1, s. 318. Devamında, “fitneden Allah'a sığının” diyor.)

Bu iki tipten birincisi gerçeği bildiği halde ona uymayan “Gazaba uğramışlar”a, ikincisi de gerçek bilgiye dayanmaksızın amel eden “Sapıklar”a benzer.

Ahmed b. Hanbel'in -Allah ondan razı olsun- önemli özelliklerini belirtirk en, söylenen şu sözler de konumuz bakımından önemli olduğu için hatırlatılmaya değer.

(Ahmed b. Hanbel; Dört büyük İslam mezhebind en biri olan Hanbelî mezhebini n kurucusu olan Ahmed İbn Hanbel bk. Hilal Bin hilal El-Şeybanî, Bağdat'da doğdu. (H. 164). Küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. Bağdat dışındaki ülkelere gitti ve oraların ünlü ilim adamlarından okudu. Bu yıllarda bile hafızasının güçlülüğü ile ünlüydü. Sünnet'e bağlılığı, Hakk'ı kanıtlamadaki gücü, takvası ve düzgün kişiliği sayesinde Fıkıh'da, hadis'de büyük imamlarda n oldu. Kur'anın mahlûk (sonradan yaratılmış) olduğu savında bulunan Bid'atçılara karşı verdiği savaşımıyla ünü bütün İslam dünyasına yayıldı.

Onun bu karşı duruşu, çokluk müslümanlar üzerinde etkili olmaya başlayan Mu'tezile ve diğer sünnet dışı ekoller (mezhepler, fırkalar) in etkinlikl erini geriletti . Allah'ü Teala bu çalışma bereketiy le sünnet taraftarl arını (ehl-i Sünnet) günümüze kadar bozuntuya uğramadan getirdi. Kuran, Sünnet, Kelam ve diğer İslam ilimleri alanında bir çok yazılmış eserleri vardır. En ünlü eseri “el-Müsned”dir. H. 241'de öldü. Allah ona rahmet etsin. Bkz. İbn Kesir, El-Bidâye ve El-Nihâye, c. 10, s. 325-343)

Onun hakkında şöyle denmiştir;

“Rahmetli dünyaya karşı ne kadar dirençli ve eski müslümanlara ne kadar benzerdi! Üzerine üşüşen bidatları geriye püskürtmüş ve üzerine gelen dünyayı geri çevirmiştir.” (İbn Kayyûm El-cevzî, bu görüşü, Ebî Umeyr İsâ bin Muhammed bin El-Nehhas, El-Ramlî, El-Filistini'nin Menâkib El-İmam Ahmed isimli eserinin 173. sayfasından naklediyo r. Bunun gibi aynı ifadeyi İbn Kesir, El-Bidaye ve El-Nihaye isimli eserinde kayd etmiş. Bkz. age., c. 10, s. 336. Ravinin künyesi Ebû Ömer'dir.)

Nitekim Cenab-ı Allah (c.c.) bir ayette takva sahibi önderleri şöyle tanıtmıştır:

“Sabrettik leri ve ayetlerim ize kesinlikl e inandıkları zaman aralarından buyruğumuzla doğru yola ileten önderler çıkardık.” (Secde: 24)

Çünkü sabır sayesinde aşırı ihtirasla r gemlenir ve kesin iman (yakın) sayesinde de şüpheler, bulanık görüşler savılır. Bunun yanında “Onlar biribirle rine gerçeği ve sabretmey i tavsiye ederler.” ayeti ile “Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'u an” şeklindeki ayetler bu gerçeği vurgular. (Asr 3, Secde: 45)

Peygamber imizin (salât ve selâm üzerine olsun) şu hadisi de bu önemli noktaya açıklık getiriyor:

“Hiç şüphesiz Allah, şüpheler başına üşüşünce kılı kırka yaran basiret sahipleri ile duyguları ihtirasla rı bürüyünce dizginler i elden kaçırmayan kâmil akıl sahipleri ni sever.” (Üstad bu hadisle, Fetavâ, c.20, s. 58; c. 28, s. 44'de işaret ediyor. Ne ki, hadisin senetleri (ravi zincirini) zikretmiy or.)

Sözün kısası, ayetteki “Dünyalık payınızla oyalandınız” ifadesi günahkârların hastalığı olan ihtirasla ra kapılmaya işaret ederken “Daha öncekiler gibi eğriliğe daldınız” ifadeside bidatçıların, şahsi görüş ve çekemezliklere bağımlı kimseleri n hastalığı olan şüphelere kapılmaya işaret etmektedi r. Çoğunlukla bu iki hastalık birarada bulunur. Çünkü, inancında sakatlık bulunan bir kimsenin bu halinin davranışlarına yansımaması ender görülen bir durumdur. Ayette daha önce yaşamış kavimleri n dünyalık payları ile oyalandıklarını ve eğriliğe daldıklarını açıkça belirtiyo r. Şimdiki sapıklar da onların yaptığını yapmışlardır.
 
Üst Ana Sayfa Alt