Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Hz. Ömer, Cahiliyye Döneminde Kız Çocuğunu Diri Diri Gömdü mü?

Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Selamun aleykum hocam.
Hz Ömer ra hakkında çoğu hocadan duyduğum ama yakın zamanda bunun Rafızilerin uydurduğunu öğrendiğim bir konu var.
Hz Ömer ra cahiliye döneminde bir kız çocuğunu diri diri gömdüğü olayı sahih midir yoksa gerçekten Rafızilerin Hz Ömer'i ra karalamak için uydurduğu bir yalan mı?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

Sahih hiç bir eserde Ömer (r.anh')'ın câhiliyye döneminde dâhi kız çocuğunu diri olarak gömdüğü hadisi bulunmamaktadır. Bu durumun Ömer (r.anh')'a nisbet edilmesi, başka (bilhassa bedevi) kâbilelerin uygulaya geldiği bu adetleri dinleyib anlatmasından dolayı Ömer (r.anh)'a nisbet edilmiş olabilir. (Âllah-u âlem)

Şimdi İslam öncesinde (câhiliyye döneminde) bâzı arab kavimlerde kız gömme vakıasını

Ve 'diri olarak toprağa gömülen kızcağıza' sorulduğu zaman: "Hangi suçtan dolayı öldürüldü?" (Tekvir 8- 9)

"Halbuki, onlardan biri kız çocukla müjdelendiği zaman, öfkeden yüzü simsiyah kesiliverir. Müjdelendiği şeyin utancıyla kavminden gizlenir. Onu sağ bırakıp zilletine mi katlansın, yoksa toprağa mı gömsün? Bakın, ne kötü bir şeydir o hükmettikleri!" (Nahl 58-59)

"Ama onlardan birine Allah'a isnad ettikleri kız çocuklarının müjdesi geldiğinde üzüntüden dolayı yüzü simsiyah kesilir demek süs ve nimet içinde yetişen ve savaşta fazla bir etkisi olmayan olanı Allah'a yakıştırıyorsunuz öyle mi?" (Zuhruf 17)

"Yoksulluk kaygısı ile çocuklarınızı öldürmeyin. Onların da sizin de rızkınızı veren biziz. Onları öldürmek ağır bir suçtur." (İsra 31)

Katâde der ki; Mudar ve Huzaa'lılar kız çocuklarını diri diri gömerlerdi. Bu konuda en katı olanlar ise Temimi’lerdir. (İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, C. 10, sf: 183-184)

Toprağa gömme olayı, acımasız bir şekilde gerçekleşiyordu. Çünkü kız çocuğu diri olarak gömülüyordu. Bu konuda onlar hayli ileri metodlar geliştirmişlerdi! Onlardan bazıları kız çocuğu olduğu zaman altı yaşına kadar kendisine dokunulmazdı.
Sonra annesine derdi ki; "Kızın üstünü bayı yıka, güzel elbiselerini ve süslerini tak. Onu anneannesine götüreceğim."
Kızı alır daha önce çölde kazdığı çukurun yanına götürür. Kuyunun yanına vardıklarında kuyunun içine bak der, sonra onu birden içine iterdi ve üzerine toprak doldururdu. Bazıları ise doğum sırasında sancılar gelmeye başladığında onun annesini, kazılmış bir çukurun yanına götürürlerdi. Doğan çocuk kız ise hemen oraya atılır ve hemen üzerine toprak atılırdı. Erkek olursa Alıp eve getirirlerdi. Bazıları ise kız çocuğunu öldürmemeye niyet eder, her türlü eziyete maruz bırakır, hayvan otlatacak yaşa geldiğinde yünden veya kıldan yapılmış bir aba giydirerek yaylaya gönderir, develerini yaydırırdı.

