Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Eyvah! Çocuğum Putperest Olmuş Farkında Değilim…

E Çevrimdışı

Ebu El Fida

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
EYVAH! ÇOCUĞUM PUTPEREST OLMUŞ FARKINDA DEĞİLİM…

Her sabah çocuğunuz evden ayrılır ve okula gider. Acaba çocuğunuzun ne yaptığını, okula girdikten sonra hangi fiil ve sözleri söylediğini biliyormusnuz?
Bu konu hakkında bir veli olarak sizin hiçbir bilginiz varmı? Yoksa çocuğunuzun okulda neler yaptığını hiç merak etmiyormusunuz?
Acaba sizin omuzlarınızın üzerinde hiçbir sorumluluk yokmu? Yoksa siz cocuğundan sorumlu olan bir veli değilmisiniz? Çocuğunuz başıboş, istediği gibi hareket eden birisi mi?
Yoksa bu konuda çocuğunuzu gönderdiğiniz yerde yani okulda çocuğunuzu emanet ettiğiniz öğretmenleremi güveniyorsunuz! Bu öğretmenlerki sizin çocuğunuzun gittiği okula gitmiş, hiçbir islami bilgisi olmayan, hangi fiiiln islama aykırı olduğundan, hangi sözün Allahı kızdıracağından ve hangi sözlerin kişiyi şirke düşüreceğinden haberi olmayan sadece dünyevi bir takım bilgilere sahip kimseleremi çocuğunuzu emanet ettiniz!
Çocuğunuzun nasıl bir yerde eğitim aldığını hiç düşündünüz mü? Yoksa düşündünüzde hiçbir sorunun olmadığı sonucuna mı vardınız? Eğer böyle bir sonuca vardıysanız lütfen bu sonuca nasıl vardığınız konusunda bizide bilgilendirin. Zira bizim bidliğimiz ve gördüğümüz kadarıyla her okula giden çocuk okulun kapısından girdikten sonra ictima için bir yerde toplanıyorlar ve toplandıkları yerde hemen hemen her yerde bir put bulunuyor!
Yoksa bir putun bulunduğundan haberiniz yokmuy du? Ne tuhaf! Ne garip! Oysa her gün caddelerde dolaşırken ya da herhangi bir okulun yanından geçerken herkes buna şahit olur…
Halbuki her birimizin eleştirdiği, müşrik dediği, cahiliye toplumunun yapageldiği, putların önünde durup, saygı ve sevgi gösterisinde bulunmayı sizin çocuğunuzda her gün yapıyor. Yoksa çokmu şaşırdınız! Eğer inanmıyorsanız gidin siz gözlerinizle buna şahit olun. Belki de bu sözlerim çok garibinize gitti.
Halbuki bir hakikat ve inkar edilmez bir gerçektir. Her gün cahiliye insanın yaptığını yani müşrik diye adlandırdığınız insanların yaptığı fiilleri sizin çocuğunuz da eğitim aldığı yerde hafta da birkaç kere yapıyor. Bu yapılan fiile cahiliye döneminde ayin deniliyordu şimdilerde ise buna saygı duruşu deniliyor. Yani anlayacağınız sadece bir isim değişikliği var yoksa yapılan ve sergilenen aynı. Onlar saygı ve sevgi gösterisinde bulunmuş oldukları insanları çok seviyorlardı. Onların kendilerinin yolunu aydınlatacağını, onlar sayesinde birçok işlerin yoluna girdiğini onlar olmasa yaşantılarının zora gireceğini hatta diğer kabilelerin kendilerini yok edeceğini düşünüyorlardı. İyiki de varmış bu putlarımız diyorlardı.
Benim sormuş olduğum ve bu konuda yapılmış olan bir araştırmaın sonucundan anladığım kadarıyla çocukların Atatürke bakışı şöyle;
Sen olmasaydın biz olmazdık. Sen olmasaydın biz bu imkanlara sahip olamazdık, düşmanlarımız bizi yok ederdi. Sen olmasaydın yaşantımız çok zor olurdu, Vb sözler. Çocuğunuz yukarıda vermiş olduğumuz cahiliye toplumunun sahip olmuş olduğu aynı putperest bir inancamı sahip yoksa?

Gelin bir de şu günümüz ayinlerine bakalım. Acaba sizin çocuğunuz neye ve kime karşı saygı ve sevgi gösterisinde bulunuyor. Bu yapmış olduğu saygı ve sevgi gösterisini neden yapıyor? Bu soruyu isterseniz evinizde çocuğuna siz kendi dilinizle sorun ve ondan cevap vermesini isteyin.
-Oğlum sen duymayan, görmeyen, sana faydae veremiyecek olan, bir taşın karşısında neden saygı ve sevgi gösterisinde bulunuyorsun? Bu yapmış olduğunu 1400 küsür sene önce cahil, putperest insanlar yapıyorlar ya da günümüzde müslüman olmayan yahudi veya hristiyanlar yapıyorlar, sen ne diye yapıyorsun?
Burada yeri gelmişken bu yaini yerine getiriken çocuğunuzun tamamen islama aykırı bir takım sözler sarf ettiğinzin farkındamısınız? Gelin her birlikte çocuğumuzun vaz geçilmez pazartesi ictimalarında hep birlikte okudukları andımız denilen metne bir bakalım;
Türküm, doğruyum, çalışkanım,

İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,

yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe

durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

"Ne mutlu Türküm diyene!"
Çocuğumuzn söylemiş olduğu bu sözleri gelin islami süzgeçten geçirelim ve neler söylediğine bir bakalım.
“Türküm, doğruyum, çalışkanım”;
Bu ne demektir? Her şeyiyle milliyetçilik kokan bir söz değilmidir bu? Türkmüş! Doğruymuş! Hani islam dininde milliyetçilki yoktu? Hani milliyetçilik yapan cahiliye içindeydi. Hani üstünlük ancak takvadaydı. Milliyetçilik tamamen islam dininden silinmiş ve yerine ümmetçilik anlayışı geçmişti. Öyle bu çocuğunuzun söylediği sözler ne oluyor!
“Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir”;
Elbette bu sözü güzelce islam süzgecinden geçirebilmek için öncelikle türkiye devletinin yapısını iyice anlamamız gerekir çünkü bir yerin sevilmesi, sevilmemesi islami açıdan her şeyiyle islam ve islam ölçülerine uyup uymadığına bağlıdır. Öyleyse bu yurdun nasıl bir yurt olduğu, bu bağlamda çok önemlidir. Türkiye cumhuriyeti adı üzerinde bir cumhuriyettir yani halkın halkı yönettiği bir yönetim şekline sahiptir. Halkın halkı yönetmesi söz konusu ise hani nerede kaldı hakkın halkı yönetmesi! Yoksa hak teala halkı yönetmeye-haşa- kadir değilmi? Yoksa halkı yönetmek için bir yönetim şeklinden, islamdan razı olmamışmı? “Bugün size dininizi tamamladım, üzerinize nimetimi tamama erdirdim ve sizin için din olarak İslam'ı beğendim…”(Maide 3)
Allahü teala yaşam biçimi olarak bizim için islam dininden razı olmuş öyleyse bunun dışındaki dinlerden yani yönetim şekillerinden razı olmamıştır. Neden, pekala müslümanız dememize rağmen islam olmayan, tamamen batı kültür ve hegemoyasından meydana getirilen bir yönetim şekliyle demokrasiyle yönetilen bir yurdu sevip destlekleriz ki! Bir yurt islam yurdu olursa yurttur… bir yurtta Allahın dedikleri yerne getiliyor ise o yurt sevilir ve sayılır…
“Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir”;
Yükselmekten kastedilen; ki, bu adamın siyresine bakıldığında hemen akla gelen batı devletlerinin anlayışına sahip olduğu gibi özgürlük adına hayvanlaşmasa bu yükselmeyi bir müslüman akbul edemez…
Yükselmekten kastedilen şayet insanların insanlar için kanun yapması Allahın koymuş olduğun kanunların bir tarafa atılması ise bu hiç şüphesiz bir şirktir asla bir müslüman veya bir müslüman evladı böyle bir sözleyemez…

