Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Mesbuk, Kaçırmış Olduğu Rekâtları Tek Başına Kılarken ilk Rekatlar mı Yoksa Son Rekatler midir?

Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
SORU:
Mesbuk, imamın selamından sonra Kaçırmış Olduğu Rekâtları Tek Başına Kılarken, kılacağı Rekatlar namazın ilk rekatleri gibi mi Yoksa Son Rekatleri gibi mi kılmalı?
İmama sonradan uyan kimsenin kaçırmış olduğu rekâtları tek başına kılarken, İmamla birlikte kılmadığı namazları ilk rekatlar mı yoksa son rekatler gibi mi kılmalıdır?

Şafiî mezhebine göre: (Mugni'l-Muhtâc, 1, 256-258; el-Muhezzeb, 1,95; Haşiye et-Bâcârî, 1, 204; el-Hadramiyye, 71 vd)
Bir kimse
imama son rekâtta yetişirse bu rekât onun namazının ilk rekâtı olur. Çünkü Ali (r.anh)'den zayıf hadis olarak rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
"Yetiştiğin rekât senin namazının ilk rekâtıdır."
(Dârakutni, Sunen, 2/258, Hadis no: 1498, Zayıf hadis)

Yine İbni Ömer (r.anhuma)'den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir:
"Bu kişi tekbir alır ve imam selâm verince namazının geriye kalan kısmını tamamlamaya kalkar."
Bununla mezhebin şu kaidesi yerleşmiştir:
"Mesbukun yetiştiği rekât onun namazının evvelidir, tamamladığı rekâtlar ise namazının sonudur." Çünkü Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Namazdan yetiştiğiniz kadarını kılın, kaçırdığınızı ise tamamlayın."
(Bu hadisi Buharî ile Muslim Ebu Hurayra'den bîr çok yollardan rivayet etmişlerdir. Bu rivayet isedaha kuvvetlidir. Nitekim Beyhakî de böyle kabul etmiştir. el-Mecmû, IV, 120)


Namaz kunut bulunan bir namaz ise ve mesbuk imamla birlikte kunut okusa namazının sonunda kunutu yeniden yapar. Çünkü imamla birlikte yaptığını ona uymak için yapmıştır. Kunut yerine ulaşınca onu yeniden yapması gerekir. Bu mesele teşehhude benzer. Bir kimse mesbuk olduğu hâlde imamla birlikte teşehhudde otursa, sonra eksiğini tamamlarken teşehhud yeri gelince yeniden teşehhudde bulunması gerekir.

İlk iki rekâtı yahut onlardan birini kaçıran mesbukun son iki rekâtta yahut iki rekâttan birinde Fatihadan sonra bir sure okuması sünnettir. Bunun sebebi, namazın sûresiz kalmamasıdır.




Cumhura göre : Bu meseledeki hüküm diğer mezheb imamlarının görüşlerine uymamaktadır. Onlara göre, mesbukun yetiştiği rekât namazının sonu, tamamladığı rekâtlar ise namazının evvelidir." Çünkü Peygamber (a.s.) şöyle buyuruyor; "Yetiştiğiniz kadarını kılın, kaçırdığınızı kaza edin."
(Bu hadisi Ahmed, Buhari, Muslim ve Neseî rivayet etmişlerdir.)

Hanefî Mezhebi: (en-Durru'l-Muhtâr, 1,555-560; Fethu'l-Kâdir, I, 277 vd.; Tebyinu'l Hakâik, III, 137 vd)
Mesbukun hükmü, kaçırdığı rekâtları kazaya başladıktan sonra yalnız başına namaz kılan kimse gibidir. Subhaneke duasını okur, kıraat için eûzu besmele çeker ve okumaya başlar. Çünkü bu kişi kıraat yönünden namazın baş tarafını kaza etmektedir. Eğer kıraati terk ederse namazı fasid olur. Nitekim teşehhude göre namazın son kısmını kaza etmektedir.

