Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Müzik, İlahi , Ezgi, Marş (çeşitlerinin) Hükmü

Hafsa binti Ömer Çevrimdışı

Hafsa binti Ömer

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
yanlız yazdıklarım tabii ki örnek verilen kişiler hakkında .tabii ki dinlenecek harika insanın içine huzur veren ezgiler marşlar var. bir şehitler kervanı bir grup genç elbette dinliyoruz...
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Allah razı olsun güzel ve ayrıntılı bir açıklama .......selametle
 
esedullah1230 Çevrimdışı

esedullah1230

Üye
İslam-TR Üyesi
KİTAB VE SÜNNET’E GÖRE
ŞARKI, TÜRKÜ MÜZİK
Hamd; ancak Allah’a mahsustur. Salât-ü selâm; Rasûlullah’ın, O’nun A’li ve Ashab’ının ve de Kıyamet’e kadar onların yoluna ittiba edenlerin üzerine olsun...
Allah’ın kullarını saptırmada ve O’nun yolundan kaydırmada Şeytanın kullandığı araçların başında müzik ve türevleri olan şarkılar, türküler vb. gelmektedir. Müzik, İnsanın dili ve kalbinde meydana getirdiği kötü etkilerden dolayı Allah’ın Kitab’ının dinlenilmesine bir set olmaktadır. Böylece Kuran’da bildirilen şeylere karşı bir gaflet meydana gelir ve şeytanın yolu açılmış, Rahmanın yoluna engel konulmuş olur.
Müzik, İnsanı gaflete sevk ederek, namazla kâim olan ve erişilen tüm güzelliklerin aksi etkiler doğurur. Namazın kötülük ve aşırılıktan menetmesine karşın, müzik bunlara yol açar. Müziği kendinden bir parça haline getiren bir kimse, bu haliyle Allah Azze ve Celle’nin hoşnut olacağı yola asla ulaşamaz.
İnsanların beyinlerini kontrol altına almada müziğin büyük bir etkisi vardır. Yahudi, Hıristiyan ve diğer işbirlikçilerinden müteşekkil Şeytan orduları, uluslararası iletişim ağını ellerine geçirerek korkunç bir şekilde nefisleri tahrik edici unsurları kullanmaya başladılar. Bunun için kadın erkek şarkıcılardan bir ordu tesis ettiler. Allah Azze celle’nin, hakkında hiçbir hüküm indirmediği bu fiillerini içki ve maddeyle pekiştirdiler. Ancak bundan sonra halkları İslama karşı birtakım hedeflere hizmet eder bir hale getirebildiler. Genç kızlarımızı insan görünüşlü kurtların pençesine düşüren nice şarkıların varlığı bir vakıadır. İslam vahdetinden uzaklaştıran, İslam’ı karalayan ırkçı yada yöresel gazellerin, “ilhâdi’ (ateist) düşüncenin yayılmasında çok etkisi olmuştur...
Bu sebeplerden dolayı, sizlere faydalı olabilmek amacıyla genel olarak Kur-’ân ve Sünnete, hususan âlimlerin görüşlerine göre müziği ve hükmünü açıklayan bu risaleyi hazırladık. Yüce Allah’tan hatalarımızı düzeltip affetmesini, bizi rüşde erdirmesini, gönlümüz ve kalbimizdeki perdeleri hakkı görmemiz için kaldırmasını, duymayan kulaklarımızı açmasını ve bizi dosdoğru yoluna iletmesini istiyoruz. Şüphesiz, O buna Kâdirdir.
Şarkı nedir: Birtakım duyguları tahrik kastıyla, seslice bir ritim takip edilmek suretiyle okunan şiir ya da nesire şarkı denir. Çalgı aletleri eşliğinde olabileceği gibi, alet yardımı olmaksızın da söylenebilir.
Müzik nedir: Yunan asıllı (fr. musique; lat. musica; yun. musike’den) bir kelime olan müzik, Ud, keman, davul, ney, darbuka vb. âletlerle yapılan sanat dallarının tümüne verilen addır.
Alimler müzik, şarkı ve türküleri sevkettiği unsurlardan dolayı çeşitli terimlerle adlandırmışlar, “boş söz (lehv); hevâ, batıl, yalan söz (zûr); ıslık (mükâ); alkış (tasdiye); zinâ davetçisi (rukiyyetü’zzinâ); şeytan sesi (savtu’ş-şeytân); nifak yeşerten (münbitu’n-nifak)” gibi isimleri onu tarif etmek için kullanmışlardır.
<U>Müziğin özellikleri ve zararları kısaca şunlardır:
  • </U>
  • Haramlara teşvik eder ve onları güzel gösterir.
  • Fıskı, fücuru ve azgınlığı emreder.
  • Nefsi şehevi fiillere iter.
  • İnsanın adalet ve mürüvvetini giderir.
  • Kalbi meşgul ederek Allah’ın zikrinden alıkor.
  • Kalbi karartarak iyilik ve kötülüğü ayırt edemez bir hale getirir.
  • Şeytani hal ve fiillere güç vererek kötü işlerin yolunu açar.
  • İnsanın sözlü ifade yeteneğini azaltır, zihni boş ve faydasız şeylerle meşgul eder.
Hüküm açısından, teğanni çeşitleri Şarkı ve türküler, mübah ya da haram olmak üzere hüküm açısından ikiye ayrılır:
Mübah teğanniler: Çalgı aletleriyle eşlik edilmeksizin sadece bir nâmeyle ve seslice ardarda söylenen sözlerdir. Ancak, bunun mübah olması için bazı şartlar vardır:
  1. Muhtevasında: İçkiye, kadına teşvik, İslam ve Müslümanlarla alay etmek, kafirleri övmek gibi İslama aykırı sözler bulunmamalı.
  2. Erkeklerin görmemesi için yeterli önlemler alınmış olsa da, erkeklerin duyma ihtimali varsa eğer, bülûğ çağına ermiş bir kadın tarafından söylenmemeli.
  3. Farzların edasını engellememeli, sonuçta buna sevk etmemeli.
  4. Aşırılığa gidilmemelidir.
Mübah Olan Teğanni Çeşitleri:
1- İş ve çalışma sırasında: İş esnasında sıkıntıyı azaltmak, bıkkınlığı gidermek ve azmi artırmak için söylenen ilahiler, marşlar ve güzel nağmeler.
2- Savaş kasidesi ve nağmeler. Mücahidleri teşvik etmek için söylenir.
3- Beşikteki çocuğu sakinleştirmek için annenin söylediği ezgi ve ninniler.
4- Kadınların düğün, sünnet merasimleri ve bayramlarda alet kullanmadan ya da yalnız zilsiz tef kullanarak söyledikleri ezgi ve dizeler. Ancak bu durumda, tefden başka çalgı aletinin olmamasına, erkeklerin değil kadınların çalmasına, tefin kenarlarında zil bulunmamasına, ayrıca aşırılığa giderek bu ruhsatın aşılmamasına dikkat edilme zorunluluğu vardır.
Haraın teğanniler:
Yukarıdaki şartları taşımayan her tür melodi, ezgi, şarkı ve türkü çeşidi bu gruba dahildir.
Çalgı aleti eşliğinde söylenen her nevi ezgi, şarkı ve türkü haram olan gruba girer. Dolayısıyla bunlar, farzın edasını engelleyen; İslam’a aykırı sözler ihtiva eden; kadının erkeğe hitaben söylediği, içkiye, fuhşa çağıran; harama götüren; ehl-i fücûrun besteleyip söylediği haram sınıftan olup kesinlikle caiz değildir. Bunların tümü Allah’ı anmaktan alı koyar ve insanın yaratılış gayesi oları Allah’a kulluktan tamamen uzaklaştırır.
