Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ebu abdullah sufyan b. Said es-sevrî'nin itikadı

!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

EBU ABDULLAH SUFYAN B. SAİD ES-SEVRÎ (V. 161 H.)

(Ebu Abdullah Sufyan b. Said es-Sevrî fakihtir. ilim ve amel itibariyl e çağdaşlarının başıdır. Ahmed b. Hanbel onun hakkında şunları söylemiştir:

"Benim kalbimde kimse Sufyan'ın önüne geçmez."

Şube, Yahya b. Maîn ve başkaları da şöyle demiştir:

"Sufyan hadiste mü'minlerin emiridir."

Yahya el-Kattan dedi ki:

Ben es-Sevrî'den daha çok hafız (hadis belleyeni) görmedim. Çağının önderleri nakledilm esi uzun sürecek övgülerle ondan söz etmiştir. Basra'da 161 h. yılında 66 yaşında vefat etmiştir. (Şezeratu'z-Zeheb, I, 250)


"Lalekâî dedi ki:

Bize Muhammed b. Abdu'r-Rahman b. el-Abbas haber verdi dedi ki:

Bize Ebu'l-Fadl Şuayb b. Muhammed b. er-Raciyan anlattı dedi ki:

Bize Ali b. Harb el-Mevsılî -Surre men rea (Samerra)'da 275 yılında- anlattı dedi ki:

Şuayb b. Harb'i şöyle derken dinledim:

Ben Ebu Abdullah Sufyan b. Said es-Sevrî'ye dedim ki:

Bana sünnete uygun hallere dair bir şeyler söyle ki aziz ve celil olan Allah onunla beni faydalandırsın. Ben yüce ve mübarek olan Allah'ın huzurunda durup da o bana bu hadise dair sorup sen bunu nerden öğrendin diye sorarsa ben:

Rabbim bu hadisi bana Sufyan es-Sevrî nakletti ve ben onu ondan öğrendim diyeyim ve böylelikle ben kurtulayım. Buna karşılık sorumlu sen olasın.

Sufyan dedi ki:

"Ey Şuayb, bu ağır hem de ne ağır bir istek. Yaz:

Rahman ve rahîm Allah'ın adıyla!

Kur'ân Allah'ın kelâmıdır. Mahlûk değildir. Ondan geldi, ona dönecektir. Kim bundan başka bir söz söylerse o kâfirdir.

İman, söz, amel ve niyettir. Artar ve eksilir. İtaatle artar, masiyetle eksilir. Amel olmadan sözün değeri olmaz. Söz ve amel de ancak niyet ile değer bulur. Sözün, amelin ve niyetin caiz olması ise ancak sünnete uygun olması halinde söz konusu olur."

Şuayb dedi ki:

Ona: Ey Abdullah'ın babası sünnete uygunluk ne demektir? diye sordum.

Dedi ki: "Şeyhayni yani Ebu Bekir ve Ömer radıyallahu anhuma'yı öne geçirmendir.

Ey Şuayb, Osman'ı ve Ali'yi kendileri nden sonra gelenlerd en daha öne geçirmedikçe yazdıklarının sana faydası olmaz.

Ey Şuayb b. Harb, Rasûlullah sallallah u aleyhi ve sellem'in cennetlik olduklarına tanıklık ettiği hepsi de Kureyş'ten olan on kişi müstesna herhangi bir kimsenin cennetlik ya da cehenneml ik olduğuna tanıklık etmeyi terketmed ikçe sana yazdırdıklarımın faydası olmaz.

Ey Şuayb b. Harb, mestleri ayakkabıdan çıkarmaksızın üzerlerine mesh etmeyi, ayaklarını yıkamaktan daha uygun görmediğin sürece sana yazdırdıklarımın faydası olmaz.

Ey Şuayb b. Harb, namazda "bismillah irrahmani rrahim" i gizliden okumayı, açıktan okumaktan daha faziletli bir uygulama olarak görmedikçe yazdırdıklarımın sana faydası olmaz.

Ey Şuayb b. Harb, hayrıyla şerriyle, acısıyla tatlısıyla kadere ve hepsinin aziz ve celil olan Allah'tan geldiğine iman etmediğin sürece yazdırdıklarımın sana faydası olmaz.

Ey Şuayb b. Harb, Allah'a yemin ederim ki kaderiyye nin söylediklerini Allah da söylememiştir, melekler de söylememiştir, peygamber ler de söylememiştir (cennet ehli de söylememiştir), cehennem ehli de söylememiştir, onların kardeşleri olan lanetlik iblis de söylememiştir.

Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur:

"Kendi hevâsını ilah edinmiş, bilgisine rağmen Allah'ın kendisini şaşırtmış olduğu, kulağına ve kalbine mühür vurduğu, gözü üzerine de perde gerdiği kimse hakkında ne dersin? Artık buna Allah'tan başka kim hidayet verebilir? Hiç öğüt almaz mısınız?" (Câsiye, 45/23)

Yine Yüce Allah şöyle buyurmakt adır:

"Ama Allah dilemedikçe de siz dileyemez siniz." (İnsan, 76/29)

Melekler şöyle demişlerdir:

"Rabbimiz seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bir şey bilmeyiz. Gerçekten her şeyi hakkıyla bilen, hükmü sağlam ve hikmeti sonsuz olan sensin." (Bakara, 2/32)

Nuh aleyhisse lâm şöyle demiştir:

"Eğer Allah sizi saptırmak isterse ben size öğüt vermek istesem bile bu öğüdüm size fayda vermez. O sizin Rabbinizd ir ve nihayet ancak ona döndürüleceksiniz." (Hud, 11/34)

Şuayb aleyhisse lâm şöyle demişti:

"Ona (sizin dininize) dönmeniz bizim için olacak şey değildir. Meğer ki Rabbimiz olan Allah dileye. Rabbimizi n ilmi her şeyi kuşatmıştır." (Araf, 7/89)

Cennetlik ler de şöyle diyecekti r:

"Bizi buna ileten Allah'a hamdolsun . Allah bizi bu yola iletmesey di kendiliğimizden bunu bulmuş olamazdık." (Araf, 7/43)

Cehenneml ikler şöyle diyecekti r:

"Rabbimiz, bedbahtlığımız bize galip geldi. Biz doğru yoldan sapmış bir topluluk idik." (Mu'minûn, 23/106)

Kardeşleri İblis -Allah'ın laneti üzerine olsun- de şöyle demişti:

"Rabbim beni azdırdığından dolayı..." (Hicr, 15/39)

Ey Şuayb, iyi ve günahkâr herkesin arkasında namazın doğru bir iş olduğunu, cihadın kıyamete kadar devam edeceğini, zulmetsin ya da âdil davransın her bir yöneticinin sancağı altında sabretmey i uygun bir iş görmediğin sürece benden yazdıklarının sana bir faydası olmaz."

Şuayb dedi ki:

Sufyan'a sordum. Ey Ebu Abdullah, bütün namazlar için mi (bunu diyorsun)?

"Hayır dedi fakat cuma namazı ile iki bayram namazı için bunu söylüyorum. Bu namazları kimin arkasında yetişirsen kıl. Bunun dışındaki diğer namazlara gelince bu hususta muhayyers in. Ancak güvendiğin ve ehl-i sünnet ve'l-cemaatten olduğunu bildiğin kimseler arkasında kıl!

Ey Şuayb b. Harb aziz ve celil olan Allah'ın huzurunda duracağın vakit sana bu hadise (sözlere) dair soru soracak olursa. Rabbim de, bu sözleri bana Sufyan b. Said es-Sevrî anlattı. Sonra da beni Rabbimle baş başa bırak."
 
Üst Ana Sayfa Alt