Subhaneke duasını okuma yeri; eğer gizli okunan namaz ise iftitah tekbirinden sonradır. Eğer kişi açıktan okunan namazda imama yetişmiş ise, sahih olan görüşe göre, subhaneke duasını imamla okumaz. Belki kaza edeceği rekâtlarda bu duayı okur ve yalnız başına namaz kılan kimselerde olduğu gibi, kıraatten önce cuzû besmele çeker.

Mesbuk kişi, eğer rukûda iken imama yetişirse, ayakta iftitah tekbirini alır, sonra rükûya varır ve bu rekât namazdan sayılır.

Eğer mesbuk kişi, rukûdan sonra imama yetişirse, ayakta iftitah tekbiri alıp sonra ona bulunduğu yerde uyar, bu kısım rekâttan sayılmaz. İmam selâm verdikten sonra bu rekâtı kaza eder. Kaza edeceği kısım namazın birinci ve ikinci rekâttan ise Fatiha ve zammı sure okur. Bir rekâtı kaçıracak olursa bir rekât kaza eder ve bu rekâtta Fatiha ile sure okur. Mesbuk dört mesele dışındaki bütün konularda munferid (yalnız başına namaz kılan) kimse gibi hareket eder. Ancak dört meselede imama uyan kimse gibidir:

1 - Mesbuk kişinin, kaçırdığı rekâtı tek başına kılarken başka bir imama uyması, başkasının da kendisine uyması câiz değildir.
2 - Mesbuk, kaçırdıklarını kaza ederken yeni bir namaz için tekbir getirib kılmakta olduğu namazı keserse, birinci namazı kesmiş ve yeni bir namaza başlamış olur. Munferid kimse böyle değildir.
3 - Kaçırdığı rekâtları kaza etmek için kalkar da imamın iki sehiv secdesi borcu bulunursa, bu secde borcu kendisi imama uymadan önce gerçekleşmiş bulunsa da kazası için kalktığı rekâtın secdesini yapmamışsa geri dönüb imamla birlikte secde eder. Şayet geri dönmeyib secde etmişse namazına devam eder ve namazının sonunda bu secdeyi yapması gerekir. Munferid böyle değildir. Çünkü yalnız başına namaz kılan kişiye başkasının sehvinden ötürü sehiv secdesi yapmak gerekmez.
Mesbuk kişinin, tilâvet secdesini kaza ederken de yukarıdaki tafsilata uygun bir şekilde imamına uyması gerekir.
4 - Hanefi'lerde, mesbuk kişi ittifakla teşrik tekbirlerini getirir. (Hanefîlere göre, kurban bayramında Arafe günü sabah namazından başlayıp bayramın üçüncü günü ikindi vaktine kadar, mukim imam arkasında cemaatle mustehab olarak eda edilen farz namazlardan sonra teşrik tekbirlerini getirmek vâcibdir) Yalnız başına namaz kılan böyle değildir. Ebu Hanife'ye göre munferid teşrik tekbirlerini getirmez.


Mâliki Mezhebi: (eş-Şerhu's-Sağîr, 1, 458-461; eş-Şerhu'l-Kebir, I, 345-349; et-Kavânînu'l - Fıkhıyye, 70 vd.; Bidâyetu'l-Muctehid, 1,181-182)
Mebukun Hükmü; imam selâm verdikten sonra kaybı olan rekâtları kaza etmektir. Meşhur olan görüşe göre, sözlü kısımları kaza eder, yapılması gerekli olan fiillerde eskisi üzerine devam eder. Sözlüden maksat kıraat, fiilden maksat ise kıraat dışında yapılan şeylerdir ki tesmî, tahmîd ve kunutu içine alır. (Tesmî: Semiallahu limen hamideh, tahmid: Rabbena ve lekel hamd, demektir.)

