Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Elle Boşalmanın (istimna) Hükmü ve Bunun Tedavisi Nedir?

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Soru :
Benim bir sorum var ve size sormaktan haya ediyorum ama yeni müslüman olmuş bir bacımız var ve benden bu sorunun cevabını istiyor. Benim ise, bu soruya Kur'an ve sünnetten delillerl e cevap verecek bir bilgim yok. Sizden bu konuda bana yardımcı olmanızı ümit ediyorum. Eğer sorum uygun değil ise Allah Teâlâ'dan beni bağışlamasını diliyorum .Fakat biz, müslümanlar olmamız hasebiyle ilim talep etme konusunda utanmamamız gerektiği kanaatind eyim. Soruma gelince, İslâm'da elle boşalmak (istimnâ) câiz midir?


ELLE BOŞALMANIN (İSTİMNÂ) HÜKMÜ VE BUNUN TEDAVİSİ


Elle boşalmak (istimnâ), Kur'an ve sünnetten delillerle haramdır.

Birincisi: Kur'an-ı Kerim:
İbn-i Kesir -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
"İmam Şâfiî ve ona mutabık olan âlimler, elle boşalmanın haram olduğuna dâir şu âyeti delil olarak göstermişlerdir:

(( وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ (5) إِلَّا عَلَى أَزْوَاجِهِمْ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ (6) فَمَنِ ابْتَغَى وَرَاء ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْعَادُونَ (7))
[سورة المؤمنون الآيات:5-
7]
"Onlar ki iffetlerini (edeb yerlerini, Allah'ın haram kıldığı zinâ, eşcinsellik ve her türlü fuhşiyattan) korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri bunun dışındadır. (Bunlarla cinsel ilişkiye girmelerinden dolayı) kınanmış değillerdir. Şu halde kim, bu sınırın ötesine geçmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir!" (Mu'minun Suresi: 5-7).

İmam Şâfiî 'Nikah Kitabı'nda şöyle demiştir:
"Eşleri ve câriyelerinin dışındakilere karşı iffetleri ni korudukla rının zikredilm esi, eşler ve câriyelerin dışındakilerin haram olduklarını göstermektedir.Allah Teâlâ sonra bunu şu sözüyle de te'kid etmiştir:


(( فَمَنِ ابْتَغَى وَرَاء ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْعَادُونَ )) [سورة المؤمنون الآية: 7]
"Şu halde kim, bu sınırın ötesine geçmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir!" (Mu'minun Suresi: 7).

İnsanın eşi veya câriyesinden başkasıyla cinsel ilişkiye girmesi veyahut da eliyle boşalması helal olmaz. Allah Teâlâ en iyisini bilendir." (İmam Şâfiî; Kitabu'l-Um).


Bazı âlimler de şu âyeti delil olarak göstermişlerdir:
((وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذِينَ لا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتَّى يُغْنِيَهُمْ اللهُ مِن فَضْلِهِ...)) [ سورة النور، من الآية: 33]
"Evlenme imkânı bulamayanlar ise, Allah lütfu ile onları varlıklı kılıncaya (ve onlara evliliği kolay kılıncaya) kadar iffetlerini korusunlar." (Nur Suresi: 33).

Âyette geçen "iffetleri koruma" emri; onun dışındakilere sabretmeyi gerektirir.


İkincisi: Sünneti Nebeviyye:

Âlimler, Abdullah b. Mes'ud'un -Allah ondan râdı olsun- rivâyet ettiği şu hadisi delil olarak göstermişlerdir.

