Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Efgani'ci Modernistlerle Humeyni'ci Rafızilerin Şer İttifakı..

akıncı zülfikar Çevrimdışı

akıncı zülfikar

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Efgani’ci Modernistlerle Humeyni’ci Rafızilerin dansı..



Bazı islamcı takılan dernek vakıf dergi gazete site tv radyo panel seminer vs yayınlarda tamamen Sosyalist ve Komünistlerin özentisi göze batmaktadır. Tamamen İslami akideyi bırakıp Sol İdeallere tabi olmuşlardır.. Bu Modernistler hakkında çok kısa öz ve özet bir tahlilde bulunalım..

Bunlar Gulat Mürciedirler yani bir tür Laiktirler. Ayrıca Hak rızasını esas almak yerine Halkçılık taslamak ve Demokrasi, Sosyalizm; Öte yandan Rafızilere gül gülücük dağıtıp Sünnileri ısırma.. İhanet ve Hastalık çok..

Bin küsur sene önceydi, Halife ve sultanlarımız, Ehli Sünnet Alimlerinin de Şeyhülislamlığı ışığında hiçbir sapık fırkaya göz açtırmıyordu, gulat derecedeki sofiyye, şia, felsefeciler, havaric vs vs.. hepsinin kuyruğuna basıldı tek tek.. Ve bu bin küsur sene boyunca hep böyle devam etti. Bidatçi Tahrifatçı fırkaların kuyruk acısı ta bin küsur sene öncesinden itibaren bazı sapıkları bir araya getirdi ve şer ittifakı kurdular..

Özellikle İtizalle Rafızilerin tangosu meşhurdur. Rafızilere göre Ehli beyt ezilmekte idi, İtizale göre ise hür düşüncenin aklın önü tıkanıyordu. Bu sözde Ehli beytçilerle Akılcı kesim birlik oldu ve bazı mezhebi kaynaşmalar da ortaya çıktı neticede malumdur ona girmeyeceğim..

Bu gün de aynı şer ittifakı birlik olup tarihe ecdada sövmektedir, yerli ve yabancı tağutları ve kafirleri facirleri sapıkları bırakıp iki şeye aynı hınçla ve hırsla saldırmakta kuduz köpekler gibi ısırmaktalar. Birincisi şanlı şerefli İslam Halife ve Sultanlarına ve Alimlerine; ikincisi de günümüzdeki Ehli Sünnet Mücahidlere.. Eskilere zalim diktatör İstibdatçı diye havlamaktalar yenilere ise Terörist diye havlamaktalar…
Öte yandan Tağutlarla işbirliğini, ümmete ihaneti de elden bırakmamakta bu
Mealci ve Rafızi şeytani-şer ittifakı!

İşin bir garabet yanı da şu ki; Sofiye yi şeyhlere teslimiyet verdi ve taklitde aşırı gitti diye kınayan reyci mealci itizalci modernist kesim, Ayetullahlarına ilah gibi tapan Şiilere gelince dilleri bir yerlerine kaçmakta, gıkları çıkmamaktadır… Bu, biri “ben bilirim” ci olan akılcı kesim ile öbürü tam tersi “efendim bilir” ci seyitlere imam ve Ayetullahlarına tapan taklitçi sömürücü kesim arasında bunca uçurumlar varken bir araya getiren şey de nedir?
Tabi ki ortak, tarihi kuyruk acıları..

“Yahudiler ve Rafıziler” adlı veya “Mürted Suudi ve Rafızi İran” veya
“Sebei-Büveyhi-Fatımi-Safevi-Republici..” gibi başlıklarda yazdığım bir çok makalemde Rafızilerin tarih boyunca yapageldikleri küfür ve ihanetlerini teşhis ve deşifre etmiştik.
Dileyen o yazılarımıza baksın. Şimdi daha çok Modernistlere değinmek istedim..
Ayrıca “Mealciler ve Vahdetivücutçular” da da her iki kesimin yani bazı modernistlerle bazı sofilerin laik-batıni-hurufi küfrünü yazmıştık.. Her iki kesimin de Şeriatsız Amelsiz bir İslam üretme çabasında olduğunu deşifre etmeye çalışmıştık…

Özellikle günümüz Modernistlerinde bir Solculuk özentisidir var ki sormayın. Tabi bunları yani sol ve halkçı idealleri-akideyi ve kelimeleri lafızları isimleri sözde İslamileştirip ya da benzer bazı yanları İslamdan cımbızlayıp onları öne çıkartarak yapmışlardır bu işi.. Hatta ben sosyalist müslümanım(?) diyenleri bile var açıkça..

Hak çılık kaidesinin yerini Halk çılık ve halka hizmet, halka danışmak,
halkın çoğunluğuna tabi olmak veya hitab etmek gibi zırvalar alarak tamamen
kafir oldukları gibi; İman Esaslarının yerini Solcu İdealler, İslami Lafızların yerini
Solcu Demokrat Halkçı ve hatta Laik ve Entel Dantel Felsefi kelimeler terimler almıştır..

Ne Edillei Şeriyye’yi ne de Arab dil ve edebiyatını bilmedikleri için, kısacası namı diğer 10 ilimden nasibleri olmadığı için kendilerine alim veya ilim talebesi diyemiyor ve açık uçlu bir isimle isimleniyorlar, mütefekkir veya aydın! Aydınım yazarım dediklerinde de atış serbest oluyor haliyle..

Her ne kadar bu kesim kendisini İslama ve İtizale, Reyciliğe, Kuran İslamı dedikleri bir
şeylere hatta bazen nadiren Ehli Sünnet Müslümanlığına bile nisbet etse bu adlarla adlandırsalar da gerçekte Gulat Mürcie oldukları gibi Gulat Reyci yani Mealcidirler Modernisttirler, ve Demokrasi Havarisidirler hatta Laiktirler..

Hak kın yerine Halkı koyan herkes kafirdir, sapkındır... Ve esasında iki yüzlüdür, zira hem halkı kutsar hem de halka tepeden bakar. Bunu sözlerinde bile görmek mümkündür,
"halka inmek" "halkı, kitleleri peşine takmak" örnekler çok…

Halkçı inanç ve sözlerin bu riyakar münafıkça takiyyeci iki yüzlü yahudi tipi
halka hem tepeden bakmalarından belli olur hem de ellerine güç geçtiğinde halkı
takmayıp başlarına buyruk hükümler koymalarından.. Rafızi İran da 2009 olaylarında vs isyanlarda gördüğümüz gibi. Madem Hak kın iradesini hakim kılmak için güya; 1979 da Halkdan izin isteyerek yani rerandumla başa geldin, şimdi de aynı kitleler Şeriata karşı yürümektedir o halde aynı mantıkla da gitmen başladığın yere Kum çöplüğüne dönmen gerekir. Bize “tekfir bir bumerangdır” diye çamur atanlara derim ki, asıl “halk bir bumerangdır”. Döner sonunda senin başına bela olur bu düşünce! İslam halkçı değil hakçıdır.. Allah’ın Dinini Hakim kılmak, İslam kanunlarını icra etmek için halka danışan, elinde cihad edebilecek askeri gücü olduğu halde sözde İslam Devletini ilan etmek için halkdan izin isteyen Gandhi taklitçisi Humeyni gibiler Demokrat kafirdirler, yeri geldiğinde kendisini yeryüzünde tanrının oğlu diye adlandıran Japon İmparatorları gibi davranması ve en dikta ruhlu kral da olmasına karşın.. Kaldı ki Rafızi kafirliklerini saymaya gerek yok şu anda.. Madem halkın rızasıyla geldin şimdi niye meydanlarda halka ateş açıyor Şahı aratmayacak hale geliyorsun? Adama derler; Halka tabi ol, Başlangıçtaki vaadinle çelişme! İkili oynama!

Oysa "Hilafet ve hamisi Saltanat; Laiklik ve meyvesi Demokrasi" adlı eserim için
çizdiğim "Çan Eğrisi" nde de isbat ve izah edildiği aşikar görüldüğü gibi batıldır
ıslah adına ifsaddır her tür Halkçı ideoloji ve yöntem. Ve dediğimiz gibi bunlardaki
halkçılık esasında sadece Timsah Gözyaşıdır, Riyadır..

Halkı ve Ekseriyeti esas alan bu ideolojilerde Normal-Anormal, Suçlu-Suçsuz,
Psikopatolojik-Sağlıklı nın ölçütü olarak Halkçı tüm nizamların kullandığı usulü
yani "Avam ve Ekseriyetini" Miheng olarak kabul etme sapıklığının istatistiki çizimi
olan Çan Eğri mizde de gösterdiğimiz gibi bu batıl efkara itibar edilmez,
hem batıldır hem riyakardır...

