Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

En Son Hangi Kitabı Aldınız?

R Çevrimdışı

rahmanınkulu

Guest
Fethul Mecid ( imam et temimi)
30 Risale ( Imam makdisi)
Es- Sifa (kadi iyad)
El I´tisam (Imam satibi)
 
dua sadık Çevrimdışı

dua sadık

Üye
İslam-TR Üyesi
Gercekden Faydali ama biraz agir..[/QUOTE]

evet katılıyorum hem dili ağır hemde konular çok ağır ilerliyor...
 
N Çevrimdışı

Necmettin

Üye
İslam-TR Üyesi
Alaaddin Palevi'nin İstismar Edilen Kavramlar
Celaleddin Vatandaş'ın iki ciltlik siyeri
Lübnanlı Fethi Yeken'in davet serisi kitaplarından 6 tane...
Mehmet Emin Akın hocanın çevirdiği Alimlerin Ahlakı kitabı
Mehmet Emin Akın'ın çevirdiği Hristiyanlara benzemeye Reddiye kitabı
Abdulhamid bilici'nin Davet ahlakı
Abdulhamid Bilici'nin Davetci eğitimi ve ahlakı
Seyyid Kutub'un Kuran'ın gölgesinde kadın

Kitapları neden aldığım isimlerinden belli.Davetin yolu-yöntemi, islamda kadının konumu, siyer ve kavramları kafamda yerli yerine oturtabilmek için...
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
arabca dilbilgisi kitabi nahiv ve sarf .. lakin bir arpa boyu gidemedim kitablikta duruyor simdi
 
E Çevrimdışı

emirha_K

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeş tek başına anlıyamazsın her bir bölüm için yardımcı kitap alman gerekir emsile mefhumu bina mefhumu maksud avamil mefhumu vs internetten cemaleddin hocaoğlunun Allah rahmet eylesin ders kayıtları var onlardan faydalanabilirsin ama en önemli olan arapçadan ne hedeflediğiniz isterseniz yardımcı olmaya çalışabilirim inşaAllah :)
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH (azze ve celle) şöyle buyuruyor:

"Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Reddetmeleri emrolunmuşken, tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Oysa şeytan onları derin sapıklığa saptırmak ister." (Nisa: 60)

"Kim tagutu inkar edip ALLAH’a iman ederse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa tutunmuş olur. ALLAH işitendir, bilendir." (Bakara: 256)

"Şüphesiz her ümmete: "ALLAH’a ibadet edip, taguttan kaçınsınlar diye rasuller gönderdik. Onlardan kimisine ALLAH hidayet etti, kimisine de sapıklık hak oldu." (Nahl:36)
pqW4k.gif


"İslâm'ın yöntemi ve hukukuyla (yasaları ve diğer öğeleri ile) egemen olduğu yerin dışında "dar-ul İslâm" yoktur.

"İman"dan sonra ancak "küfür" vardır.

"İslâm"ın dışında kalan her şey "cahiliye"dir.
"Hakkın" ötesinde ancak "sapıklık / dalâlet." vardır."
Seyyid Kutub
 
M Çevrimdışı

mustafa_mardin

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
bir iki kişi sarf nahiv kitabı, hadis, fıkıh kitabı vs.okuyorum demiş helal olsun hiç değilse hayra alamet. geri kalanlar "islami ilimlerde" değil de "islamcılık ilmi"nde ilerleyecek ve hak yayınlarını "tekfirci" olmakla suçlayacak. halbuki kendisinin de onlardan ufak tefek bir iki farkı olacak o kadar. din ve ideoloji farklı şeylerdir.
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Müşrikleri Tekfir Etmemek
Müşrikleri Tekfir Etmemek ve Onların Kafir Olduklarında Şüphe Etmek veya Onların Doğru Yolda Olduklarına İnanmak

kur'an-ı Kerim'de ve Rasulullah'ın sünnetinde mü'min ve kafirlerin sıfatları mevcuttur.

Bu sıfatlara göre insanlar hakkında mü'min veya kafir diye hüküm verilir.

Allah ve rasulünün kafir ve müşrik olarak vasıflandırdığı kişileri müslüman olarak kabul etmek veya onların küfründe ve şirkinde şüphe etmek veya onları tekfir etmeye yanaşmamak Allah ve rasulünün hükmüne karşı çıkmak olacağından böyle düşünen kimse küfre girer.

Allah-u teala, kafir olan kitap ehline, müşriklere, ateistlere, mürtedlere ve bütün kafirlere kitabında küfür hükmü vermiştir. Buna göre kesin bir şekilde onların kafir olduğuna inanmak gerekir. Bu ise tevhidin gereğidir.

Tevhidi sağlamak için iki şart gerekir:

Birincisi: Tâgutu reddetmek.

İkincisi: Allah-u teala'ya iman etmek.

İşte bu, "Lâ ilâhe illAllah" ın manasıdır.

"Lâ ilahe" Allah-u teala'dan başka ibadet edilenleri ve tâgutun her türünü reddetmektir.

"İllAllah" sadece Allah-u teala'ya ibadet etmektir. Allah-u teala bu manayı şu ayette beyan buyurmaktadır:

"Tâgutu reddedip Allah'a inanan kimse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır." (Bakara: 256)

Küfürleri açık olmasına rağmen müşrikleri veya kitap ehlini tekfir etmeyen veya tekfirleri konusunda duraklayan kimse bu ameliyle; Allah-u teala'yı, kitabını, Rasulü sallAllahu aleyhi ve sellem'i inkar etmiş ve Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in bütün insanlara kıyamete kadar gönderilmiş bir rasül olduğunu yalanlamıştır.

Oysa müslüman olabilmek için müşriklerin ve kitap ehlinin kafir olduklarına kesinlikle inanmak gerekir.

Bu sebeble;

"kitap ehli olan yahudi ve hiristiyanlar semavi şeriate sahiptirler. Üzerinde bulundukları dinde içtihad yapıyorlar. Onlar hak üzerindedir" diyen kimselerin küfrü elbette yukarıdakilerden daha şiddetlidir.

Aynı şekilde;

"dileyen istediği dine; ister yahudilik, ister hristiyanlık, ister İslam dini olsun, girmekte serbesttir. Çünkü bunların hepsi hak dindir" diyen kimse de bu görüşüyle Allah-u teala'yı inkar etmiş ve küfür işlemiştir.

Bu küfür olan görüş maalesef zamanımızda yaygın hale gelmiştir. Zira zamanımızdaki tâgutların, Allah-u teala'nın basiretlerini kör ettiği alimlerinin (!) ve sahte din adamlarının bu sapık fikri yaydıklarına şahit olmaktayız. Öyle ki onlar; güya din hürriyetini, dinde bütünleşme ve yakınlaşma fikrini yaymakta ve bütün dinlerin hak olduğunu söylemektedirler.

Yine onlar; İslam ehli ile diğer din mensuplarının aralarında hiçbir düşmanlık olmadığını dile getirmekte, İslam'da dost ve düşmanlık meselesinin üzerinde durmanın ise dinde aşırılık olduğunu ve ümmetler ile halklar arasında kin ve düşmanlığı ortaya çıkardığını söylemektedirler.

İşte onların bu görüşleri İslam'ı yıkmaya yönelik, kasıtlı olarak planlanmış bir harekettir. Oysa bu; küfürdür, İslam'dan irtidattır, tevhide zıttır ve bütün rasullerin davetine aykırıdır.

Zira bu görüş sahipleri gerek müşrikleri ve gerekse kitap ehlini tekfir etmemek için değişik ibareler kullanmakta, kavramlar geliştirmekte ya da müşriklerin ve kitap ehlinin küfrü konusunda değişik şüpheler ortaya atmaktadırlar.

İşte ortaya attıkları şüphelerden bazıları;

- Bütün insanlar tek bir sözde birleşmelidir.

- Bütün milletler, halklar birbirlerini sevmelidir.

- Bütün insanlar birbirlerine karşı buğz ve kini unutmalıdır.

- Bütün insanlar kardeş olmalıdır.

- Genel dünya barışı sağlanmalıdır...

Bu düşünce sahipleri bu düşünceleri ileri sürmekle Allah'a, rasulüne ve İslam dinine iftira atmayı göze alırcasına, cesur bir şekilde ve pervasızca tagutların istedikleri fetvaları vermişlerdir ve vermektedirler.

