Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Et Yemek Için Nelere Dikkat Etmeliyim

E Çevrimdışı

ebucihad

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Enam suresi118.121.
Ayeti kerimelerinin incelenmesi
İbn-i Abbas (r.a)’ dan rivayetle; Yahudiler Rasulullah (s.a.s)'e “Biz kendi kestiklerimizi yiyoruz da Allah'ın altın kılıcıyla öldürdüğü hayvanları niçin yemiyoruz? diye sordular. Rasulullah (s.a.s) “O halde Allah'ın ayetlerine ”inanıyorsanız üzerine Allah'ın adı anılanlardan yiyin” buyurdu. Bunun üzerine En'am: 118 nazil oldu.( )

İbn Abbas (r.a)'dan rivayetle; Müşrikler, Farisiler, İranlılar, Kureyişliler Rasulullah (s.a.s)'a dediler ki: Sizler kendi kestiklerinizi yiyip, bizim kestiklerimizi yemediğiniz halde Allah'ın öldürdüğü murdar hayvanları niçin yemiyorsunuz diye murdar olan hayvanların daha iyi olduklarını anlatmak istemişlerdi. Bunun üzerine “Allah'ın adı anılmayan hayvanlardan yemeyin”. En'am: 121 nazil oldu. ( )

İmam Taberi İbn Abbas (r.a)'ın görüşünü ileterek şöyle diyor:
Müşrikler, müslümanlara şöyle dediler: Rabbinizin öldürdüğü hayvanları yemiyorsunuz. Ama kendi öldürdüğünüz hayvanları yiyorsunuz. Bu olacak şey mi? Böyle demekle leşlerin insanlar tarafından kesilen hayvanlardan daha iyi olduğunu anlatmak istemişlerdi. Onlar böyle deyince En'am: 121 nazil oldu. “Eğer onlara uyarsanız şöphesiz siz de onlar gibi müşrik olursunuz.“( )

İbn Cüreyc Amr b. Dinar ikrime'den dedi ki: “Kureyş müşrikleri Bizanslılar aleyhine İranlılara mektup yazdılar. İranlılar da onlara yazılı cevap verdi. İranlılar Kureyş müşriklerine şunları yazmıştı. Muhammed ve arkadaşları Allah'ın emrine uyduklarını ileri sürüyorlar. Halbuki Allah'ın altın bıçağı ile kestiğini yemezler de kendi kestiklerini yerler. Müşrikler bunu Rasulullah (s.a.s)'ın ashabına yazdılar. Bu durum bazı müslümanlarda bir tereddüte sebep oldu. Bunun üzerine şanı yüce Allah şu ayeti indirdi. “Çünkü bu bir fısktır. Doğrusu şeytanlar sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına telkinde bulunurlar. Şayet onlara itaat ederseniz şüphesiz siz de müşriklerden olursunuz.” buyruğu ile: Onlardan kimi kimini aldatmak için birbirlerine cazip sözler fısıldarlar.” buyruğunu indirdi.

Es-Suddibu ayet-i kerimenin tefsiri ile ilgili olarak şunları söylemektedir. Müşrikler müslümanlara şöyle sordu: Sizin Allah'ın rızasına uyduğunuzu nasıl ileri sürebiliyorsunuz. Allah'ın bizzat kestiğini yemiyorsunuz da kendi kestiklerinizi yiyorsunuz. Bunun üzerine Yüce Allah şöyle buyurdu: “Şayet onlara itaat eder ve meyteyi (leşi) yerseniz şüphesiz ki siz de müşriklerden olursunuz.” Mücahid, ed-Dahhak ve selef alimlerinden başka kimseler de böyle söylemiştir. (Allah onlara rahmet eylesin.) ( )



İLLETİN DİN OLMASI AÇISINDAN

Müslüman olmak: Sizin kestikleriniz müstensa: (Maide:3) Buradaki hitab'ın müslümanlara olduğuna dair Ehli sünnette vel cemaatta ittifak (icma) vardır.( )

Ehl-i Kitap olmak: Ehl-i Kitaptan kasıt yahudi ve hristiyanlardır. Kitap verilenlerin taamı size helaldır. (Maide: 5) Buradaki kitap verilenler hitabıyla Ehl-i Kitap kastedilmektedir. ( )

Bu konuda ihtilaf yoktur. Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Nıptilerin bulunduğu Fars topraklarına indiğinizde onlardan et satın almak isterseniz eğer hayvanı kesen yahudi veya hristiyan ise alın ve yiyin Onu kesen mecusi ise yemeyin! “( )

Hayber'in fethinde Yahudilerden bir kadın kesip kızarttığı koyun budunu zehirleyerek Rasulullah (s.a.s)’e ikram etti Rasulullah (s.a.s) ondan bir çiğnem ısırdı. Fakat sonra yemeyip tükürdü. Sahabelerden bir kimse (Bişr b. Bera b. Marur) ise ondan yedi ve bu sebeple öldü. ( )

Rasulullah (s.a.s) Mecusiler hakkında şöyle buyuruyor:
“Mecusilere Ehl-i kitaba davrandığınız gibi davranın. Fakat kadınlarıyla evlenmeyin kestiklerini yemeyin.” ( )

Yezid b. Habib' den Ebu'l Hayr ona şöyle dedi:
İbn Vail es-Sebe'nin üzerinde bir kürk gördüm ve ona dokundum. “O na neden dokunuyorsun?” diye bana sordu. Ben Abdullah ibn Abbasa: Bizler Mağrip (diyarın) da bulunuyoruz. Bizimle beraber berberi ve mecusiler de vardır.
“Onlar bize kestikleri koçlardan getiriyorlardı. Fakat biz onların kestiklerini yemiyoruz.“( )

Müşrik Besmelede çekse yenmeyeceğine dair ilgili rivayet
Abdullah ibn Abbas'ın şöyle dediği rivayet edilmektedir: Müslümanın içinde (kalbinde) Allah'ın adı vardır besmele çekmese bile kestiği yenir.”Fakat ateşperes olan biri hayvanı keserken Allah'ın adını ansa bile onun kestiği yenmez.”( )

NASİH MENSUH AÇISINDAN

İbn Abbas: “Kesilirken üzerine Allah'ın adı anılandan yiyin. “En'an 118 “Kesilirken üzerinde Allah'ın adı anılmayan hayvanlardan yemeyin.” En'am: 121. ayetinin, kitap ehlinin kestikleri (taamı) size helaldir,” Maide 5 ayeti ile neshedildiğini söylemektedir.” ( )

Ebu'd-Derda ve Ubade b. Es-Samit kendilerine kitap verilenlerin yemeği size helaldir ayetinin kesilirken üzerine Allah'ın adı anılmayan hayvanlardan yemeyin, ayetini neshettiğini söylemiştir. Halbuki eğer üzerinden Allah'ın ismi anılmamış olsa bile Ehl-i kitabın yemeğinin helal olduğu murad olunuyorsa bu ammı tahsistir. Eğer onların yemeklerinin besmele çekmeleri şartıyla helal olduğu murad olunuyorsa bu da tahsis kabilinden bir şeydir. Fakat mensuh denilen En'am süresi ayeti birinci durumda amm bir mahsus (hususiyet kazanmış) amm bir ayettir, ikinci durumda da amm bir mahsustur.( )

İbn Cerir demiştir ki: İlim adamları bu ayetin hükmünün nesh edilip edilmediği konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Bir kısmı ayetin hiçbir hükmünün neshedilmediğini belirlediği hususlarda muhkem olduğunu söylemişlerdir. Genelde ilim adamlarının görüşü bu yöndedir. İbn Humeyd Yahya b. Vedihü Hüseyin b. Vakidi İkrime ve Hasan-Basri'den gelen rivayetlerde İkrime ve Hasan'ın şöyle dedikleri nakledilmiştir. “Allah'ın ayetlerine iman edenlerden iseniz üzerine Allah'ın adı anılmış olan şeylerden yiyin. En'am: 118 ayetini Allah “Üzerine Allah'ın adı zikredilmeyen hayvanları yemeyin. Bunu yapmak Allah'ın yolundan çıkmaktır.” ayetiyle nesh etmiştir. Neshten şu ayetin hükmünü istisna etmiştir. “Kendilerine kitap verilenlerin yemekleri size helal olduğu gibi sizin yemekleriniz de onlara helaldir.” Maide: 5

İbn Ebu Hatem Abbas b. Velid b. Yezid Muhammed b. Şuayb Numan İbn Münzir ve Mekhul'den gelen rivayetlere yer vererek şöyle demiştir. Allah, “Üzerine Allah'ın adı zikredilmeyen hayvanları yemeyin”. ayetini indirmiş, sonra ayetin hükmünü kaldırmıştır. Ardından da müslümanlara acıyarak” Bugün size temiz ve güzel olan şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yemekleri size helaldir.” buyurarak yukarıda sözü edilen ayeti neshetmiş, kitap ehlinin yiyeceklerini helal kılmıştır.
İbn Cerir daha sonra şunu söylemiştir. Doğrusu kitap ehlinin yiyeceklerinin helal oluşu ile üzerine Allah'ın adı anılmayanların haram kılınışı arasında herhangi bir çelişki yoktur.
İbn Cerir'in belirttiği nokta doğrudur. Burada neshin olduğunu ifade eden selef alimleri konuyu özelleştirmek istemişlerdir. En doğrusunu Yüce Allah bilmektedir.( )



HAYVAN KESMENİN İBADET OLMASI AÇISINDAN

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Rabbin için namaz kıl hayvan kes." ( )

Alimlerin cumhuruna göre yemek için hayvan kesmek ibadettir.

İbn-i Teymiyye Kevser suresindeki rabbin için kes bölümünden yemek için hayvan kesmenin ibadet olduğunu söylemektedir.

Bir müşrik rabbi için namaz kılarsa onun bu namazını Allah (c.c) kabul etmeyeceği gibi rabbi için hayvan kesince de onun bu amelini ibadet olarak kabul etmez. Neticede namaz kılmayı da hayvan kesmeyi de Allah için yapmıştır. Allah (c.c) şirk koşanların amellerinin geçersiz olduğunu Kur'an-ı Kerim'in çeşitli yerlerinde belirtmektedir.

“Ahirette onlara ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler orada boşa gitmiştir. Zaten yapmakta oldukları da batıldır.” ( )

Müşriğin besmele ile kestiğini yiyen kimseye, besmele çekmenin ibadet olup olmadığını sorarız. “İbadettir” derse. “Allah (c.c) müşriklerin amel ve ibadetlerini kabul eder mi? deriz. “Kabul etmez.” derse kendi görüşünü yalanlamış olur. Çünkü ayette rabbin için namaz kıl buyrulmaktadır. Şayet Allah (c.c)'ın adı üzerinde anılan hayvanlardan yiyin. ayeti bütün insanları kapsamış olsaydı ve Allah (c.c)'da bunu kabul etmiş olsaydı o zaman rabbin için namaz kıl ayeti de bütün insanları kapsardı. Kişi şirk koşarak namaz da kılsa rabbi için kıldığından Allah onu kabul edecekti.

“Oysa Allah kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz.”( )

Amellerin kabulündeki iki şart burada da aranır. Amelin Allah rızası için yapılmış olması ve amelin Allah'ın istediği şekilde yapılmış olması, Allah (c.c) şöyle buyuruyor: “Sizin kestiğiniz hayvanın ne kanı ne de eti Allah'a ulaşır. Ancak sizin takvanız Alah'a ulaşır.”( )
Müşriğin amellei geçersiz olduğundan istediği kadar Allah için hayvan kestiğini iddia etsin, onun takvasını Allah kabul etmez



BESMELE ÇEKMEK İLLET MİDİR?