Bu “Efgani ci Mealci Modernistlerle, Humeyni ci Rafızilerin” dansını ibretle
ve dikkatle takip ediyoruz.. Tarih boyunca İslam-Ehli Sünnet Halife ve Sultanları
bu iki kesimin de selefleri olan zındıkların kuyruğuna bastıkları için bu sapkınlar
tarihe, İslam Devletlerine, Halifelere Sultanlara Gazilere Şehidlere ve dolayısıyla da
bu devletlere Tabi olmuş ya da en azından en zalim dönemlerde bile bu devletlere
"Tağut" dememiş, "İslam Devleti" demiş ve biatlı kalmış olan, hatta adil dönemlerde Halifenin Sultanın Şeyhüslamı Kadısı Müftüsü olan Ehli Sünnet Alimlerine kıyasıya saldırmaktadırlar..

Bahsettiğim tarihi çalışmamda tokat gibi cevaplarımız vardır amma malum bahsi geçen
İslamcı kesim için etiket putları önemlidir. Bizim de herhangi bir ünvan ve etiketimiz
yok. Dergimiz derneğimiz tv miz de yok! Ayrıca, rafızi değiliz ki bağrına bassınlar, solcu değiliz ki baş tacı yapsınlar, felsefeci değiliz ki alkışlasınlar.. Ehli Sünnet Selefi bir Müslümanız, inşallah Akıncıyız Teröristiz o kadar..

Bu İrancı-Modernist kırması cüce camiaların ortak düşmanıdır İslam halife sultan ve
alimleri.. Ve güya aklı ve hür düşünceyi de yasaklamıştır bu devletler, ve ehli beyte de
düşmandır aynı devletler.. Yani, akılcı itizalcilerle rafızi şiileri ortak bir düşmana
karşı bir araya getirmiş müttefik yapmıştır bu sakat mazlumiyet pozları, bu ezik
pozları.. Dillerine dolamışlar bir kelimeyi, “Muztazaf da mustazaf” Tamamen sol kesimdeki “Proleterya” sevgisinin taklididir.. Ayrıca, Sanki bizler mustazaflar değiliz! Ve bin sene önce de itizalle şia kardeş idi hatta İslam Devletine karşı Haçlıyla Moğolla birlik olup ihanet edebilmekteydiler.. Aha bu gün de akılcı reyci çok bilmiş allemelerle rafızi şiiler birlikteler, aynı tasa pislemekteler.. Ve hatta bazıları açıkça ihanet etmekte Sünni Mücahidlere ve Ümmete karşı tağutlarla birlik olmakta.. Tsk ya veya Mustafa Kemal Yahudisine övgüler dizdireni bile var..

Bu modernistler Batı medeniyetine ve Sol kesime hayrandırlar, bu yönde büyük bir
aşağılık kompleksleri vardır, sürekli kendilerini bu kafirlere şirin gösterme çabası
içindedirler. Bir paylaşım ayeti hadisi bulsalar ya da İslam tarihinden Solcu ünlülere
benzettikleri bazı zatları bulur, hemen sevindirik olur ve solculara koşarlar;
'bakıın bizde de var sizin dediğiniz paylaşım ve ortakçılık meselesi'..
'devrimcilik bizde de var' 'hür düşünce bizde de var' 'bizde de var...'
'bizde de var...' 'bizde de var...' 'bizde de var...' ….

Ve bu fırkaların dergi gazete kitap ve sitelerinde tv ve radyo vs yayınlarında hep
bu özentili maymunluk, bu aşağılık kompleksi ve kendilerini solcu kafirlere
kanıtlama takıntısı göze batar.. Üstelik de dünyadan solun adının bile silinmeye başladığı bu zamanda.. Yoksa bunlar mı devraldı kızıl bayrakları.. Ve entel solda da çokça görülen bir maymunluk bunlarda da göze batar; Laf Salatası ya da Şizofren Sayıklaması denen ve adeta
Ruhbilimdeki Serbest Çağrışımlı Terapi konuşmaları gibi sözler dikkati celb eder..

"Vaay be, ne kelime dedi amma!" "Derin adam!" "Çok bilgili bir abi!"
"Paneldeki hoca çoh agademiq gonuştu" dedirtmektir gayeleri..