Kızlarını öldürmeyen ve onları çobanlığa da göndermeyenler ona kötülük ve eziyetin tadını başka şekillerde tattırırlardı. Bu kız evlenip kocası öldüğünde, kocasının en yakını onun üzerine elbisesini atardı. Bu hareketin anlamı, insanların onunla evlenmelerini engellemekti. Ondan sonra hoşuna giderse onunla evlenirdi. Onun isteğine ve iradesine danışılmazdı. Eğer hoşuna gitmezse ölünceye kadar onu bekletir mirasını alırdı. Bu durumlarda kadın fidye vererek kendisini kurtarma çarelerine de başvurabiliyordu. Bazıları ise kadını boşar ve istediği adamdan başkası ile evlenmemesini şart koşardı. Yoksa evlendiği sırada mehrin hepsini geri alacağını söylerdi. Bazıları ise kocası öldüğünde eşini, küçük bir çocukları için bekletirler, çocuk büyüyünce onu alırdı. Bazı adamların evinde yetişen yetim kız çocukları olurdu. Onlar hakkında bu adam söz sahibi idi. Onu evlenmekten alıkoyardı. Ya karısı ölüp kendisi onunla evlenirdi veya güzelliğine veya malına göz koyduğu için küçük oğlu ile evlendirir veya karısı öldüğünde onunla evlenirim düşüncesi ile bu yetim kızı evlenmekten alıkoyardı.


Arabların kız çocuklarını diri diri toprağa gömmelerinin çeşitli nedenleri vardı:
Birinci neden, mâli-ekonomik idi. Çünkü fakirlikten ötürü aile fertlerinin az olması isteniyordu ve erkek çocuklar büyüdükten sonra aile bütçesine katkıda bulunurlar ümidiyle yetiştiriliyorlardı. Fakat kız çocuklar büyüdükten sonra evlenecekleri için daha küçük yaşta iken öldürülüyorlardı.
İkinci neden ise, genel kargaşa ile kabileler arasındaki sürekli savaş idi. Erkek çocuklara, büyüdüklerinde savaş zamanlarında yararlı olmalarından ötürü önem gösteriliyordu. Oysa kız çocukları savaş zamanlarında bir işe yaramadıkları gibi, ayrıca korunmaları da gerekiyordu. İşte bu nedenden dolayı kız çocuklarını daha küçükken öldürüyorlardı.
Üçüncüsü Arab kabileleri birbirlerine hiç haber vermeden savaş açarlar ve esir aldıkları kızları ya pazarda satarlar ya da kendileri cariye olarak kullanırlardı.

İşte tüm bu nedenlerden ötürü Arab'ların kadının doğumundan önce bir çukur kazdıkları ve doğan çocuk kız olursa onu çukura atarak diri diri gömdükleri rivayet olunur. Şayet anne yavrusunun gömülmesine karşı çıkar yahud anne tarafından akrabalar mâni olurlarsa baba mecburen bir süre çocuğa bakar ve bir fırsat bulduğunda, kızı çöle götürerek diri diri gömerdi. Bir gün bir müslüman bu çirkin fiili kendisinin işlediğini anlatmıştır.

Bu rivayet Dârimî'nin Suneni'nin 1. babı'nda beyan olunmuştur:
'Bir adam Rasûlullah'a (s.a.v.) geldi ve cahiliyye döneminde şöyle yaptığını anlattı;
"Benim küçük bir kızım vardı ve beni çok severdi. Öyle ki ben onu çağırdığım zaman koşa koşa yanıma gelirdi. Birgün yine ben onu çağırdım ve koşa koşa yanıma geldi. Sonra onu beraberime alarak, yolda rastladığımız bir kuyuya onu elinden tutarak attım. Kulaklarıma gelen son sözleri "babacığım, babacağım" diyen çığlıklarıydı.'
Bunları duyunca Rasûlullah'ın (s.a.v.) gözlerinden yaşlar süzüldü. Ve bunun üzerine orada hazır bulunanlardan biri: 'Ey filan! Sen Rasûlullah'ı (s.a.v.) üzdün' dedi.
Rasûlullah (s.a.v.) 'ona engel olmayın, neler hissettiğini anlatsın' diyerek o adama 'bu olayı yeniden anlat' diye buyurdu.
O şahıs da bu olayı yeniden anlatınca, Rasûlullah (s.a.v.) mubârak sakalı ıslanıncaya değin ağladı. Daha sonra ona 'cahiliyye döneminde yaptığın için Allah (c.c.) seni afvetti. Kendi hayatına yeniden başla' diye buyurdu."

(Dârimi, Sunen, Mukaddime, Bab 1, Hadis no: 2)
(Bu haberin senedi çok zayıftır. Bir kere el-Vadîn (v. 149 veya 156) Peygamberle aralarındaki ravileri zikretmemiştir. Bunun için hadis mu'daldır. Diğer taraftan el-Velîd ve hocası Sebre hakkında hiçbir bilgimiz yoktur. Yani mechûl ve mestur râvîlerdir. Bu sebeble haberleri de meçhuldur. Mu'dal ve mechûl haberler, zaîf haberler grubuna dahildirler)

Bunu 'kız çocuklarının katledilmesini kötü kabul eden hiç kimse yoktu' şeklinde anlamamak gerekir. Çünkü bir toplum ne kadar bozulmuş olursa olsun her şeye rağmen iyilik duygularından tamamen yoksun olması düşünülemez. Bunun için, Kur'an, olayı uzun uzun açıklama cihetine gitmemiştir. Sadece dehşet verici ve çok keskin bir tavırla, diri diri toprağa gömülen kız çocuklarına 'sen ne yaptın ki, seni diri diri toprağa gömdüler' diye sorulacağı bir vaktin muhakkak geleceği anlatılmıştır.
Arab'ların cahiliyye dönemlerinde bu çirkin fiilin işlenmesine rağmen, iyi karşılanmadığı da vâkidir. Örneğin Tabârânî'nin bir rivayetine göre şair Ferezdak'ın dedesi Sa'sa bin Naciye el-Mucasi, bir gün Allah'ın (c.c.) elçisine (s.a.v.) "Ya Rasûlallah! Ben cahiliyyede bazı iyi işler de yaptım. Bunlardan birisi ben 360 kız çocuğunu diri diri toprağa gömülmekten kurtardım ve her çocuğu kurtarmak için iki deveyi karşılık olarak verdim. Bana bu iş için de bir mukâfat var mıdır?"
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Evet vardır. Bunun mukâfatı Allah'ın (c.c.) seni İslâm'ın nîmetine kavuşturmasıdır." (Tabârânî)

Ömer (r.anh) , yüce Allah'ın: "Diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman" (Tekvir 8) buyruğu hakkında söyle dedi:
Kays b. Asım, Peygamber (s.a.v.)'a gelerek: Ey Allah'ın Rasulu dedi. Ben cahiliye döneminde sekiz kızımı diri diri gömdüm.
Peygamber: 'Onların her birisinin yerine bir köle azad et." dedi.
Kays: Ey Allah'ın Rasûlu, ben deve sahibi bir kimseyim deyince,
Rasulullah şöyle buyurdu: "Arzu edersen onlardan herbirisi için bir deve hediye kurbanı olarak gönder, dedi."
(Bezzâr, Musned, I, 355; Taberânî, Kebir, XVIII, 337; Heysemi, Mecmâ, VII, 134)


İlgili Konu:


Çocuğunu Diri Diri Gömen de, Gömülen de Cehennemdedir Hadisi
Çözüldü - Çocuğunu Diri Diri Gömen de, Gömülen de Cehennemdedir Hadisi Sahih midir?

 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Âleykum selam we rahmetullah;

Sahih hiç bir eserde Ömer (r.anh')'ın câhiliyye döneminde dâhi kız çocuğunu diri olarak gömdüğü hadisi bulunmamaktadır. Bu durumun Ömer (r.anh')'a nisbet edilmesi, başka (bilhassa bedevi) kâbilelerin uygulaya geldiği bu adetleri dinleyib anlatmasından dolayı Ömer (r.anh)'a nisbet edilmiş olabilir. (Âllah-u âlem)

Şimdi İslam öncesinde (câhiliyye döneminde) bâzı arab kavimlerde kız gömme vakıasını

Ve 'diri olarak toprağa gömülen kızcağıza' sorulduğu zaman: "Hangi suçtan dolayı öldürüldü?" (Tekvir 8- 9)

"Halbuki, onlardan biri kız çocukla müjdelendiği zaman, öfkeden yüzü simsiyah kesiliverir. Müjdelendiği şeyin utancıyla kavminden gizlenir. Onu sağ bırakıp zilletine mi katlansın, yoksa toprağa mı gömsün? Bakın, ne kötü bir şeydir o hükmettikleri!" (Nahl 58-59)

"Ama onlardan birine Allah'a isnad ettikleri kız çocuklarının müjdesi geldiğinde üzüntüden dolayı yüzü simsiyah kesilir demek süs ve nimet içinde yetişen ve savaşta fazla bir etkisi olmayan olanı Allah'a yakıştırıyorsunuz öyle mi?" (Zuhruf 17)

"Yoksulluk kaygısı ile çocuklarınızı öldürmeyin. Onların da sizin de rızkınızı veren biziz. Onları öldürmek ağır bir suçtur." (İsra 31)


Katade der ki; Mudar ve Huzaalılar kız çocuklarını diri diri gömerlerdi. Bu konuda en katı olanlar ise Temimi’lerdir. (İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, C. 10, sf: 183-184)

Toprağa gömme olayı, acımasız bir şekilde gerçekleşiyordu. Çünkü kız çocuğu diri olarak gömülüyordu. Bu konuda onlar hayli ileri metodlar geliştirmişlerdi! Onlardan bazıları kız çocuğu olduğu zaman altı yaşına kadar kendisine dokunulmazdı. Sonra annesine derdi ki; "Kızın üstünü bayı yıka, güzel elbiselerini ve süslerini tak. Onu anneannesine götüreceğim." Kızı alır daha önce çölde kazdığı çukurun yanına götürür. Kuyunun yanına vardıklarında kuyunun içine bak der, sonra onu birden içine iterdi ve üzerine toprak doldururdu. Bazıları ise doğum sırasında sancılar gelmeye başladığında onun annesini, kazılmış bir çukurun yanına götürürlerdi. Doğan çocuk kız ise hemen oraya atılır ve hemen üzerine toprak atılırdı. Erkek olursa Alıp eve getirirlerdi. Bazıları ise kız çocuğunu öldürmemeye niyet eder, her türlü eziyete maruz bırakır, hayvan otlatacak yaşa geldiğinde yünden veya kıldan yapılmış bir aba giydirerek yaylaya gönderir, develerini yaydırırdı.

Kızlarını öldürmeyen ve onları çobanlığa da göndermeyenler ona kötülük ve eziyetin tadını başka şekillerde tattırırlardı. Bu kız evlenip kocası öldüğünde, kocasının en yakını onun üzerine elbisesini atardı. Bu hareketin anlamı, insanların onunla evlenmelerini engellemekti. Ondan sonra hoşuna giderse onunla evlenirdi. Onun isteğine ve iradesine danışılmazdı. Eğer hoşuna gitmezse ölünceye kadar onu bekletir mirasını alırdı. Bu durumlarda kadın fidye vererek kendisini kurtarma çarelerine de başvurabiliyordu. Bazıları ise kadını boşar ve istediği adamdan başkası ile evlenmemesini şart koşardı. Yoksa evlendiği sırada mehrin hepsini geri alacağını söylerdi. Bazıları ise kocası öldüğünde eşini, küçük bir çocukları için bekletirler, çocuk büyüyünce onu alırdı. Bazı adamların evinde yetişen yetim kız çocukları olurdu. Onlar hakkında bu adam söz sahibi idi. Onu evlenmekten alıkoyardı. Ya karısı ölüp kendisi onunla evlenirdi veya güzelliğine veya malına göz koyduğu için küçük oğlu ile evlendirir veya karısı öldüğünde onunla evlenirim düşüncesi ile bu yetim kızı evlenmekten alıkoyardı.


Arabların kız çocuklarını diri diri toprağa gömmelerinin çeşitli nedenleri vardı:
Birinci neden, mâli-ekonomik idi. Çünkü fakirlikten ötürü aile fertlerinin az olması isteniyordu ve erkek çocuklar büyüdükten sonra aile bütçesine katkıda bulunurlar ümidiyle yetiştiriliyorlardı. Fakat kız çocuklar büyüdükten sonra evlenecekleri için daha küçük yaşta iken öldürülüyorlardı.
İkinci neden ise, genel kargaşa ile kabileler arasındaki sürekli savaş idi. Erkek çocuklara, büyüdüklerinde savaş zamanlarında yararlı olmalarından ötürü önem gösteriliyordu. Oysa kız çocukları savaş zamanlarında bir işe yaramadıkları gibi, ayrıca korunmaları da gerekiyordu. İşte bu nedenden dolayı kız çocuklarını daha küçükken öldürüyorlardı.
Üçüncüsü Arab kabileleri birbirlerine hiç haber vermeden savaş açarlar ve esir aldıkları kızları ya pazarda satarlar ya da kendileri cariye olarak kullanırlardı.

İşte tüm bu nedenlerden ötürü Arabların kadının doğumundan önce bir çukur kazdıkları ve doğan çocuk kız olursa onu çukura atarak diri diri gömdükleri rivayet olunur. Şayet anne yavrusunun gömülmesine karşı çıkar yahut anne tarafından akrabalar mâni olurlarsa baba mecburen bir süre çocuğa bakar ve bir fırsat bulduğunda, kızı çöle götürerek diri diri gömerdi. Bir gün bir müslüman bu çirkin fiili kendisinin işlediğini anlatmıştır.

Bu rivayet Dârimî'nin Suneni'nin 1. babı'nda beyan olunmuştur:
'Bir adam Rasûlullah'a (s.a.v.) geldi ve cahiliyye döneminde şöyle yaptığını anlattı;
"Benim küçük bir kızım vardı ve beni çok severdi. Öyle ki ben onu çağırdığım zaman koşa koşa yanıma gelirdi. Birgün yine ben onu çağırdım ve koşa koşa yanıma geldi. Sonra onu beraberime alarak, yolda rastladığımız bir kuyuya onu elinden tutarak attım. Kulaklarıma gelen son sözleri "babacığım, babacağım" diyen çığlıklarıydı.'
Bunları duyunca Rasûlullah'ın (s.a.v.) gözlerinden yaşlar süzüldü. Ve bunun üzerine orada hazır bulunanlardan biri: 'Ey filan! Sen Rasûlullah'ı (s.a.v.) üzdün' dedi.
Rasûlullah (s.a.v.) 'ona engel olmayın, neler hissettiğini anlatsın' diyerek o adama 'bu olayı yeniden anlat' diye buyurdu.
O şahıs da bu olayı yeniden anlatınca, Rasûlullah (s.a.v.) mubârak sakalı ıslanıncaya değin ağladı. Daha sonra ona 'cahiliyye döneminde yaptığın için Allah (c.c.) seni affetti. Kendi hayatına yeniden başla' diye buyurdu."
(Dârimî, Sunen, Bab 1)


Bunu 'kız çocuklarının katledilmesini kötü kabul eden hiç kimse yoktu' şeklinde anlamamak gerekir. Çünkü bir toplum ne kadar bozulmuş olursa olsun her şeye rağmen iyilik duygularından tamamen yoksun olması düşünülemez. Bunun için, Kur'an, olayı uzun uzun açıklama cihetine gitmemiştir. Sadece dehşet verici ve çok keskin bir tavırla, diri diri toprağa gömülen kız çocuklarına 'sen ne yaptın ki, seni diri diri toprağa gömdüler' diye sorulacağı bir vaktin muhakkak geleceği anlatılmıştır.
Arabların cahiliyye dönemlerinde bu çirkin fiilin işlenmesine rağmen, iyi karşılanmadığı da vâkidir. Örneğin Tabârânî'nin bir rivayetine göre şair Ferezdak'ın dedesi Sa'sa bin Naciye el-Mucasi, bir gün Allah'ın (c.c.) elçisine (s.a.v.) "Ya Rasûlallah! Ben cahiliyyede bazı iyi işler de yaptım. Bunlardan birisi ben 360 kız çocuğunu diri diri toprağa gömülmekten kurtardım ve her çocuğu kurtarmak için iki deveyi karşılık olarak verdim. Bana bu iş için de bir mükâfat var mıdır?"
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Evet vardır. Bunun mukâfatı Allah'ın (c.c.) seni İslâm'ın nimetine kavuşturmasıdır." (Tabârânî)

Ömer (r.anh) , yüce Allah'ın: "Diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman" (Tekvir 8) buyruğu hakkında söyle dedi:
Kays b. Asım, Peygamber (s.a.v.)'a gelerek: Ey Allah'ın Rasulu dedi. Ben cahiliye döneminde sekiz kızımı diri diri gömdüm.
Peygamber: 'Onların her birisinin yerine bir köle azad et." dedi.
Kays: Ey Allah'ın Rasûlu, ben deve sahibi bir kimseyim deyince,
Rasulullah şöyle buyurdu: "Arzu edersen onlardan herbirisi için bir deve hediye kurbanı olarak gönder, dedi."
(Bezzâr, Musned, I, 355; Taberânî, Kebir, XVIII, 337; Heysemi, Mecmâ, VII, 134)
Allah svt razı olsun, ilminizi artırsın hocam..
 
Üst Ana Sayfa Alt