Çevrimdışı
ELLERİ YAKANIZDA ÖLEN ÇOCUKLAR
Yeryüzünde yasımı tutsun çiğdemler/durmadan kardeşlerime duadayım ben/yanımda ordu ordu melekler/asya da Ortadoğu da afrikadayım ben./ben anneme ben bebeğime ben babamın eve dönüşüne doyamadan/elleri yakanızda ölen çocuğum.(Ahmet mercan)
Hep düşünüyorum hiç durmaksızın..yemek yaparken,yemek yerken,çocuklarımla konuşurken,yolda yürürken,ajanslartdan geçen haberleri takip ederken,siyasilerin ağzından çıkan kelimeleri pür dikkat dinlereken hep düşünüyorum.Ölüm fermanı imzalanacak olan olanbenim çocuklarım olsaydı son çırpınışlarım ne olurdu?BM nin açıkladığı açlıktan ölecek 500 bin çocuğun içinde benim çocuklarımda olsaydı?Anne açım!diyerek can verecek olsaydı;yüreğimin olanca sızısı ile hangi makama hangi merciye baş vurur bir dilenci arsızlığı ile medet umardım?
Ya ansızın bombalanacak evlerin birinde alev artığı közleşmiş olacak olan çocuk benim olsaydı,yahut cesedinin her bir parçası bir sığınağın duvarına ibret belgesi olarak yapışacak olsaydı,son çırpınışlarım ne olurdu?
Yetim kalacak olan benim çocuğum olsaydı? Babası komşu ülkeden hareket eden amerikan askerince öldürülecek olan çocuk benim olsaydı,dilimden çıkacak beddualarım,Allah a havale edilecek nice ahım hangileri olurdu?Yüreğimin kor ateşine ve sızısına katacağım bedduam nasıl olurdu?belki çok şey söyler belki yalnızca hesap günün sahibi sizleri bildiği gibi yapsın derim…
Yüreğinizdeki sızı olayım,bebek çığlıkları uykularınızı kaçırsın,vicdan azabınız gecelerinizi bölsün rahat yüzü görmeyin yastıklarınızda…
Evlatlarınıza her baktıkça evladımın ölü yüzünü görün,sızım sızı olsun yüreğinizde…
Kim bilir belki daha neler çıkardı bir ana yüreğinden Allah katına gönderilen…
Tüm bunları bilebilmek için bir ıraklı anaya sormak lazım daha önceki kirli pazarlıklarla ortağı olduğumuz savaşta başka başka yakının kaybeden ve yeni kayıpları yaşayacak olan anaya…yuvası başına yıkılacak olan,herhangi bir bombadan yahut ilaçsızlıktan,açlıktan ölmezsede savaş artığı kalacak olursa yetim kalacak olan yavrunun anasına…
Onlar bilir bir mazlumun ölümünü, bir masumun son nefesinde ki dünyaya son bakışını,bakışları ile arş-ı alaya gönderdiği ahı,ben ne bileyim…Biz ne biliriz…
Yalnızca kafamda döner durur işte,yarın ölüm fermanına meclisce imza atılacak olan benim eşim,benim yavrum olsaydı ne yapabilirdim?
Ya siz sayın genel başkan,sayın başbakan, sayın millet vekilleri ya siz?Meclisten geçireceğiniz tezkere ile kendi çocuklarınızın ölüm fermanını imzalıyor olsaydınız soğuk kanlı olabilirmiydiniz?Ölecek olan sizin çocuğunuz olsaydı “kerhen“de olsa imza atar mıydınız?Parti disiplini,birlik bütünlük gibi söylemler umrunuzda olur muydu?Hele hele de siyasi öncelik,ülke menfaati gibi söylemler çocuğunuzun ölüm fermanınızı imzalamanız için geçerli sebepler olabilirlermiydi?
İç ve dış borçlar, alınacak milyar dolar krediler,anlaşmalar ülke menfaati,gibi yaklaşımlar mazeret teşkil eder, sizleri ikna etmeye yeter miydi?
Açlıktan ölecek olan,düşen her bir bomba sesinde korkudan yüreği yarılacak olan, cesedinin her bir parçası bilmem hangi mahzenin soğuk duvarlarında yapışacak kalacak olan sizin çocuklarınız olsaydı duygusallığı bir tarafa bırakabilir miydiniz?
Çocuk katliamının gerekçesi olur mu?
Ya sizler vekil eşleri,bakan eşleri?Çoluk çocuğunuzla oturduğunuz sofranızda ne düşünüyorsunuz? Yarın kapınız çalınsa ve siyasi öncelik ülke çıkarları dış borçlardan dolayı duygusallık göstermeden yavrunuzun birini ıraklı çocukların arasına koymamız gerekiyor deselerdi verir miydiniz? Yoksa cihana karşı yavrunuza sıkı sıkıya sarılır mıydınız?
Siz vekil eşleri,siz bakan eşleri,sizler ıraklı çocuğun ölüm fermanı eşlerinizin bir rey`ine bağlı sizler… O reyle ölüm fermanı çıkacak olan sizin çocuklarınız olsaydı eşlerinize sözünüz ne olurdu? yuvanızın yıkılması pahasına,eşinizin partisinden vekilliğinden olması pahasına meclisin önüne yığılıp red kararı çıksın diye beklemez miydiniz?savaşa hayır diyenlerin arasına katılıp çığlık çığlığa SAVAŞA HAYIR demezmiydiniz?