KUR’AN’DAN DELİLLER
Birinci ayet: ×İnsanlardan öyleleri var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş sözü (“lehve’l-hadîs”i) satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.Ø(Lokman, 6)
Abdulah b. Mesud Radıyallahu Anh’a, “lehve’l hadis”in ne olduğu sorulduğunda, “Allah’a andolsun ki, bu çalgıdır’ diye cevap verdi ve bunu üç kere tekrarladı. Sahabenin önde gelenlerinden İbni Abbas, İbni Ömer ve Cabir b. Abdullah Radıyallahu Anhum da “lehve’1-hadîs”in şarkı olduğunu söylemişlerdir. (İbn Kesir, Taberi)
Tefsir usûlünde, Sahâbi sözü ve icma ettikleri takdirde Tâbiin sözünün de delil kabul edildiği bilinen bir kuraldır. Bu ayetle ilgili olarak da Sahâbe ve Tâbiin’in tamamı, aksi hiçbir görüş olmaksızın “lehve’l-hadîs”i müzik olarak tefsir etmiştir.
İkinci ayet: ×Allah, (Şeytana “defol) git” dedi. Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki, Cehennem hepinizin cezasıdır. Mükemmel ve tam bir cezai Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle (davetinle) yerinden oynat (şaşırt): Süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ, mallarına ve evlatlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. (Onları oyala dur.) Şeytan insanları aldatmadan başka bir vaadde bulunmaz. Şurası muhakkak ki, benim (ihlaslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın (hakimiyetin) olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabb’in yeter.Ø (isra-63/65)
Tabiin’den olan müfessirlerin imamı Mücahid Rahmetullahi Aleyh, bu ayetteki “sesinle’ (“bi-savtike’) ifadesiyle ilgili olarak; “bu; şarkı, müzik, çalgı aletleri, boş ve batıl sözlerdir” demiştir. Dahhâk b. Mezâhim de, “çalgı aletlerinin sesidir” demiştir. (Kurtubi 10/288)
Üçüncü ayet: תimdi siz bu söze -Kur-’ân’ a- mı şaşırıyorsunuz? Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz ve siz habersizce eğleniyorsunuz?Ø (Necm- 59/61)
İbni Abbâs Radıyallahu Anhüms ayetteki “eğleniyorsunuz” ifadesinin şarkı olduğunu söylemiştir. Zira Yemen lehçesinde, bizi eğlendir (Esmid lenâ) denildiğinde, bize şarkı söyle (“ğanni lena) anlamı kastedilir. Mücâhid Rahmetullahi Aleyh de buradaki ifadenin anlamının, şarkı olduğunu söylemiştir. Aynı şekilde Yemenliler, falan eğlendi (“semede fülân) dedikleri zaman, (“ğanne fülân) falanın şarkı söylediğini anlatmak isterler. (İğasetü’l-Lehfan.1/258)
Dördüncü ayet: ×Onların (müşriklerin), Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve alkıştan başka bir şey değildir.Ø (Enfal, 35)
Islık çalmak (mükâ), alkış (tasdiye); nağme ve tempo tutmak gibi davranışlardır.
SÜNNET’TEN DELİLLER
  • “Yemin ederim ki, ümmetimden bir topluluk gelecek; zinayı, içkiyi, ipek elbiseyi ve çalgı aletlerini helal sayacaktır.” (Buhari)
Hadisin metninde yer alan “el-meâzif”, bütün çalgı aletlerini ve onlarla eğlenceyi de kapsayan, bu anlamda geniş bir ifade alanı olan bir kelimedir. Siyer kitaplarında hakkında genişçe yer verildiği üzere bu, Rasûlullah (S.A.V.)’in az sözle çok şey ifâde etme (“cevâmiu’l-kelim”) vasfındandır.
  • “Rabbim Azze ve celle bana içkiyi, kumarı, “kûbe”yi ve şarkı söyleyen kadınları haram kıldı.” (Sahih, İmam Ahmed, 1/274)
  • “Kûbe”: -Maalesef onsuz neredeyse hiçbir teğanninin olmadığı- darbukadır.
  • “Bu ümmet içerisinde zillet, zulüm ve çöküntü olacak”. Müslümanlardan biri, “bunlar ne zaman olacak” diye sordu. Rasûlullah (S.A.V.) “içki içilip, kadın oynatıldığı, çalgı aletleriyle şarkı söylenip eğlenildiği zaman diye cevap verdi.” (Tirmizi)
  • “Ümmetimden bazı insanlar, içkiye başka isimler vererek içerler. Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleriyle başlan iner kalkar. Allah, onları yerin dibine batırır da domuzlar ve maymunlar kılar.” (İbni Mace)
  • “İki ses mel’undur. -Bunlar- nimet anında çalgı sesi, musibet anında vahlama sesidir.-” (Silsületü ehâdisi’s-sahiha”, 427)
  • “Ümmetimden bir kısım insanlar aşağılanacak, zillete düşüp zulme uğrayacaklardır”. Sahabeler sordu: “Yâ Rasulallah! Bunlar, Lâ ilâhe İllallah şehâdetinde bulunacaklar mı?” Efendimiz (S.A.V.) şöyle cevap verdi, “Evet, ama, o zaman içki içilecek, çalgı aletleri çalınacak, ipek elbiseler giyilecek”. (Hasen, İbni Ebi Şeybe, 5/164)
  • “Rasûlullah (S.A.V.) çalgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı.” (sahih, El-Beğavi;”şeru’s-sünne”8/22)
  • İbni Ömer Radıyallahu Anh’ın kölesi Nâfi anlatıyor: İbni Ömer’in peşinden gidiyordum. Kaval çalmakta olan bir çobana rastladık. İbni Ömer hemen ellerini kulaklarına tıkayarak yürümesini hızlandırdı ve bana “Ey Nâfi! Bir şey duyuyor musun?” dedi. Ben de, hayır dedim. Bunun üzerine ellerini kulaklarından çekerek şöyle dedi: “Bir gün Rasulullah (S.A.V.) ile beraberdim. O da bunun gibi bir şey işitince böyle yapmıştı.” (Ebu Davud) Müfessir Kurtubi Rahmetullahi Aleyh, İbni Ömer’den bu rivayeti naklettikten sonra şöyle diyor: “Böyle bir ses karşısında bile onlar bu tür bir tavır takınıyorlarsa, çağımız şarkı ve çalgı aletleri karşısında durum ne olur?! ..”
  • Rasûlullah (S.A.V.) “Zil Şeytanın çalgısıdır” demiştir.(Müslim). Bir başka rivayet de, “Köpek ve zilin bulunduğu yere melekler girmez” şeklindedir. (Müslim)
Bir zil, meleklerin nefret etmelerine sebep oluyorsa, insanda her türlü his ve duyguyu uyandırıp harekete geçiren çağdaş elektronik müzik aletleri karşısındaki durum ne olur acaba?!.. Bunun tahribatını varın siz düşünün...
  • “İnsanoğluna zina yapmasından dolayı günahı yazılır. Bunun cezasını her nasılsa çekecektir. Gözün zinası (harama) bakma, kulağın zinası (haram ve müstehcen olan şeyleri) dinlemektir.” (Müslim)
ŞARKI VE MÜZİK HAKKINDA, SAHABE, TABİİN VE DÖRT İMAMDAN NAKLEDİLENLER
