Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

En büyük felaket, Allah'ı unutanlar gibi olmaktır

A Çevrimdışı

antitağut1979

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Sütunsuz semayı/göğü, hizmetimize sunulan yeryüzünü ve ona yerleştirilen dağları, hayvanların yaratılış özelliklerini... kafa ve gönül gözleriyle incelemesi öğütlenmektedir. (Kaf 6-8,Casiye 17-20) Çünkü insan, egemenliğini tanımakla ve yasalarına göre yaşamakla emrolonduğu Rabbini, aklî yöntemlerle bilmeye, gönülle sevmeye ve O'nu çok çok anmaya muhtaçtır.

Bu ihtiyacın giderilmesi içindir ki Kur'ân'ımızda şöyle buyrulmaktadır: "Ey Mü'minler! Allah'ı çok anın."(Ahzap 41) Kulluk bilinci içinde yaşayabilmemiz için bizimle beraber ve bize şah/can damarımızdan daha yakın olduğu, kudreti ve rahmetiyle bizi kuşattığı ve içinde bulunduğumuz maddî ve manevî hali bildiği inancıyla O'nu sürekli anacağız. (Hadid 4,Kaf16 ) Allah'ı unutmak en büyük felakettir Allah'ı yüce vasıfları, Kur'ânî emirleri ve yasakları, armağanları ve cezaları ile sevgi, saygı ve de korku içinde anmak, bir diğer anlatımla O'nu hiç mi hiç unutmamakla yükümlüyüz. İnsan hayatında uğranılabilecek en büyük felaket; O'nu unutmak, unutanlar gibi olmaktır. Bu nedenledir ki Kur'ân'ımız, Rabbimizi unutmamamız üzerinde yoğunlaşmıştır.

Haşr Sûresi'nin 18. ve 19. âyetlerinde şöyle buyrulur: "Ey iman edenler! Allah'a kulluk bilinci içinde yaşayın. Herkes yargılanacağı Kıyâmet Günü için yaptığı işlere iyice baksın. Aman Allah'ın buyruklarına aykırılıktan sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Allah'ı unutup da, Allah'ın kendilerine öz benliklerini unutturduğu kişiler gibi olmayın. Onlar Rabbine baş kaldırmış kişilerdir."
Yaşantımızda Allah'ımızı unutmanın cezası, O'nun bize kendi öz benliklerimizi unutturmasıdır. Rabbini unuttuğu için öz canı kendisine unutturulan insan, niçin yaratıldığını tefekkür edemez. Ebedî akıbetini düşünemez. Öğüt alamaz, ilâhî azaptan koruyacak ameller yapamaz, çıkar gütmeksizin can taşıyanların yararı ve insanların faydası için güzel işler üretemez. O artık iç dünyasında yapayalnızdır. Kalbi zikrin aydınlığından yoksundur. Rabbinin armağanlarını ümit etmediği için, gerçek amaçtan mahrumdur.

Kur'ân deyimiyle dar/bunalımlı bir hayata mahkûmdur.(Taha 126) Rabbini unuttuğu için diğer varlıklara da yabancıdır. Güneşi, ayı, dağları, denizleri, bitkileri, hayvanları hizmetine sunulmuş Allah'ı zikreden dost varlıklar olarak göremez.

ALLAH'I UNUTANLAR AZAP İÇİNDE UNUTULACAKLARDIR
İnançları ve değer yargılarını belirlerken, siyaset yaparken, ekonomik faaliyetlerde bulunurken, yönetir ve yönetilirken, sever ve nefret duyarken, Allah'ı ve buyruklarını unutanlar, yalnızca yaşayacakları bunalımlarla kalmayacak, uğratılacakları azap içinde unutulacaklardır. Azap içinde unutulmak... Bu korkunç son için semalar ağlasa, yeryüzü göz yaşı akıtsa yeridir. Zira Hak dinimizin emirleri ve yasaklarını basite indirgeyenler ve yalnızca yüzeysel olarak algılayabildikleri dünya hayatının geçici cazibesine aldananlar Allah'ı unutmanın cezasını unutularak çekeceklerdir.

UNUTANLAR, UNUTULACAK VE ONLARA ŞÖYLE DENİLECEKTİR:
"…Bu sorgulama gününüze kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, biz de sizi unutacağız. Varacağınız yer ateştir. Sizin için kurtarıcı yardımcılar da olamayacak."(Casiye 34)
 
Üst Ana Sayfa Alt