Yani halk halk dedikleri halde halk tarafından anlaşılmamak için ellerinden
geleni yaparlar. Zaten maksat halkı eğitmek değil halka caka satmak,
halka "üstad" olmaktır.. Hiç halktan biriyle oturup kalktıklarını göremeyiz
böylesi yoğun(?) faal(?) ve her anı hayırla ve hizmetle dolu vatan kurtaran aslanların..

Hazreti Adiyy Bin Hatem Radıyallahuanh, Hazreti Resulullah Aleyhisselam’ı takip ettiğinde, daha da tanımak için; bakar ki bir yaşlı kadını saatlerce ayakta dinledi. Belki de bunak deli biri idi belki de ya gelininden konuşuyordu ya hayat sıkıntılarından, belli ki boş beleş konuşmalar, sadece vakit alıyor, amma burda bir sabır var şefkat var, dert dinlemek ve
değer vermek var. Merhamet var vefa var. "Vallahi bunu ancak bir Peygamber
yapar" diyen Adiyy iman eder müslüman olur...

Bu bahsettiğim halka tapan halkı teşrii mercii olarak gören amma halka
da tepeden bakmayı ihmal etmeyen zevatın ise herhangi bir avama bakışı
bellidir.. Kaz gelmeyecek yere yatırım yapmazlar. Felsefi bir kitab okumayan veya
para, unvan, diploma, kariyer vs bir elitliği olmayan adama selam bile vermezler..

İşin ilginç yanı, biz de halkın bazısını tekfir ederiz, amma bizim gayet muntazam ve sağlam
bir akidemiz vardır, kaidelerimiz bellidir, buna binaen bazı bazı halkın küfrü sabittir aşikardır.
Ve buna ragmen mazlum veya cehaleti sebebiyle kafir olan ve bir takım faziletleri
olan çoğu insanla arkadaşlık komşuluk yaparız ve ne söz ne amellerimizde
bir "elitist" lik görülmez. Kullardan bir kuluzdur.. Öte yandan bu modernist
çok bilmişler, hem halka taparlar halkı referans alırlar hem de halka tepeden
bakar ve halkdan yüzçevirirler..

Kelimeleri bile halkın anlamadığı kelimelerdir. Malum ya, bizimkiler bu tu kaka avamdan farklı
ve üstün olmalılar... Felsefi Terimler sözlüğünü ve Laik TC nin Türk Dil Kurumu
uydurması kelimeleri iyi talim etmiş hıfzetmiştirler.

Egemen Sistem şöyle dedi, Bu Yörüngede , Bu Konjüktür, Söylemsel, Eylemsel, Kurgusal, Olgusal, Ülküsel, Sünni Paradigma(işleri güçleri Ehli Sünnet Halife Sultan ve Ulemayla uğraşmak), Burjuva, Aristokrasi, Parametre, Kilometre taşı, Kontak, Birikim, Holografik, Diyalog, Sinerji, Uniform, Dikta, Referans, Ontolojik, Fenomen... Sonu gelmez ucube ucube kelamlar.. Maksat farklı olmak,maksat alim bilge havası vermek.. Dedik ya, Enbiya ve Evliya ya değil; Feylesoflarave Komünist Liderlere, Yazar Çizer taifesine hayran bu zındıklar!

Ebu Katade El Filistini adlı ve şu anda Londra da zındanda olan Mücahid Alim in de
“El Cihad vel İçtihad” adlı eserinde üzerinde durduğu gibi; “ey kardeş; sakın bundan”,
-bu “felsefi terimler sözlüğü”nü ezberleyememişsin diye- “yerinme alınma!” Rabbini ve Peygamberini bil, Allah ve Resulü nün sözlerini oku bil ve iman et amel et sana kafidir…

