SORU
İnternet kafe açmak istiyorum, bu caiz mi yaksa haram mı? Caiz ise (müşterilerin 18 yaşından küçük olmaması, filtre kullanılması, her bilgisayar için kapalı mekan oluşturulmaması ve benzeri) gerekli şartlar nelerdir?
CEVAP
Benim gördüğüm, Allah daha iyi bilir, aşağıdaki şartların yerine getirilmesi halinde bunun caiz olduğudur: Sakıncalı sayfalara girilmesini engelleyici güçlü filtrelerin kullanılması ve bu filtrelerin çalışmaması durumunda internet bağlantısının hemen kesilmesi. Gözetiminin kolay olması için bilgisayarların açıkta olması. Çünkü kapalı odalarda ne kadar çok çirkin işler yapılmaktadır. Bilgisayarların sık sık kontrol edilerek hafızaya alınabilecek resimlerin, sakıncalı sitelerin ve onlara ulaşmayı kolaylaştıracak bilgilerin temizlenmesi. Bununla birlikte mutlaka iyiliğin emredilerek kötülükten sakındırılması. Kafe sahibinin veya onu temsil edenlerin bu konudaki sorumluluğu diğer insanlardan daha büyüktür. Çünkü onların, bir babanın evindeki hükümranlığı gibi, kendi mekanlarında hükümranlıkları vardır. Bu alanda iş yapmak isteyenlerin mutlaka bu kurallara uyması gerekir. Fakat soruyu soran kardeşimizden beklediğimiz bunun da ötesindedir. Mekanını kötülük yuvası olmaktan kurtarması bizim için yeterli değildir. Bilakis biz ondan, kafesini gençleri davette kullanmasını ve onların, boş vakitlerini faydalı şeylerle geçirmelerini sağlamasını bekleriz. Bu gibi kafelere takılan gençlerin bir çoğunda hayır yollarında kullanmamız gereken enerji ve maharet vardır. Bunun başarıya ulaşması çoğunlukla yenilik ve değişiklikle, bu çağın teknolojisinin kullanılması ile gerçekleşen etki gücüne bağlıdır.
Ben, bu soruyu soran ve kardeşimi ve bu alanda iş yapmak isteyen diğer salih insanları bu araçları gereği gibi değerlendirmeye çağırıyorum. Öyle ki bu kafeler hidayet ve fayda edinme mekanları olsun. Öyle ki insanlar, bu kafelerin hayır menşei olmaya uygun vasıtalar olduğunu ve kötülük yuvaları olmadığını bilsin. Bu projeyi internet forumlarında dile getirmeni tavsiye ederim. Belki bu konuda yararlı düşünceler bulabilirsin. Gayretli insan, gençleri davette ve onlara faydalı olmada etkili araçlar mutlaka bulur. Allah bizleri ve seni sözü dinleyen ve en güzeline uyanlardan eylesin. Bizleri razı olduğu işlerde başarılı kılsın ve kendisine ibadette kullansın. Allah daha iyi bilir. Allah; nebimiz Muhammed'e, ailesine ve ashabına salât ve selam eylesin.
[Sami b. Abdulaziz el-Mâcid]
Kaynak: http://www.islamtoday.net
SORU
Bulaşıcı hastalığa yakalanmış bir kimseye camide cemaatle namaz kılması vacip midir?
CEVAP
Cemaatin ve cumanın vacipliğini düşüren özürlerden biri de camiye gittiği takdirde iyileşmesi geciken ya da artan hastalıklardır. Zararı başkalarına geçen bulaşıcı hastalıklar da yine bu özürlerdendir. O insan bu özürle mazeretli sayılır. Bulaşıcılık ve hastalık dolayısıyla cemaat namazı onun üzerine vacip değildir. Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, kokusu ile insanlara rahatsızlık vermesin diye sarmısak ve soğan yiyenin camiye gelmesini yasaklamıştır. Bu konuda Buhari'nin ve Müslim'in Câbir b. Abdullah radıyallahu anhuma'dan rivayet ettikleri hadise bak. Bu durum, (yani bulaşıcılık) görünüşe göre kötü kokulu bir şey yiyenin durumundan daha zararlı bir durumdur. Allah daha iyi bilir. Allah; Nebimiz Muhammed'e, ailesine ve ashâbına salât ve selam eylesin.