Sözlü kısımları kaza etmenin manası şudur:
Bu kişi imamla birlikte namaza başlamadan önce kaçırdığı sözlü kısmı kendisine göre namazın başlangıcı olarak kabul eder, imamla birlikte kıldığını da kendisine nisbetle namazın sonu olarak kabul eder. Ona göre kıraati gizli, yahut açıktan yapar.

Fiil üzerine bina etmenin manası şudur:
İmama yetişib onunla beraber kıldığı rekâtları namazının başı gibi, kaçırdıklarını da namazının sonu gibi kabul eder. Dolayısıyla yalnız başına namaz kılan kimse gibi olur. Fiil üzerine bina etmek, sözlü durumun tam aksidir.
Bu konunun açıklaması şöyledir:
Mesbuk kişi, yatsı namazının sadece dördüncü rekâtına yetişirse, imam selâm verdiği zaman kalkıb bir rekât kılar ve bu rekâtta Fatiha ile sureyi açıktan okur. Çünkü kıraat bakımından bu rekât namazının başıdır. Ondan sonra teşehhüt için oturur. Çünkü bu rekât oturma bakımından onun için ikinci rekâttır. Sonra kalkıb bir rekât daha kılar, bu rekâtta Fatiha ve sureyi yine açıktan okur. Çünkü kıraat yönünden bu rekât onun için ikinci rekâttır. Fakat bu rekâttan sonra teşehhud için oturmaz. Çünkü oturuş açısından bu rekât onun için üçüncü rekâttır. Sonra üçüncü bir rekât daha kılar ve bu rekâtta gizli okur ve son teşehhud için oturur. Çünkü fiiller yönünden bu dördüncü rekâttır. Bundan sonra selâm verir.

Sabah namazında imama İkinci rekâtta yetişen kişi, kaza edeceği rekâtta kunut okur. Çünkü o, fiil yönünden ikinci rekât olub kunut okunan rekâttır.

Fakat, imam sehiv secdesi gerektiren bir fiil yapmışsa, eğer yanılma kendisi imama uymadan önce vaki olmuşsa, onunla beraber secde eder. Eğer kendisi uyduktan sonra yapılmışsa secdesini tehir ederek kaza edeceği rekâtların sonunda bu secdeyi yapar.

Mesbukun, üzerindeki borcu kaza etmek için kalkması esnasındaki tekbirine gelince:
Eğer imamla birlikte iki rekâta yahud bir rekâttan daha azına yetişmişse kıyam durumunda tekbir getirir. Çünkü onun oturuşu yerinde vuku bulmuştur, dolayısıyla tekbir getirerek kalkar. Eğer kaçırdığı kısım iki rekâttarı daha çok ise kıyam durumunda tekbir getirmez sukût ederek kalkar. Çünkü onun oturuşu yerinde vuku bulmamış olub ancak imama uymak için oturulmuştur.
Eğer mesbuk imamın rukûsuna yetişir ve imam başını rukûdan kaldırmadan önce ellerini dizlerine koyma imkânını elde etmişse, bu rekâta yetişmiş olur. Eğer mesbuk son rekâtın rukûsuna yetişemeyib sadece secde ve oturuşlarda imamın namazına katılmışsa bütün namazı kaçırmış olur. Bu kişi kalkıp namazı tam olarak kılar. Eğer bu son durum cuma namazında olursa, bu namazı öğle namazının dört rekât farzı olarak kılar.


Hanbeli Mezhebi : (Keşşâfu'l Kınâ'; 1, 540-543, 546-549)

Hanbeli Mezhebine göre ; kişi birinci rekâtı imamla kılmayı kaçıracak olsa, onu istiftah, eûzu-besmele ve Fatiha'dan sonra sure okuyarak yerine getirir. Eğer ikinci rekât olsa, Fatihadan sonra bir sure okur. Eğer üçüncü yahut dördüncü rekâtı imamla beraber kılmamış olsa sadece Fatihayı okur.
Eğer bir özür sebebiyle imamla beraber secde etmekten geri kalırsa, ikinci secdede imama uyar ve onun için rekât tamamlanmış olur. Ancak kılamadığı rekâtı imam selâm verdikten sonra aynen kaza etmesi gerekir.

