Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kâfirlere Benzemek İki Türlüdür

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


Kâfirlere Benzemek İki Türlüdür


Bilinmeli dir ki, kâfirlere benzemek iki türlü olur.

Birincisi: taklit konusu davranışın onların dinlerine özgü bir hareket olduğunu bile bile yapmaktır. Eğer durum böyle ise onların dinlerine özgü olan bu hareket ya sırf kâfirlere benzemek için yapılabilir -ki buna seyrek rastlanır- ya söz konusu harekete karşı beslenen arzu yüzünden yapılır veya bu hareketin dünya ya da ahiret bakımından fayda sağlayacağı sanılarak yapılabilir. Bu üç ihtimalin hangisi sebep olursa olsun, onlara özenilerek yapılacak hareketin haram olacağı kesindir. Fakat bu kategoriy e giren özenmelerin bazılarında haramlığın sınırı büyük günah olmak hükmüne kadar varırken diğer bazılarında ilgili şeriat delilleri gereğince, küfre ulaşır.

İkinci türlüsü ise: taklit hareketi, onlara özgü bir davranış olduğunu bilmeden yapmaktır ki, bu da ayrıca ikiye ayrılır:

Birincisi: hareket özü itibarı ile kâfirlerden alınmadır. Bu takdirde de söz konusu hareket ya kâfirin yaptıkları gibi yapılır veya yer, zaman ve uygulama biçimi gibi detaylard a değişikliklere uğratılarak yapılır ki, yukarda anlattığımız “Perşembe” bayramı veya Hz. İsa'nın doğum şenlikleri örneklerinde görüldüğü gibi müslüman halk yığınları arasında en çok rastlanan taklit şekli budur. Halk bu alışkanlıkları gelenek haline getirmekt e ve bu gelenekle r zamanla babalarda n evlatlara geçmektedir. Bu durumda çoğunluk yaptığı şeyin kaynağını bilmez. Bu tip özentilerle karşılaşınca taklitçilere ilkönce yaptıkları hareketin mahiyeti ve hükmü anlatılır. Eğer yaptıklarından vazgeçerler ise mesele yok değilse artık birinci kısımda anlatılan bile bile özenme kapsamına girerler.

Bilmeyere k yapılan özenmelerin ikinci türlüsünde söz konusu ortak davranış aslında kâfirlerden alınmış değildir, ama bu hareketi onlar da işlemektedirler. Bu ortak harekette kâfirlere özenme sakıncası yoktur, sadece onlara ters düşme ilkesinde n uzaklaşma durumu vardır. Böyle bir davranışın mekruh veya haram sayılabilmesi için kâfirlere benzeme faktörünün dışında kalan başka bir seri delil gereklidi r. Çünkü bu durumda bizim mi onlara özendiğimiz, yoksa onların mı bize özendikleri açıkça belli değildir, hiç bir tarafın öncülüğü kesin değildir. Fakat eğer böyle bir hareketi yapmamanın hiç bir zararı yoksa kâfirlere ters düşmek için bu davranışı yapmamanın iyi olacağı açıktır. Çünkü daha önce belirttiğimiz gibi böylece kâfirlere ters düşmenin yaran elde edilmiş olur.

Hemen belirteli m ki, bu tip ortak davranışlarda şeriat bazen bizi onlara ters düşmeye ve bazen kılık-kıyafet konusunda olduğu gibi onları bizden ayrılmaya zorlayabi lir. Bazen da ağaran saçları siyaha boyamak ve ayakkabılarla namaz kılmak örneklerinde gördüğümüz gibi onlara ters düşmemizi müstahap saymakla yetinebil ir; kimi zaman da bu hareket ortaklığı iftarı ve akşam namazını geciktirm e konularında olduğu gibi mekruh olur.

Görüldüğü gibi bu tip ortak davranışların hükmü kâfirlerden alınmış hareketle re özenme durumunda ki hükümden çok farklıdır. Daha önce vurguladığımız gibi kâfirlerden aktarılmış hareketle rde aslolan haram olmaktır.





 
Üst Ana Sayfa Alt