[Dr. Süleyman b. Vâil et-Tuveycri]
Kaynak: http://www.islamtoday.net
İnternet kafe açmak istiyorum, bu caiz mi yaksa haram mı? Caiz ise (müşterilerin 18 yaşından küçük olmaması, filtre kullanılması, her bilgisayar için kapalı mekan oluşturulmaması ve benzeri) gerekli şartlar nelerdir?
CEVAP
Benim gördüğüm, Allah daha iyi bilir, aşağıdaki şartların yerine getirilmesi halinde bunun caiz olduğudur: Sakıncalı sayfalara girilmesini engelleyici güçlü filtrelerin kullanılması ve bu filtrelerin çalışmaması durumunda internet bağlantısının hemen kesilmesi. Gözetiminin kolay olması için bilgisayarların açıkta olması. Çünkü kapalı odalarda ne kadar çok çirkin işler yapılmaktadır. Bilgisayarların sık sık kontrol edilerek hafızaya alınabilecek resimlerin, sakıncalı sitelerin ve onlara ulaşmayı kolaylaştıracak bilgilerin temizlenmesi. Bununla birlikte mutlaka iyiliğin emredilerek kötülükten sakındırılması. Kafe sahibinin veya onu temsil edenlerin bu konudaki sorumluluğu diğer insanlardan daha büyüktür. Çünkü onların, bir babanın evindeki hükümranlığı gibi, kendi mekanlarında hükümranlıkları vardır. Bu alanda iş yapmak isteyenlerin mutlaka bu kurallara uyması gerekir. Fakat soruyu soran kardeşimizden beklediğimiz bunun da ötesindedir. Mekanını kötülük yuvası olmaktan kurtarması bizim için yeterli değildir. Bilakis biz ondan, kafesini gençleri davette kullanmasını ve onların, boş vakitlerini faydalı şeylerle geçirmelerini sağlamasını bekleriz. Bu gibi kafelere takılan gençlerin bir çoğunda hayır yollarında kullanmamız gereken enerji ve maharet vardır. Bunun başarıya ulaşması çoğunlukla yenilik ve değişiklikle, bu çağın teknolojisinin kullanılması ile gerçekleşen etki gücüne bağlıdır.
Ben, bu soruyu soran ve kardeşimi ve bu alanda iş yapmak isteyen diğer salih insanları bu araçları gereği gibi değerlendirmeye çağırıyorum. Öyle ki bu kafeler hidayet ve fayda edinme mekanları olsun. Öyle ki insanlar, bu kafelerin hayır menşei olmaya uygun vasıtalar olduğunu ve kötülük yuvaları olmadığını bilsin. Bu projeyi internet forumlarında dile getirmeni tavsiye ederim. Belki bu konuda yararlı düşünceler bulabilirsin. Gayretli insan, gençleri davette ve onlara faydalı olmada etkili araçlar mutlaka bulur. Allah bizleri ve seni sözü dinleyen ve en güzeline uyanlardan eylesin. Bizleri razı olduğu işlerde başarılı kılsın ve kendisine ibadette kullansın. Allah daha iyi bilir. Allah; nebimiz Muhammed'e, ailesine ve ashabına salât ve selam eylesin.
[Sami b. Abdulaziz el-Mâcid]
Kaynak: http://www.islamtoday.net
SORU
Bulaşıcı hastalığa yakalanmış bir kimseye camide cemaatle namaz kılması vacip midir?
CEVAP
Cemaatin ve cumanın vacipliğini düşüren özürlerden biri de camiye gittiği takdirde iyileşmesi geciken ya da artan hastalıklardır. Zararı başkalarına geçen bulaşıcı hastalıklar da yine bu özürlerdendir. O insan bu özürle mazeretli sayılır. Bulaşıcılık ve hastalık dolayısıyla cemaat namazı onun üzerine vacip değildir. Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, kokusu ile insanlara rahatsızlık vermesin diye sarmısak ve soğan yiyenin camiye gelmesini yasaklamıştır. Bu konuda Buhari'nin ve Müslim'in Câbir b. Abdullah radıyallahu anhuma'dan rivayet ettikleri hadise bak. Bu durum, (yani bulaşıcılık) görünüşe göre kötü kokulu bir şey yiyenin durumundan daha zararlı bir durumdur. Allah daha iyi bilir. Allah; Nebimiz Muhammed'e, ailesine ve ashâbına salât ve selam eylesin.
[Dr. Süleyman b. Vâil et-Tuveycri]
Kaynak: http://www.islamtoday.net