Çevrimdışı
Gerek kokusuyla gerek tadıyla tiryakilerini mest eden kahvenin, türk kültüründe önemi çok büyüktür. Öyle ki " Bir kahvenin kırk yıllık hatırı vardır " sözü nesiller boyu soylenilegelmis ve hatırı sayılır cumlelerimizin arasında yerini almıştır.
Osmanlı devrinde ise kahvenin, hem misafir hemde ev sahibi üzerinde büyük bir inceliğe sahip olduğunu öğreniyoruz.
Gelen misafirin aç olup olmadığını kahveyle tespit etmek osmanlının adabları arasında yer alır. Misafire ilk olarak kahveyle beraber su ikram edilir. Şayet misafir önce kahveyi alırsa tok, suyu alırsa aç olduğu anlamına gelirdi. Buna göre ev sahibi sofra kurup misafirini memnun etmeye çalışırdı.
Bu kadar ince bir anlamı olan kahvenin püf noktalarını gelin birlikte öğrenelim.
-ilk olarak kahvenin taze olmasına dikkat etmemiz lazım.
-Uygun olmayan koşullarda muhafaza edilmeyen kahvenin kokusu ve tadı ağırlaşır. Bu yüzden kahveyi nemin olmadığı, kuru, kapaklı kaplarda saklamamız gerekir.
- Yeni kavrulup çekilmiş kahve daha çok tercih edilmelidir. Çünkü kavrulmuş kahvenin kokusu, paket kahvelerden daha güzel kokar.
Cekilmis kahveler kavrulma şekillerine göre değişir.
Az kavrulmuş kahve, aromasinin hafif olmasından pek tercih edilmeyen kahvedir.
Orta kavrulmuş kahve, en çok tercih edilen kahvedir.
Çifte kavrulmuş kahve ise daha çok kahve tiryakilerinin tercih ettiği kahvedir. Ağır olan aromasından dolayı kimisine ağır gelebilir.
- Pisirecegimiz kahvenin suyunun cok fazla klorlu olmasına dikkat etmeliyiz.
- Kahve pişirirken kesinlikle sıcak su kullanmayın. Zira böyle yaparsanız baştan kaybedersiniz. Çünkü bu işlem kahvenin köpüklü olmasına engeldir.
Kahvenin köpüklü olmasının baş kahramanı soğuk sudur.
- Kahve miktarı konusunda pekte cimri davranmamak gerekir. En ideal miktar fincan başına 2 çay kaşığı kahve kullanmaktır.
- Cezveyi ocağa koymadan önce kahveyi, suyu ve şekeri iyice karıştırmak gerekir.
- Şeker miktarını damak zevkinize göre ayarlamak en iyisidir.
Şeker konusunda çeşitli tabirler kullanılır. Sade, az şekerli, orta ve şekerli.
Sade, şekeriz kahvedir.
Az şekerli, yarım küp şeker
Orta, bir küp şeker
Şekerli de iki küp sekerden oluşan kahvedir.
- Kahveyi ağır ateşte pişirmekte önemli bir püf noktadır.
- Cezveyi ocağa koyduktan sonra kahveyi fazla karıştırmamak gerekir.
- Köpürmeye başlayan kahveyi bir kaşık yardımıyla fincanlara alın. Böylelikle köpük tekrardan kendini yenileyecektir.
- Kahve kabarmadan kahveyi ateşten almayın.
- Kaynayan kahveyi fincanin kenarından yavaş yavaş dökün. Eğer ortadan direk dökerseniz kahvenin köpüğü söner.
- Isteğe göre kahvenizi tatlandirmak için kahvenize bir parça çikolata yada tarçın gibi aromalar ekleyebilirsiniz.
- Kahvenizi lokum, çikolata ve su ile servis ederek de daha keyifli bir hale de getirebilirsiniz.
