Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ihlas; Zafer Ve Kurtuluşun Yoludur

Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi



Bismillahirrahmanirrahim

Ey mücahid ihlaslı ol ve bil ki; ihlas, zaferin yoludur. Nebi (sav): “Allah bu ümmete ancak zayıflar...ı, duaları, namazları ve ihlaslarıyla yardım eder”

Kardeşim bil ki; Kıyamette ilk hükmü verilecek insan şehit olan bir adamdır. Adam getirilir ve Allah’a “Senin için savaştım” der. Allah “yalan söyledin” der.

Kardeşim kendine ve ihlasının durumuna bak. Adam “Şehit olana dek senin için savaştım” der. “Yalan söyledin sana cesur denilsin diye savaştın ve öyle de denildi” denir. Sonra yüzüstü sürüklenir ta ki Cehenneme atılana kadar.

Durum tehlikelidir. Çoğu kimse bundan habersizdir. İhlas kaybolduğunda veya zayıfladığında amellerimiz boşa gider, bir değeri olmaz. Düşmana karşı cihadda amellerimizin güçlü etkisi olmaz.

İhlaslı mücahid zaferden ya da şehadetten başkasına razı olmaz. Allah’tan iki güzellikten birini ümit ederek yola çıkar: Ya zafer ya şehadet. Rabbi olan Allah’ın kendisi için seçtiğine razı olur. Bu yüzden sen onu savaş meydanında Allah’ın düşmanlarına karşı en önde, cesur ve mutlu görürsün. O bilir ki başına her ne gelirse onu Allah takdir etmiştir. Ona isabet edecek olan şaşıracak değildir. Bilir ki başına gelen her şeyden sevap alır.

“Allah yolunda yaralananlar kıyamette yarasından kan damlıyor halde, rengi kan renginde, kokusu misk kokusu şeklinde getirilir” (hadis)

Ey mücahid geriye niyetini düzeltmen kalıyor. Nebi (sav) buyurdu ki: “Kim Allah’ın kelimesi yücelsin diye savaşırsa o Allah yolundadır”

Niyetini kontrol et niçin savaşıyorsun?! Allah senin için şehadet yazdıysa O bunu seçmiştir. Eğer yazmamışsa şu hadisi hatırla:

“Kim Allah yolunda sadık bir şekilde kalbinden şehit olmayı arzularsa yatağında ölecek olsa dahi Allah ona şehit sevabı verir.”

Ey Mücahid kardeşim bil ki; Allah için yapılan amel küçük bile olsa devamlı ve ihlaslı olursa meyve verir, artar ve sürekli olur.

Allah için olmayan amel; ne kadar büyük ve imkanları çok dahi olsa ihlas olmadan meyve vermez, sürekli olmaz ve dağılır kaybolur.

Mücahid kardeşim! İhlas sahipleriyle birlikte olmaya ve onlardan ayrılmamaya gayret et.

“Kendini Allah’ın rızasını umarak sabah akşam ona dua edenlerle birlikte tutmaya sabret. Gözlerini o kimselerden ayırma” (Kehf:28)

Bir topluluk, ordu veya seriyyede ihlaslıların sayısı arttıkça nusret ve başarı da artar. 3 mağara arkadaşı her birinin ihlasıyla faydalanmıştı.

Ey İlim talebeleri ve komutan kardeşlerim! Fertlerinizi Allah’a ihlasla, güzel tevekkülle ve kalbi i’timadla yetiştirirseniz Allah’ın izniyle yardım olunursunuz.

Tek bir adım dahi atmadan önce niyetine bak! Bozuk ise düzelt! Riya var diye de yapacağından vazgeçme! Aksine niyetini düzelt ve yap!

İhlasa bazen nefsin payı karışabilir. Riya için savaşmıyor olabilir ama egzersiz olsun, deneyim olsun vb. başka istekler karışabilir. Bu noksanlıktır.

Bazen de insan kendisi doğrudan veya dolaylı olarak riyaya düşmeyebilir. Lakin hal dili ile düşebilir veya kendisinde olmayan şeylerle övülür de susar ve sevinir. Bu şekilde insanların gözünde değerlenmek ister.

Kişi bazen de amellerinde ihlaslı olur lakin insanlar kendisine sıradan muamele yaptığında ya da diğer insanlara davrandığı gibi muamele ettiğinde üzülür. Sanki onlardan cihadına karşılık saygı ve itaat bekler.

Riya, tevhidde noksanlıktır. Çünkü riyakar, insanların zarar veya fayda verdiğini zanneder. Yoksa onlara niçin göstersin. Dilediği zaman fayda verip dilediği zaman zarar veren bir tek Allah’tır.

İnsanlara tazim(yüceltme) ve Allah’a tazimin eksikliği riyanın en büyük sebeplerindendir. Riyakarın ibadet, itaat ve cihadıyla insanlardan değer ve mevki istediğini görürsün.

Riyakar, tevhidi eksik olandır. Çünkü o, insanların kalbinin Allah’ın elinde olduğuna itikad etmez.Tüm endişesi onların (insanların) katında mevki kazanmaktır. En büyük musibet ise ibadet ve cihad ile onlara yaklaşmaya çalışmasıdır.

Bana ne oluyor ki senin insanları gözetip de Allahu Teala’yı gözetmediğini görüyorum. Halbuki O Subhanehu senin her halini bilir.

Allah Subhanehu’nun seni görmesi sana yetmiyor mu? O diyor ki: “Allah kuluna kafi değil midir?” (Zumer:36)

Riyakarın imanı zayıftır. İmanı güçlü olsaydı Allah’tan başkasının rızasını aramazdı. O’nun huzurunda duracağını bilirdi. Sadece ölüm ile kendisini muhasebe ederdi.

Riyanın ilacı ise kişinin duayı artırmasıdır. Mesela “Allah’ım bilerek sana şirk koşmaktan sana sığınırım, bilmediğimden de af dilerim.”

Yine kişinin gözükmeyen hayır amellerini artırması da riyanın ilacıdır; nafile namaz, nafile oruç, gizli sadaka, saklı zikir vb …

Riyanın sebeplerinden biri; yaratılmışların ve kulların kötüleme eziyetinden kaçmaktır.

İhlaslı kimse ise insanların kızmasından, hoş görmemesinden ya da kötülemesinden korkmaz.

Mükellef kesin olarak bilmelidir ki kendisi tamamen bir kul/köledir. Köle, efendisine yaptığı hizmetine karşılık ücreti hak etmez. Hizmeti, köleliği icabı yapar. Efendinin ona verdiği ise efendisinin fazlıdır.

Sana gelen her hayır ancak Allah’ın fazlı, minneti ve tevfikiyledir. Sen Allah ile varsın kendin ile değil. Nasıl ondan başkasını düşünürsün?

Ya da basit istekler için Allah’a vesileler kılarsın?

Allahu Tealadan gizli ve aleni hallerimizde, söz ve amellerimizde İHLAS isteriz.

Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun.

Yazının orjinali: https://justpaste.it/a_m_h

***

Dr. Şeyh Abdullah Muhaysini

Çeviri: Eymen Hamza
 
Üst Ana Sayfa Alt