Abdullah b. Mes'ud -Allah ondan râdı olsun- şöyle demiştir:


كُنَّا مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ شَبَابًا لَا نَجِدُ شَيْئًا، فَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا مَعْشَرَ الشَّبَابِ! مَنِ اسْتَطَاعَ الْبَاءَةَ فَلْيَتَزَوَّجْ؛ فَإِنَّهُ أَغَضُّ لِلْبَصَرِ، وَأَحْصَنُ لِلْفَرْجِ، وَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَعَلَيْهِ بِالصَّوْمِ؛ فَإِنَّهُ لَهُ وِجَاءٌ
[رواه البخار
ي]
"Biz, (evlenmek için) hiçbir şey bulamayan gençler idik. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bize şöyle buyurdu:
- Ey gençler topluluğu! Evlenme imkânına sahip olan ve buna gücü yeten evlensin. Çünkü evlilik, (harama bakmaktan) gözü sakındırır ve (harama düşmekten) iffeti korur. Evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun. Çünkü oruç, (harama düşmekten) bir himâyedir." (Buhârî; hadis no: 6066).

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- evlenmeye güç yetmediğinde, meşakkatli olmakla birlikte oruç tutmaya yönlendirmiş, nikaha iten güç daha büyük olmasına rağmen elle boşalmaya yönlendirmemiş ve elle boşalmak, oruç tutmaktan daha kolay olmasına rağmen bu davranışa izin vermemiştir.
Bu meselede daha başka deliller de vardır ama biz bunlarla yetiniyoruz. Allah Teâlâ en iyisini bilendir.

Elle boşalma hatasına düşmüş olan kimselerin, bu hatanın tedavisine gelince, bundan kurtulmak için aşağıdaki öğütleri ve adımları izlemesi gerekir:

1. Bu adetten kurtulmanın yolu, Allah Teâlâ'nın emrine boyun eğmek ve O'nun gadabına sebeb olan şeylerden uzak durmak gerekir.

2. Bu adeti kökünden savmanın yolu, Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in gençlere yönelik vasiyetine uyarak evlenmektir.

3. Akla gelen düşünce ve vesveseleri savmak, nefsi ve aklı, dünya ve âhiret için faydalı olan şeylerle meşgul etmektir. Çünkü vesveseleri sürdürüp devam ettirmek, onları yapmaya götürür, sonra da bu güçlenip kuvvetlenir ve nihayet kendisinde bir âdet haline gelir. Ardından da ondan kurtulması zorlaşır.

4. Gözleri harama bakmaktan sakınmaktır. Çünkü ister canlı olsun, isterse resim olsun, fitneye düşüren kimselere veya resimlere bakmak ve bakışı bunlardan sakındırmamak, harama götürür. Bunun içindir ki Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:


(( قُلْ لِلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَـهُمْ إِنَّ اللهَ خَبِيرٌ بِمَـا يَصْنَعُونَ )) [ سورة النور الآية: 30 ]
"(Ey Peygamber!) Mûmin erkeklere söyle: Gözlerini (kendileri ne helal olmayan kadınlara ve ayıp yerlere bakmaktan) esirgesinler ve ırzlarını (Allah’ın haram kıldığı zinâ, eşcinsellik ve avret yerlerini göstermek gibi şeylerden) korusunlar. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şubhesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdârdır." (Nur Sûresi: 30).

Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de Ali'ye -Allah ondan râzı olsun- şöyle buyurmuştur:


(( يَا عَلِيُّ! لا تُتْبِعِ النَّظْرَةَ النَّظْرَةَ؛ فَإِنَّ لَكَ الأُولَى، وَلَيْسَتْ لَكَ الآخِرَةُ.)) [رواه أحمد وأبو داود والترمذي والدارمي وحسنه الألباني في صحيح الجامع]
"Ey Ali! Bir bakışın peşinden tekrar bakma (birinci bakışına ikinci bakışını ekleme)! Çünkü birinci bakış, senin hakkındır (kasıtlı olmadığı için birinci bakışında sana bir şey yoktur.) İkinci bakış ise, senin hakkın değildir (kendi isteğinle olduğu için ikinci bakışında sana günah vardır.)" (Ahmed, Ebu Dâvud, Tirmizî ve Dârimî rivâyet etmişler, Elbânî de 'Sahîhu'l-Câmi'; hadis no: 7953'de hadisin hasen olduğunu belirtmiştir.)

Birinci bakışta -ki bu, ani bakıştır- günah yok ise, ikinci bakış haramdır. Aynı şekilde kulun, şehveti tahrik eden ve onu harekete geçiren yerlerden uzak durması gerekir.

5. Farklı ibâdetlerle meşgul olmak ve günah işlemek için boş vakit bırakmamaktır.

6. Örneğin elle boşalma gibi şeyleri yapmanın sonucunda gözlerin, sinirlerin ve tenasul uzvunun zayıflaması, bel ağrıları ve daha başka zararların doğması gibi, doktorların da zikrettiği sıhhî zararları göz önünde bulundurmak gerekir.

Aynı şekilde stres ve vicdan azabı, bundan da büyüğü özellikle de kış aylarında defalarca yıkanmaktan veya yıkanmanın meşakkatinden dolayı namazları kaçırmak ve orucu bozmak gibi psikolojik zararları göz önünde bulundurmak da gerekir.

7. Bazı yanlış kanaatleri ortadan kaldırmak gerekir. Çünkü bazı gençler, bu davranış, kesinlikle fuhşiyata yakın olmamasına rağmen, nefsi zinâ ve eşcinsellikten koruduğu gerekçesiyle bu davranışın (elle boşalmanın) câiz olduğunu zannetmektedirler.

8. İnsanın, güçlü irâde ve kararlılık silahıyla silahlanması, şeytana teslim olmaması ve -ölü gibi- evde tek başına yaşamaktan uzak durması gerekir.

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen hadiste o bir kimsenin tek başına gecelemesini yasaklamıştır.

Nitekim Abdullah b. Ömer'den -Allah ondan râdı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:


((نَهَى النَّبِيُّ ع عَنِ الْوَحْدَةِ أَنْ يَبِيتَ الرَّجُلُ وَحْدَهُ، أَوْ يُسَافِرَ وَحْدَهُ. )) [ رواه أحمد ]
"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir kimsenin tek başına gecelemesini veya tek başına yolculuğa çıkmasını yasakladı." (İmam Ahmed Musnedi; c: 2, s: 91. Elbânî: "Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahiha"; hadis no: 60)

9. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in etkili ilacını alıp uygulamak gerekir. O ilaç da oruçtur. Çünkü oruç, şehvetin hiddetini kırar ve insandaki şehvet duygusunu eğitip düzeltir. Bir daha bu işe dönmemek üzere yemin etmek veya adak adamaktan şiddetle sakınmak gerekir. Çünkü bu işe tekrar dönerse, yeminini bozmuş olur. Aynı şekilde şehveti dindiren ilaçların alınmaması gerekir. Çünkü bu ilaçların tıbbî ve bedensel tehlikeleri vardır. Nitekim şehveti tamamen ortadan kaldıran şeyleri kullanmanın haram olduğuna dâir Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetindeki hadis sâbittir.

10. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen duâ ve zikirleri okumak gibi, uykudan önce şer'î âdâba sıkı sıkıya bağlanmak, sağ yanı üzerine uyumak ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yasakladığı için yüzüstü uyumaktan uzak durmak gerekir.

11. Sabır ve ırzı koruma ahlakıyla ahlaklanmak gerekir. Çünkü nefis istese de, haramlara karşı hepimizin sabretmesi gerekir. Bilmeliyiz ki nefsi iffetli kılmaya çalışmak, sonunda iffetin kazanılmasına ve onun kişiden ayrılmayan bir ahlak hâline gelmesine vesile olur.

Bunun içindir ki Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:


مَنْ يَسْتَعْفِفْ يُعِفَّهُ اللهُ، وَمَنْ يَسْتَغْنِ يُغْنِهِ اللهُ، وَمَنْ يَتَصَبَّرْ يُصَبِّرْهُ اللهُ، وَمَا أُعْطِيَ أَحَدٌ عَطَاءً خَيْرًا وَأَوْسَعَ مِنْ الصَّبْرِ
[رواه البخار
ي]
"Kim, iffetli olmak isterse, Allah onu iffetli kılar. Kim, insanlardan istemekten (dilenmekten) vazgeçerse, Allah onu(n kalbini) zengin kılar. Kim, Allah'tan sabırda muvaffak kılmasını isterse, Allah da ona sabrı kolay kılar. Hiç kimseye, sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir nimet verilmemiştir." (Buhârî; hadis no: 1469).