Hz. Aişe (r.a)'dan rivayetle:
“Rasulullah (s.a.v)'e Yeni müslüman olmuş bir topluluktan bize et getiriyorlar. Fakat biz bunların besmele çekip çekmediğini bilmiyoruz. Ne yapmamızı emredersin: diye sorduk. Rasulullah (s.a.v) Siz besmele çekip yiyin. buyurdu.”( )
Eğer besmele çekmek illet olsaydı baştan çekilmesi şart olurdu. Çünkü usulen illetin tahakkuk etmediği yerde hüküm uyğulanmaz.
”Yine Şafiler Ahmet ve Malikilerin bir görüşüne göre hayvan keserken besmele çekmek sünnettir. Delilleri ise .... ancak yetişip sizin kestikleriniz müstesna ayitidir. Çünkü burada kestikleriniz denilmiş besmele zikredilmemiştir. Bundan dolayı da besmele çekmek şart değildir.”( )
“Besmelenin illet olduğunu iddia eden kimseye şöyle sorarız. Müşriklerin gerçek ibadete layık olan ilaha inandıklarını iddia edebilir misin? Müşrikler besmele ile hayvanı keserken eşi benzeri olmayan ilahı mı kastederler yoksa güncel hayatlarına müdahale etmeyen eş koştukları ilahı mı kastederler? Eğer gerçek ibadete layık olan ilahı kastederler derse müşriklerin müslüman olduğunu söylemiş olur. şayet eş koştukları ilahı kastederler derse kendi kendini yalanlamış ve Allah (c.c) layık olmadığı sıfatlarla anmayı caiz görmüş olur ki bunun hükmü açıktır. şayet bu kimse bu ayırımı bilmiyorum derse kendisine izah edilir.”
“Oysa günümüz müşrikleri hukuki işlemlerde ceza meselelerinde kanun ve yasa koymada güncel hayatlarına müdahale etmeyen sadece göklere hükmeden bir Allah inancına sahiptirler. Böyle bir ilaha inanıp amel ve yaşantılarında böyle bir ilahı kastetmeleri apaçık küfürdür.”
İbn-i Abbas (r.a) şöyle buyuruyor: “Kesim sırasında besmeleyi unutanın kestiğinin yenmesinde bir beis yoktur.”( )
Celal Belkini ve diğerleri de bunu kebairden saymış ve “Üzerine Allah'ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanları yemeyin.” Bunu yapmak fısk (Allah'ın yolundan çıkmak)tır. Enam: 21 ayet-i celilesiyle delil çıkarmıştır.
“Diğer ayeti celil-e de açıkca veya yoldan çıkarak Allahdan başkası adına kesilen hayvandan En’am 165 bu ayet ile semelesi terk edilenlerin yenilebileceği anlatılmıştır.” (Şafiler de besmele terk edilebilir fakat Hanefilerde bilerek ve kasten terk edilirse kesilen murdardır yenmez.)
”Bu ayetin tefsirinde İbn Abbas (r.a) şu sözlerle teyyid etmiştir. İbn Abbas (r.a) der ki: Bundan maksat ölü hayvan süsmekle öldürülen bir de..... Dikili taşlar üzerine boğazlananlar dır. Maide:3 ”
”Kelbi de Besmele çekilmeyen veya Allah’dan başkası adına kesilendir demiştir.”

”Ata ise Putlara kurban olarak kesilen hayvanların etini yemekten nehy etmiştir.”
”Ayetin manası Allah'ın adı ilekesilmeyen ölü hayvanlardan yemek fısktır yani yoldan çıkmaktır.Diyenlerde olmuştur.”
”Doğrusu şeytanlar sizinle tartışmaları için doslarına fısıldarlar. En’am:”

İbn Abbas (r.a) bu vesveseyi şöyle anlatır: ”O insanlardan olan dostlarına fısıldar ve der ki: Nasıl olurda sizin taptığınız Allah’ın öldürdüklerini yemezsiniz de kendi öldürdüklerinizi yersiniz:” İşte onun bu vesvesesini reddetmek üzere Allah’u Teala Eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz müşrik olursunuz. En’am: 121 Yani ölü hayvanın murdar etini helal kabul etmekle şeytanlara uyarsınız muhakkak ki siz müşriklerden olursunuz.” Buyurmuştur.
Zeccac diyor ki: ”Bundan şu netice çıkıyor: Din’de zaruri olarak bilinen ve üzerinden icma bulunan bir harama helal veya bir helale haram demenin şirk olacağıdır.”
”Şayet besmelesiz kesilenin haram olduğunda bir nas gibi olduğu halde siz müslümanın besmelesiz de olsa kestiğinin helal olduğuna nasıl hükmettiniz? derseniz.
Deriz ki: Üzerine Allah’ın adı anılmayan hayvandan yemeyin mealindeki. Ayet-i celileyi tefsir eden müfessirlerin hepsi bundan murad ölü olan hayvanlardır demişlerdir.”
”Müfessirlerin hiç biri müslümanın besmelesiz kestiği haramdır dememiştir.”
Bu ayetin ölü hayvan hakkında olduğununun delillerden birisi de Allah’u Teala’nın Eğer onlara (şeytanlara) itaat ederseniz şüphesiz siz müşriklerden olursunuz, buyurmasıdır. Zira besmeleyi terkedenin kestiğinin yenip yenmemesi imamlar arasında ihtilaflıdır. Bu ihtilaf sebebiyledir ki kendi mezhebinde haram olsa da bunu yiyen fasık olmaz belki haramdır diyenlere göre ancak zahir olabilir. Bunun diğer bir delili de münazarada ölü hayvan hakkında olup besmelesiz kesen müslüman hakkında olmadığında müfessirlerin ittfakı vardır. Alah’u Teala’nın Eğer onlara (şeytanlara) itaat ederseniz şüphesiz siz müşriklerden olursunuz. Buyruğu da yine müslümanın besmelesiz kestiği hayvan hakkında değil murdar olarak ölen hayvanın etini helal kabul etmek hakkındadır. Vahidi ve diğerleri bunu böyle açıklamışlardır.
Yine Vahidi senedleri ile rivayet ettiği hadislerin bazılarında ise sehven olsun kasden olsun besmeleyi terketmekte bir sakınca olmayıp bu durumda kesilen hayvanın etinin helal olduğu ifade edilmektedir. Boğazlanan hayvanın haram yapan Allah’ın ve Muhammed’in adı ile kesiyorum diyerek hayvanı boğazlamaktır. Bir de kitabı’nin, kilise, Musa ve isa adına kesmesidir. Müslümanın Kabe’ye peygamber veya bir sultana karşı kurban kesmesi de aynıdır. Bunların hepsi haram’a iyleşmesi kebiredir. Tabi bunların kelimeleri şerefine veya Allah’a şükranen veya birisinin gönlünü almak veyahut Allah’u Teala’nın kendisini koruması için, Allah rızası adına kurban kesmek böyle değildir, bunlarda haramlık yoktur.( )

Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kesim sırasında Allah’ın adını zikretse de zikretmesede müslümanın kestiği helaldir.”( )
İbn Abbas şöyle dedi: “Bir müslüman Allah’ın ismini anmadan bir hayvan keserse onun etinden yiyin! Çünkü “müslim” kelimesinde Allah’ın isimlerinden bir isim (olan Selam) vardır.”( )
İmamlar (Allah’ın rahmeti üzerlerine olsun) bu konuda üç değişik görüş öne sürmüşlerdir.

