Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Müslümanlara Yapılan Eza Ve Cefalar

A Çevrimdışı

Abdullah Yusuf

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Peygamberimizin Hayatı ve Daveti

Müslümanlara yapılan eza ve cefalar

Bu dönemde Mekke’de söz sahibi olan her kabile, içlerinden İslam’a gönül verenlere işkencenin her çeşidiyle eziyet ediyorlardı. Herhangi bir kabileden olmayanlara da merhametli bir kalbin işitmekten bile ürpereceği değişik işkenceler uygulanıyordu.
Ebu Cehil soylu ve güçlü olan birinin müslüman olduğunu işittiğinde onu ayıp¬lar, malında ve mevkiinde büyük zararlara uğratmakla korkuturdu. Eğer zayıf bir kimse ise, onu döver ve başkalarını da onu dövmeye teşvik ederdi. (İbni Hişam, a.g.e. I/320)
Hz. Osman'ın amcası, Hz. Osman'ı hurma yapraklarından yapılmış bir hasıra sa¬rar, altından da duman verirdi. (el-Mansur-Furi, Rahmetün lil alemin, I/57)
Mus'ab b. Umeyr'in annesi, oğlunun müslüman olduğunu öğrenince onu aç bırakmış ve evinden kovmuştu. Önceleri insanlar arasında refah içinde hayat süren Mus'ab b. Umeyr, sonraları derisi yılan derisi gibi kupkuru olan biri haline dönüşmüştü. (İbnul Cevzi, Telkihu Fuhumi Ehli’l-Eser, s.60)
Bilal Ümeyye b. Halef el-Cumahi'nin kölesiydi. Ümeyye, Bilal'in boynuna bir ip takıyor, sonra da onu çocuklara teslim ediyordu. Çocuklar da onu Mekke'nin dağla¬rında dolaştırıyorlardı. Nihayet boynunda ip izi kaldı.
Ümeyye, Bilal'i sıkıca bağlıyor, sonra da sopayla dövüyordu. Onu aç bıraktığı gibi, güneşin sıcağında oturmak zorunda da bırakıyordu. Bundan daha kötüsü; öğle vakti güneşin sıcağı artığında onu çıkarıp Mekke kumlarına yatırıyor, sonra da göğsünün üzerine büyük bir kaya konulmasını emrediyor ve şöyle diyordu:
-"Vallahi, ya ölünceye kadar böyle kalacaksın ya da Muhammed'i inkar edip Lat ve Uzza'ya tapacaksın." Bilal ise bu durumda:
-"Ehad! Ehad! (Allah birdir! Allah birdir!) diyordu.
Nihayet bir gün Hz. Ebu Bekir (r.a.), Hz. Bilal'e işkence yapılan yerden geçmiş ve siyah bir köle mukabilinde Hz. Bilal'i satın almıştı. Diğer bir rivayette ise beş veya yedi ukiyye gümüş karşılığında satın almıştı. (el-Mansur-Furi, a.g.e. I/57; İbnul Cevzi, Telkihu Fuhumi Ehl’l-Eser, s.61: İbn Hişam, es-Siretü’n- Nebeviyye, I/317-318)
Ammar b. Yasir (r.a.), Mahzumoğulları'nın kölesiydi. Ammar ile annesi ve ba¬bası müslüman olmuşlardı. Müşrikler, Ebu Cehil başta olmak üzere onları Ebtah denilen yere çıkarıyorlar, kumlar iyice ısınınca onları bu kızgın kumlara yatırarak işkence ediyorlardı.
Yasir ailesine bu işkence yapılırken bir gün Efendimiz (s.a.) yanlarından geçmiş ve "Sabredin ey Yasir ailesi! Sizin için Cennet vardır!" buyurmuştu.
Yasir işkence esnasında can verdi. Ebu Cehil, Ammar'ın annesi Sümeyye'ye mızrağını saplamış, o da şehit olmuştu. Böylece Sümeyye, İslam tarihinde şehitler zincirinin ilk halkası olmuştur. Bu yüzden kitaplarda "ilk şehit" olarak Hz. Sümeyye zikredilir.
Ammar'ı ise bazen sıcak altında bırakmak, bazen göğsüne kızgın taş koymak, bazen de suya atmak suretiyle son derece şiddetli bir işkenceye tabi tuttular. Ona:
-"Muhammed'e küfretmeden seni bırakmayacağız. Yahut da "Lat ve Uzza'da hayır vardır." diyeceksin," dediler.
Ammar da sonunda bu ikincisini ikrahla, yani istemeyerek de olsa söylemek zorunda kaldı. Bırakıldıktan sonra ağlayarak ve özür dileyerek Efendimiz'e (s.a.) geldi. Bunun üzerine şu ayet-i kerime nazil oldu: "Kalbi imanla dolu olduğu halde zor kullanılan kimseler (sadece dilleriyle inkar kelimesini söylemek zorunda bırakılanlar) hariç, kim iman ettikten sonra Allah 'ı inkar ederse ... (zorlanmak bir yana) lakin küfre bağrını açarsa onlara Allah’n gazabı vardır. Onlar için büyük bir azap vardır." (Nahl, 106.)
Ebu Fekihe (Asıl adı Eflah idi). Abduddaroğulları'nın kölesiydi. Onun da ayağı¬na ip bağlayıp çekiyorlar, yerde sürüklüyorlardı. (el-Mansur-Furi, Rahmetünlil Alemin, I/57; Min İ’cazi’t-Tenzil, s.53)
Habab b. Eret, Ümmü Enmar bt. Siba' el-Huza'ıyye'nin kölesiydi. Müşrikler ona da azabın her türlüsünü tattırıyorlardı. Saçlarından tutup çekiyorlar, boynunu şiddetle eğiyorlardı. Onu defalarca kızgın kumların üzerine yatırıyorlar, sonra da kalka¬maması için üzerine taş koyuyorlardı. (el-Mansur-Furi, a.g.e. I/57: İbnü'l-Cevzi, Telkihu Fuhumi Ehli'l-Eser, s. 60)
Zenira, Nehdiyye ile Nehdiyye'nin kızı ve Ümmü Ubeys müslüman olmuş cari¬yelerdi. Müşrikler onlara da zikrettiğimiz işkencelerin benzerini yapmışlardı.
Beni Adiyy kollarından Müemmiloğulları'nın bir cariyesi müslüman olmuştu. O zaman hala müşrik olan Ömer b. Hattab ona vuruyor, vurmaktan yorulup bırakınca, "Ben seni sadece yorgunluk sebebiyle bırakıyorum." diyordu. (el-Mansur Furi, a.g.e., I/57; İbn Hişam, a.g.e., I/319)
Bu cariyeleri Hz. Ebu Bekir satın alıp azad etti. Nitekim Hz. Bilal ile Amir b. Füheyre'yi de Ebu Bekir azad etmişti. (İbn Hişam, a.g.g, I/318-319)
Müşrikler zayıf ve yoksul sahabeleri, deve veya sığır derisine sarıyorlar, sonra da çöl sıcaklığına atıyorlardı. Bazılarını da demir zırh giydirip kızgın bir kayanın üzerine bırakıyorlardı.
Allah yolunda işkence görenlerin listesi oldukça uzundur. Müşrikler, İslam davetini kabul ettiklerini duydukları hemen herkesi işkence etmeden bırakmıyorlardı.

Safiyyurrahman Mubarek furi
 
Üst Ana Sayfa Alt