Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İhlas Suresi İniş Sebebi

Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı

112- İHLAS SURESİ

İbn Mes'ûd, el-Hasen, Atâ, Katâde, İkrime, Mücâhid ve Câbir kavlinde Sûre mekkîdir. İbn Abbâs, Katâde, Muhammed ibn Ka'b, Ebu'l-Aliye ve Dahhâk'tan rivayete göre ise medenîdir ve Alûsî de bu görüşü tercih etmiştir.[1] Nâs Sûresinden sonra nazil olmuştur.[2]

l. Deki: "O Allah "Ehad"dir, bir tektir.
2. Allah'tır, Samed'dir.
3. Doğurmamış ve doğmamıştır.
4. Hiç bir şey O 'na denk olmamıştır.

a) Übeyy ibn Ka'b'dan rivayete göre müşrikler bir gün Hz. Peygamber (sa)'e: "Ey Muhammed, bize Rabbının nesebini haber ver." demişler ve işte bunun üzerine Allah Tealâ bu sûre-i celileyi inzal buyurmuş.[3]
Câbir'den gelen bir rivayette de Hz. Peygamber (sa)'den bu istekte bulunanın bir bedevî olduğu kaydedilmektedir.[4]

Bu rivayetlere göre Sûre-i Celîle Mekke'de nazil olmuştur.

b) İbn Abbâs'tan gelen bir rivayete göre de Amir ibnu't-Tufeyl ve Erbed ibn Rabîa Hz. Peygamber (sa)'e gelmişler ve Amir ibnu't-Tufeyl'in Hz. Peygamber (sa)'e: "Ey Muhammed, bizi neye çağırıyorsun?" sorusuna Hz. Peygamber (sa): "Allah'a çağırıyorum." diye cevap vermiş. Onun: "Onu bana tavsif et; o altından mı, gümüşten mi, demirden mi?" demesi üzerine bu Sûre-i Celîle nazil olmuş.[5]

İbn Abbâs'tan başka bir rivayete göre ise Hz. Peygamber (sa)'den, Rabbını tavsif etmesini isteyen Necran hey'etidir. Buna göre Necran hey'eti geldiğinde Hz. Peygamber (sa)'e: "Ey Muhammed, bize Rabbını tavsif et anlat; O zeberced mi, yakut mu, altın mı, gümüş mü?" demişler de Hz. Peygamber (sa): "Benim Rabbım bir şeyden değildir. Çünkü O, şeyleri yaratandır." buyurmuş ve bunun üzerine bu Sûre-i Celîle nazil olmuş.[6]

c)İbn İshâk'ın Muhammed'den, onun da Saîd'den rivayetinde o şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber (sa)'e yahudilerden bir grup geldi ve: "Ey Muhammed, Allah yaratıkları yaratmıştır. Peki Allah'ı kim yaratmıştır?" diye sordular. Hz. Peygamber onlara o kadar kızdı ki rengi değişti. O sırada Cibril geldi ve onu teskin etti, "Ey Muhammed, sakin ol." dedi ve Allah Tealâ'dan onların sorusunun cevabı olarak bu Sûre-i Celîle geldi. Hz. Peygamber (sa), kendilerine bu Sûreyi okuyunca: "Rabbını bize tavsif et; yaratılışı nasıldır, pazusu nasıldır, kulacı (kolu) nasıldır?" dediler. Hz. Peygamber (sa) öncekinden daha bir şiddetle öfkelendiyse de Cibrîl gelip yine teskin etti ve sorularının cevabını getirdi: "Allah'ı gereği gibi takdir edemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun kabzasıdır ve gökler de sağ eliyle dürülmüştür..." (Zümer, 39/67) âyet-i kerimesi nazil oldu.[7] İbn Ebî Hâtim'in ve el-Esmâ ve's-Sıfât'ta Beyhakî'nin İbn Abbâs'tan rivayetle verdikleri haberde yahudilerden Ka'b ibnu'l-Eşref ve Huyey ibn Ahtab'ın adları da zikredilmektedir.[8]

Ebu'ş-Şeyh'in Kitâbu'l-Azame'sinde Ebân kanalıyla Enes'den rivayetine göre Hayber yahudileri Hz. Peygamber (sa)'e gelmişler ve: "Ey Ebu'l-Kasım, Allah melekleri hicabının nurundan, Adem'i süzülmüş çamurdan, İblîs'i ateşin yalımından, gökleri dumandan, yeryüzünü de suyun köpüğünden yaratmıştır. Şimdi sen bize Rabbından haber ver." demişler, Hz. Peygamber (sa) onlara cevap vermemiş ve hemen Cibrîl gelerek bu Sûreyi getirmiş.[9] Bu iki rivayete göre ise Sûre, Medine-i Münevvere'de nazil olmuş olmalıdır. Nitekim başta da belirttiğimiz gibi Sûrenin mekkî mi medenî mi olduğu da zaten ihtilaflıdır.[10]


[1] Bak: Rûhu'l-Maânî, xxx,266.
[2] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/980.
[3] Tirmizî, Tefsîru'l-Kurân, İhlâs, 112/1, hadis no: 3364; Ahmed ibn Hanbel, Müsned, V.133-134.
[4] İbn Kesîr, age. vin.538.
[5] İbnu'l-Cevzî, Zâdu'l-Mesîr, IX,266; Alûsî, age. XXX,270.
[6] Nîsâbûrî, age. xxx,20i-202.
[7] Taberî. age xxx.22i.
[8] Suyûtî, Lübâbun-Nukûl, 11,199-211, aiûsî, age. XXX,27O-2"I
[9] Suyûtî, Lübâbun-Nukûl, 11,199-212.
[10] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/980-981.

 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt