Çevrimdışı
اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ
‘Yaratan Rabbinin adıyla oku!’ (Alak/1)
Bu ayet, okumanın metodunu çok açık ve kesin bir uslupla belirler. Allah'ın bize öğrettiği ve Resulullah'ın (as) da yol gösterdiği şekilde olan bu metot daha en başından beri bizi ilme yönlendirir.
Fakat kavram istismarcıları, tağutlar ve dinsiz bilim adamlarının okul ve üniversitelerini meşrulaştırmak için bu düsturu "okuyun, zira islamın ilk emri oku emridir." diyerek dillerine sakız etmişlerdir.
Resulullahın (as) ve ashabının ‘oku’ emrinden neyin okunması gerektiğini her akıllı Müslüman gayet iyi bilir.
‘İlim, amelin klavuzudur’ buyurdu Resulullah s.a.v… (Fahruddin er-Razi )
İmam Buhari r.h der ki:
‘İlim amelden öncedir. İlim olmadan amel olmaz.’
İlim rehberdir, hedeflere onunla varılır.
İlim ışıktır, karanlıklar onunla aydınlanır.
İlim şifadır, hastalıklar onunla tedavi edilir.
İlim amele kaynak olmamışsa kuruması mukadderdir…
Bir inanç kişiyi harekete geçirmiyorsa o inanç problemlidir.
Muhammed Kutub şöyle der: ‘Zihinde kalan, aksiyon haline gelmeyen, donuk, ölü fikirlerin İslam nazarında hiç kıymeti yoktur. İslam’ın istediği ilim, kalpten kalbe geçen, vicdanları harekete geçiren, pratiğe dönük faydalı bilgidir.’
Yücelmek ve derecelerinin artmasını isteyenler şu ayete kulak versin.
يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ
‘…Allah, sizden iman edenlerin ve ilim verilenlerin derecelerini yüceltir…’ (Mücadele/11)
Üç çeşit davetçi vardır.Allah Resulü s.a.v şöyle buyurur:
‘Allah’ın beni göndermiş olduğu hidayet ve ilmin misali bir araziye gelen sağanak yağmur gibidir. O arazinin bir kısmı güzeldir, suyu kabul eder ve oradan bitkiler ve otluklar yeşerir.
Diğer bir kısmı ise kuraktır. Suyu tutar ve Allah onunla insanları faydalandırır. Ondan içerler, hayvanlarını ve ekinlerini sularlar.
Diğer bir kısmıda vardır ki kaygandır, ne suyu tutar nede bir bitki çıkarır…’ (Muttefekun Aleyh)
Birinci kısım; İlmi öğrenip amel eden ve onu başkalarına öğretenlerdir.
İkinci kısım; İlmi öğrenir ama amel etmez, isteyen biri gelip isteyinceye kadar muhafaza eder. Gelen, onlardan alıp istifade ederler.
Üçüncü kısım; İlmi işittikleri halde ondan faydalanmazlar. Başkaları faydalansın diye beklemezler.
İlim öğrenmede acele, onu yaşamada sabır gerekir.
فَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْجَاهِلِينَ
‘…Sakın cahillerden olma!’ (Enam/35)
‘Yaratan Rabbinin adıyla oku!’ (Alak/1)
Bu ayet, okumanın metodunu çok açık ve kesin bir uslupla belirler. Allah'ın bize öğrettiği ve Resulullah'ın (as) da yol gösterdiği şekilde olan bu metot daha en başından beri bizi ilme yönlendirir.
Fakat kavram istismarcıları, tağutlar ve dinsiz bilim adamlarının okul ve üniversitelerini meşrulaştırmak için bu düsturu "okuyun, zira islamın ilk emri oku emridir." diyerek dillerine sakız etmişlerdir.
Resulullahın (as) ve ashabının ‘oku’ emrinden neyin okunması gerektiğini her akıllı Müslüman gayet iyi bilir.
‘İlim, amelin klavuzudur’ buyurdu Resulullah s.a.v… (Fahruddin er-Razi )
İmam Buhari r.h der ki:
‘İlim amelden öncedir. İlim olmadan amel olmaz.’
İlim rehberdir, hedeflere onunla varılır.
İlim ışıktır, karanlıklar onunla aydınlanır.
İlim şifadır, hastalıklar onunla tedavi edilir.
İlim amele kaynak olmamışsa kuruması mukadderdir…
Bir inanç kişiyi harekete geçirmiyorsa o inanç problemlidir.
Muhammed Kutub şöyle der: ‘Zihinde kalan, aksiyon haline gelmeyen, donuk, ölü fikirlerin İslam nazarında hiç kıymeti yoktur. İslam’ın istediği ilim, kalpten kalbe geçen, vicdanları harekete geçiren, pratiğe dönük faydalı bilgidir.’
Yücelmek ve derecelerinin artmasını isteyenler şu ayete kulak versin.
يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ
‘…Allah, sizden iman edenlerin ve ilim verilenlerin derecelerini yüceltir…’ (Mücadele/11)
Üç çeşit davetçi vardır.Allah Resulü s.a.v şöyle buyurur:
‘Allah’ın beni göndermiş olduğu hidayet ve ilmin misali bir araziye gelen sağanak yağmur gibidir. O arazinin bir kısmı güzeldir, suyu kabul eder ve oradan bitkiler ve otluklar yeşerir.
Diğer bir kısmı ise kuraktır. Suyu tutar ve Allah onunla insanları faydalandırır. Ondan içerler, hayvanlarını ve ekinlerini sularlar.
Diğer bir kısmıda vardır ki kaygandır, ne suyu tutar nede bir bitki çıkarır…’ (Muttefekun Aleyh)
Birinci kısım; İlmi öğrenip amel eden ve onu başkalarına öğretenlerdir.
İkinci kısım; İlmi öğrenir ama amel etmez, isteyen biri gelip isteyinceye kadar muhafaza eder. Gelen, onlardan alıp istifade ederler.
Üçüncü kısım; İlmi işittikleri halde ondan faydalanmazlar. Başkaları faydalansın diye beklemezler.
İlim öğrenmede acele, onu yaşamada sabır gerekir.
فَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْجَاهِلِينَ
‘…Sakın cahillerden olma!’ (Enam/35)