Gerçekten basiretleri körelmiş olan bu kimseler, kendilerini İslam'dan çıkartan bu çelişkili düşünceye sahip olmakla, hatadan münezzeh olan Allah-u teala'nın şeriatini; halkı ifsad eden, fitnelere sebep olan ve insanlar arasında buğzu yayan bir uygulama olarak itham etmiş ve bu şeriatin uygulanmasında müslümanın bir maslahatının olmadığını iddia etmişlerdir.

Allah-u teala'nın gazabı ve laneti üzerlerine hak olan bu gibi kimseler, bu iddia ve ithamlarını açık bir şekilde sözle söylemeseler bile, onların hal, davranış ve fikirleri kendilerini ele vermektedir.

Oysa Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

Kim Lâ ilahe illAllah der ve Allah'tan başka tapılanları reddederse kanı ve malı haram olur, hesabı Allah'a aittir." (Müslim)

Bu hadise göre bir kimsenin kanının ve malının haram olabilmesi için "Lâ ilâhe illAllah" ı söylemesi yetmez. Bununla birlikte Allah-u teala'dan başka ibadet edilenleri, tapılanları da reddetmesi gerekir. Eğer Allah-u teala'dan başka tapılanları reddetmezse kanı ve malı haram olmaz. Çünkü İbrahim aleyhisselam'ın milletinin aslından olan önemli bir esası yerine getirmemiş olur.

Oysa Allah-u teala İbrahim aleyhisselam'ın milletine tabi olmayı ve onun çizdiği yolda eksiltmeksizin ve gevşeklik göstermeksizin yürümeyi, Allah-u teala'nın düşmanlarının arzularına uymadan bu yola tabi olmayı emretti.

Allah-u teala şöyle buyuruyor:

"İyilik yaparak kendisini Allah'a teslim eden ve İbrahim'in hanif dinine tabi olandan din bakımından daha iyi kim olabilir? Allah İbrahim'i bir dost edinmişti." (Nisa: 125)

"İbrahim ve beraberinde olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani bir zaman onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi reddettik. Yalnız Allah'a iman etmenize kadar bizimle sizin aranızda ebedi bir düşmanlık ve kin ortaya çıkmıştır." (Mümtahine: 4)

İşte bu ayetlerde İbrahim aleyhisselam'ın milleti zikredilmektedir ve Allah o milleti örnek almamızı emretmektedir.

Bu nedenle her kim İbrahim aleyhisselam'ın milletini örnek almayıp kendisini bu milletten soyutlar, ondan yüz çevirirse ve onların takındığı tavrı takınmazsa aslında o kimse gerçekten kendisini aşağılıkların aşağılığı kılmıştır.


Bu açıklamalardan açık ve net olarak anlaşılan şudur:


Zamanımızdaki beşeri sistemlerde kendilerini İslam'a nisbet eden yöneticiler aslında azılı birer kafirdir.

Zira bu yöneticiler; müşrikleri dost edindiler, onlara yakınlaştılar, onları yücelttiler ve aralarındaki ilişki ancak kardeşler arasında olabilen ilişki kadar kuvvetlendi. Öyle ki İbrahim aleyhisselam'ın milletine gerçek manada tabi olan muvvahhidler'e karşı bile düşmanlık gösterdiler, onlara eziyet ettiler ve onları hapse attılar ve her türlü zulüm ve işkencenin gerek yaptırımcısı, gerek ortağı ve gerekse seyircisi oldular...

O halde yaptıkları bütün bunca amellerden sonra hala onların İslam'da kaldıklarını, müslüman olduklarını söylemek ve hatta İslam'dan bir eserlerinin olduğunu dile getirmek söz konusu olabilir mi?!


Şu iyice bilinmelidir ki;


Müslüman olabilmek için mutlaka müşrikleri tekfir etmek, onlara düşman olmak, onlara buğzetmek, onları sevenlere ve müdafa edenlere buğzetmek gerekir.

İşte İbrahim aleyhisselam'ın milleti budur...

İşte İslam budur...

İşte ancak böyle müslüman olunur ve müslüman kalınır...

*************************************************************************
Bu evrende Allah’tan başka kanun koyucu yoktur. Hâkimiyet Sadece
Allah’ındır. en üstün dava İslam davası en hakiki yol İslam yoludur..Sizler
Aramızda olan Tevhid davasına tabi olmadıkça ,size karşı mücadelemiz devam edecektir……
 
Üst Ana Sayfa Alt