E
Çevrimdışı
Ebu Eyyub (r.a)'den Rasulullah (s.a.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
«Bir müslümanın din kardeşini üç gün, üç geceden fazla terkedip küs durması helal olmaz. Öyleki, iki mü' min bir birine kavuşurlar da birisi yüzünü şu tarafa, öbürü de öte tarafa çevirir. Halbuki bunların hayırlısı önce selam vermeye başlayandır.»
(Buhari-Müslim)
Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
«Her pazartesi ve perşembe günleri sorumlu olanların amelleri Allah'a arzolunur. Allah, kendisine şirk koşmayan herkesi (mü'min kullarını) affeder. Yalnız (din)kardeşiyle aralarında dargınlık bulunan kimseyi affetmeyip:
«Birbirleriyle barışıncaya kadar bunları bırakın» buyurur.»
(Müslim)
HADİSLERDEN NE İSTİFADE EDERİZ
- İslam cemaati kuvvetli olmalıdır, İslam cemaati bir bütün olmalıdır, İslam cemaatinin fertleri birbirlerine sımsıkı kenetlenmelidir. İslam cemaatinin fertleri arasında ayrılık, ihtilaf ve dargınlık asla bulunmamalıdır. Zira onları birbirlerine bağlayan şey tevhiddir. «Lailahe illallah» davasıdır.
Öyleyse bu şart yerine getirildiği müddetçe, ufak ve önemsiz meselelerdeki ihtilaf, dargınlık ve haksızlıklar asla mü'minlerin birbirlerinden yüz çevirmelerinde haklı bir sebeb olamaz.
Allah bunu kesinlikle haram kılmıştır. Çünkü hezimetin ilk basamağı önemsiz ve gereksiz konulardaki ihtilaf ve dargınlıklardır. Bu kötü ameli işleyen yada işlenmesine vesile olan her mü'min bilmelidir ki, yaptığı bu amel hem mü'minler arasındaki kardeşlik bağlarını zedeleyecek, hem küfrü ve şirki yok etmeye çalışmak dururken, mü'minlerin zayıflamasıyla kafirlerin kuvvet ve zaman kazanmasına vesile olacaktır. Hiçbir mü'minin bu sonuçlara rıza gösterip memnun olacağı düşünülemez. Öyleyse, Lailahe illallah davasını yüklenenler nefsi istek ve taassupları, gereksiz dargınlıkları bir kenara bırakıp, kardeşine hoşgörü ve sevgiyle yaklaşmalı, kardeşlik bağlarını zedeleyici her hareketten kaçınmalıdırlar.
«Bir müslümanın din kardeşini üç gün, üç geceden fazla terkedip küs durması helal olmaz. Öyleki, iki mü' min bir birine kavuşurlar da birisi yüzünü şu tarafa, öbürü de öte tarafa çevirir. Halbuki bunların hayırlısı önce selam vermeye başlayandır.»
(Buhari-Müslim)
Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
«Her pazartesi ve perşembe günleri sorumlu olanların amelleri Allah'a arzolunur. Allah, kendisine şirk koşmayan herkesi (mü'min kullarını) affeder. Yalnız (din)kardeşiyle aralarında dargınlık bulunan kimseyi affetmeyip:
«Birbirleriyle barışıncaya kadar bunları bırakın» buyurur.»
(Müslim)
HADİSLERDEN NE İSTİFADE EDERİZ
- İslam cemaati kuvvetli olmalıdır, İslam cemaati bir bütün olmalıdır, İslam cemaatinin fertleri birbirlerine sımsıkı kenetlenmelidir. İslam cemaatinin fertleri arasında ayrılık, ihtilaf ve dargınlık asla bulunmamalıdır. Zira onları birbirlerine bağlayan şey tevhiddir. «Lailahe illallah» davasıdır.
Öyleyse bu şart yerine getirildiği müddetçe, ufak ve önemsiz meselelerdeki ihtilaf, dargınlık ve haksızlıklar asla mü'minlerin birbirlerinden yüz çevirmelerinde haklı bir sebeb olamaz.
Allah bunu kesinlikle haram kılmıştır. Çünkü hezimetin ilk basamağı önemsiz ve gereksiz konulardaki ihtilaf ve dargınlıklardır. Bu kötü ameli işleyen yada işlenmesine vesile olan her mü'min bilmelidir ki, yaptığı bu amel hem mü'minler arasındaki kardeşlik bağlarını zedeleyecek, hem küfrü ve şirki yok etmeye çalışmak dururken, mü'minlerin zayıflamasıyla kafirlerin kuvvet ve zaman kazanmasına vesile olacaktır. Hiçbir mü'minin bu sonuçlara rıza gösterip memnun olacağı düşünülemez. Öyleyse, Lailahe illallah davasını yüklenenler nefsi istek ve taassupları, gereksiz dargınlıkları bir kenara bırakıp, kardeşine hoşgörü ve sevgiyle yaklaşmalı, kardeşlik bağlarını zedeleyici her hareketten kaçınmalıdırlar.
