Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Münafıklarla Cihad Ne Demektir?

İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Özellikle Cihada karşı şübhe getirenlerin çok kullandığı bir mesele bu:

"Ey nebi, kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı sert ol. Onların varacakları yer ateştir. Ne kötü bir varış yeridir orası!"

Peygamber'in(s.a.v): Münafıklar ile kıtal etmemiş olmasından hareketle, "Cihad Kıtal değildir" diyorlar. Bu konu hakkında ne dersiniz?
(İnşallah konuyo doğru yere açtım)
 
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
İmam Taberi bu ayetin tefsirinde üç görüş zikrediyor:

1- El ve dil ile cihad. Tercih ettiği görüş.
2- Dil ile cihad.
3- Had cezalarını uygulamak.

Görüşlerin hepsi kafirlere karşı savaşmakta birleşiyor. İhtilaf münafıklara nasıl davranılacağı konusunda. Birinci görüş münafıkların küfürlerini açığa vurmaları (ve tövbe etmeyi reddetmeleri) halinde onlar ile de savaşılacağını dikkate alıyor.

* * *​

Genellikle cihad savaştan ibaret değildir, veya bu zamanda savaş-cihadı olmaz deniliyor. Ülkeye göre temkin* şartları değişmekle birlikte, savaşın kıyamete kadar devam edeceğini belirten sarih naslar var, dolayısıyla bunu inkar etmek mümkün değildir. Bana göre en açık naslardan:

- كنتُ جالسًا عندَ رسولِ اللَّهِ صلَّى اللهُ علَيهِ وسلَّمَ فقالَ رجلٌ يا رسولَ اللَّهِ أذالَ النَّاسُ الخيلَ، ووضعوا السِّلاحَ وقالوا لا جِهادَ قد وضَعتِ الحربُ أوزارَها فأقبلَ رسولُ اللَّهِ صلَّى اللهُ علَيهِ وسلَّمَ بوجهِهِ وقالَ كذبوا الآنَ الآنَ جاءَ القتالُ ولا يزالُ مِن أمَّتي أمَّةٌ يقاتلونَ علَى الحقِّ ويُزيغُ اللَّهُ قلوبَ أقوامٍ، ويرزقُهُم منهم حتَّى تقومَ السَّاعةُ وحتَّى يأتيَ وعدُ اللَّهِ والخيلُ معقودٌ في نواصيها الخيرُ إلى يومِ القيامةِ وَهوَ يوحي إليَّ أنِّي مقبوضٌ غيرَ ملبَّثٍ، وأنتُمْ تتَّبعوني أفنادًا يضربُ بعضُكُم رقابَ بعضٍ، وعقرُ دارِ المؤمنينَ بالشَّامِ.

الراوي: سلمة بن نفيل السكوني | المحدث: الألباني | المصدر: السلسلة الصحيحة
الصفحة أو الرقم: 4/571
خلاصة حكم المحدث: إسناده صحيح على شرط مسلم

Kıyamet gününe kadar atların perçemine hayır bağılanımıştır.... hadisi. Buna yakın rivayetler Kütüb-ü Sitte'de vardır.

------------

* Aşağıda temkin ile ilgili müfessir imam Zerkeşi'nin yorumu. Cihadın güçsüzlük durumunda vacip olmama halini anlatıyor, Allah tarafından bir hafifletme olarak.

26946
 
Son düzenleme:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Tevbe suresi inince, munafıklarla ilişkiler şekillenmiş oldu. Bu konuda merhum Şehid Seyyid Kutub şunları buyurmuştur:

"Rasulullah (s.a.v.), peygamberlik görevi ile görevlendirilişinden itibaren on yıl boyunca savaşsız ve haraçsız, sadece uyarma yöntemi ile davet etti insanları.
Bu dönem içerisinde kendisine karşı yapılanlara sabretmesi, görmezlikten gelmesi, aldırış etmemesi emredildi.
Daha sonra hicret etmesine ve düşmanları ile savaşmasına musâde edildi.
Ardından kendisi ile savaşanlarla savaşması ,
bir köşeye çekilip savaşmayanlara dokunmaması;
en son olarak “din” tamamen Allah’a has kılınıncaya dek muşriklerle savaşması buyuruldu.

“Berae” (Tevbe) suresi indirilince şu konular hakkındaki hükümler topyekün olarak indirilmişti. Peygamber kitab ehlinden düşmanlık edenlerle, cizye (haraç) verinceye ya da İslam’a girinceye dek savaşmakla görevlendirildi. Ayrıca bu süre zarfında kâfir ve munafıklarla cihad etmesi, onlara katı davranmaması; kafirlerle kılıç, süngü vb. silahlarla savaşması; munafıklarla ise farklı biçimde mucadele etmesi, lisan ve delil ile onları iknaya çalışması; bunların yanı sıra kafir ve muşriklerle sureti katiyede dostluk andlaşmaları yapmaması, bu tür sözleşme taleblerini geri çevirmesi emredilmişti.

“Berae” suresinin indirilmesi ile kafirlerin, Rasulullah’la olan ilişki biçimlerine göre üç kısma ayrılmaları kesinlik kazandı:


  • Rasulullah’la savaş halinde olanlar
  • Rasulullah’la andlaşma yapanlar ve,
  • Zımmiler

Daha sonra kendileri ile barış andlaşması imzalananlar İslam’a girince geriye iki grup kaldı:
Rasulullah ile savaşanlar ve zımmiler.

Rasulullah’ın munâfıklarla olan ilişkilerine gelince,
Rasullullah, munâfıkların görünüşteki hareket ve davranışlarını, sözlerini kabul etmesi, görünmeyen taraflarını (iç âlemlerini) Allah’a bırakması onlarla mucâdele ederken ikna metodunu, yani bilgi ve delilleri, onlara karşı kullanması, onlara sert davranmaması, onlardan yüz çevirmemesi, ruhların derinliklerine etki edebilecek açık sözlerle İslam’ı onlara tebliğ etmesi emrediliyordu.
Buna karşılık ölenlerinin namazını kılmak veya kıldırmaktan, defin sırasında kabirlerinin başında bulunmaktan da nehyediliyordu. Ayrıca onlar için bağışlanma dilese dahi Allah’ın onları bağışlamayacağı kendisine bildirilmişti.

İşte Allah Elçisi’nin kafir ve munâfık düşmanları ile olan ilişkileri ve bu ilişkiler sırasında izlediği yöntem tamamen böyle idi.”
(Seyyid Kutub, Yoldaki İşaretler, 'İslam'da Cihad Bahsi)

"Kafirlere ve munâfıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran” (Tevbe: 73)
Munafıklar hiç şubhe yok ateşin en alt tabakasındadırlar. Artık onları buradan kurtaracak bir yardımcı bulamazsın." (Nisa-145)

 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt