Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İlk Mescid'in Mescid-i Aksa Olmasının Kaynağı Nedir?

Y Çevrimdışı

yegvars

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Müslümanların mescidinin Mescid-i Aksa'dan Mescid'i Haram'a çevrilmesi ile ilgili bilgiler mevcut lakin ilk mescidin Mescid-i Aksa olması ile ilgili bilgiye ulaşamadım. Bu emir nerede geçiyor?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
"Şubhesiz âlemler için çok bereketli ve hidâyetin ta kendisi olmak üzere insanlar için konulan ilk ev elbette Mekke 'de olandır." (Âl-i İmran 96)

Mucâhid bu ayetin nûzul sebebi olarak der ki: Müslümanlarla Yahudiler birbirlerine karşı övündüler de Yahudiler: "Beytu'l-Makdis Kâbe'den daha üstün ve daha büyüktür. Çünkü orası peygamberlerin hicret yeri ve mukaddes topraklardadır." dediler.
Müslümanlar da: "Tam aksine Kâbe daha üstündür." dediler de Allah Tealâ bu âyet-i kerimeyi indirdi.


Ebû Zerr (r.anh) şöyle demiştir:
Ben bir kerresinde: Yâ Rasûlallah, ilk konulan mescid hangisidir? dedim.
Rasûlullah: "el-Mescid-i Harâm'' buyurdu.
Ben: Sonra hangisi? dedim.
Rasûlullah (s.a.v.): "Sonra el-Mescidu'l-Aksa" buyurdu.
Ben: Bu iki mescidin kuruluşu arasında ne kadar zaman vardır? dedim.
"Kırk sene" buyurdu, sonra şunu söyledi:
"Sana namaz her nerede yetişirse, sen namazı orada kıl, bütün yeryüzü senin için bir mesciddir"
(Buhari, Enbiya, Bab 42, Hadis no: 98; Muslim, Mesâcid 1, 2; Nesâî, Mesâcid 2; Musned, I, 150, 156, 157, 160, 166; İbn Mâce, Mesâcid, 7)

Aksa: Pek uzak, en uzak mânâsına gelir. Kudüs'deki mescide bu ismin verilmesi bâzılarına göre Kâbe'ye pek uzak olduğu içindir. Bâzıları ondan daha gerilere doğru başka bir ibâdet yeri bulunmadığı için; bir takımları da pisliklerden temiz ve mukaddes olduğu için bu isim verildiğini söylemişlerdir.

Kâbe'yi ilk bina eden İbrahim (a.s.), Mescid-i Aksıyı ilk bina edenin de Dâvud (a.s.) ile Suleyman (a.s.) olduğu kabul edilirse, ilk mescidin bina ediliş tarihleri arasında kırk yıllık bir süre bulunduğu, bilinen tarihi gerçekler açısından imkânsız görülmüştür. Bu bakımdan mesele şöyle açıklanmıştır:

a) Kâbe'yi ilk bina eden Âdem'dir. O'nun soyundan birileri de daha sonra Mescîd-i Aksa'yı inşâ etmiştir. İbrahim (a.s.) Kâbe'nin, Dâvud (a.s.) ile Suleyman (a.s.) Mescid-i Aksâ'nın inşasını yenilemişlerdir,


b) İbrahim (as)'in Kâbe'nin ilk banisi olduğu kabul edilirse, Mescid-i Aksâ'nın ilk banisi de Kâbe'den sonra İbrahim (a.s.) ya da Yâkub (a.s.) olabilir. Dâvûd (a.s.) île Suleyman (a.s.) ise binayı genişletmiş olabilirler. (İbn Hâcer, Fethu'l-Bârî, VI, 470 - 471; Ahmed Davudoğlu, Sahih-i Muslim Tercüme ve Şerhi, İstanbul 1978, III, 340)


Mucahid ve Katâde dedi ki: Beyt-i Haram'dan önce herhangi bir mescid kurulmuş değildir Ali (r.anh) da şöyle demiştir: Beyt-i Haram'dan önce birçok evler vardı. Yani İbadet maksadıyla kurulmuş ilk ev, odur.

Bundan önce Bakara Sûresi'nde (127'nci âyetin tefsirinde) Beyt'in inşa edilmesine ve onu ilk inşa edenlere dair açıklamalar geçmiş bulunmaktadır.