Bir kimse, uyku, gaflet ve benzeri bir özür sebebiyle imamdan bir veya daha fazla rekât geride kalırsa namazının geri kalan kısmında ona uyar ve imam selâm verdikten sonra kalan kısmını mesbuk gibi kaza eder.


Mesbukun imama yetiştiği kısım onun namazının sonudur. Eğer mesbuk imama birinci rekâttan sonra yetişmiş ise, meselâ, ikinci yahut üçüncü rekâtta yetişmiş ise, istiftah duası yapmaz, cuzû çekmez. Mesbukun kaza ettiği rekât namazının ilk rekâtı sayılır, bu rekâtta istiftah duası yapar, eûzu çekib sure okur.

Çünkü Ebu Hurayra hadisinde şöyle gelmiştir. "Yetiştiğiniz rekâtları kılın, yetişemediğinizi de kaza edin."
(Hadisi Buharî, Muslim, Ahmed, Neseî İbni Uyeyne yolu ile Zuhrî'den, Ibni Museyyeb'den, o da Ebu Hurayra'den rivayet etmişlerdir. Muslim ibnî Uyeyne'nin "Fakdû" sözünde yanıldığını, bu lafzı Zuhrî'den başka rivayet edeni bilmediğini söylemiştir.)
Mesbuk, teverruk yerinde imamı ile birlikle teverruk yapar.Çünkü teverru-kun yeri, her ne kadar itibar edilmese de namazın son kısmıdır. Kaza ettiği rekâtlarda, ikinci teşşehud için mesbuk yine yapar. Bir kimse dört rekâtlı namazın iki rekâtına yetişse, ilk teşehhudde imamla birlikte ona uymak için teverruk yapar. İki rekâtı kaza ettikten sonra yine teverruk hâlinde oturur. Çünkü teverrukun peşinden selâm gelmektedir. Mesbuk kişinin, imam selâm verinceye kadar ilk teşehhudu tekrarlaması mendubdur. Çünkü ilk teşehhud namazın ortasındadır. Teşehhud üzerine ilâve yapmak meşru kılınmamıştır.

Mesbuk, yanılarak imam ile birlikte selâm verse namazının sonunda sehiv secdesinde bulunması vâcib olur. Bunun gibi, imamla birlikte kıldığı kısım ile kendi başına kaza etmekte olduğu kısımda yanılırsa, bundan ötürü de namazın sonunda sehiv secdesi yapması gerekir. İmamın sehiv secdesinde ona iştirak etmiş olsa da sehiv secdesi yapması gerekir. Eğer imam kendi sehvinden ötürü sehiv secdesi yapmasa mesbuk, kaçırdığı rekâtları kaza ettikten sonra sehiv secdesi yapar.
İmam birinci selâmı vermeden önce bir kimse eğer iftitah tekbirini alırsa mudrik, yani cemaate yetişmiş kabul edilir. Fakat kişi, imama rukûda yetiştiği konusunda şubheye yer kalmayacak şekilde, imam rukûdcn başını kaldırmadan rukûya yetişmedikçe bu rekâta yetişmiş sayılmaz. Ancak rukûda imama yetişme konusunda şubhelenmemiş olması gerekir. Hatta kendisi rukûda mutmain olmuşsa, imamın itminanına yani tadil-i erkânına yetişemese de bu rekâta yetişmiş sayılır. Çünkü Ebu Hurayra (r.anh)'den merfu olarak rivayet edilen bir hadiste şöyle buyuruluyor:
"Biz secdede iken namaza geldiğiniz zaman siz de secde edin ve bu secdeyi bir şey (rekât) saymayın. Her kim rukûya yetişirse o rekâta yetişmiş otur." (Bu hadisi Ebu Dâvud güzel bir isnadla rivayet etmiştir.)

(Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ans. C.2, Sf: 322 - 330)
 
Üst Ana Sayfa Alt