  • Ebu Bekir Sıddık Radıyallahu Anh, iki küçük cariyenin tef çalıp şarkı söylediklerini gördü ve onları azarlayarak “Rasulullah’ın yanında şeytanın çalgısını mı çalıyorsunuz?” dedi. Rasulullah (S.A.V.)’debunu ikrar etti. (Buhari)
  • Sürekli Allah’ın zikriyle meşgul olan Osman Radıyallahu Anh, Allah’ın kendisine bir lütfu olarak hiçbir zaman bu masiyete bulaşmamıştır. Şöyle demektedir: “Ne şarkı söyledim, ne de boş hayallere daldım (bu iki masiyetten uzak kaldım).” (İbni Ebi Asım, 2/595)
  • İbni Ömer Radıyallahu Anhumâ ihramlı bir topluluğa uğradığında, içlerinden biri şarkı söylüyordu. Ona: “Allah senin ibâdetini kabul etmesin emi, Allah seni işitmesin emi!” dedi. (İbni Ebi’d-Dünya, ‘Zemmü’l-Melahi”)
  • İbni Mes’ud Radıyallahu Anh, “şarkı, kalpte nifak bitirir” demiştir.
  • Enes bin Malik Radıyallahu Anh, “en pis kazanç, şarkı ve çalgı aletleriyle kazanılandır” dedi. (İbni Ebi’d-Dünya ‘Zemmü’l-Melahi’)
  • İbni Abbas Radıyallahu Anh, “tef haramdır, çalgı aletleri haramdır, kûbe (yukarıda geçti) ve ney de haramdır” dedi. (Beyhaki. 10/222)
  • A’işe Radıyallahu Anhâ validemiz, bir ziyarette bulunuyordu ki evde başını sallayarak şarkı söyleyen bir adam gördü ve ona, “Yazıklar olsun sanâ. Bu şeytandır, bunu çıkarın dışarı” dedi, o da çıkartıldı. (Buhari, “Edebü’l-müfred”)
  • Ömer b. Abdülaziz şarkı hakkında; “başlangıcı şeytandan, sonu da Allah’ın gazabıdır” demiştir. (siretiÖmer de İmam Acûri rivayet etmiştir.)
  • Vâki’ b. el-Cerrâh, “İbni Ömer’in yaptığı gibi çalgı aletlerini alın ve onu sahibinin başında kırın’ dedi (Hilal, 126)
  • Fudayl b. İyâd Rahmetullahi Aleyn, “müzik ve şarkı, zinanın teşvikçisidir’ dedi. (İbni Ebi’d-Dünya)
  • İmam Ebu Hanife Radıyallahu anh, şarkı ve müziğin haram olduğunu oldukça sert bir şekilde savunuyor ve onu dinlemeyi günah sayıyordu. (İbni’lCevzi, “Teblisu’l-İblis’)
  • İmam Mâlik Radıyallahu anh’a şarkıdan soruldu. O da “bizim oralarda bu işi günah içinde yüzenler (fasıklar) yapar” dedi. (İbni Ebi’d-Dünya, “Zemmü’l-Melâhi”)
  • İmam Şâfi Radıyallahu anh, “Şarkı batıla benzeyen, insanı oyalayan boş ve çirkin bir sözdür. Kim onu çok dinlerse sefihtir (beyinsizdir) ve şehadeti kabul edilmez. Şarkı çirkin ve haramdır. Nitekim Allahu Telâla ×Allah küfrü, fıskı ve isyanı size kötü göstermiştirØ (Hücurat, 7) buyurmaktadır. İmam Şâfi sözüne şöyle devam etmiştir: “Irak’ta şarkı -tağbîr- denilen bir şey terk ettim ki, onu insanları Kur-’ân’dan uzaklaştırmak için zındıklar keşfetmiştir.”
  • İmam Ahmed Radıyallahu anh, “Kâval, ney, zurna, tanbur, saz, kemençe ve benzerleri haramdır” dedi.
  • İmam Şâbi Rahmetullahi Aleyh, “şarkı söyleyen de, dinleyen de mel’undur” demiştir. (ibni Ebi’d-Dünya)
  • Dahhâk Rahmetullahi Aleyh, “şarkı kalbi öldürür, Rabb’i öfkelendirir” demiştir. (İbni Ebi’d-Dünya)
  • Şeyhu’l-İslâm Ebu Abbâs İbn-i Teymiye Rahmetullahi Aleyh, “şarkı ve müzik, insanda şeytani duyguları harekete geçiren en etkili unsurlardan biri ve müşriklerin âdetlerindendir” demiştir. (Mecmuu’l Fetâva, 11/295)
  • İmamı Kurtubi Rahmetullahi Aleyh, “şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır” demektedir.
  • İbn-i Salâh Rahmetullahi Aleyh de, “şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icmâ vardır” demiştir.
İCMA’DAN DELİLLER
Bilindiği üzere Selef-i Salihinin (Sahabe, Tâbiin ve Etbâu’t-Tâbiin -Allah celle Velaluhuhepsinden razı olsun-, bir meselede görüş birliğine varması olan icmâ, Kitap ve Sünnet’ten sonra İslâmın üçüncü kaynağıdır. Dolayısıyla icmâ kesin hüccet olup, muhalefet etmek caiz değildir. Allah Azze ve celle ×Her kim de kendisine doğru yol ap-açık belli olduktan sonra Peygambere muhalefet eder ve müminlerin yolundan başkasına giderse, biz de onu döndüğü yolda bırakır, (Ahirette) Cehenneme atarız. O, ne kötü bir dönüş yeridir.Ø (Nisa, 115)
Bu ayeti kerimede, müminlerin yolundan başka bir yola giden bir kimsenin sonunun (Allah korusun) Cehennem olacağı uyarısı vardır. Müslümanların icmâsı haktır, her kim onların icmasına ters düşerse, bu ayet-i kerimede bildirilen cezaya müstehak olmasından korkulur.
Müzik hakkında Kur’ân-ı Kerim ve Sünnet-i Nebeviyye ışığında, en hayırlı devir olan Sahabe, Tâbiin ve Tebei Tâbiin’in-Allah onlardan razı olsun sözlerinden çıkan ortak hüküm, şarkı söylenmesini, çalgı aletlerinin çalınmasını ve dinlenilmesini, hakkında hiçbir ruhsat olmaksızın yasaklamış ve bununla iştiğal edenlerin çalgı aletlerinin başlarında kırılmasını emretmiştir.
İcmânın kesin bir hüccet olup, ona muhalefet edilemeyeceği ortaya çıktıktan sonra; “Müzik ve mubah olmayanlar kapsamında belirtilen melodilerin haramlığı ihtilaflı bir konu mudur? Yoksa tartışma kapısının kapatıldığı ve bu hususta icma edilen haram bir konu mudur?” gibi bir soru sorulursa şu cevap verilir:
Bu konu yukarıda geçtiği gibi Sahabelerin, Tâbiinin ve dört imamın, haramlığı üzerinde ittifak ettikleri bir meseledir. Çünkü ihtilaflı meselelerde fiili işleyenler üzerine bu kadar gidilmez; fasık, facir, mel’un ve şeytan gibi sıfatlar yakıştırılmaz.
“Müzik ruhun gıdasıdır” (mı?)
Bazı kimselerin diline doladığı ve çok garip olan bu söz, Kur’ân’dan ve Sünnetten kopanları insanların, eksikliğini yüreklerinin derinliğinde hissettiği bir boşluğu doldurmak, ne olursa olsun kendisiyle her zaman güçlü oldukları kaynaklara dönmesini engellemek amacıyla üretilmiş basit felsefeden öte bir şey değildir.
Böylece Allah düşmanları kendilerince alternatif(!) bir din oluşturma eğilimi göstermiş insan maneviyatına, ihtiyaç duyduğu desteği müzikle verebilecekleri vehmine kapılmışlardır. Bununla da kalmayıp, bu yolla halkları ve en önemlisi gençleri etki altına almayı başarmışlardır. Hatta bu doğrultuda sözde İslami olan “yeşil pop”(!) tartışmaları bile yapılmaya başlanmıştır. Müslümanları dağın öte yanındaki büyük felaketi görmeye ve yükümlü olduğumuz sorumlulukları eda etmeye davet ediyoruz...
Ruh, ancak böyle gıdalanır!

Son olarak...
İslam’da müziğin hükmü açıklandıktan ve müslümanın bundan uzak durması, kaçınması gereken haramlardan biri olduğu belli olduktan sonra, bu günaha düşen kimse artık, Allah Teala ve Rasûlü (S.A.V.)’in emrine boyun eğmeli ve teslimiyet içinde olmalıdır ki, hayat bulsun:
×Ey İman edenler! Hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlüne (onların çağrılarına) uyun...Ø (Enfâl, 24)
Şayet kişi, böyle bir günahın içinde değilse, artık Allah’a hamdederek, hak üzere sabit kalmasını O’ndan dilesin ve kardeşlerine nasihatta bulunsun...

“Sallallahu alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve Sahbihi ecmâîn”
</I>VE’L-HAMDÜ LİLAHİ RABBİ’L ALEMİN
 
S Çevrimdışı

Salman Raduyev

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
eğer haram olsaydı YÜCE KİTABIMIZ KURAN-I KERİMDE direk bir ifadeyle RABBİMİZ tarafından yasaklanmazmıydı.sonuçta cahiliye döneminde yaşayan arapların müziğe ilgili olduklarını biliyoruz...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
eğer haram olsaydı YÜCE KİTABIMIZ KURAN-I KERİMDE direk bir ifadeyle RABBİMİZ tarafından yasaklanmazmıydı.sonuçta cahiliye döneminde yaşayan arapların müziğe ilgili olduklarını biliyoruz...

Allah (cc) Kuran-ı Kerimde, bazı haramları genel isimlerle, manalarla (fitneye sebeb olan, yapmadığını söylemek vb) zikrederek yasaklar. Bunun haricinde Allahrasulu (s.a.v.)inde böyle necisleri yasaklayabilir ki, zaten yasaklamıştır.
 
S Çevrimdışı

Salman Raduyev

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
şimdi ben ney dinlesem veya içinde herhangibir söz olmayan müzik dinlesem buna harammıdırmı diyosunuz?
 
S Çevrimdışı

Salman Raduyev

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ali azil yaptığı için endişelenirken sonra KURAN - I KERİM inerken bunu yaptığı vede kesin haram hükmü inmediği için sevinmemişmidir?Ayrıca kumar zina içki gibişyler YÜCE MEVLAMIZ tarafından direk yasaklanmışda güya müzik neden kastedilmiş olabilir????ayrıca çok iyi biliyoruzki hükmü olmayan konular RABBİMİZİN bize bir ikramıdır bu konuların haram helal olup olmadıgında ileri derecede tartırşmak Peygamber'imiz tarafından yasaklanmamışmıdır?
 
M Çevrimdışı

Mutasım

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Müzik ve calgi aletleri dinlemek caiz mi?


Müzikli ilahi çalmak ve dinlemek caiz mi?



İçinde Doğru ve Bazı Aşırı Yorumların Olduğu Vcd


İslam'da Müzik Haram ve "Çalgılı İlahi Kompleksi" (1.bölüm)



İslam'da Müzik Haram ve "Çalgılı İlahi Kompleksi" (2.bölüm)
 
M Çevrimdışı

mhmet87

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Sonra, kendisi duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: «İsteyerek veya istemeyerek gelin.» İkisi de: «İsteyerek (itaat ederek) geldik» dediler.Böylelikle onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu üstün ve güçlü olan, bilen (Allah')ın takdiridir.(fussilet 11-12)...
sahih sünnetleri bırakıp sadece kuran diyenler bundan bin sene önce yaşasanız bu ayetten ne anlayacaktınız?bugün bu ayetlerin güneş sisteminin nasıl oluştuğunu anlattığını biliyoruz..yani önce ayetleri anlamak için biraz ilme sahip olmak gerekmiyor mu?kuranda yok diyorsunuz ama kuranı anlayacak ilme sahip misiniz..sadece kurana bakıp kurban bayramında tavuk yada horoz kesebilirmiyiz mesela..
İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir bilgiye dayanmaksızın, Allah'ın yolundan saptırmak için sözün boş olanını satın almaktadırlar ve onu bir eğlence konusu edinmektedirler. İşte onlar; onlar için aşağılatıcı bir azap vardır...(lokman 6)ayetteki lehvel hadisi kelimesi boş lüzumsuz şeyler sözler anlamında...kelime genel olarak verilmiş...hadislerde bu ayetin müzik ve çalgılarla ilgili olduğu söyleniyor...hadisleri bildirenlerden kuranı daha mı iyi anladınız..
ayrıca yukardaki videodaki ses osman ünlüye ait..kendisi sofi müşrikleri savunan bir adam bilginiz olsun
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Lokman Suresi 7. ayet

Dahhak ve Abdurrahman İbn Zeyd ibn Eşlem de bu ayeti «İnsanlar arasında gerçeği boş sözlerle değişenler vardır.» ayetinde şirkin kasdedildiğini söylemiştir. Keza bu ayeti ile şarkıcı cariyelerin satın alınmasının kasdedildiği de söylenmiştir. İbn Kesir tefsirine bakın bakalım. Madem İbn Kesir'in tefsirinden nakil getiriyorsunuz bunları neden kırpıyorsunuz?
Hem bu ayetten nasıl böyle bir hüküm çıkarıyorsunuz? İmam Gazali'yi nereye koyuyorsunuz?

Katade şöyle diyor: Burası: Allah'ın ayetlerini eğlence ve alay edinenler vardır, anlamınadır. Keza Mücahid de aynı şeyleri söyler. (İbn Kesir)
Müslümanın salt enstrümantal dinlemesinin neresi Allah'ın ayetlerini eğlenceye ve alaya almak oluyor?
«Ayetlerimiz ona okunduğu zaman kulaklarında ağırlık var da işitmiyormuş gibi büyüklük taslayarak sırt çevirir.» Eğlenceye, boş söze, oyuna yönelen kimse kendisine Kur'ân âyetleri okunduğu zaman arkasını dönüp yüz çevirir ve sanki işitmiyormuş gibi kulaklarında sağırlık' olmadığı halde sağır kesilirler. Çünkü kendisi için onda bir fayda görmediğinden onu işitmek kendisine eziyyet verir. Ondan istifâde edemeyeceği gibi zâten buna ihtiyâcı da yoktur. «Allah'ın kitabını ve âyetlerini işitmek ona nasıl acı veriyorsa aynı şekilde ona (kıyamet günündeki) çok acıklı bir azabı da müjdele.»

Yorum sizin. İhtilaflı ve kesin nasslarla belirtilmemiş bir hususta haram hükmü vermek olacak iş değildir.


Rasulullah (s.a.v.)in hadislerini tınlamıyorsun anlaşılan.

Lukman 6 : İnsanlardan bilgisizce Allah yolundan saptırmak için Hakkı boş sözlerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır. İşte horlayıcı azâb onlar içindir

İbn Cerîr'in, Avfî kanalıyla İbn Abbâs'tan rivayetine göre bu âyet-i kerime en-Nadr ibnu'l-Hâris hajkkında nazil olmuştur ama bu âyet-i kerimenin nüzulüne sebep olan davranışı buna göre başkadır.
Rivayete göre o, şarkıcı cariyeler satın alır; birisinin Hz. Peygamber (sa)'i dinlemeye gittiğini görürse hemen bir şarkıcı cariyesini çağırır, o kişiyi de çağırır ve cariyesinin ona çalıp söylemesini emrederek: "Bak, bu, Muhammed'in kendisine çağırdığı namazdan, oruçtan ve onunla birlikte mücadeleden daha hayırlıdır." dermiş. İşte onun bu davranışı üzerine bu âyet-i kerime nazil olmuş. (Suyûtî, Lubâbu'n-Nukûi, n,56)

Sevr ibn Fâhıte'nin babasından, onun da İbn Abbâs'tan rivayetine göre bu âyet-i kerime gece gündüz kendisine şarkı söylesin diye bir cariye satın alan bir adam hakkında nazil olmuştur. (Vahidî, Esbâbun-Nuzûl, s. 244) Bu kişinin İbn Hatal olduğu söylenmiştir. (Alusî, Ruhu'l-Maânî, xxı, 67)

Vâhıdî'nin kendi isnadıyla Ebu Umâme'den rivayetinde Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Cariyelere şarkı öğreterek şarkıcı yetiştirmek, onları satmak helâl değildir. Onları satılmasından alınan bedel de haramdır. Bu gibiler hakkında "İnsanlardan bilgisizce Allah yolundan saptırmak için Hakkı boş sözlerle değişenler... vardır." âyeti nazil oldu. Bir kimse yüksek sesle şarkı söylediği zaman iki şeytan gelir birisi bir omuzunda, diğeri öbür omuzunda tepinmeye, oynamaya başlarlar ve o kişi susuncaya kadar böyle yapmakta devam ederler. (Vahidî, Esbâbu'n-Nuzûl, s. 244.)



Boş Sözleri Satın Alanlar:


"İnsanlardan kimisi... boş sözleri satın alırlar" buyruğundaki; "Kimisi" mubtedâ olarak ref maahallindedir, "Boş sözler"den kasıt ise, İbn Mes'ud, İbn Abbas ve diğerlerinin görüşlerine göre şarkı demektir.
en-Nehhas dedi ki: O kitab ve sünnet ile yasaklanmıştır. İfadenin takdiri: Oyalayıcı olanı kim satın alır?" şeklindedir.
Yüce Allah'ın: "(O) Kasabaya sor" (Yusuf, 12/82) gibi. Ya da ifadenin takdiri şöyle olabilir: Böyle bir kimse boş sözleri ancak satın alıp da buniara çokça bedel verdiğinden dolayı sanki bunları lehv için (boşu boşuna oyalanmak için) satın almış gibidir.
(İfadenin takdirine dair bu açıklamalar, gerek merhum mufessirin ifadesinde gerek en-Nehhâs'm ibaresinde -Arapça baskıya hazırlayanın da belirttiği gibi- bir parça kapalılık vardır Arapça baskıya hazırlayanın, anlaşılan mananın olması gereken şekle dair notu da gözöniinde bulundurularak; tercume yapıldı)

Derim ki: İlim adamlarının şarkının mekruh oluşuna ve yasaklandığına dair delil gösterdikleri üç âyet-i kerîmeden birisi budur.

İkinci âyet-i kerîme yüce Allah'ın: "(Üstelik) oynayıp, eğlenirsiniz." (en-Necm, 53/61) buyruğudur.
İbn Abbas dedi ki: Burada Himyerlilerin lehçesinde şarkı demektir. Mesela; Bize şarkı söyle" demektir. (Ki âyet-i kerîmedeki lafız ile aynı köktendir).


Üçüncü âyet-i kerîme ise yüce Allah'ın: "Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat" (ei-İsra, 17/64) buyruğudur.
Mucahid dedi ki: Bunlar şarkı ve çalgı aletleridir. Buna dair açıklamalar daha önceden el-İsra Sûresi'nde (17/64. âyet, 2. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.
Tirmizî'nin rivayetine göre Ebu Umame, Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Şarkıcı cariyeleri satmayınız, satın almayınız. Onlara (bu işi) öğretmeyiniz. Böylelerinin ticaretinde de hayır yoktur, onların karşılığında alınacak olan para da haramdır. İşte şu: "İnsanlardan kimisi bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak için boş sözleri satın alırlar" âyeti benzeri hususlar için nazil olmuştur."
Ebu İsa (et-Tirmizî) dedi ki: Bu hadis garibtir. Sadece el-Kasım, Ebu Umame yoluyla rivayet edilmiştir. el-Kasım, sika (güvenilir)bir ravidir. Ali b. Yezid ise hadis noktasında zayıf kabul edilmektedir. Bu açıklamayı da Muhammed b. İsmail (el-Buhârî)yapmıştır.
(Tirmizl, III, 119; ancak hadisin sonundaki Tirmizi'nin talik Suddrî'den söz edilmeden. "Kimi ilim adamı Aii b. Yezid'in hadis (rivayetîn)de zayıf olduğu belirtilmektedir" şeklindedir.)


Şu'be ve Sufyan'ın, el-Hakem ile Hammad'dan bu ikisi İbrahim'den şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
Abdullah b. Mes'ud dedi ki: Şarkı kalbte munafıklığın yeşermesine sebebtir, Mucahid de böyle demiş ve şunları eklemiştir: Âyet-i kerîmede geçen boş söz şarkı ve buna benzer batıl şeyleri dinlemektir.

el-Hasen dedi ki: Boş söz çalgı ve şarkıdır.
el-Kasım b. Muhammed de dedi ki: Şarkı batıldır, batıl da ateştedir.
İbnu'l-Kasım dedi ki: Ben Malik'e şarkı hakkında soru sordum da şöyle dedi: Yüce Allah: "Artık haktan sonra sapıklıktan başka ne var?" (Yunus, 10/32) diye buyurmaktadır. Peki, o bir hak mıdır?

Buhârî şöyle bir bab başlığı açmıştır: "Herbir lehvin (boş işin) yüce Allah'a itaatten alıkoyduğu takdirde batıl olduğu ve: Arkadaşına gel seninle kumar oynayayım, diyen kimse ile yüce Allah'ın: "İnsanlardan kimisi bilgisizce Allah'ta yolundan saptırmak ve onu bir eğlence edinmek için boş sözleri satın alırlar" buyruğuna dair bir bab. (Buhari , V, 2321)

Buhârî'nin (Allah'a itaatten alıkoyduğu takdirde) kaydı yüce Allah'ın: "Allah'ın yolundan saptırmak için" buyruğundan ilham alınarak belirtilmiştir.

es-Salebî ile el-Vahidî az önce zikrettiğimiz Ebu Umame hadisinde şunları da kaydetmektedirler:
"...Bir adam yüksek sesle şarkı söyleyecek oldu mu, mutlaka Allah onun üzerine iki şeytan gönderir. Bunlardan birisi bu omuzu üzerinde, diğeri de öteki omuzu üzerinde (oturur) ve kendisi susuncaya kadar bu iki şeytan ayaklarını vurmaya devam eder dururlar. "
(el-Heysemî, Mecmatı'z-Zevâid, VIII, 119; Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebir, VIII, 180)

Tirmizî ve başkaları da Enes ve başkalarının rivayetine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"İki ses vardır ki, lanete uğramıştır ve günahkârdırlar. Ben o iki sesi de yasaklıyorum: Biri zurna ile nağme ve sevinç esnasında şeytanın sesi ve musibet esnasındaki bir sarsıntı ile yanaklara vurup yakalan yırtmak halinde (feryad, ağıt) sesi."
(Tayâlisi, el-Musned, I, 235; Deylemî, et-Firdevs, II, 400)

Cafer b. Muhammed babasından, o dedesinden, o Ali (selam ona)'dan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Ben zurnaları (çalgı âletlerini) kırmakla gönderildim." Bu hadisi Ebu Talib el-Gaylanî rivayet etmiştir.
(el-Heysemî, Zevâidu Musnedi'l-Hâris, 11, 770; Taberânî, el-Ma'cemu'l-Kebîr, VIII, 197; el-Mu'cemu'l-Evsat, I, 151; el-Munzirî, et-Tergib ve't-Terhib, III, 181)