Mucahid der kî: Şanı yüce Allah, bu Beyt'in yerini, yeryüzünden herhangi bir şeyi yaratmadan ikibin yıl önce yaratmıştı. Hiç şubhesiz onun temelleri, en aşağıdaki yedinci arza kadar inmektedir Mescid-i Aksâ'yı ise, Suleyman (a.s) bina etmiştir. Nitekim Nesâî tarafından sahih bir isnadla kaydedilen ve Abdullah b. Amr yoluyla gelen hadiste de böyle ifade edilmiştir.
Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: "Suleyman b. Dâvud (a.s.) Beytu'l-Makdis'i inşa edince yüce Allah'tan üç husus diledi. Yüce Allah'tan vereceği hükümlerinin kendi hükmüne uygun düşmelerini söylemesini istedi; bu isteği ona verildi. Yine yüce Allah'tan kendisinden başka hiçbir kimseye verilmeyecek bir mulk verilmesini İstedi, bu da ona verildi. Yüce Allah'tan Mescidin inşasını bitirince de buraya yalnızca onda namaz kılmak arsuzuyla kim gelirse, mutlaka onu günahlarından -annesinin o kimseyi doğurduğu gibi- kurtarılmasını diledi, bu da kendisine verildi.
(Nesâî, Mesacid 6; İbn Mâce, İkametu's-Sala, 196; Musned, II, 176)

Bu durumda bu iki hadis (son naklettiğimiz hadisi şerif" ile, başlığın başında nakledilen hadis-i şerif) arasında bir işkâl (çelişki) görülmektedir. Çünkü, İbrahim ile Suleyman arasında uzun yıllar geçmiştir, Tarihçilere göre bin yıldan fazla bir zaman geçmiştir.
Bu çelişki şöyle açıklanmıştır: İbrahim ile Suleyman (ikisine de selam olsun) başkalarının temelini atmış olduğu mescidlerin binalarını yenilemişlerdir. Beyt-i Haram'ı ilk bina edenin önceden de geçtiği gibi Adem (a.s.) olduğu söylenmiştir. Buna göre, onun çocuklarından başka birtakım kimselerin Beyt-i Haram'dan kırk yıl sonra Beytu'1-Makdis'i bina etmiş olması mümkün görünmektedir. Aynı şekilde meleklerin de Allah'ın izin vermesi üzerine Beyfi bina etmiş olmaları da mümkündür. Bütün bunlar ihtimal dahilindedir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'dır.

Ali b. Ebi Talib (r.anh) da şöyle demiştir: Şanı Yüce Allah meleklere yer yüzünde bir ev bina etmelerini ve etrafında tavaf etmelerini emretti. Bu ise, Adem (a.s.)''in yaratılışından önce olmuştu. Daha sonra Adem, bu evin yapabildiği kadarını bina etti ve onu tavaf etti. Ondan sonra diğer peygamberler de böyle yaptı, Sonra da onun inşasını İbrahim (a.s.) tamamladı.

İbnu'l-Cevzî, Kâbe'yi İbrahim (Aleyhisselâm)'in, Mescid-i Aksâ'yı ise Suleyman (Aleyhisselâm)'ın bina ettiğini, aralarından bin seneden fazla bir zaman bulunduğunu söyleyerek meselenin muşkil olduğuna işaret etmişdir. Bu muşkili Kurtubî şöyle cevablandırmışdır:
«Gerek bu hususdaki âyet gerekse bu hadîs İbrâhim ile Suleyman (Aleyhisselâm)'in mezkûr mescidleri yeni yaptıklarına değil, başkaları tarafından yapılan eski binalarını yenilediklerine delâlet ederler. Kâbe'yi ilk bina edenin Adem (Aleyhisselâm) olduğu da rivayet edilmişdir. Bu takdirde Âdem (Aleyhisselâm)'dan kırk sene sonra oğullarından birisi Mescid-i Aksâ'yı bina etmiş olabilir.

Aynî 'nin beyanına göre Kâbe'yi ilk defa melekler bina etmiş; sonra İbrâhîm (Aleyhisselâm) daha sonra sıra ile Amâlika, Curhum ve Kurayş onu yenilemişlerdir. Kurayş'in bina etmesi Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in gençliğine tesadüf etmiştir. Daha sonra Abdullah İbni Zubeyr ve Haccac bina etmişlerdir.

İbni Kesir Beyt-i Makdis'i ilk mescid yapan zat'ın İsmâi1 (Aleyhisselâm) olduğunu, Suleyman'a ise onu tamir emir buyurulduğunu söylemişdir. Bu husûsda daha başka rivayetler de vardır. Ebû Zerr'in suâli iki mescid'den hangisinin târih itibarı ile evvel yapıldığına yahut hangisinin daha faziletli olduğuna dâirdir.
 
Son düzenleme:
Üst Ana Sayfa Alt