Daha kolay bir tarif olarak da; kahveyi, suyu ve şekeri fincana alıp karıştırdıktan sonra taş ocakta pişirip kahvenin keyfini çıkarabilirsiniz.
Herkese afiyet olsun.
Osmanlı devrinde ise kahvenin, hem misafir hemde ev sahibi üzerinde büyük bir inceliğe sahip olduğunu öğreniyoruz.
Gelen misafirin aç olup olmadığını kahveyle tespit etmek osmanlının adabları arasında yer alır. Misafire ilk olarak kahveyle beraber su ikram edilir. Şayet misafir önce kahveyi alırsa tok, suyu alırsa aç olduğu anlamına gelirdi. Buna göre ev sahibi sofra kurup misafirini memnun etmeye çalışırdı.
Bu kadar ince bir anlamı olan kahvenin püf noktalarını gelin birlikte öğrenelim.
-ilk olarak kahvenin taze olmasına dikkat etmemiz lazım.
-Uygun olmayan koşullarda muhafaza edilmeyen kahvenin kokusu ve tadı ağırlaşır. Bu yüzden kahveyi nemin olmadığı, kuru, kapaklı kaplarda saklamamız gerekir.
- Yeni kavrulup çekilmiş kahve daha çok tercih edilmelidir. Çünkü kavrulmuş kahvenin kokusu, paket kahvelerden daha güzel kokar.
Cekilmis kahveler kavrulma şekillerine göre değişir.
Az kavrulmuş kahve, aromasinin hafif olmasından pek tercih edilmeyen kahvedir.
Orta kavrulmuş kahve, en çok tercih edilen kahvedir.
Çifte kavrulmuş kahve ise daha çok kahve tiryakilerinin tercih ettiği kahvedir. Ağır olan aromasından dolayı kimisine ağır gelebilir.
- Pisirecegimiz kahvenin suyunun cok fazla klorlu olmasına dikkat etmeliyiz.
- Kahve pişirirken kesinlikle sıcak su kullanmayın. Zira böyle yaparsanız baştan kaybedersiniz. Çünkü bu işlem kahvenin köpüklü olmasına engeldir.
Kahvenin köpüklü olmasının baş kahramanı soğuk sudur.
- Kahve miktarı konusunda pekte cimri davranmamak gerekir. En ideal miktar fincan başına 2 çay kaşığı kahve kullanmaktır.
- Cezveyi ocağa koymadan önce kahveyi, suyu ve şekeri iyice karıştırmak gerekir.
- Şeker miktarını damak zevkinize göre ayarlamak en iyisidir.
Şeker konusunda çeşitli tabirler kullanılır. Sade, az şekerli, orta ve şekerli.
Sade, şekeriz kahvedir.
Az şekerli, yarım küp şeker
Orta, bir küp şeker
Şekerli de iki küp sekerden oluşan kahvedir.
- Kahveyi ağır ateşte pişirmekte önemli bir püf noktadır.
- Cezveyi ocağa koyduktan sonra kahveyi fazla karıştırmamak gerekir.
- Köpürmeye başlayan kahveyi bir kaşık yardımıyla fincanlara alın. Böylelikle köpük tekrardan kendini yenileyecektir.
- Kahve kabarmadan kahveyi ateşten almayın.
- Kaynayan kahveyi fincanin kenarından yavaş yavaş dökün. Eğer ortadan direk dökerseniz kahvenin köpüğü söner.
- Isteğe göre kahvenizi tatlandirmak için kahvenize bir parça çikolata yada tarçın gibi aromalar ekleyebilirsiniz.
- Kahvenizi lokum, çikolata ve su ile servis ederek de daha keyifli bir hale de getirebilirsiniz.
Daha kolay bir tarif olarak da; kahveyi, suyu ve şekeri fincana alıp karıştırdıktan sonra taş ocakta pişirip kahvenin keyfini çıkarabilirsiniz.
Herkese afiyet olsun.
Kullanılan cezvenin içi kalaylanmışsa sıkıntı yok 
