Çevrimdışı
Soru :
Aşağıdaki rivayeti aktarıp, hadisleri itibarsızlaştırmak isteyen hadis munkirlerine nasıl cevab vermeliyiz?
Cevab :
Rasûlullâh (s.a.v.) birgün Uhud şehîdlerine uğradı ve: “–Onların (îman ve sadâkatlerine) şehâdet ederim” dedi.
Ebûbekir (r.anh): “–Ey Allâh’ın Rasûlu, biz onların kardeşleri değil miyiz? Onlar nasıl müslüman oldularsa biz de müslüman olduk, onların cihâd ettiği gibi biz de cihâd ettik!” dedi.
Rasûl-u Ekram (s.a.v.) şu cevâbı verdi: “–Evet (söylediğiniz hususlar doğru), ancak benden sonra ne gibi bid’atler çıkaracağınızı bilemiyorum.”
Ebûbekir (r.anh) ağladı, ağladı ve sonra: “–Yâni biz Sen’den sonraya mı kalacağız?” (diye mahzûn oldu).
(Muvatta, Kitabu’l Cihâd, Hadis no: 1331 - 32)
İbn Abdilberr dedi ki : “Bütün râvileri murseldir (zayıf) ancak mana yönünden musneddir.
Salim Ebi'n-Nadr sahabe değildir. Rivayet munkâtıdır, sahih değildir. Metni ise çok güzeldir. Rabbim Ebu Bekr'den radı olsun. Rabbim hadisleri tân eden kafirleri ya hidayet etsin ya da dillerini koparsın.
Görüldüğü gibi rivâyet zaten usulu hadis gereğince zaten zayıftır.
Bununla birlikte bu rivâyet Allahrasulunun (s.a.v.) gelecekten haber verebilmesine mâni değildir. Nitekim pek çok rivâyetlerde Allah (c.c.)'nun bildirmesi ile gelecekle ilgili gaybi haberler verdiği sabittir. İstanbul Fethi, Roma'nın Fethi, Mehdi, Deccal hakkındaki rivayetleri böyledir. Bu rivayette ise Allah (c.c.) kendisine Uhud şehidlerinin mûmin olarak son nefeslerini vererek şehid/öldükleri sabit olmuş fakat hayattakiler hakkında o anda Allah (c.c.) bir şey bildirmemiş iken gaybdan haber vermemesi de doğrudur. Çünkü o peygamberliğin yanında bir beşer kul / abd idi. Allah'ın bildirdiğinden başka bildirmezdi.
Aşağıdaki rivayeti aktarıp, hadisleri itibarsızlaştırmak isteyen hadis munkirlerine nasıl cevab vermeliyiz?
Cevab :
وَحَدَّثَنِي، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أَبِي النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ
أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لِشُهَدَاءِ أُحُدٍ : " هَؤُلَاءِ أَشْهَدُ عَلَيْهِمْ
فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ الصِّدِّيقُ أَلَسْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ بِإِخْوَانِهِمْ ؛ أَسْلَمْنَا كَمَا أَسْلَمُوا، وَجَاهَدْنَا كَمَا جَاهَدُوا ؟
فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " بَلَى، وَلَكِنْ لَا أَدْرِي مَا تُحْدِثُونَ بَعْدِي "،
فَبَكَى أَبُو بَكْرٍ، ثُمَّ بَكَى، ثُمَّ قَالَ : أَئِنَّا لَكَائِنُونَ بَعْدَكَ
قال ابن عبد البر : مرسل عند جميع الرواة، لكن معناه يستند من وجوه صحاح كثيرة
أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لِشُهَدَاءِ أُحُدٍ : " هَؤُلَاءِ أَشْهَدُ عَلَيْهِمْ
فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ الصِّدِّيقُ أَلَسْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ بِإِخْوَانِهِمْ ؛ أَسْلَمْنَا كَمَا أَسْلَمُوا، وَجَاهَدْنَا كَمَا جَاهَدُوا ؟
فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " بَلَى، وَلَكِنْ لَا أَدْرِي مَا تُحْدِثُونَ بَعْدِي "،
فَبَكَى أَبُو بَكْرٍ، ثُمَّ بَكَى، ثُمَّ قَالَ : أَئِنَّا لَكَائِنُونَ بَعْدَكَ
قال ابن عبد البر : مرسل عند جميع الرواة، لكن معناه يستند من وجوه صحاح كثيرة
Rasûlullâh (s.a.v.) birgün Uhud şehîdlerine uğradı ve: “–Onların (îman ve sadâkatlerine) şehâdet ederim” dedi.
Ebûbekir (r.anh): “–Ey Allâh’ın Rasûlu, biz onların kardeşleri değil miyiz? Onlar nasıl müslüman oldularsa biz de müslüman olduk, onların cihâd ettiği gibi biz de cihâd ettik!” dedi.
Rasûl-u Ekram (s.a.v.) şu cevâbı verdi: “–Evet (söylediğiniz hususlar doğru), ancak benden sonra ne gibi bid’atler çıkaracağınızı bilemiyorum.”
Ebûbekir (r.anh) ağladı, ağladı ve sonra: “–Yâni biz Sen’den sonraya mı kalacağız?” (diye mahzûn oldu).
(Muvatta, Kitabu’l Cihâd, Hadis no: 1331 - 32)
İbn Abdilberr dedi ki : “Bütün râvileri murseldir (zayıf) ancak mana yönünden musneddir.
Salim Ebi'n-Nadr sahabe değildir. Rivayet munkâtıdır, sahih değildir. Metni ise çok güzeldir. Rabbim Ebu Bekr'den radı olsun. Rabbim hadisleri tân eden kafirleri ya hidayet etsin ya da dillerini koparsın.
Görüldüğü gibi rivâyet zaten usulu hadis gereğince zaten zayıftır.
Bununla birlikte bu rivâyet Allahrasulunun (s.a.v.) gelecekten haber verebilmesine mâni değildir. Nitekim pek çok rivâyetlerde Allah (c.c.)'nun bildirmesi ile gelecekle ilgili gaybi haberler verdiği sabittir. İstanbul Fethi, Roma'nın Fethi, Mehdi, Deccal hakkındaki rivayetleri böyledir. Bu rivayette ise Allah (c.c.) kendisine Uhud şehidlerinin mûmin olarak son nefeslerini vererek şehid/öldükleri sabit olmuş fakat hayattakiler hakkında o anda Allah (c.c.) bir şey bildirmemiş iken gaybdan haber vermemesi de doğrudur. Çünkü o peygamberliğin yanında bir beşer kul / abd idi. Allah'ın bildirdiğinden başka bildirmezdi.
Son düzenleme:
