Güne Düşen

Keşke şimdiki aklımla önceki heyecanım arkadaş olsalardı...

Muddessir' Alıntı:

Keşke şimdiki aklımla önceki heyecanım arkadaş olsalardı...

Genişletmek için tıkla ...

Öylesine katılıyorum ki zannımca bunu anlatmaya lügatım yetmez.

Bir gün hiç susmamasına konuşmak bir günde konuşmamasına susmak yani gelgitli olmak......

Malik bin Dinar dedi ki;
Dinâr, ( دينار) din (دين) ve nâr (نار) (ateş) kelimelerinden isimlendirilmiştir. O, kim onu hakkıyla alırsa o onun dinidir( dinine göre hakkıyla almıştır), kim de haksız yere alırsa o, onun için ateş olur manasındadır.

İbn kesir tefsiri, Âli İmran suresi, 75. Ayet tefsiri)

Günah işleyince ümitsizliğe kapılmak kişinin amellerine fazlaca güvendiğinin alâmetidir.

Az önce hayırlı bir haber aldık, elhamdulillah. Bir tanıdığımın yıllardır satmayı düşündüğü evi satılmış. Yıllardır istiyordu ve neredeyse kapı kapı dua isteyecek raddeye gelmişti, çok istiyordu. Geçenler de biriyle anlaşmış ama tam tapu devir aşamasına gelindiğinde karşı taraf vazgeçmişti satın almaktan. Ne kadar üzüldüğünü az çok tahmin edebiliyordum. Muhtemelen günlerce aklından çıkmamış hatta kimi zaman uykularını dahi kaçırmıştır. Satılsaydı şöyle olurdu böyle olurdu diye düşünmüştür.
Neyse.
Sonradan başka bir talip çıktı ve diğer talipten bir miktar daha fazla ücret ödeyerek satın aldı, elhamdulillah.
Gelmek istediğim nokta ise şu, hepimizin hayatında buna benzer olaylar oluyordur. Bir şeyi çok istiyoruzdur, bizim için en güzeli, en hayırlısı, en uygunu o geliyordur. Ama sonra o çok istediğimiz olay gerçekleşmiyor ve biz de hüzne gark oluyoruzdur. Düşünceler peşimizi bırakmıyor, uykular ise uğramıyordur. Ama sonra öyle bir şey oluyordur ki, bu kez olmadı diye üzüldüğünüz şeye şükrediyorsunuzdur.

Bu ilk istediğiniz şeyin kötü olduğu manasına gelmez elbette. İyi olabilir ama sizin için en iyisi değildir. Hasılı olanda hayır vardır der büyüklerim. Allah yaşadığımız olaylarda ki hayrı anlayabilecek buna mukabil buna teslim olup şükür ve sabredebilecek hikmeti nasib etsin.

Arasıra eski İslami videolara bakıyorum. (Rus) Kızıl Ordu Korosu konser verirken Çeçen bayrağı açan Müslümanlar, Spor salonlarında verilen tıklım tıklım seminerler, Üniversite önlerinde atılan sloganlar ne güzel yıllarmış... Sakallara fön çekilmemiş ama bir İslami dava mücadelesi varmış. Aradan 20 yıl falan geçmiş öyle 200 yıl falanda değil ama arıyor insan o heyecanı o günleri ve kendine kendine soruyor insan, ''nerede şimdi bu Müslümanlar?'' diye. Şimdi ise vakıfların yardım kuruluşuna dönüştüğü, derneklerin pandemiden dolayı kapandığı, Müslümanların birbiriyle mücadele ettiği! bir zamana şahid oluyoruz. Belkide Allah bize bir nimet verdi ama biz değerini bilemedik...

...وَتِلْكَ الْاَيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ النَّاسِۚ...
...İşte (iyi veya kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz... (Ali İmran/140)

Genişletmek için tıkla ...

Twitterda sürekli Cihad sahası aleyhinde konuşan birkaç hesap var. Şeytandan önce hicret yolunun ortasına oturmuşlar haberleri yok. Cahiliye kadınları gibi tek işleri ellerine malzeme geçince dedikodu yapmak. Bugün en sonunda sabredemedim bir tanesine cevap verdim...

Taliban hakkında Abdullah Azzam, Şeyh Süleyman Ulvan, Fehmeddin Dindar, Tarık Ebu Abdullah Hoca... gibi düşünüyorum. Gidin bir piknik programı yapamayacak kadar düştüğünüz zillet durumunuzla falan ilgilenin... Tağutların izin verdiği kadarıyla dininizi anlatın, yaşayın... Söz konusu kendi maslahatları olunca kız kaçırırlar, milletvekili ziyaret ederler, piknik için mücadele verirler ama söz konusu Ümmetin maslahatı olunca geniş olanı dar yaparlar, gerisin geriye dönerler. Kendi hocalarını basiretli, Ümmetin yol göstericilerini kör ilan ederler!

Genişletmek için tıkla ...

Dün twitter hesabımdan buna benzer tweeti yayınlayınca bugün hesabım askıya alındı. Hesabımın askıya alınacağını göze alarak paylaşmıştım zaten çünkü Hanzala ekibi boş zamanlarında birbirlerinin Tevhid meallerini favlıyorlar böyle zamanlarda da kendi fikirleri gibi düşünmeyenlere yaşam hakkı vermedikleri için hesap şikayet ediyorlar. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Kim, kendisinin olmadığı bir yerde kardeşine yardım ederse, (hakkını savunursa) Allah Azze ve Celle de dünya ve ahiret hayatında ona yardım eder.” diyor. Benim tweetim 80 FAV, 5 Bine yakın görüntüleme aldı elhamdulillah. Giden hesap olsun, yenisini açarız. İnna lillahi ve İnna ileyhi raciun.


Ebu Hanzala'nın dönmeden önceki görüşleri...

Bir mesele hakkında şahidliği bulunmayan, bir cephede izi olmayan ancak olayları aktarıldığı kadarıyla, duyduğu kadarıyla malumat sahibi olan ve bu aktaranlar -terk edenler- ise insan, o mesele hakkında isabetsiz bir fikir sahibi olabiliyor. Tabii bu meseleler insaf ve adaletten uzak insanların eline düşünce dahada acı oluyor. Ademoğlu, ne yazık ki terk ettiği şeyde insaflı ve adaletli çok zor oluyor. Eşini terk ediyor "şöyle şöyle kötü huyları vardı" diyor, işini terk ediyor "patron şöyle şöyle adamdı" diyor, cihad ibadetini terk ediyor "falan sahada şöyle şöyle sıkıntılar" vardı diyor. Bu kişiler yeni evliliklerinde mutluysa, yeni işlerinde istikrarlıysa veya başka sahalarda cihad ibadetine devam ediyorsa işte o zaman "adam samimiymiş!" deriz. Aksi takdirde mazeretleri geçerli mi/değil mi hep birlikte ahirette göreceğiz... Bu yüzden Şehid (inş) Abdullah Azzam, "Cihad etmeyen alime, cihaddan sorulmaz" diyor. Allahu Teala, bizi insaf ve adaletten uzak insanların diline düşürmesin.

Müslüman hanımlar Müslüman erkeklere emanet değil midir, peki bugün kendisi ve çocukları güvende olmayan, canı ve namusu tehlikede olan kadınlar yarın ALLAH(C.C.)'ın huzurunda haklarını istemezler mi, sizce haklarını Helâl mi ederler?

Kadının güvende olması erkeğin de zorlukta(koruma amaçlı)olması gerekirken tam tersi olurken bu bacılar; çocukları paramparça olan, namus ve ırzlarına geçilen bu bacılar ALLAH(C.C.)'ın huzurunda konuşmayacak mı?! Müslüman emanete hıyanet etmez, hele bu ALLAH(C.C.)'ın emanetiyse...

Ey ölüm.!
Sen ne güzel hakikâtsin.
Sana bakıyorum kendime geliyorum..

Nasihat olarak (savaş) uçağı yeter.

.

Şeyh Suleyman el-Ulvan: Twitter/Sosyal Medyadaki Kız Kardeşlere Nasihât

"...bu nedenle; Twitter'da yazarken kadının bir kadın ismi altında tweet atmaması kadın için en iyisidir. Bunun yerine anonim bir isim altında tweet atmalıdır. Bu kalbinde hastalık olan onu arzulamasın diye en ihtiyatlı olandır, ve bu en ihtiyatlı ve en güvenli (yol)dur. Ve gerçeğin gidişatını takip ederek şimdi neler olduğunu görüyoruz. Bir grup kadının erkeklerin tuzağına düştüğünü, ve bir grup erkeğin kadınların tuzağına düştüğünü gördük. O hâlde (fitnenin) kapısını kilitlemek ve yollarını kapatmak lâzımdır. Bir kadın İslâm'ı savunmak için Şer'i usüle göre yazabilir, ister eşi isterse mahremleri bunu bilerek ve durumu tam olarak gözeterek, ya da kadın kalbinde hastalık(şehvet)bulunan kişi onu arzulamasın diye gizli bir isim altında yazabilir."
(Lanterns of Tawheed)