Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kur'an Hafızı Kadın

ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
KUR’AN HAFIZI KADIN

Kur’an; ALLAH’ın insanlara bir rahmet olarak gönderdiği, onlara hem bu dünya hemde ahiret hayatı için rehber olacak eşsiz mucizelerle dolu bir kitaptır. Önünde diz çöküp kulak verildiğinde, indiği dönemden kıyamete kadar yaşamış yaşayacak insanların bütün ihtiyaçlarına cevap bulabilecekleri bir rehber ve yolları aydınlatan bir nurdur.

Abdullah b.Mubarek’in rivayet ettiği bir hadise bu eşsiz kitabın bir mucizesini daha ortaya koymaktadır:

Kabe’yi ve Hacc ve Rasulullah’ın kabrini ziyaret etmek için yola çıkmıştım. Yolda bir karaltı gördüm. Dikkatlice bakınca bunun, sırtında yünden bir hırka, başındada yünden bir baş örtüsü bulunan ihtiyar bir kadın olduğunu anladım.

Kendisine “Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh!” diyerek selam verdim.
Yasin suresinin, “Bu da , çok esirgeyici Rablerinden bir selamdır!” mealindeki 58. ayetini okuyarak selamıma karşılık verdi.

Ona “Allah senin iyiliğini versin, sen burada ne yapıyorsun?” diye sordum.
Araf suresinin 186. ayetinden “ALLAH kimi saptırırsa, onu yola getirecek yoktur…” mealindeki bölümünü okudu.

Anladım ki yolunu kaybedip orada kalmış.
“Sen nereye gitmek istiyorsun?” diye sordum.
İsra suresinin 1. ayetinden “Kulunu, bir gece Mescid-i Aksa’ya götüren…” mealini okudu.

Anladım ki kendisi Hacc etmiş, Kudüs’e gitmek istiyor.
O’na “Sen kaç günden beri buradasın?” diye sordum. Meryem suresinin 10. ayetinden “Sen sapasağlam olduğun halde üç gece…” mealindeki bölümünü okudu.

“Ben senini yanında yiyeceğin bir şey göremiyorum.” dedim. Şuara suresinin “Bana yediren de, içiren de O’dur!…” mealindeki ayetinin okudu.

Ona “Sen ne ile abdest alıyorsun?” diye sordum.
Nisa suresinin 43. ayetinden, “Bir su bulamazsanız, o vakit toprağa teyemmüm ediniz!” mealli bölümünü okudu.

Ona “Benim yanımda yiyecek var, yemek ister misin?” dedim.
Bakara suresinin 187. ayetinden, “Sonra, geceye kadar orucu tamamlayınız!” mealindeki bölümünü okudu.

Kendisine “Bu ay Ramazan ayı değil ki!” dedim.
Bakara suresinin 158. ayetinden “Her kim, gönlünden( vacip olmayan amellerden) bir hayır işlerse, ona mükafatını veririz, çünkü Allah, taatlerin ecrini veren, her şeyi hakkıyla bilendir.” mealli bölümünü okudu.

“Seferde iftar bize mübah kılınmıştı ya!” dedim.
Bakara suresinin 184. ayetinden “Oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır, bilirseniz” mealli bölümünü okudu.

Ona “Sen ne için benim seninle konuştuğum gibi konuşmuyorsun?” diye sordum.
Kaf suresinin “O söz atmaya dursun, muhakkak Onun yanında hazır bir gözcü vardır” mealindeki 18. ayetini okudu.

“Sen kimlerdensin?” diye sordum.
İsra suresinin “Senin için hakkında bir bilgi hasıl olmayan şeyin ardına düşme, çünkü kulak, göz ve kalp, bunların her biri, bundan mesuldur” mealli 36. ayeti okudu.

“Ben hata ettim, bana helal et” dedim.
Yusuf suresinin “…Size bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yok. Sizi ALLAH yargılasın, O esirgeyicilerden daha esirgeyicidir” mealli 92. ayetini okudu.

Ona, “Seni deveme bindirip kafilene yetiştirsem olur mu?” diye sordum.
Bakara suresinin 197. ayetinden “…Siz ne hayır yaparsanız ALLAH onu bilir…” mealli bölümünü okudu.

Kendisini bindirmek için hemen deveyi ıhtırdım.
Nur suresinin 30. ayetinden “Mü’minlere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar” mealli bölümünü okudu.

Gözlerimi ondan çevirdim. “Haydi bin deveye” dedim.
Binmek isterken deve kaçtı, kendisinin elbisesi de yırtıldı. Şura suresinin 30. ayetinden “Size çarpan her musibet, kendi ellerinizin işleyip kazandığı şeyler yüzündendir…” mealli bölümünü okudu.

“Deveyi tutup bağlayıncaya kadar sabret” dedim.
Enbiya suresinin 79. ayetinden “…Biz onu hemen Süleyman’a anlatmıştık…” mealli bölümünü okudu.