Ölecek çocukların elleri, susanların yakasında olacaktır… Yapması gerekenleri yapamayanların…
Yeryüzünde yasımı tutsun çiğdemler/durmadan kardeşlerime duadayım ben/yanımda ordu ordu melekler/asya da Ortadoğu da afrikadayım ben./ben anneme ben bebeğime ben babamın eve dönüşüne doyamadan/elleri yakanızda ölen çocuğum.(Ahmet mercan)
Hep düşünüyorum hiç durmaksızın..yemek yaparken,yemek yerken,çocuklarımla konuşurken,yolda yürürken,ajanslartdan geçen haberleri takip ederken,siyasilerin ağzından çıkan kelimeleri pür dikkat dinlereken hep düşünüyorum.Ölüm fermanı imzalanacak olan olanbenim çocuklarım olsaydı son çırpınışlarım ne olurdu?BM nin açıkladığı açlıktan ölecek 500 bin çocuğun içinde benim çocuklarımda olsaydı?Anne açım!diyerek can verecek olsaydı;yüreğimin olanca sızısı ile hangi makama hangi merciye baş vurur bir dilenci arsızlığı ile medet umardım?
Ya ansızın bombalanacak evlerin birinde alev artığı közleşmiş olacak olan çocuk benim olsaydı,yahut cesedinin her bir parçası bir sığınağın duvarına ibret belgesi olarak yapışacak olsaydı,son çırpınışlarım ne olurdu?
Yetim kalacak olan benim çocuğum olsaydı? Babası komşu ülkeden hareket eden amerikan askerince öldürülecek olan çocuk benim olsaydı,dilimden çıkacak beddualarım,Allah a havale edilecek nice ahım hangileri olurdu?Yüreğimin kor ateşine ve sızısına katacağım bedduam nasıl olurdu?belki çok şey söyler belki yalnızca hesap günün sahibi sizleri bildiği gibi yapsın derim…
Yüreğinizdeki sızı olayım,bebek çığlıkları uykularınızı kaçırsın,vicdan azabınız gecelerinizi bölsün rahat yüzü görmeyin yastıklarınızda…
Evlatlarınıza her baktıkça evladımın ölü yüzünü görün,sızım sızı olsun yüreğinizde…
Kim bilir belki daha neler çıkardı bir ana yüreğinden Allah katına gönderilen…
Tüm bunları bilebilmek için bir ıraklı anaya sormak lazım daha önceki kirli pazarlıklarla ortağı olduğumuz savaşta başka başka yakının kaybeden ve yeni kayıpları yaşayacak olan anaya…yuvası başına yıkılacak olan,herhangi bir bombadan yahut ilaçsızlıktan,açlıktan ölmezsede savaş artığı kalacak olursa yetim kalacak olan yavrunun anasına…
Onlar bilir bir mazlumun ölümünü, bir masumun son nefesinde ki dünyaya son bakışını,bakışları ile arş-ı alaya gönderdiği ahı,ben ne bileyim…Biz ne biliriz…
Yalnızca kafamda döner durur işte,yarın ölüm fermanına meclisce imza atılacak olan benim eşim,benim yavrum olsaydı ne yapabilirdim?
Ya siz sayın genel başkan,sayın başbakan, sayın millet vekilleri ya siz?Meclisten geçireceğiniz tezkere ile kendi çocuklarınızın ölüm fermanını imzalıyor olsaydınız soğuk kanlı olabilirmiydiniz?Ölecek olan sizin çocuğunuz olsaydı “kerhen“de olsa imza atar mıydınız?Parti disiplini,birlik bütünlük gibi söylemler umrunuzda olur muydu?Hele hele de siyasi öncelik,ülke menfaati gibi söylemler çocuğunuzun ölüm fermanınızı imzalamanız için geçerli sebepler olabilirlermiydi?
İç ve dış borçlar, alınacak milyar dolar krediler,anlaşmalar ülke menfaati,gibi yaklaşımlar mazeret teşkil eder, sizleri ikna etmeye yeter miydi?
Açlıktan ölecek olan,düşen her bir bomba sesinde korkudan yüreği yarılacak olan, cesedinin her bir parçası bilmem hangi mahzenin soğuk duvarlarında yapışacak kalacak olan sizin çocuklarınız olsaydı duygusallığı bir tarafa bırakabilir miydiniz?
Çocuk katliamının gerekçesi olur mu?
Ya sizler vekil eşleri,bakan eşleri?Çoluk çocuğunuzla oturduğunuz sofranızda ne düşünüyorsunuz? Yarın kapınız çalınsa ve siyasi öncelik ülke çıkarları dış borçlardan dolayı duygusallık göstermeden yavrunuzun birini ıraklı çocukların arasına koymamız gerekiyor deselerdi verir miydiniz? Yoksa cihana karşı yavrunuza sıkı sıkıya sarılır mıydınız?
Siz vekil eşleri,siz bakan eşleri,sizler ıraklı çocuğun ölüm fermanı eşlerinizin bir rey`ine bağlı sizler… O reyle ölüm fermanı çıkacak olan sizin çocuklarınız olsaydı eşlerinize sözünüz ne olurdu? yuvanızın yıkılması pahasına,eşinizin partisinden vekilliğinden olması pahasına meclisin önüne yığılıp red kararı çıksın diye beklemez miydiniz?savaşa hayır diyenlerin arasına katılıp çığlık çığlığa SAVAŞA HAYIR demezmiydiniz?
Ölecek çocukların elleri, susanların yakasında olacaktır… Yapması gerekenleri yapamayanların…