1) Bir grup şöyle demektedir: Bu durumdaki hayvanın, Allah’ın adı ister bilerek, ister unutularak terkedilmiş olsun, yenilmesi helal değildir.
Bu görüş İbn Ömer, kölesi Nafi, Amir es-a’bi Muhameed b. Sirin’den rivayet edilmiştir. Aynı görüş İmam Malik ve Ahmed b. Hanbel’den de rivayet edilmiştir. Bu rivayetleri İbn Hanbel’in bağlılarından önceki ve sonraki bir grup alim de desteklemiştir. Ebu Sevr ve Davud ez-Zahiri’nin tercihide bu yöndedir. Aynı şekilde Şafii mezhebinin sonraki alimlerinden Ebu’l-Fütuh Mahammed b Muhammed b. Ali et-Tai, “Erbain” adlı kitabında bu görüşü seçmiştir.

Bunlar kendi görüşlerine yukarıda geçen ayet ve avlanma ile ilgili şu ayeti delil olarak göstermişlerdir. “Öğretip yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için yakala-dıklarından da yiyin ve onları ava salarken üzerlerine Allah’ın adını anın.” (Maide: 4) Sonra bu görüşü, “Bunu yapmak Allah’ın yolundan çıkmaktır.” ayeti de vurgu-lamaktadır. Ayetteki zamirin “yeme” anlamına geldiği gibi, “Allah’dan başkası adına kesme” anlamını taşıdığı da söylenmiştir. Üstelik Adiy b. Hatem ve Ebu Sa’lebe’den rivayet edilen hadisleri Buhari ve Müslim’de yer almaktadır. Rafi b. Hadic’in rivayet etteği hadis de şöyledir: “Allah’ın adı anılıp da kanı akıtılanları yiyiniz.” (Bu hadis de aynı şekilde Buhari ve Müslim’de yer almıştır.)

2) Konuyla ilgili ikinci görüşe göre, kesimde besmele şart değildir. Sadece iyi karşılanan (müstehab) bir davranıştır. Bilerek ya da unutarak kişinin besmeleyi terketmesinin bir zararı yoktur. İmam Şafii (Allah rahmet eylesin) ve arkadaşlarının görüşü böyledir. İmam Ahmed’in kendisinden İbn Hanbel’in naklettiği bir rivayeti de aynı yöndedir. İmam Malik’ten de böyle bir görüş gelmiştir. Rivayeti İmam ve Ata b. Ebu Rebah’tan da benzeri görüşler anlatılmıştır. En iyisini Allah bilir.

İmam Şafii (Allah rahmet eylesin) “Kesilirken üzerinde Allah’ın adı zikredilmeyen hayvanları yemeyin. Bunu yapmak Allah’ın yolundan çıkmaktır” ayetini yoldan çıkarak, üzerine Allah’tan başkasının adı zikredilmek suretiyle kesilen hayvanın yenmesi haramdır. “(En’am: 145) ayetinin de bu anlama geldiğini belirtmiştir. İbn Cüreyc, Ata’dan gelen bir rivayete dayanarak: “Üzerine Allah’ın adı zikredilmeyen hayvanları yemeyin” ayetiyle ilgili olarak şunları söylemiştir. “Allah Kureyş’in putlar için kestikleriyle, Mecusilerin kestiklerini yemeyi yasaklamıştır.” İmam Şafii’nin benimsediği bu gürüş güçlüdür.

İbn Ebi Hatem babasından, Yahya b. Mugire’den, İbn Cerir’den, Ata, Said b. Cübeyr ve İbn Abbas’tan: “Üzerine Allah’ın adı zikredilmeyen hayvanları yemeyin” ayetiyle ilgili olarak anlatılanlar için şöyle demektedir. Bu, ölü hayvandır. Bu görüş Ebu Davud’un mürsel hadislerine dayandırılmıştır. Nitekim Sevr b. Yezid, tabiilerinden birisi olan Süveyb b. Meymun’un kölesi Salt es-Sedusi’den böyle bir hadis rivayet etmiştir. Hadiste Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Allah’ın ismini ansın, anmasın müslümanın kestiği helaldir. Çünkü müslüman andığında Allah’tan başkasının adını anmaz.” Bu mürsel hadis, Darekutni’nin İbn Abbas’tan rivayet ettiği şu hadisi desteklemektedir. “Müslüman, Allah’ın ismini zikretmeden de kestiğini yesin. Çünkü müslümanda Allah’ın isimlerinden biri yer almaktadır.”

3) Bu görüşe göre kişi kesilen hayvan üzerine besmele çekmeyi unutursa, bu zarar vermez. Eğer besmeleyi bilerek terkederse, kesilen şey helal olmaz. İmam Malik ve Ahmed, b. Hanbel’in meşhur görüşleri budur. Ebu Hanife ve arkadaşlarıyla İshak b. Rebeveyh bu görüştedirler. Görüş, Hz. Ali İbn Abbas, Said b. el-Müseyyeb, Ata, Tavus, Hasanu’l-Basri, Ebu Malik, Abdurrahman b. Ebu Leyla, Cafer b. Muhammed, Rabla b. Ebu Abdurrahman tarafından dile getirilmiştir.( )

Malikiler dediler ki: “Av köpeğini av üzerin gönderirken besmele çekmek şart olduğu gibi, gerek bağozlama gerek nahr şeklinde normal kesimlerde de besmele şarttır. Yalnız bu şart müslümanları ilgilendirir. Kitap ehli kimselerin besmele çekmeleri şart değildir. Besmeleden maksut, özellikle “Bismillah” demek olmayıp sadece Allah’ı anmaktır. Ama en faziletlesi “Bismillahi vAllahü ekber” demektir.( )