İbn Buşra'nın, İkrime'den, onun İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Ben zurna ve davulları kırıp dökmek ile gönderildim."
(ed-Deylemî, el-Firdevs, I, 398)

Tirmizî'nin de rivayet ettiğine göre Ali (r.anh) şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Ummetim on beş hasleti işleyecek oldu mu artık bela gelip, onları bulur... Ummetim şarkıcı cariyeler ve çalgı aletleri edindiği vakit., (Tirmizî, IV, 494)

Ebu Hurayra yoluyla gelen hadiste de; "Çalgıcı cariyeler ile çalgı aletleri ortaya çıktığı vakit" denilmektedir.
(Ebu Hurayra'den btı lafızla tespit edemedik; ancak aynı mananın dile getirildiği bazı rivayetler için Musnedu Abd b. Mumeyd, I, 1,I7; Ebu AmredDânî, es-Sunenu'l-Vâride fi'l-Fiten, III, 684; el-Munztri, et-Tergtb ve't-Terklb, III, 182 vs)

İbnu'l-Muberak, Malik b. Enes'ten, o Muhammed b. el-Munkedir'den, o Enes b. Malik'ten şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasûlullah (sav) buyurdu ki; "Kim bir şarkıcı kadını dinlemek için oturacak olursa, kıyamet gününde kulaklarına kurşun dökülecektir."
(İbnu'l Cevzi, el' İtu'l-Mıtte Udhiye, II, 786; "Ahrned b. Hanbel, bu hadis bâtıldır, demiştir" kaydıyla)

Esed b. Musa, Abdu'l-Aziz b. Ebi Seleme'den, o Muhammed b. el-Munkedir'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Bize ulaştığına göre yüce Allah kıyamet gününde şöyle buyuracaktır: "Nerede kendilerini ve kulaklarını boş sözlerden ve şeytanların zurnalarından uzak tutan kullarım? Onları misk bahçelerine yerleştirin ve kendilerine Benim rızamı onların üzerine yağdırdığım, haber verin."
(İbnul-Muberak; vmisk, s. 12; Ebu Nııaym, Hilyetu'l-Evliyâ, III, 151)


Kurtubî der ki: Şu "Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle oynat..." (İsra 64) ayeti çalgı, şarkı ve eğlencenin yasak kılındığına delildir. Çünkü onun sesi Yüce Allah'a isyana çağıran her bir unsurdur. Şeytanın sesi veya fiilinden olan her bir şeyden yahut da onun güzel gördüğü her bir şeyden uzak durmak, kaçınmak icab eder.
Nâfî'in İbni Ömer'den rivayet ettiğine göre, İbni Ömer bir seferinde bir zurna sesi işitir, o da parmaklarını kulaklarına koyar ve bineğini o yoldan şu sözleri söyleyerek çevirir: Ey Nâfî sesi işitiyor musun? Ben, "evet" dedikçe o ters istikamete doğru yoluna devam edip gitti; sonunda "hayır" dediğim vakit, ellerini çekti, tekrar devesini geri döndürdü ve dedi ki: Ben Rasulullah(s.a.v.)'ı bir çoban kavalını işittiğini gördüm de bunu yaptı".
(Vehbe Zuhayli, et-Tefsiru’l-Munir, Risale Yayınları: 8/105-106)




Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:


1- En büyük günahlardan biri insanları saptırmak ve Allah Tealâ'nın dininden yüzçevirmek maksadıyla, Allah'ın kelâmı Kur'an'ı işitmekten yüzçevirmek ve insanları hikâyeler, masallar, fıkralar v.b. boş ve eğlenceli sözler gibi faydasız sözlerle meşgul etmektir. Kibirlenerek Kur'an'dan yüz-çevirip ona arkasını dönen kimse can yakıcı bir azaba layık olmaktadır.

2- İbni Mes'ud, İbni Abbas ve başka zatlar ayette geçen "lehve'l-hadis: sözlerin eğlencelisi" ifadesini çalgı âletlerinin dinlenilmemesi, nağmeler ve eğlence aletleriyle musikî icra edilmemesine delil olarak kabul etmektedirler.
Bu ayet âlimlerin musikîyi reddetmelerine delil olarak kabul ettikleri üç ayetten biridir.

Bu konudaki ikinci ayet: "Siz eğleniyorsunuz" mealindeki (Necm, 16/61) ayettir. İbni Abbas diyor ki: Sâmiduun kelimesi, Hımyerî dilinde musikî manasındadır. İsmedî lenâ: şarkı söyle, demektir.

Üçüncü ayet ise: "Sen sesinle gücünün yettiğini yerinden oynat." (İsra 17/64) Mucahid diyor ki: Bunun manası musikî ve musikî aletleridir.

Tirmizî ve başka muhaddisler Enes ve başka sahabîlerden Peygamberimiz (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedirler:
"İki mel'un ve günahkâr ses vardır ki bu iki sesten nehyediyorum: Biri musikî âleti sesi, nağme ve sevinç anındaki şeytanî terennum; diğeri bir musibet anındaki yanaklara vurma ve cepleri yırtma esnasındaki ağıttır."

Ebu Talib el-Giylanî Hz. Ali (r.a.)'den Peygamberimiz (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
"Ben musikî âletlerini ve trampetleri kırmak üzere gönderildim."

İbni Muberak, Enes b. Malik (r.anh)'den Peygamberimiz (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
"Kim bir şarkıyı dinlemek üzere oturursa, kıyamet günü kulağına kurşun dökülür."

Buna binaen âlimler musikînin -genellikle- haram olduğu kanaatine varmışlardır.


Fıkıh âlimlerine göre musikînin hükmü:

İçlerinde dört mezheb âlimlerinin de bulunduğu fıkıh âlimlerinin güvenilir görüşlerine göre musikînin hükmü hakkında aşağıda belirtildiği gibi tafsilatlı açıklama yapılmıştır: (Kurtubî, XIV/54)

a) Haram olan musikî: İçinde kadınların zikredilmesi ve güzelliklerinin tavsif edilmesi, içki ve diğer haramların anlatılması suretiyle eğlence meclislerini hatırlatan sözlerle gönülleri harekete geçiren, şehvete, kadına ve taşkınlığa sebep olan musikîdir. Çünkü bu çeşit musikî ittifakla zemmedilen musikî ve eğlence şeklidir. Bu caiz olmadığına göre bundan alınan ücret de caiz değildir.

b) Mubah olan musikî: Yukarıda belirtilen hususlardan uzak olan musikî şeklidir. Düğün ve bayram gibi sevinç vakitlerinde, Medine etrafında hendek kazılması zamanında olduğu gibi meşakkatli işlerde gayreti artırmak için ve Enceşe'nin nağmelerinde olduğu gibi -uzun yolculuklarda-bu çeşit musikînin azı mubahtır.
(Enceşe: Siyahî bir köle olup Veda haccında Peygamberimiz (s.a.v.)'in hanımlarının develerini sürüyordu. Kendisinin sesi çok güzeldi. Develer onun nağmesiyle daha hızlı gidiyorlardı.)

c) Bugün bazı sufilerin icad ettiği gibi keman, saz ve benzeri musikî aletleriyle icra edilen musikî meclisleri ise haramdır. Çobanın kavalında tereddut vardır. Zilsiz Def ise mubahtır.

d) Savaş trampeti ve davuluna gelince bunda hiçbir mahzur yoktur. Zira savaş davulu gönüllere coşku, düşmana korku vermektedir. Peygamberimiz (s.a.v.), Medine'ye girdiği gün huzurunda davul çalınmış, Hz. Ebubekir (r.anh) menetmeye teşebbus etmişti. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):
"Onları serbest bırak ya Ebabekir! Böylece Yahudiler bizim dinimizin hoşgörülü olduğunu öğrensinler." demişti. Cariyeler o sırada davula vuruyorlar, şöyle diyorlardı:
Bizler cariyeleriyiz Neccar oğullarının Muhammed en güzelidir komşuların

e) Düğün merasimlerinde def kullanılmasında ve aynı şekilde evliliği ilân eden, içinde hayasızlık bulunmayan güzel sözler söylenmesi, aletlerin kullanılmasında beis yoktur.

f) Mahrem olmayan kadının şarkılarını dinlemek erkekler için caiz değildir. Devamlı bir şekilde musikî ile meşguliyet -kadın ve erkek için- düşüklük olup böyle bir kimsenin şahidliği reddedilir. Devamlı meşgul olmuyorsa, şahidliği reddedilmez.

g) İmam Ebu Hanife, Şafiî ve Ahmed b. Hanbel'den musikînin "caiz olmadığı" görüşü nakledilmektedir. Taberî ise şöyle demektedir: Bütün fıkıh âlimleri musikînin caiz olmadığı ve menedilmesi hususunda icmâ etmişlerdir.

3- Kur'an'ın âdeti aradaki farkı açıklamak, teşvik ile uyarıyı birarada takdim etmek için her şeyi zıddıyla birlikte karşılıklı olarak zikretmek (mukabele) şeklindedir. Kur'an kâfirlerin azabını zikrettikten sonra muminlerin nimet içinde olacaklarını zikretmiştir. Bu da şer'an emredilen salih amelleri işleyen muminlere içinde daimî kalacakları cennet nimetleri vardır. Allah bunu onlara asla dönüşü olmayan gerçek bir vaad olarak vaad etmiştir. Bu, yenilgiye uğramayan, hiçbir şeyin kendisini aciz bırakamayacağı sonsuz üstünlüğe sahib "Aziz" olan, meydana getirdiği ve yaptıklarında sonsuz hikmete sahib Hakîm olan Allah'ın vaadidir. (Vehbe Zuhayli, et-Tefsiru’l-Munir)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Delil sandığın çarptmalara ve Hatalı anlayışına renkli yazılar reddiyedir :


EbuZeynep;221124' Alıntı:

Sana göre yukarıdaki alimler de hadisleri tınlamıyorlar, öyle mi?


Aişe (r.a.)'den rivâyet edilmiştir: "Birgün Ebu Bekir (r.a.) yanıma geldi. Ensardan iki kız benim yanımda Buas günü ensarın söylediği mersiyelerden söylüyorlardı. Fakat bunlar meslekten şarkıcı değildi. Ebu Bekir (r.a.) "Peygamber evinde şeytan düdükleri mi?" diye çıkıştı. O gün bayram günüydü. Peygamber (s.a.s.): "Ey Ebu Bekir! Her milletin bir bayramı vardır. Bu gün de bizim bayramımızdır." buyurdu.


Kaynağını vermeden çarpıtılarak aktardığın hadisin gerçek mana ve kaynağıyla tanış ki, kafandaki karışıklıklar gitsin :


ـ4330 ـ1ـ عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْهَا قَالَتْ: ]دََخَلَ عَلَيّ الْنَّبِىَّ # وَعِنْدِي جَارِيَتَانِ تُغَنِّيَانِ بِغِنَاءِ بُعَاثَ. فَاضْطَجَعَ عَلى الْفِرَاشِ، وَحَوَّلَ وَجْهَهُ، وَدَخَلَ أبُو بَكْرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه فَانْتَهَرَنِى وَقَالَ: مِزْمَارَةُ الشَّيْطَانِ فِى بَيْتِ رَسُولِ اللّهِ #؟ فَاقْبَلَ عَلَيْهِ # فقَالَ: دَعْهُمَا! فَلَمَّا غَفَلَ غَمَزْتُهُمَا فَخَرَجَتَا. قَالَتْ: وَكَانَ يَوْمَ عِيدٍ، وَكانَ السَّوْدَانُ يَلْعَبُونَ بِالدَّرَقِ وَالْحِرَابِ فِى الْمَسْجِدِ. فَإمَّا سَألْتُ النَّبِىَّ #، وَإمَّا قَالَ تَشْتَهِينَ تَنْظُرِينَ؟ فَقُلْتُ: نَعَمْ. فَأقَامَنِى وَرَاءَهُ خَدِّى عَلَى خَدِّهِ، يَقُولُ: دُونَكُمْ يَا بَنِى أرْفِدَةَ حَتّى إذَا مَلَلْتُ قَالَ: حَسْبُكِ. قُلْتُ: نَعَمْ قَالَ: فَاذْهَبِى[. أخرجه الشيخان والنسائي.»بُعاثُ« اِسْمَ حِصْنٍ لِ‘وْسِ كَانَ بِهِ يَوْمٌ مَشْهورٌ بَيْنَ ا‘وْسِ وَالْخَزْرَجِ.قَوْلُهَا »اِنْتَهَرَنِى« أى زَجَرَنِى.وَ»بَنو أرْفِدَةَ« بِفَتْحِ الْفَاءِ وَكَسْرِهَا: جِنْسٌ مِنَ الْحَبَشِ يَرْقُصُونَ.


1. (4330)- Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm), benim yanımda iki cariye, Buas (savaşı ile ilgili hamasi) türküler söylerken çıkageldi. Gidip yatağın üzerine yan üstü uzandı ve yüzünü de (aksi istikamete) çevirdi. Derken (babam) Hz. Ebû Bekr (radıyallahu anh) girdi. Derhal beni azarladı ve: "Rasulullah'ın hane-i saadetlerinde şeytan çalgısı ha!" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm), ona yönelip:

"Bırak onları (söylesinler!)" buyurdu. (Onlar sohbete dalıp, bizden) dikkatlerini çekince, ben cariyelere göz işareti yaptım, kalkıp gittiler."

Hz. Aişe devamla der ki: "Bir bayram günüydü. Siyahiler, mescidde kılıçkalkan oyunu oynuyorlardı. Ben mi Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan taleb etmiştim (bilemiyorum), yoksa o (kendiliğinden) mi, "Seyretmek ister misin?" buyurdular. Ben:

"Tabiî!" dedim. Kalktı, beni geri tarafına aldı yanağım yanağının üstünde olduğu halde durduk.
"Ey Erfideoğulları göreyim sizi (oynayın)!" diyordu. Ben usanınca (ya kadar böyle devam ettik. Usandığımı farkedince):
"Yeter mi?" buyurdular. Ben:
"Evet!" dedim.
"Öyleyse git!" dediler."
(Buhârî, Iydeyn 2, 3, 25, Cihad 81, Menâkıb 15, Menâkıbu'l-Ensâr 46, Nikah 82, 114; Muslim, Iydeyn 19, (892); Nesâî, Iydeyn 35-36, (3, 195-197)


Musıkînin lehinde ve aleyhinde görüş bildiren fıkıh bilginleri bazı âyetlerle istidlâl etmişlerse de (Lukmân: 31/6; Zumer: 36/18) bunların musıkîyi hedef aldığı kesin değildir.
Hadislere gelince, Rasul-u Ekrem (s.a.v.)'in düğün, bayram, karşılama gibi munasebetlerle icrâ edilen müziği tasvib ettiği, düğünlerde bunu teşvik eylediği sağlam rivayetlere istinad etmektedir.
Ayrıca müziğin -bir harama âlet edilmeden yalnızca saz ve ses müziğinin- haram kılındığına dair sahih hadisin bulunmadığı söylenmiştir.
(Şevkânî, Neyl, C. VIII, s. 107.)



Aişe (r.a.)'den gelen diğer bir rivâyet de şöyledir: "O, bir kadını Ensardan birisi ile evlendirdiği zaman Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştu: "Ey Aişe! Düğününüzde eğlence yoktu. Halbuki Ensar eğlenceden hoşlanır."