12. İnsan, bu günahlara düştüğü zaman, derhal tevbe edip Allah Teâlâ'dan kendisini bağışlamasını dilemesi, bıkmadan ve ümitsizliğe kapılmadan Allah Teâlâ'ya itaat sayılan amelleri işlemekte acele etmesi gerekir. Çünkü ümitsizlik, büyük günahlardandır.

13. Son olarak, şubhe yok ki Allah Teâlâ'ya sığınmak, O'na yalvarıp yakarmak ve bu kötü âdetten kendisini kurtarması için O'ndan yardım istemek, en büyük ve en önemli ilaçlardan birisidir . Çünkü Allah Teâlâ, duâ ettiğinde duâ edenin duâsına icâbet eder.
 
senben Çevrimdışı

senben

Üyeliği İptal Edildi
Banned
emeğin için teşekkürler rabbim bekarlarımıza evlenme imkanı lutfetsin amin
 
E Çevrimdışı

EhliRey

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
İbni Kayyım el Cevziye, Bedail Fevaid, s:129:
"İbni Akiyl ve bir çok alim ve şeyhimiz (İbni Teymiye), istimnanın mekruh olduğuna hükmetmiştir ve kesinlikle onun haram olduğunu söylememişlerdir. Eğer bir adam şehvetli halde kalmaya veya şehvetten kurtulmaya karar veremediyse ve yine eğer bu adamın eşi yoksa veya esir bir kadını varsa da evli değilse ve bu adam tutkuyla dolmuşsa da yanlışa düşeceğinden korkuyorsa o kişinin istimna yapması caizdir."

"Ahmed bin Hanbel bunu, tıpkı kan aldırmaya benzetmiş ve ihtiyaç duyulduğunda, vücuttaki fazlalıkları dışarı atmaktan ibaret olduğu için caiz olduğunu söylemiştir."(Alusi)

Mesele Rasûlullah'ın amcaoğlu Ibn Abbas'a sorulduğunda: "Zina yapmaktansa bu iyidir" (Sa'rânî, Kesf) cevabını vermiştir.
 
T Çevrimdışı

takva1

Guest
Müslümanların çoğu istimmanın caiz oldugunu veya mekruh oldugunu ve yada bir gereksinim ihtiyaç oldugunu görüyolar.Nefislerinin hoşuna gitmedigi içinde samimi bir araştırma yapmıyolar.Allah muhafaza helak olacaklar haberleri yok Rabbim ıslah etsin...
 
E Çevrimdışı

efe.butuner

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razı olsun, fakat bir şey var kafamı karıştıran. Evlilik kolay kılındığında veya evli olunan durumları anlatıyor yazdıklarınız. Evlilik örneğin bana kolay edilmedi, ben ne yapmalıyım ?
On yedi yaşında bir gencim, zinadan, kötülüklerden nefsimi uzak tutmaya çalışıyorum. Lakin ben bu yola başvurmadığım zamanlarda ortalama üçüncü gecede ihtilam oluyorum. Bunun hükmü nedir, ne yapmalıyım ?
 
  • Dua et
Tepkiler: Die
E Çevrimdışı

ENSARİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
bu durumda caiz olarak görülmesinin sebebi mevcudi olan bu tagut düzeni içerisinde kişinin her türlü harama müsait olan bir zeminde,her ne kadar kulun esasında kendi iradesine sahip olması ile,Allah (c.c.) razı olduğu ameller ile ibadet,salih arkadaşlar vb.engel olsada,eğerki o kişinin bu boşluk içerisinde müsait olan bu zeminde ZİNA'ya düşme tehlikesi var ise bu sebeble caiz görülmüştür..
 
Üst Ana Sayfa Alt