Besmeleyi Şart Görmeyen Şafii’nin Delilleri:

Şafii (r.a) şöyle demiştir: “Ayetteki bu yasak, putlar adına kesilen hayvanlara muhsustur. Bunun böyle olduğunun delili şunlardır:

a) Allah Teala’nın “Çünkü bu, muhakkak ki bir fısktır” buyruğudur. Müslamanlar, hayvanı keserken besmeleyi terkeden müslümanın kestiği hayvanın etini yemenin bir fısk (günah) olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir.

b) Allah Teala’nın “Hakikatte şeytanlar sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına mutlaka telkinde bulunurlar” ifadesi, bu mücadele ancak meyte (leş) meselesi üzerinde olmuştu. Rivayet edildiğine göre, müşriklerden bir kısmı müslümanlara, “Doğan kuşunun ve köpeğin yakalayıp öldürdüğü avı yiyorsunuz, Ama Allah’ın öldürdüğünü yemiyorsunuz” demişlerdi. bn Abbas (r.a) yine o müşriklerin “Kendinizin öldürdülerini yiyorsunuz, ama Allah’ın öldürdüklerini yemiyorsunuz.” dediklerini rivayet etmiştir. Binanealeyh ayette bahsidilen bu mücadele ve münakaşa, meyte eti yeme ile ilgilidir.

c) Alah Teala’nın, “Eğer onlara itaat ederseniz, şüphesiz ki siz de müşrik olur çıkarsınız.” buyruğu. Bu ifade de, putlar adına kurban edilen şeylerle ilgilidir. Yani “Eğer putlar adına kesilen o hayvanların etini yemeye razı olursanız bu, sizlerin de o putların ilahlığına razı olduğunuz manasına gelir. Bu ise şirki gerektirir.” demektir.

İmam Şafii sözüne şöyle devam eder.” “Her ne kadar ayetin başı, sigası itibari ile umumi bir ifade ise de sonunda şu üç kayıt yer aldığı için, bu umumi ifadeden hususi mana murad edilmiş olduğunu anlıyoruz. Ayetteki, “Üzerlerine Allah’ın ismi anıl-mayanlardan yemeyin. Çünkü bu muhakkak ki bir fısktır.” ifadesi bu manayı güçlendirmektedir. Binaenaleyieh bu yasak bu işin bir fısk olması haline has kılınmış olur. Sonra, Allah’ın kitabından, bunun ne zaman fısk olacağı meselesini araştırdık ve gördük ki bu fısk, Allah Teala’nın “De ki: “Bana vahyolunanlar arasında, yiyen bir kimsenin, yiyeceği için meyte, dökülen kan, domuz eti- ki bu şüphesiz bir pisliktir - veya (Allah’a) itaat yolundan çıkarak Allah’dan başkası adına keselin hayvanlardan başkasının yemenin haram olduğuna dair bir emir görmüyorum.” (En’am: 145) ayet-i kerimesinde açıklanmıştır. Binaenaleyh bu ayette fıskın, Allah’dan başkası adına (yani onun adı anılarak) kesilen hayvan olduğu açıklanmıştır. Durum böyle olunca, ayettiki “Üzerlerine Allah’ın ismi anılmayanlardan yemeyin. Çünkü bu, muhakkak ki bir fısktır” buyruğu Allah’tan başkası adına boğazlanmış hayvanlarla ilgili olur.

Bu hususta ikinci bir izah da şudur: Bu tahsis edici ifadelere tutunmayı bırakırız. Fakat deriz ki: “Niçin. “Bu meselede Allah’ın isminin anılması söz konusu değildir.” diyorsunuz? Halbuki kesmede besmelenin şart olmadığının delili Hz. Peygamber (s.a.s)’den gelen şu hadis-i şeriftir: “Müslüman ister (açıktan) söylesin, ister söylemesin, Allah’ı zikir (hatırlama) hep müslümanla beraberdir. Onun içindedir.” Binaenaleyh ayette geçen “zikretme” (anma) kalb ile anma manasına anlaşılır. Üçüncü bir izah yolu olarak da şöyle diyebiliriz: Farzet ki bu delil haram oluşu göstermektedir. Fakat bu mesele hakkında zikredilen diğer deliller de, bunun helal olduğunu göstermektedir. Bir meseledeki deliller birbiriyle çatışınca, helalliği ifade edenlerin tercih edilmesi gerekir. Çünkü yiyeceklerde aslolan helalliliktir.

Yine bunu yemenin ve istifade etmenin helalliliğini gerektiren diğer bütün umumi deliller de delalet eder. Bu deliller, mesela,” O (Allah) yerede ne varsa hepsini sizin için yaratandır.” (Bakara:29) ayeti ile, “Yiyiniz ve içiniz.” (Araf: 31) ayetidir. Bir de bu duyularımız açısından da güzel kabul edilen bir husustur. Binanaleyh (bu kesilen hayvanın), Cenab-ı Hakk’ın, “Size bütün iyi ve temiz (şeyler) helal kılındı. “ (Maide: 5) ayetinden dolayı helal sayılması gerekir. Hem sonra bu bir maldır. Çünkü insanın gönlü bunlara meyleder. Rasulullah malları zayi etmeyi yasakladığı için, bunun etinin haram olmaması gerekir. Bu meselede yapılacak olan izahın tamamı budur. Bununla beraber diyoruz ki: Müslümana en uygun olan bundan sakınmasıdır. Çünkü ayetin zahiri manası kuvvetlidir.( )