Deveyi tutup bağladım ve ona “Haydi bin deveye” dedim.
Deveye binince, Zuhruf suresinin 13. ayetinden “…Bunları bize ram eden ALLAH’ın şanı ne yücedir. Yoksa, biz bunlara güç yetiremezdik. Biz muhakkak ancak Rabbimize dönüp gidicileriz diyesiniz” mealli bölümünü okudu.

Devenin yularını tutup bağırmaya ve hızlanmaya başladığım zaman,
Lokman suresinin 19. ayetinden “Yürüyüşünde mutedil ol, sesini de alçalt…” mealli bölümünü okudu.

Bunun üzerine bende yavaş yavaş yürümeye ve şiir okumaya başladım.
Bu seferde Muzemmil suresinin 20. ayetinden “…artık Kur’an’dan kolay geleni hangisi ise onu okuyunuz” mealindeki bölümünü okudu.

“Sana çok hayır verilmiştir.” dedim.
O da Bakara suresinin 269. ayetinden “…Salim akıl sahiplerinden başkası iyi düşünmez” mealli bölümünü okudu.

Biraz gittikten sonra “Senin kocan var mı?” diye sordum.
Maide suresinin 101. ayetinden “Ey iman edenler! Öyle şeylerden sormayınız ki size açıklanırsa fenanıza gidecektir…” mealli bölümünü okudu.

Artık bende sustum. Nihayet kafileye yetiştim ve “İşte senin kafilen bu! Onun içinde senin kimin var?” dedim.
Kaf suresinin 46. ayetinden “O mal, o oğullar, dünya hayatının zinetidir…” mealindeki bölümünü okudu.

Anladım ki, kafilenin içinde oğulları var. “Onlar Hacc kafilesinde necidirler?” diye sordum.
Nahl suresinin “Daha nice şeyler peyda etti. Yıldızlarla da onlar yollarını doğrulttular” mealindeki 16. ayetini okudu.

Anladım ki oğulları kafilede kılavuzdurlar.

Çadırları ve emanetleri kastederek “Şu çadırların içinde seninkiler kimlerdir?” diye sordum.
Nisa suresinin 125. ayetinden “…Allah, İbrahim’i dost edinmiştir” mealli bölümü; 164.ayetten “…ALLAH, Musa’ya da hitab ile konuştu” mealli bölümü; Meryem suresinin 12. ayetinden “Ey Yahya! Kitabı kuvvetle tut …” mealli bölümü okudu.

Bunun üzerine bende “Ey İbrahim! Ey Musa! Ey Yahya!” diyerek seslenince üç genç çıkageldiler.
Gelip oturdukları zaman, Kehf suresinin 19. ayetinden “Şimdi siz birinizi gümüş para ile gönderiniz de baksın, onun hangi yiyeceği temizse, ondan size rızık getirsin!” mealli bölümünü okudu.

Gençlerden biri giderek yiyecek satın aldı, onu önüme koydular.
Kadın Hakka suresinin “Geçmiş günlerde takdim ettiğiniz iyiliklerin karşılığı olarak afiyetle yiyiniz, içiniz!” mealli bölümünü okudu.

Fakat ben kadının oğullarına “Şimdi siz onun(Annenizin) hal ve şanını bana anlatmadıkça yiyeceğiniz bana haram olsun!” dedim.
Bunun üzerine gençler, “Bu bizim anamız, Rahman olan ALLAH’a karşı bir hataya düşmek korkusuyla 40 yıldan beri Kur’an-ı Kerim ayetlerinden başkasını konuşmaz” dediler.
Ben de Cuma suresinin “Bu ALLAH’ın kime dilerse ona vereceği fazl ve inayettir! ALLAH, büyük fazl ve kerem sahibidir.” mealli ayetini okudum.

Kırk yıl boyunca, bir insanın bütün ihtiyaçlarını kendisinden ayetler okuyarak dile getirdiği ve anlaşıldığı, sorulan sorulara yine ondan ayetler okuyarak cevap verdiği bir kitap, O(c.c)’nun insanı hayrete düşüren mucizelerinden biri değil de nedir?
 
DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
evet ben bunu ilk okdugum siralarda acayip olmustum suphanALLAH...

ALLAH senden razi olsun
 
hümeyra__ Çevrimdışı

hümeyra__

Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleykum... Subhanallah ne kadar güzel maşallah en güzel söz Rabbimin sözüdür....Allah razı olsun...ben bi tuhaf oldum...
 
sirati mustakim Çevrimdışı

sirati mustakim

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razi olsun.buna benzer vaazinda timurtas hoca anlatmisdi kisa olarak.ama bu cok kapsamli vallahi cok guzel.hamd olsun rabbime.kadinda olan Allah korkusuna bir bak.
SUBHANALLAH
 
Üst Ana Sayfa Alt