Bakınız, benim bile mesela az önce 'elitist' veya 'referans almak' gibi yabancı kelimelerim oldu,doğrudur bizde de bulaşmışlık var. Amma birincisi, biz bundan muzdaribiz ve bunu azaltmaya çalışanlardanız, Osmanlıcaya dönmekteyiz. İkincisi, bu malum maymun zevatta her cümle böyle her celsede bu edebiyat parçalanıyor ve bundan memnunlar ve bu maymunluklarıyla gururlanmaktalar.. Zira hasta bunlar. Hem kafirler, sapıklar, hem de
güya halka tapıyorlar amma gerçekte bu halkın izanına idrakine ve örfüne aykırı ne varsa onun peşindeler, ucube, cins, soytarılar bunlar! Beğenmedikleri bedevi harici tekfirci lafızcı şekilci diye iftira ettikleri Sünni Selefi Cihadi müslümanlar kahvelere dükkanlara sokaklara indi, ve çok kısa sürede teblig davet ve sempati kazandı bu zındıklar hala Fatih’de şurda burada teraslardan aval aval bakmakta ve asla inip o kalabalığın arasına karışamamaktalar..

Solun ezici bir etkisi var bu Modernistlerde. Ve kan kardeşleri olan Rafızilerde..
Adamlar Dergi-Panel müslümanı! Aynen o eski Salon Sosyalistleri gibiler;
slogan slogan slogan.. Zaten bunların abi ve üstadlarının bu Megaloman önderlerinin de beslendiği şey panellerde seminerlerde aldıkları alkış sesidir.
Allah rızası gibi bir dert insanı değiller!

Ne biz Müslümanların arasına karışabildiler ne de kafir gafil Avamın arasına!
Öyle; dergi dernek vakıf site panel seminer.. Leyleğin ömrü de laklak ile geçermiş..

Eskiden salon sosyalistleri varmış, salonlarda toplanır ve duvarın dışında ara ve arka
sokaklarda kalan mazlum halkın hakları için(?) slogan atar relakse olur rahatlar,
bağırır çağırır dağılırmış.. Fukaralığa israfa burjuvaziye son vermeden dem vurularmış,
amma ceplerinde en pahalı sigara olan Kent veya Marlboro sigarası....

O gün nasıl uğruna can feda diye slogan attıkları halkdan biri gelince o salona kabul
edilmiyordu kapıdan sepetleniyordu ise, ya fakir diye ya felsefi kitaplar okumadı diye(?)
bu gün de biz Müslümanlar, biz yani İslam Alemi uğruna güya dava kotaran bu modernistlerin kapısına gittiğimize muhatap olmuyorlar.. Ya da surat asa asa karşılıyorlar amma bir komünist gelince de hemen ağzının içine düşüyorlar..
Yaşamadığımız şey değil bu anlattığım…

Sol metodları ve inancı kendine iman ve amel edinen bu kafirlerden başka ne beklenir ki.
Yüz sene de geçse işleri güçlerisadece tarihteki halifelere ve ulemaya ve de hali hazırdaki mücahidlere sövmek olacak; öte yandan yerli ve yabancı tağutlara ve kafirlere Müslüman diyecek kadar ihanet ve kafirlik olacaktır!

Bakınız, İran devrimi.. Humeyniciler , Gandhi nin sivil itaatsizlik denen uyduruk mazoşist,
zelil yöntemiyle başa geldiği için hayatları boyunca da hep başladıkları gibi gidecekler sanırım. Aslında Humeyni Gandhi’yi taklit etmedi sadece, bir şia akidesini de uygulamak adına halkını yollarda Şah tağutunun askerlerine tanklarına tarattı. “Mehdi gelip bir münadi
semadan sesleninceye kadar Allah yolunda cihad yoktur” diye bir akideleri vardır Şiilerin malum.. Nasıl kılıca başvurabilirdi ki? Şiilerin tarih boyunca kılıçları sadece biz Ehli Sünnet Müslümanlara kalkmıştır.. Evet, yani Tahran caddelerinde bir enine yürüyecekler bir boyuna, yerde batılı bayraklar üstünde slogan babam slogan. Yüz sene de geçse o silahları İran asla bir kafire çevirmeyecektir. Korkarız ki Müslümanlara çevirecektir.. İran Sünnilerinden Cundullah adlı Cihad örgütünün Rafızi generallere istişhadi saldırı yapma sebebi herhalde rahatlık batması değil yapılan baskı ve zulmün ayyuka çıkmasıdır! Evet bunların silahı asla kafirlere dönmez. Zira devrimle, sol yöntemle başa gelen bir iktidarın mizacı budur, ta en baştan bu böyle; yani yürü de yürü.. Slogan, mazlumiyet pozları, gündem yapmak için basın yayın yaygara. Amma ortada fol yok yumurta yok. Sadece laf.. Kudüs üzerine Timsah Gözyaşı döker dururlar.. Cihadla mı kuruldu ki bu devlet , bir gün Kudüs veya Türkistan Kafkas Afgan Irak için cihad etsin??? Kılıcının hakkıyla, gaza ede ede, fetihden fetihe koşarak büyüyen Osmanlı Hilafet Devletinden bahsetmiyoruz burada, Rafızi Hain İran Tağutundan bahsediyoruz! Hama yı Suriye ye, Türkistanı Çin e, Kafkas ı Rus a, Keşmir i Hind e, Afgan ı Irak ı da Nato ve BM ye satan Rafızi köpeklerden bahsediyoruz! Ve bunların kan kardeşi Modernist kafirlerden!

Yav kardeşler; unutmayın ki Bazen bir hakikati en şiddetle savunan hatta tekelinde görme derecesinde kraldan kralcı türü bir kendine endeksleme içindekiler aslında o hakikatin mahrumu nasipsizi hatta haini sömürücüsü olabiliyor. İsevilerle hazreti İsa Aleyhisselam, Rafızilerle hazreti Ali Radıyallahuanh, Suudilerle M Bin Abdulvahap hz, Faşistlerle Osmanlı Türk Halife ve Sultanları, veya mesela Sofilerle Kurandaki İhlas kavramı, Mealci Modernistlerle Kurandaki Akletmek kavramı, Haricilerle Tekfirle ilgili ayetler, Mürcielerle Rahmetle alakalı ayetler arasındaki alaka bu türden bir alakadır..
Sömürüdür ve Çarpıtmadır..

Yani, bu Ehli Beyt çilik taslayan kafir Rafızaya da, Akıllı değil sadece Akılcı olan bu
Modernist kafirlere de aldanmayalım..

Sofilerin neden bir tek lidere tam teslimiyetle itaat ettiğini sorgulayan ve buna şirk ya da
putlaştırma (ki, genelde biz de deriz, doğru bir tesbit) diyen modernistler, bir yerlerini yağladıkları rafızi Ayetullah ve liderlerin şii kafirler üzerindeki aynı gavs kutb pir tasarruflarını konu bile yapmazlar. Oysa sünni sofilerde bir şirk varsa, rafıza da aynı konuda iki kat küfür vardır..Rafızanın mizacı budur. Aşırılık ve batılda öndelik.. Ve ihanette.. Amma Modernistler İran ve İrak ın kafir hain katli vacip rafızilerine ciddi tenkitler getiremezler.
Onlar bunların dostudur. Bir araya gelip Tuğrul Bey, Salahaddin, Baybars, Süleyman,
Murad veya İbni Teymiye, Kadı İyaz, Ebu Suud, İmam Birgivi, Mustafa Sabri Efendi, Zerkavi
gibi Ehli Sünnet Halife Sultan ve Alimlere Gazilere sövmede ortaktırlar..

Ortak kuyruk acısı bu iki zındık fırkayı bir araya getirmiş şer ittifakına sürüklemiştir..
Bu bin sene önce de böyle idi şimdi de böyle. Rafızi Şiiler ve Felsefeci İtizalciler..

Neyse, Modernistlerin ya da namı diğer Gulat Reyci-Mürcie-İtizal ve Rafızi Şii fırkaların
küfür ve marazları ahmaklık ve ihanetleri saymakla bitmez, burda sadece
bir iki misal sayalım dedik söz uzadı...

Oryantalist batılı Tapınak Şovalyelerinden aldıkları ilme itibar edip onu kutsamaları, öte yandan Ehli Sünnet Muhaddislerini hatta Selefi Salihiyni ve Ashabı küçümsemeleri ve hatta Sünneti İnkar etmeleri küfrünü de ayrıca konuşmak gerekir…




Akıncı Zülfikar







Hak kın yerine Halkı Teşrii Mercii olarak gören veya Halkı ve Ekseriyeti Esas alan tüm Nizamların Kul Uydurması ve Batıl olduğunu Nakle göre İsbat ettiğimiz gibi, Bunun yani Halk Merkezli din ve düşüncelerin, ideolojilerin Faydasız ve Ahmakça olduğunu da Aklen
Sosyo-Psikolojik cihetten izah ediyoruz bu Çan Eğrisi çizimimizde..
 
Üst Ana Sayfa Alt