- Haşr: 7
- Nisa: 59
- Ahzap: 36
- Nisa:65
- Alimran: 31-32
- Müslim-Muvvatta
- Müslim
- Bakara: 187
- Buhari
- Enam: 82
- Buhari
- Tevbe: 31
- Ahmed b. Hanbel-Tirmizi
- Maide: 3
- Müslim-Muvvatta
-Bakara: 256
- (Nisa: 3)
-Ahzab: 56
- Enam: 121-118
- Ebu Davud
- Müslim
- Tevbe: 5
- Bakara: 41
- Ali Şmran: 130
- Bakara: 223
- Nisa: 94
- Nisa: 43
- Zümer: 9
- Müslim
- Ebu Davud-Ahmed
- Maide: 3
- Mümtehine: 10
) Tirmizi, Sünen Kitab et-Tefsir bölümü. Abdulfettah El-kadı.
Kurtubi Tefsiri. Ebu Davut-Edahi:13. Nesei-Dahaya:40
) Taberi Tefsiri-Tabarani-Abdulfettah El-kadı.
) Tefsiri Taberi, c. 2, sy ,533 (Türkçesi)
) El-Esas Fit Tefsir, c. 4, sy 515 (Türkçesi )
) Kitabul-Haraç
) Mezahib'ul Erba-Büyük Şafi Fıkhı-El Hidaye –Bidayetil
Müçtehid.-Molla Hüsrev-Buluğ-ul MeramTefimül Kur'an-
Tefsiri Taberi,Türkçesi olan kitablar.
) Ahmed rivayet etti ve sahihtir dedi,
) Buhari-Müslim
) Ebu Davud-Beyhaki-Tabakatı İbn Sad-Kitabul Haraç İmam Ebu Yusuf
) Müslim Kit Hayız bahsi 106,107
) Ettalik el,Muğni Ala Dare Kutni c.4,sf,296 El-Müstedrek c,4,sf,233 Kit Zebaih,1-
Hakim bunun Buhari ve Müslimin Şartlarına uygun olduğunu ve bunlar tarafından zikredilmediğini
söyler.Talikin sahibi şemsül hak ise bunu Abdurrezekın eserinde zikrettiğini söylemektedir.
12) Ebu Davut-Tac
13) Cemalettin el-Kasimi Tefsir ilminin incelikleri
14) Taberi-Tefsiri
) Kevser: 2
) Hud: 15-16
) Nisa: 116
) Hac: 37
-Buhari-Muvatta-Ebu Davut-Nesei-bn Mace-Daremi-Dare Kutni
-Davetçinin Tefsiri-Helaller ve Haramlar (bn Hacer el-Heytemi)
,Buhari Türkçesi, c, 12, s 5578
-İbn Hacer el-Heytemi, İslam’da Helaller ve Haramlar, sayfa: 626-627-628
-Ebu Davut, Darekutni
-Darekutni
-Kaynak: Fizilal’l-Kur’an Seyid Kutub, Sayfa, 298-230, Cilt.4.
-Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, Abdurrahman Ceziri,
-Tefsir-i Kebir, Fahreddin er-Razi, c: 10, s: 150-151 (Türkçesi)
-Teblisi İblis Şeytanın Tuzakları Türkçesi sayfa: 117
-El-Kıyas Fi’i-Şer’il İslam’i Türkçesi Kıyas, sayfa: 352
-Fetava el-İmam Nevevi Türkçesi İmam Nevevi’nin Fetvalarİ sayfa: 118
-Kitab-ul Kudurî Ebu Hasan Ahmed b. el-kudurî el-Bağdadi
Türkçesi Kudurî Tercümesi, sayfa: 362-
5-Siyer-i Kebir Türkçesi sayfa: 160
 
I Çevrimdışı

ibn_teymiyye

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
” Aişe r.a ; bir kavim Nebi s.a.v e “Bir gurup insanlar bize et getiriyor.Lakin biz onun üzerinde Allahın isminin zikredilip edilmediğini bilmiyoruz.” Nebi s.a.v ;“Onun üzerinde Allahın ismini zikredin ve onu yiyin” Aişe r.a ; “ Onlar yeni Müslüman olmuşlardı”

Hadisin Metni İmam Buhariye aittir.Değişik lafızlarda buna benzer şekilde gelmiştir.Hadisi Ayrıca İmam Malik,Beyhaki,Darimi,Ebu Davud,Nesai de rivayet etmiştir.

Abdul Aziz bin Abdullah bin Bazzın (Hicir 1330-1420 / Miladi 1917-1999 )

İbn bazz Yusuf El Kardavinin 1405 yılında elektrikle öldürülen hayvanların helalliği konusunda verdiği fetvaya cevap olarak konuşurken şöyle diyor ;

”Şeyh Yusufun işaret ettiği Aişe hadisine gelince , o islama yeni girmiş Müslümanlar hakkındadır.Onlar kafir değildiler.Şeriatın haram olduğuna hükmettiği “kafirlerin kestiği etin”helal olduğunu ispatlamak için bu hadisle delil getirmek caiz değildir.Hadisin metni şöyledir.,Bir gurup insan bize et getiriyorlar. Lakin biz onun üzerinde Allahın isminin zikredilip edilmediğini bilmiyoruz.” Nebi s.a.v ;“Onun üzerinde Allahın ismini zikredin ve onu yiyin” Aişe r.a ; “ Onlar yeni Müslüman olmuşlardı”Hadisi Buhari ,Aişeden r.a”Kesimler Kitabı : Bedevilerin ve benzerlerinin kestikleri “bölümünde 5038.hadis olarak rivayet etmiştir”

Kaynak : Abdul Aziz bin Abdullah bin Bazz: Mecmu Fetava ve Makalet İbn Bazz: 23/87
İlmi Araştırmalar ve Fetva İdare Heyeti Baskısı
Muhammed bin Salih El Useymin (Hicri 1347-1421) bu hadis hakkında şöyle dedi ;

“Sahih Buharide: “Bir grup insan bize et getiriyorlar.Lakin biz onun üzerinde Allahın isminin zikredilip edilmediğini bilmiyoruz.”Nebi s.a.v “Onun üzerinde Allahın ismini zikredin ve onu yiyin”buyurdu.Kestiği helal olan kategorinin (Müslüman veya kitabi)kestiği ette aslolan helalliktir.Ta ki haram olduğuna dair delil olmadıkça.”

