Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Hipnoz Caiz mi? Şifalı Eller Mumkun mu?

S Çevrimdışı

SaYFuLLaH

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamu aleykum

1.) Hipnoz bir sihir çeşidi midir?
2.) Geçmişte bir adama gidiyordum, mesela baş ağrılarım olduğunda elleriyle başıma dokunur ağrılarımın nasıl gittiğini hissediyordum, bu caiz olan bir tedavi mi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Hipnoz, İslama yabancı bir hadisedir. Bu güne kadar İslam aleminden hiç bir alim çıkıp ta, Hipnoz, Hipnoterapi ile ilgilenmemiş, bundan hayır görmeye çalışmamıştır.
Hipnoz uygulaması, kafirler arasından çıkmış, İslam aleminde ise sıcak karşılanmamıştır. Allah ve Rasulunun hastalık öncesi bağışıklık sistemini kuvvetlendiren (çörek otu, az yeme, fazla çeşitli yememe, çok sıcak veya soğuk yememe, içmeme vb) tavsiyeleri olduğu gibi, hastalık esnasında ise, tedavi olma (meşru dairede), çeşitli rukye yapılması bildirilmiştir.

Hipnozun caizliği veya caiz olmadığı hakkında, muvahhid musluman bir Hipnoterapid'in bize dataylı olarak Hipnotize esnasında ve sonrasında yapaılan uygulamalar, sözler, sonradan hastadaki yan etki vs. gibi bilgileri samimice aktarır ve bunlar helal dairesi içerisinde kalırsa, ancak o zaman caiz diyebiliriz.


Diğer sorunuz, kişinin başınıza dokunup, ağrının gittiğini hissetmeniz hakkında ise, şunu diyorum. Eli hastanın başına koyarak Fatiha okuma ve çeşitli dualar ile rukye yaparak (Allahın izniyle) şifa bulma olabilir.
Yok gittiğim adam musluman değildi (veya musluman da olabilir), dua okumadığını da biliyorum derseniz, Bunu da manyetik enerji gücü normal insanlardan daha fazla olan kişilerin elleriyle teması halinde ağrının gittiği, azaldığı bilinen bir gerçektir.





HİPNOZUN TARİHÇESİ

Hipnotik fenomeler tarihin ilk zamanından günümüze kadar çeşitli kavim ve toplumlarda falcılık büyücülük gibi çok değişik metotlar şeklinde kullanılmıştır.
İlmi hipnotizmanın başlangıç tarihi olarak Antoine Mesmer'in "Yıldızların İnsan Vücudu Üzerine Tesirleri" isimli tezinin tarihi olan 1765 senesi kabul edilmiştir. Mesmer manyetizmanın kurucusu sayılır. Tedavi tekniği şöyledir; hastalar perdeleri ışık sızdırmaz bir salona topluca alınırlar iyice loş olan ve yan odalardan gelen lirik piyano nağmeleri ile dolu olan bu salonda ses çıkartmadan sıralar halinde dururlar. Ortada bulunan şadırvan şeklindeki kapaklı bir havuzdan uzanan demir çubukları tutarak hasta yerlerine yapıştırırlar ve böylece Mesmer'i beklerlerdi. Daha sonra Mesmer görülür sıralar arasında dolaşarak hastaları PAS adı verilen el hareketleriyle iyi ederdi. Hastalardan çoğu bir şey hissetmezlerse de konvülsiyonlar, ekstaz halleri, psikyatrik krizler olurdu. Bunlara manyetik kriz adı verilirdi ve hastanın iyi olması birkaç kriz geçirmesi beklenirdi. Bu seanslar Paris'te çok ilgi gördü. Ve 16. Luis devrin bilgin kişilerinden bir komisyona Mesmer'in fenomenlerini inceleme görevi verdi.Komisyon meselenin şarlatanlıktan meydana geldiği raporu verince Mesmer Paris'i terk etti

101.gif


1941'de Dr. James Braid bu konuyu tekrar incelemeye aldı. La Fontaine sujeleri hipnotize etmek için sabit bir şekilde baktırdığına dikkat ederek manyetik halin göz sinirlerindeki yorgunluk sonucu oluşmuş bir uyku olup olmadığını denemek istedi. Bunun sonucu bütün manyetik usullerin ve teorilerin gereksiz olduğu anlaşıldı. 1843 manyetizma devrinin sonu, hipnotizma devrinin başı olarak alınır.
1885 senesinde Freud Paris'te hipnotizma ile ilgilendi. Viyana'da doktor Breuer ile hipnoz uygulamaya başladı. Dr. Breuer'in katarsis'le iyi ettiği hastaların gözlemi bugün anladığımız mana da bilinçdışı olgusuna yönelmesine neden oldu. Ancak Freud hipnoz uygulamasında uğradığı güçlükler dolayısıyla şifa verici katarsisi hipnozsuz yapabilecek bir metot aradı ve serbest çağrışım metodunu buldu. Psikanaliz buradan doğdu.
Freud'un hipnozu bırakmasıyla hipnoz üzerinde çalışmalar 2. dünya savaşına kadar durağan bir devreye girmiş oldu.
2. Dünya savaşında harp nevrozlarının birden bire çoğalması uzun zaman ve emeğe ihtiyaç gösteren psikanaliz metotları yerine hipnoz analiz metotun getirilmesini mecbur kıldı. Böylece hipnoza karşı ilgi yeninden uyandı ve klinik ve deneysel hipnoz alanında Amerika ve İngiltere'de birçok dernek ve organizasyon kuruldu dergiler yayınlanmaya başladı.



kediyehipnoz.jpg
 
Üst Ana Sayfa Alt