Yükselmekten kastedilen batılılaşmaksa asla bir mümin batılılaşamaz çünkü batı demek hristiyan demektir. Hristiyanlar ise hepsi kafir ve müşriktir eğer bu sahip olmuş akideleri üzere ölürlerse cehenneme gideceklerdir…
Herhalde Atatürkün kastetmiş olduğu yükselmek; İslam’ın yükselmesi, Allahın hükümlerinin yeryüzünde hükmetmesi, yeryüzünün her bir karışına islamın ulaşması, islam hilafetinin yeniden canlanması, hafta tatiillerinin Cuma ya dönmesi, kullanılan harfelerin kuran karflerine dönmesi, takvimin hicri takvimle değiştirilmesi gibi şeyler değildir…
“Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe
durmadan yürüyeceğime ant içerim”;
Sen kimi büyültüyorsun? Yahudi dönmesi, yahudi okullarında yetiştirilmiş, islam hilafewtine son vermiş bir kimsenin büyültülmesinden bahsediyorsun… bu kişnini açtığı yol nedir; hiç şüphesiz bu kişinin açtığı yol; batılılaşma, yozlaşma, hristiyan ve yahudilerin yollarını karşı karşı takip etmedir. Bir hadiste şöyle buyrulur;
"Siz sizden öncekileri adım adım, karış karış takip edeceksiniz. Hatta onlardan birisi kertenkele deliğine girse siz de onların peşinden kertenkele deliğine gireceksiniz." Bunun üzerine sahabe: "Onlar Yahudiler ve Hıristiyanlar mı?" diye sorunca Allah'ın Rasulü: "Başka kim olabilir" diyerek onların sorularını cevaplıyordu. Halbuki Allah'u Teala yüce kitabında İslâm ümmetini şöyle vasıflandırmaktadır:
"Böylece sizi insanlara şahit ve örnek olmanız için tam ortada bulunan bir ümmet kıldık. Peygamber de size şahit ve örnektir." (Bakara 143)
Bu ümmetin orta bir ümmet olması demek üstün, seçkin ve en önde bir ümmet olması demektir. Çünkü Arap lügatında "vasat" kelimesi; bir şeyin en yükseği anlamına gelmektedir. Bu nedenle İslâm ümmeti sahip oldukları akideleriyle, İslâm dini ile, peygamberleri ile ve daha birçok yönü ile en üstün bir ümmettirler. Bu ümmet geçmişte seçkin, lider bir ümmet olma sıfatını kazanıp asırlar boyunca da bu sıfatlarını korudukları gibi bugün de bu sıfatlarını koruyabilirler. Bunun için de akidelerine ve akidelerinden çıkan düşüncelere sımsıkı sarılmalıdırlar. Akidelerinin gerektirdiği şeyleri yerine getirmede Allah'a tam anlamıyla güvenmelidirler. Çünkü gerçekte üstün olan Müslümanlardır. Allah'u Teala bu hususu kitabında şöyle bildirmektedir:
"Üzülmeyin, gevşeklik göstermeyin eğer iman ettiyseniz üstün olan sizsiniz." (Ali imran 139)
Atatürkün göstermiş olduğu hedef nedir; Atatürkün yapmış olduklarından anlaşılanhedef; müslümanların kafirleşmesi için bütün islam şiarlarından uzaklaşlaştırılmaları yani kuran harfleri yerine latin harlarinin konulması, hicri takvim yerine miladi takvim konulması, islam yönetiminin yerine demokrasi şekliyle yönetim, islami bir giyim yerine modern, hristiyanca bir giyim vb. hedeler olsa gerek. Nasıl olurda müslüman bir çocuğun hedeinden bular olabilir ki? Nasıl olurda müslüman bir kişinini evladı böyle sözler sarf edebilir ki?
“Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.”
Bir müslümanın varlığı her şeyiyle Allah içindir, Allah için olması gerekir. Çünkü rabbimiz böyle buyurur; “De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi Allah içindir.” (Enam 162)
Nasıl olurda bir mümin evladı varlığnı islamdan hiçbir nasibi olmayan, islamın yer yüzünden silinmesi için bütün şiarlarını kaldıran bir kimseye armağan edebilir ki?
Neye, kime saygı duyuluyorsa bunuda anlamak gerçekten zor. Hilafetin kökünü kazımış, hilafet yani Allahın ve rasulunun koymuş olduğu ölçüleri kaldırarak onun yerine kendisinin ya da batı devletlerinin koymuş olduğu kanun ve yasaları yürürlüğe sokmuş ve buna da medeniyet devleti demiş! Bu adamın yaptıkları bu kadarlada kalmamış elbette tutmuş kuran harflerinin yerine latin harflerini getirmiş, islami giysi ve örtüyü bir tarafa atarak bunu gericilik olarak addetmiş!
Peygamber efendimizin(s.a.v)hicretiyle başlamış olan hicri takvim yerine batı kafirlerinin koymuş olduğu ve hristiyanların takvimini yürürlüğe sokmuş. Yaşantısı tamamen islamdan uzak, islamla alakası olmayan, bilakis islama savaş açmış bir kimsenin taştan yapılmış putununun önünde çocuğunun sevgi ve saygı gösterisinde bulunduğundan haberin varmı ey veli?
Hani sadece müşrikler puta taparlardı. Hani sen müslümandın, putları reddetmiş ve putları hayatından çıkarıp atmıştın. Çocuğunu her gün putperestlerin yaptıığnı yapmakta ve bir putun önüne geçerek, tamamen islama aykırı olan, ibadet yaparcasına okumuş olduğu, söylemiş olduğu sözlerin neler olduğunun farkındamısın?
Eyvah! Çocuğum Putperest Olmuş Farkında Değilim…




EBU EL-FİDA
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Çocukların en çok bozuldukları yerlerden biri bu tarz ortamlar bu konu hakkında Ebu Muhammed el makdisi fesad medreseleri adında ki kitabı evli anne ve babaların mutlaka okumaları gereken bir kitap delilleri ile her şeyi açıklamış.

dini terbiye vermesine rağmen çocukların ahlakı terbiyesi yinede bozulan nice aileler var çünkü kendisi gibi terbiye verilmemiş islamdan nasibi olmayan çocukları görünce ister istemez onlara kaymakta nefsi

RABBİM ıslah etsin
 
Üst Ana Sayfa Alt