Kaynak: Muhammed bin Salih El Useymin: Mecmu Fetava və Resail İbni Useymin: 11/153. sor

Hanbeli alimlerinden Allame Ebul Ferec İbnul Cevzi (Hicri 508-597 Miladi 1201-1114) bu konuda şöyle diyor ;

“Onyedinci hadistə geliyor:
“Bir qrup insan Rasulullaha s.a.v “Bir grup insan bize et getiriyorlar.Lakin biz onun üzerinde Allahın isminin zikredilip edilmediğini bilmiyoruz.”dediler.Nebi s.a.v “Onun üzerinde Allahın ismini zikredin ve onu yiyin”buyurdu
Musluman ve Kitabide zahir olan budur ki o et keserken Allahın ismini zikreder.Onuın hakkında iyi düşünülür.Bu konuda onu araştırmak gerekli değildir.
Rasulullahın s.a.v - “Onun üzerinde Allahın ismini zikredin ve onu yiyin” sözü o demek değil ki, üzerinde isim zikr edilmemiş bir et için bu yeterlidir! Lakin, yemek yerken Allahın adını zikr etmek sünnettir.”

Kaynak: Ebul Ferec İbnul Cevzi: Keşful Muşkil min Hadisis Sahiheyn: 4/385: Hadis:2598/3335
Riyad: Darul Vatan: 1418/1997
Tahkik: Ali Huseyin Bevvab

Hanbeli fakihlerinden Ebu Muhammed , Abdullah ibni Ahmed ibni Kudame El Makdisi (Hicri 541-620 Miladi 1146-1223) bu konuda şöyle diyor.

”..Ayet ve hadislerde esasen ister kast halinde istersede sehv olduğunda “tesmiye”geçersizleşmez , iskat olmaz. iki halde vacip olmaz.Çünkü Aişeden r.a. rivayet edilen hadiste ; “Bir kavim Nebiye s.a.v “Bir gurup insanlar bize et getiriyor.Lakin biz onun üzerinde Allahın isminin zikredilip edilmediğini bilmiyoruz.” Nebi s.a.v ;“Onun üzerinde Allahın ismini zikredin ve onu yiyin”Buhari rivayet etmiştir.Mezhep birinci görüştedir. Eğer hayvanı kesen adamın Allahın adını zikretmesinde şek meydana çıkarsa , o hayvan helaldir.Bunun sebebi Aişe hadisi ve ayrıca Müslümanların durumunu doğruluğa yorma kaidesidir.Yeni kuralla uygun kesilmiş gibi..”


Kaynak: İbnul Kudame: El Kafi: 2/506
Tahkik: Abdullah Et Turki
Darul Hicr
Muhammed bin Salih El Useymin (hicri 1347-1421) bu hadis ve namaz kılmayanın kestiğini yemek konusunda ;

“Soru: Yemen Demokratik Halk Cumhuriyetinden Selim Alinin programının dinleyicisi soruyor Allah size bereket versin.Ya şeyh Muhammed , et namaz kılmayan biri tarafından kesildiği zaman bunu namaz kılan biri yiyebilir mi?Bu konuda sizin nazarınızda şeriatın hükmü nedir.
Cevap : Namaz kılmayan biri et keserse bu helal değildir.Yani bu etin yenilmesi helal değildir.Çünkü İlim ehlinin görüşlerinden üstünlük verilen görüşe göre namaz kılmayan Dinden çıkaran küfürle kafirdir.Dinden çıkan küfürle kafir olduğu zaman onun kestiği helal olmaz.Ancak kesen Müslüman veya kitabi olursa ki bunlar Yahudi ve hristiyanlardır o zaman helal olur.Çünkü Allah buyuruyor ki ; “Bu gün size temiz şeyler helal kılındı.Kitap verilenlerin yemeği size , sizinde yemeğiniz onlara helaldir.”(Maide 5/5)

İbni Abasın r.a. tefsir ettiği gibi ; Kitab verilenlerin yemeği onların kestikleridir. Yahudi ve hristiyanlardan gayrı kafirlere gelince onların kestikleri helal değildir.İlim ehlinden bu konuda bir çok fetva nakledilmiştir.
Müslüman ve kitabi yani Yahudi ve hristiyan kestiği zaman kestiği helaldir.Eğer üzerinde Allahın isminin zikredilip edilmediğini bilmiyorsak bu konuda Buharinin “Sahih”eserinde iaşeden r.a şöyle bir hadis var. “Bir kavim Nebi s.a.v e “Bir gurup insanlar bize et getiriyor.Lakin biz onun üzerinde Allahın isminin zikredilip edilmediğini bilmiyoruz.” Nebi s.a.v ;“Onun üzerinde Allahın ismini zikredin ve onu yiyin”Aişe dedi ki ; küfürden yeni kurtulmuşlardı.Burada Nebi s.a.v kestikleri zaman üzerinde Allahın ismini zikredip etmedikleri bilinmeyen adamların kestiklerini helal kıldı.Çünkü malum fiil eğer o işin ehli tarafından yapılıyorsa , o işin nasıl olduğu ve şartları hakkında araştırılmaz.çünkü asıl olan bunun doğru olmasıdır.Ancak i fasid olmasına delil olursa bu istisna olur.Aynı şekilde Müsümanın ,Yahudi ve hristiyanın nasıl kestiğini araştırmıyoruz.Aksine yiyoruz ve araştırmıyoruz ki o nasıl kesilmiş,üzerinde Allahın adı anılmış mı anılmamış mı.Çünkü Nebi s.a.v Yahudilerin kestiklerini yedi ve onların nasıl kestiğini sormadı.Az önce işaret ettiğimiz kaide çok faydalı bir kuraldır. Kaide şudur ; Bir işin ehli o işi yaptı zaman asl olan bunun doru ve kaidesine uygun olmasıdır.Fesadına delil olmadıkça onda aslolan doğruluktur.Eğer biz Müslümanlara desek ki ; yapanı araştırın işin şartları yerine gelmişmi?Nebi s.a.v ve ashabının yoluna teslim olanlara ağır bir yük yüklemiş oluruz.Velhasıl:Namaz kılmayanın kestiği haramdır!Hem namaz kılana hem kılmayana onu yemek helal değildir.”


