Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İmam Ebu Hanife'nin Allah Teâlâ'ya Mekan İsnadı Sahih mi?

S Çevrimdışı

Seyyid Talha bin Asım

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
Banned
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

İmam Ebû Hanîfe'nin İtikadı


"Her kim 'Rabbimin gökte mi, yoksa yerde mi olduğunu bilmiyorum.' derse (ve tereddüt ederse) kâfir olmuştur. Aynı şekilde 'O, arşın üzerindedir. Fakar arş'ın gökte mi, yerde mi olduğunu bilmiyorum.' diyen kimse de kâfir olmuştur."
el-Fıkhu'l-Ekber, s. 46. Bu lafzın benzerin, Şeyhu'l-İslam İbn Teymiyye, Mecmuu'l-Fetava'da (48/5); İbnu'l Kayyım, İctimau'l-Cuyuşi'l-İslamiyye'de (s. 139); ez-Zehebi, el-Uluv'da (s. 101-102); İbn Kudame, el-Uluv'da (s. 116); İbn-i Ebi'l-İzz, Şerhu'y-Tahaviyye'de (s.301) nakletmişlerdir.

Kendisine "Kulluk ettiğin ilah'ın nerededir?" diye soran kadına, "Allah Subhanehu ve Teâlâ göktedir, yerde değil!" cevabını verdi. Bunun üzerineadamın biri, "Peki, Allah'ın 'O sizinle beraberdir.' (el-Hadid, 4) sözüne ne dersin?" deyince "Bu, senin bir kimseye mektup yazıp 'Ben seninle beraberim.' demen gibidir. Hâlbuki sen onun yanında değilsin." yanıtını verdi." el-Esma ve's-Sıfat, s. 429.

Prof. Dr. Muhammed b. Abdurrahman el-Humeyyis, İ'tikadu'l-Eimmeti'l-Erba'a

Ben Bid'at Mezheplere bağlı bir takım kimselere İmam Ebû Henife'nin bu sözüyle karşı çıktığımda onlar bana: "Sen Ebû Hanife'nin sözünü kırpıyorsun, Ebû Hanefi Allah -Teâlâ-'nın mekandan münezzeh olduğunu söylüyor" dedi. Bende itiraz edecekken Selefi bir arakadaş "Evet doğru söylüyor, İmam Ebû Hanife hariç diğer tüm selef 'Rabbimin gökte olduğunu söylüyorlar'" dedi. Ben onlara ben böyle okumadım diyince bid'at mezhebe mensup şahıs "Ben Arapçasından okludum sen yanlış söylüyorsun" dedi. Vesselam...

Ben bu bahsin geçtiği kitaba bakması için arkadaşa ricada bulundum o da baktı sen haklısın dedi. Ama -kitap tükçesiydi (Allahulalem) çeviren oynamalar yapmış olabilir- bir de siz sorayım dedim. Bu işin aslı nedir? Allah Razı olsun.

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullâhi we berakâtuh;


Mirac ve Allah'a Mekân İsnadı:

Şubhe yok ki, İsra makamı, Musa aleyhisselâm'ın mikatından daha üstündür. Nerde kaldı ki Yunus b. Mettâ'nın makamından üstün olmasın. Ancak bizim sözümüz, her halde ve her makamda ikisinin yani Peygamber ve Yûnus'un Allah Teâlâ'ya yakınlıklarının eşit olduğudur. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
Nerede bulunursanız Allah sizinle beraberdir.” (Hadid 4)
Biz kula şahdamarından daha yakınız.” (Kaf 16)
Allah, kullarının üstünde galibtir, yegane hüküm ve hikmet sahibidir.” (En'am 61) anlaşıldığına göre Allah Teâlâ'nın kulları üzerine yükselmesi, mekân bakımından yükseklik değil, mertebe ve makam bakımından yüksekliktir. Yani şânı yüce olmak demektir. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat âlimleri ile Mutezile, Havaric vesair İslâm taifelerince de durum bu şekilde tesbit edilmiştir. Diğer bid'at taifeleri de aynı görüştedir. Ancak, Allah Teâlâ’ya cihet isbat eden Hanbelilerle Mucessime'den bir taife bu görüşte değildir. Allah Teâlâ onların isnad ettiklerinden uzaktır.
Şârih ne tuhaftır ki Allah Teâlâ'nın yüceliğini isbat etmekte:
Şubhesiz bu Kur'an'ı, Emin ruh Cebrail, korkutuculardan olasın diye, senin kalbine indirdi.” (Şuara 93-94) âyetini delil getiriyor.
Muellifin bu âyetle Allah Teâlâ'nın yücelik sıfatını isbat etmeye çalışmasının garibliği apaçıktır. Zira nuzul ve tenzil kelimeleri alâ harf-ı cerri ile mutâaddi olurlar. Burada Kur'an'ın gökten inmesinden murad edilen, Peygamber sallellahu aleyhi vesellem'in kalbine indirilen kelâmın yüceliğidir. Bu konuda bir çekişme bahis konusu değildir. Kelâmın yüceliğinden Melik ve Allâm olan Allah Teâlâ'nın mekânının yüceliği yani ona yüce bir makam isbatı lâzım gelmez. Favk ve uluv gibi sıfatlara delâlet eden bazı âyet ve hadisleri zikrettikten sonra: “Selef âlimlerinin, yücelik sıfatını isbat etme konusundaki sözleri çoktur.” sözü bizce de musellemdir. Ancak selef âlimlerinin, Allah'a yücelik, yükseklik sıfatı isbat etmeleri mekânın yüceliği ile tevil edilmiştir.
Sonra şarih şöyle diyor:

إِثْبَات الْعُلُوّ
قَالَ ابو حنيفَة من قَالَ لَا اعرف رَبِّي فِي السَّمَاء اَوْ فِي الأَرْض فقد كفر وَكَذَا من قَالَ إِنَّه على الْعَرْش وَلَا ادري الْعَرْش أَفِي السَّمَاء اَوْ فِي الأَرْض وَالله تَعَالَى يدعى من اعلى لَا من أَسْفَل لَيْسَ من وصف الربوبية والألوهية فِي شَيْء وَعَلِيهِ مَا روى فِي

الحَدِيث ان رجلا اتى إِلَى النَّبِي صلى الله عَلَيْهِ وَسلم بِأمة سَوْدَاء فَقَالَ وَجب عَليّ عتق رَقَبَة أفتجزىء هَذِه فَقَالَ لَهَا النَّبِي صلى الله عَلَيْهِ وَسلم أمؤمنة أَنْت فَقَالَت نعم فَقَالَ أَيْن الله فَأَشَارَتْ إِلَى السَّمَاء فَقَالَ اعتقها فَإِنَّهَا مُؤمنَة

Bu delillerden biri Ebû Muti' el-Belhi'den nakledilen şu rivayettir:
Ebû Muti' Ebû Hanîfe'ye: “Allah'ın, yerde mi gökte mi olduğunu bilmiyorum.” diyen kişiden sormuş; Ebû Hanife de: “Kâfir olmuştur, zira Allah Teâlâ şöyle buyuruyor”:
Allah Arş üzerinde duruyor.” (Taha 5) Allah'ın Arşı ise yedi kat göğün üstündedir.” buyurdu.
Ben derim ki; Ebû Hanîfe “Eğer bir kimse, Allah Teâlâ Arş üzerindedir, fakat Arş'ın gökte mi yerde mi olduğunu bilmiyorum.” derse, kâfir olduğunu söylemiştir, Çünkü o, Allah'ın gökte olduğunu inkâr etmiştir. Allah'ın gökte olduğunu inkâr eden kişi ise kâfirdir. Zira Allah Teâlâ yücelerin yücesindedir. Allah Teâlâ yüksekten çağrılır, aşağıdan değil.”

Ebu Hurayra’nin rivâyetine göre;
"Adamın biri Rasulullah'a (s.a.v.) geldi ve : Mûmin bir cariyeyi azad etme borcum vardır.” diyerek (yanındaki cariyesinin bu şarta hâiz olup olmadığını) sordu.
Rasulullah (s.a.v.) kadına dönerek Allah nerdedir?diye sordu.
Kadın başı ve işaret parmağıyla semaya işaret etti.
Bu defa Rasulullah (s.a.v.) Ben kimim? diye sordu.
Kadın parmağıyla semaya ve Rasulallah’a işaret etti.
Yani Sen Rasulallahsındemek istedi.
Bunun üzerineBu mûmindir , bunu azad et. diye buyurdu." (Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, 1/23).


Ashab'tan Ebu Razîn anlatıyor:
"Ben: "Ey Allah'ın Rasulu! Rabb'imiz, mahlukatı yaratmadan önce neredeydi?" diye sordum.
"Allah mahlûkatı yaratman önce bir 'amâ'da idi. Amâ'nın altında da hava, üstünde de hava vardı. Sonra Arşını su üzerinde yarattı." diye cevab verdi."
(Ahmed b. Hanbel; IV/11-12; Tirmizî, Tefsir, 12; İbn Mace, Mukaddime,13)


Buna cevabımız şöyledir: İmam Abdusselâm, “Hallur-Rumûz” adlı kitabında İmam Âzam'ın şu sözünü kaydediyor:
Kim Allah'ın yerde mi gökte mi olduğunu bilmiyorum derse, kâfir olur. Çünkü bu söz, Allah'ın bir mekânı olduğu düşüncesini akla getirir. Allah'ın mekânı olduğunu düşünen kimse ise Allah'ı yaratıklara benzeten kişidir.”
Şubhe yok ki Abdullah b. Selâm ilim adamlarının büyüklerinden biri olup güvenilir bir âlimdir. Şarihin naklettiğine değil, onun naklettiğine itimat etmek gerekir. Ebû Muti, aynı zamanda Hadis âlimlerince hadis uydurucusudur.
Hulâsa, sarih Ebû Mutî teşbih'i nefy etmekle beraber Allah'a yüksek bir mekân isnad ediyor. Bu konuda Bidat ehli bir taifeye uymuştur. Daha önce geçtiği üzre Ebû Hanîfe Muteşâbih sıfatlara inanır ve tavilinden sakınırdı. Allah Teâlâ'yı bu sıfatların zahirî manasından da tenzih eder, dolayısıyla Selef âlimlerinin görüşünde olduğu gibi bu husustaki bilgiyi Allah Teâlâ'ya havale eder. Halef âlimlerinin çoğunluğunun görüşü de budur. Selefin Mezhebi daha sağlam, daha doğru ve daha kuvvetlidir.

344282


İMAM AZAM FIKH-I EKBER
Aliyyul- Kari Şerhi , Sayfa : 216 - 219
Tercume : Yunus Vehbi Yavuz
İlaveli 4. Baskı 15 ytl .
Çağrı yayınları : Tel : 0 212 516 20 80 -81 fax : 0 212 516 20 82

www.cagriyayinlari.com[email protected]
Baskı Modern Matbaası İstanbul : 1992 / 1413 h.




Ebu Hanife, kendisine "Allah Nerededir" diye soran kadına cevabı:

İmam Beyhaki özetle şöyle aktarmıştır:
Ebu Hanife kendisine "Allah nerededir?" diye soran kadına: "Allah Subhanehu ve Teala semâdadır, yerde değil." cevabını verdi. Bunun üzerine adamın biri: "Peki, Allah'ın: "O bizimle beraberdir" (Hadid, 4), sözüne ne dersin?" deyince: "Bu, senin bir kimseye mektub yazıp 'ben seninle beraberim' demen gibidir. Halbuki sen onun yanında değilsin." yanıtını verdi. (Beyhaki, el-Esma ve's-Sıfat, 2/238).




İlgili konu :


Allah Nerede ? Rahman Arş'a İstiva Etti !
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt