Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kaçak Elektrik, Su Kullanmak Caiz mi?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah kardeşim;

Nedense müslümanlar arasında 'Dâru'l Harb'deyim, devlette zaten İslami değil, bu sebeble elektirik, su vb faturları ödemeye gerek yok, kaçak kullanabilirim' düşüncesi genelde maddi sıkıntıya düştüğü zamanlarda gündemine gelir.

Son yıllarda elektrik dağıtımı yapan bazı kurumlar özelleşmiştir. İster özel ister tüzel ya da devletie ait kurumlar da olsa, müslüman bu tür hizmetlere abone olup bağlatırken sözleşme yapmaktadır ve kullandığının karşılığını ödeyeceğine söz vererek, imza atarak bağlanılmaktadır.

Müslüman için, kâfire karşı hile ancak savaşta mümkündür. Savaş durumu hariç genel durumda ister muslumanlara ister gayr-ı muslime karşı olsun musluman emin konumunda, dürüst ve verdiği sözü, yaptığı andlaşmaya sâdık olmalıdır.

وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَۙ
"Yine onlar (o mûminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler" (Mûminun 8)

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَوْفُوا بِالْعُقُودِۜ
"Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz. ..." (Maide 1)

Nitekim asr-ı saadette hem Rasulullah (a.s.)'ın hem de Ashab'ın (radıyallahu anhum ecmâin), muşriklere karşı gerek ticâri gerek sosyal ilişkilerinde durum böyle idi. Bundan dolayı da muşrikler, O'nların bu dürüstlüklerine hayran kalmış ve etkilenmiş, kimisi de iman etmiştir.
Bu durumu misallendirecek olursak;
Emin olması hasebiyle düşmanlarının dâhi mallarını kendisine emanet ettiği Rasulullah (s.a.v.), Medine'ye hicreti durumunda, kendisine emanet edilen emanetleri teslim etmesi için Ali (r.anh)'ı görevlendirmişti. Muşriklerin kendisine güvenip bıraktıkları emanetler, "bunlar nasılsa kâfirdir" deyip gitmemiş, aksine sahiblerine teslim etmesi için, Ali (r.anh)'a bırakmıştır.

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَوَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا
"Andolsun, Allah’ın Rasûlunde sizin için; Allah’a ve ahirat gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." (Ahzab 21)

Yine kâfir bir çoban olan Yesar'ın, müslüman olunca elindeki hayvanları götürüp sahiblerine yollaması da zikredilebilir. Konunun ayrıntısı aşağıdaki linktedir.
Aldığının karşılığını vermemek muşriklerin özelliklerindendir. Nitekim Meryem suresi 77 ve 78. ayetlerin nuzûlune sebeb olan As b. Vail es-Sehmi, kendisinden alacağını isteyen sahabe Habbab bin Eret (r.anh)'e :
- "Ey Habbab! Dinin üzere olduğun arkadaşın Muhammed cennette cennet ehlinin arzu ettiği altın, gümüş, elbise ve hizmetçilerin var olduğunu iddia etmiyor mu?"
Habbab dedi ki: - "Evet öyle."
As b. Vail dedi ki: - "Ey Habbab! O zaman, kıyamet gününe kadar bana mühlet ver. O toplanma yerine döndüğümde senin ücretini ödeyeyim!

Allah'a yemin ederim ki sen ve arkadaşın Allah katında benden daha seçkin kimseler değilsiniz. Ve bu hususta daha büyük pay sahibi de değilsiniz."
Bunun üzerine Allah (c.c.) şöyle buyurdu: "Ey Muhammed! Ayetlerimizi inkâr eden ve: "Bana elbette mal ve çocuk verilecektir" diyeni gördün mü? O görülmeyeni mi biliyor, yoksa Rahman katından bir söz mü almıştır? Hayır söylediğini yazacağız ve onun azabını uzattıkça uzatacağız. Bahsettikleri şeyler Bize kalacaktır. Kendisi Bize tek olarak gelecektir." (Meryem: 77-78)
(Buhari; Muslim ; Siyeri İbn Hişam)


Evet, küfür rejimlerinde bu tür hizmetleri alırken birim fiyat ve zamlar tek taraflı vapılmaktadır, müşteri olan kullanıcıların fikri kaâle alınmamaktadır. Her ne kadar bu ve benzeri zulûmler olsa da müslüman hile adı altında hırsızlığa yönelemez. En fazla aboneliğini sonlandırıp kullanmamalıdır. Aksi taktirde kişinin bu tür basit yönelimlere meyledip tesbit edilmesi durumunda şahsı nazarında İslam zedelenmekte, 'bir de müslüman olacak, kul hkkı yiyor, hırsızlık yapıyor' denilerek medyada ifşa edilmektedir. Bunun bir örneğini yıllar önce (seksen ortaları, 90 başı) İrfan Çağrıcı isminde bir şahsın emirliğinde "İslami Hareket" adında bir cemaat mevcud idi. İrfan çağrıcı, Batman'lı olup Hizbullah üyesi iken daha sonraları İslami Hareket adlı cemaat kurup, İran'a gidip geldiği söylendi. Bundan sonra genelde zenginlera ait olduğu tahmin edilen otomobiller çaldırıp, sahte belgelerle satarak cemaati finans yönünü karşılamaya çalışıldı. Her ne kadar niyeti güzel görünse de işin fıkhını nefsinden aldığı için kendisini uyaran müslümanları dinlemedi ve Müslüman (!) Hırsız yaftasıyla cezaevine girmişlerdi. SubhanAllah...


Çağımızın meşhur şehid şeyhlerinden Abdullah Azzam (rahimehullah), Cihad Dersleri ismini verdiği meşhur eserinde Müslümanın verdiği sözü bozmaması hakkında konuşurken şunları demektedir:
"Hangi devletten olursa olsun, bir devlete vizesini alarak girdiğin taktirde, o devletin kanunlarına muhalif her hangi bir şey yapmak senin için câiz değildir. Vize alınarak girilen devletin kanunlarına muhalefet ancak kişiyi İslâm'ın herhangi bir emrini yerine getirmekten engellediği taktirde câiz olur. Örneğin namaz, oruç ve benzeri ibadetlere engel olma gibi. Bunun dışında onları aldatmak, mallarını çalmak kesinlikle câiz olmaz. Yine o devletin izni olmadan onun vatandaşı olan bir kızla evlenmen câiz olmaz. O devlete zarar vermek câiz değildir. Elektrik çalmak için elektrik saatine mıknatıs koyman câiz değildir. Telefon faturasını yırtıp atmak câiz değildir. Batı devletleri veya Amerika'da tüm kafirliklerine ve İslâm düşmanlıklarına rağmen insanlara dürüst davranmaktadırlar. İnsana saygı göstermektedirler.
Örneğin bizim ülkemizde telefon faturasını iki gün veya bazı yerlerde bir hafta yahut bir ay geciktirdiğiniz taktirde telefon kesilir. Neden? Çünkü faturanın bedelini ödemede geciktiniz.
Batıda ise durum böyle değildir. Amerika'da doktorasını yapmış müslüman bir genç bana şunları anlattı: "Okulu bitirdiğimde birikmiş elektrik ve telefon faturalarını ödemek için şirkete gittim ve; "biriken borçlarımı ödemek istiyorum, öğrenci olduğum için zamanında ödeyemedim" dedim.
Onlar; "önemli değil, eğer paran yoksa ülkene döndükten sonra postayla gönderirsin" dediler."
Evet... Birikmiş borçlarını ödemek isteyen birisine söyledikleri bu! Kişi Ürdün'e gidecek, oradan Amerika'ya elektrik faturalarının parasını gönderecek. Tam bir güven... Tam bir emniyet...
Fabrika sahibleri fabrikalarını sigorta ettirmekte, yangına veya herhangi bir hasara uğradığı zaman da tazminat almaktadırlar. Bunu öğrenen Amerika'da bulunan bazı yabancı uyruklular, özellikle Arab iş sahibleri iflas durumuna gelince, yahud iflasa yaklaşınca şirketlerini sigorta
ettirmekte işyerlerini yakmakta ve şirkete giderek; "iş yerim yandı ve tüm emniyet tedbirlerini de almıştım" diyerek milyonlarca dolar tazminat almaktadırlar. ..." (Cihad Dersleri, C. 1, sf: 90 - 91)

İlgili Konular:


 
Üst Ana Sayfa Alt