Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ibn Teymiyye Ile Keramet Iddia Eden Sihirbaz Tarikat Şeyhi’nin Münazarasi

Sükunet Çevrimdışı

Sükunet

Twitter: @sknttt
İslam-TR Üyesi
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye rahimehullah, Rufâi tarikatının bir kolu olan “Betaihiye-i Ahmediyye”ye mensup sihirbazlarla yaptığı münazarasını şöyle anlatır:

“Betaihiye şeyhi sesini yükselterek şöyle dedi:

-Bizim şöyle şöyle hallerimiz, kerametlerimiz vardır. Ateşe girmek ve buna benzer harikulade haller gibi şeylere sadece kendilerinin sahip olduklarını ve bu sebeple kendilerine teslim olunmasını iddia etti.

Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye devamla der ki: “bunun üzerine ben sesimi yükselttim ve hiddetlenerek şöyle dedim:

- Ben yeryüzünün doğu ve batısında bulunan her Ahmediyye mensubuna sesleniyor ve diyorum ki; Ateş konusunda ne yapmışlarsa bende sizin yaptığınızı yapacağım. Ateş kimi yakarsa o mağluptur, belki de ateş kimi yakarsa Allah’ın laneti onun üzerine olsun demişimdir. Fakat vücutlarımızı sirke ve sıcak suyla yıkadıktan sonra ateşe gireceğiz. Bunun üzerine yöneticiler ve halk niçin bunu istediğimi sorunca, bende onlara şöyle dedim:

- Çünkü onlar ateşe girmeden önce bazı hileler yaparlar ve ateş kendilerini yakmasın diye vücutlarına kurbağı yağı, turunç kabuğu ve talk (sabun taşı) gibi şeyleri sürerler. İnsanlar bunu duyunca bir gürültü kopardılar. Betaihiyye şeyhi gücünü göstermeye başladı ve şöyle dedi:

- Ben ve Sen vücudumuzu kükürt ile sıvadıktan sonra bir elbiseyi kendimize dolayacağız.

Bunun üzerine ben:

-O halde ayağa kalk, dedim ve sürekli ayağa kalkmasını ona tekrarlamaya başladım. Elini uzattı ve gömleğini çıkarır gibi yaptı. Ben ona:

-Hayır! Sıcak su ve sirke ile yıkanmadan olmaz, dedim. Bunun üzerine her zamanki alışkanlıkları gibi aldatmaya başladı ve:

- Kim emîri seviyorsa ağaç veya bir bağ odun getirsin dedi. Bunun üzerine ben:

- Bu, İşi uzatmaya ve toplanan halkı dağıtmaya yöneliktir ve bununla arzulanan şey hasıl olmaz, dedim. Aksine bir kandil yakılsın ellerimizi yıkadıktan sonra ben ve sen parmaklarımızı yanan kandile sokacağız. Allah’ın laneti parmağı yananın üzerine olsun veya parmağı yanan mağluptur, dedim.

Ben böyle deyince yüzü değişti ve zelil oldu. ” (Mecmûu’l-Fetâvâ, 11/446-465)
 
Üst Ana Sayfa Alt