Kaynak: Muhammed bin Useyminin şahsi sitesi


Benzeri bir hal konusunda Suudi Arabasitan “Daimi İlmi Araştırmalar ve Fetva Komisyonunun”müşriklerin kestiğini yemek ve sözü geçen hadisin açıklaması hakkında ferdiği fetva ;

”Soru : Burada bir çok Müslüman Allah onlara hidayet versin Japonyalı müşriklerin kestiğini yemekten çekinmiyorlar.Buna sebep olarak da helal yemeklerin yeterince olmamasından ve Japon hükümetinin sadece muayyen şartlarla kesime icaze vermesini gösteriyorlar.Onların bir çok şüpesi var..Diyorlar ki ;Hiristiyanlar Allaha sövüyorlar , ona hanım ve evlat isnad ediyorlar.Allah bunlardan yüce ve münezzehtir.Bununla beraber onların kestiğini yemek bize mübahtır.Ayrıca onların küfrü putperestlerin küfründen az değil.Ayrıca Buhari , Nesai,Ebu Davut,İbnu Mace,Malik ve Dariminin kitaplarında geçen “Siz ismini anın ve yiyin”hadisini buna delil olarak getiriyorlar.Bu zaman biz onlara Yüce Allahın Maide 5 teki ayetinin “mefhum muhalife ( ifadenin ters anlamı)dedilini gösteriyoruz.”Kitap verilenlerin yemekleri size helal kılındı.”onlar idda ediyorlar ki bu ayet putperestlerin kestiğinin haramlığı konusunda açık delil değildir.Bu meselede açık hadis veya eser taleb ediyorlar.Hürmetli Şeyhlerin cevabı ve talimatı nedir?

Komisyonun cevabı : Ehli Kitap olmayanların kestiğini yemek msülümanalra helal değildir.Bunun bir çok sebebi var :
1.Yüce Allah Maide 5 ayetinde “Kitab verilenlerin yemekleri size helal kılındı”ifadesindeki “mefhum”..Ehli Kitabın hususileştirilmesi diğer kafirlerin bu hükümden hariç olduğunu gösterir.
2.Burada Kitabilerle diğer kafirler arasında fark var .Kitabiler Allaha , Kitaplarına ve rasullerine inanırar.Diğer kafirler ise ne Rasule nede kitaba inanırlar.
3.Kitabiler kestikleri zaman Allahın adını anar ve şeriat kaidelerine göre keserler.Diğer kafirler ise, Allahlın adını anmazlar , aksine putlarının adını anarlar.
4.Müslümanlar Ehli Kitabın kestiğinin helal , diğer kafirlerin kestiğinin haram olması konusunda icma ettiler.
5.Müminlerin Annesi Aişeden r.a. rivayet edilen “Siz ismi zikredin ve yiyin”hadisine gelince.. Bundan murad yemek üzerine Allahın adının sizkredilmesidir!Yoksa bu kesim zamanındaki “tesmiye”olarak yeterli olmaz çünkü yüce Allah buyuruyor ki ; “üzerinde Allahın ismi zikredilmeyenlerden yemeyin!..”(Enam 6/121)
Ayrıca Nebinin s.a.v verdiği cevap , Müslümanların pazarından alınmış etler hakkında verilen sorunun cevabıydı.”Allahı zikredip etmediklerini bilmiyoruz”…Nebinin s.a.v bu şekilde cevap vermesinin sebebi budur ki Müslüman ülkede aslolan kesimde Allahın adının zikredilmesidir.Muvaffakiyyet Allahındır.Sallallahu Ali Nebiyyina Muhammed ve Alihi ve Sahbihi ve Selem”

Başkan : Abdul Aziz bin Abdullah Aluş Şeyh
Aza : Bekir bin Abdullah Ebu Zeyd Aza : Salih bin Fevzan El Fevzan
El Lecnetud Daime lil Buhusil İlmiyyeti vel İfta

Kaynak : İlmi Araştırmalar ve Fetva Komisyonu: Feteval Lecne: 22/443-445


Şeyhul İslam , Ebu Ömer ibni Abdil Berr El Kurtubi (Hicri 368-463 Miladi 978-1071 ) bu hadisin şerhinde şöyle diyor:

“Bu hadiste çıkarılan fıkhi neticeler : Müslümanın üzerinde Allahın adının anılıp anılmadığını bilinmeyen kestiği şeyi yemekte bir beis yoktur.Üzerinde isim zikrettiği yönüne yorulur. Mümin hakkında ancak iyi zanda olmak lazımdır.Onun kestiği ve avladığı “şeraite uygun olduğuna” yorulur , bu konuda “tesmiye”nin kasıtlı terki ve benzeri haller onda sabit olmadıkça bu böyledir.Bu hadisin manası hakkında denil di ki ; Nebi s.a.v bunu yemeyi onlara sadece islamın ilk zamanlarında emretti.O zaman ki , ona şu ayet nazil olmamıştı. “üzerinde Allahın ismi anılmayanlardan yemeyin”(Enam 6/121) bu görüş zayıftır.Bunun doğruluğuna delil yoktur.Bu diyenin ne kasteddiği de anlaşılmıyor.Hadisin kendisi bu görüşü reddediyor.çünkü onlara yemeğin üzerinde Allahın adını anıp yemelerini emretti.Bu gösteriyor ki artık o zaman sözü geçen ayet ona inmişti.Bu görüşün batıl olduğuna delalet eden diğer bir şey ise hadisteki hadisenin Medine döneminde olduğu görüşüdür.Hadiste çöl ehline yani bedevilere işaret edilmiştir.Alimler , arasında ihtilaf etmemişler ki Allahın azze ve celle Enam suresindeki “üzerinde Allahın ismi anılmayanlardan yemeyin” Kelamı mekkede nazil olmuştur.Enam suresi Mekkidir.Yani bu görüşü savunanların zannına muhalif olarak Mekkede inmiştir.Allah en doğrusunu bilendir.

Kaynak: İbn Abdil Berr: Temhid: 22/299-300
Tahkik: Mustafa bin Ahmed Ulvi: 1410/1990



 
H Çevrimdışı

hutamemuhafız

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
allahın adını bi dinsiz agzına alarak keserse yenırmi bence yenmez...necis kişi nin kestıgı etı yemek dogru deyil...helal yollamı kesıyor hayvanı..peki helal kazanc ilemi aldıp satıyor eti..bunlar düşündürücü...musluman kasap var ise alınır yenır deyilse yenmez...bı yol daha ortam islami kesim olmadıgından 4
5 arkadaş bir araya gelip hayvan alınır ise daha iyi olur kanısındayım...
 
Üst Ana Sayfa Alt