1900- Abdullah bin Abbâs (Radıyallâhu anhumâ) ; Şöyle demiştir :
Âişe (Radıyallâhu anhâ), yakını olan bir kızı Ensâr'dan bir adam ile evlendirdi. (Gelin götürüldükten sonra) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geldi ve (orada bulunanlara) :

— «Genç kızı (damadın evine) gönderdiniz (mi? buyurdu. Sahâbîler:
Evet, dediler. Efendimiz:
— «Def çalıp nağme ile şiir söyleyecek bir kızcağızı gelinle beraber gönderdiniz (mi?)» buyurdu. Âişe (Radıyallâhu anhâ) :
Hayır, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) :
— «Ensarın arasında güzel söyleme adeti vardır. Bari onlara : 'Size geldik, size geldik. Böylece Allah bize de, size de hayırlı ömür versin' diyerek onları odalarına göndereydiniz ya» buyurdu."
(İbn Mace, Nikah, 1 900)


Âmir b. Sa'd'den nakledilmiştir: "Bir düğün münâsebetiyle Karaza b. Ka'b ve Ebu Mes'ûd el-Ensârî'nin yanına gittim. Küçük bir kız çocuğu şarkı söylüyordu. Ben: "Siz Rasulullah (s.a.s.)'ın arkadaşları ve Bedir ashabından olduğunuz halde, sizin yanınızda bunlar (nasıl) yapılıyor?" dedim. Onlar: "İster bizimle kalırsın, istersen gidersin. Bize, düğünde eğlenmeğe, musibet anında da ağlamaya izin verildi." dediler.

İbn Hacer hadisin râvîlerinin güvenilir kişiler olup isnadının sahih olduğunu ifade etmiştir.



Düğünlerde, kadınlar kendi aralarında, İslami kurallara (def çalarak) dikkat ederek eğlenmesinde bir sakınca yoktur. Yukarıdaki rivayetler, çalgı aletleriyle musiki ile eğlenilemez.


“Allah’ın, kitabında helâl kıldığı helâl; haram kıldığı ise haramdır. Hakkında sustuğu da muaftır. Allah’tan onun affının kabulünü isteyin. Zira Allah bir şeyi unutacak değildir” Hakim, Ebû’d-Derdâ’dan rivâyetle

“Allah bir şeyi farz kıldığında onu eksiltmeyin. Bir şeye sınır koyduğunda da sınırı aşmayın. Bir şey hakkında da unutmaksızın susmuşsa, onun ardına düşmeyin” Dârekutnî, Sa’lebe’den tahriçle.

Bu ne demek? Bu şu demek; haram kılacağı bir şey hakkında Allah’ın ne tereddüdü, ne de unutkanlığı bulunmadığını; bir şeyi haram kılmamışsa eğer, o şeyin mubah olacağının anlaşılması gerektiğini, çünkü eşyada aslolanın “mubahlık” olduğudur.

Hayırdır? Rasulullahı (s.a.v.) postacı mı yapıyorsun? Allah rasulu Hz. Muhammed, çalgılı muzik, musiki gibi pislikleri yasaklayabilir ve yasaklamıştır! Hadisleri inkar ederek, mealci sapkınlığıyla ortada kalırsın!

A'raf : 157

الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ
الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوباً عِندَهُمْ
فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ يَأْمُرُهُم بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ
عَنِ الْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ
الْخَبَآئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ
عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ
النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَـئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

"Onlar ki, o ummî peygambere uyarlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları o peygambere uyup, onun izinden giderler ki, O, onlara iyiyi emreder ve onları kötülüklerden alıkoyar, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılar, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yükleri indirir, üzerlerindeki bağları ve zincirleri kırar atar, işte o vakit ona iman eden, ona kuvvetle saygı gösteren, ona yardımcı olan ve onun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte asıl murada eren kurtulmuşlar onlardır." (A'raf 157)


Şimdi sen bu hadisleri şerh et bakalım;

Sahih-i Buharîde Kitabu'l-Eşribe 6 nolu "İçkinin ismini değiştirerek onu haram kılan kimseler hakkında gelen hadisler" babandaki (Fethu'l-Barî: 10/51 Hadis No: 5590) hadiste; Abdurrahman b. Ganm el-Eş'arî diyor ki: Ebu Malik el-Eş'arî vallahi bana yalan söylemedi. O Peygamberimiz (s.a.v)'den şunu işittiğini söyledi:
'Yemin olsun ki, ummetimden; zina, ipek, içki ve çalgı aletlerini helâl sayan birtakım kimseler olacaktır".

Hadisin bir başka lafzında şöyle denilmektedir:
"Ummetimden bazı kimseler şarabı başka isimler vererek içeceklerdir. Onların tepelerinde çalgılar çalınacak, şarkıcı kadınlar şarkı söyleyecektir. Allah onları yerin dibine geçirecek, onlardan domuzlar ve maymunlar kılacaktır."

( ibni Mace rivayet etmiştir. Her iki hadis Neylu'l-Evtâr, VIII, 96. Aynca Tirmizî Hz. Ali'den şöyle bir hadis rivayet etmektedir: "Benim ummetim on beş şeyi işleyecek olursa artık başına belâlar gelmiştir." Bu arada; "Şarapları içer, ipekleri giyer ve şarkıcı ve çalgıcıları dinleyecek olursa." denilmektedir. Ancak hadis garibtir ve senedinde zayıf bir ravi vardır. Neylu'l-Evtâr, VIII, 99 )







Hz. Aişe (ra) bir bayram günü ile ilgili bir hatırasını şöyle anlatıyor:
“Yanımda iki genç kız def çalıp Buas Harbi üzerine düzülmüş hamâsî türküler söylerken Resûlullah Efendimiz (asm) içeri girdi. Yatağın üzerine sırtüstü uzanarak yüzünü örttü. Az sonra babam Ebû Bekir (ra) girdi. Türkü okuyan kız çocuklarını görünce:
‘Resûlullah’ın (asm) huzurunda şeytan sazı ha!’ diye bana kızdı ve kızları azarladı.
Ancak, Resûlullah (asm) karşı koyarak:
‘Ey Ebû Bekir, bırak onları; söylesinler, her milletin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır’ buyurdu.
Onlar sohbete dalıp, ilgileri kesilince ben kızlara göz ettim, hemen çıktılar.”
Buharî, II, 3; Müslim, II, 605; Nesaî, III, 59


Yukarıdaki hadisin aynısı olup, bir başka varyantıdır ki, cevabı verildi!



Hz. Ali (ra) anlatıyor: Resulullah Efendimiz (asm) buyurdular ki:
“Cennette siyah gözlü hurilerin toplanma yerleri vardır. Orada, benzerini mahlukatın hiç işitmediği güzel bir sesle şarkı okurlar ve şöyle söylerler:
“Bizler ebedîleriz, bizler hiç ölmeyiz!
Bizler nimetlere mazharız, fakirlik bilmeyiz!
Bizler Rabbimizden razıyız, kederli olmayız!
Bizlere sahip olan beylerimize ne mutlu!” Tirmizî, Cennet 23, 4/336, (2689)


İnsanda temel olmayınca böyle haramı helal kılmaya çalışır. Sen cennette şarab içmeyi de, "Kırmızı Doluca Şarabı" mı zannedersin. Ahirattaki her şey Şeriata uygun ve dunyadakinden farklı olacaktır. Ahiratta bir gün, dünya yılıyla 1000 yıl gibi de olacaktır. Rasulullahın şarkı diye çevrilen sözü, Allahın verdiği nimeti hamd ile ilgili zikirdir ki, sen bunu Ajda pekkan şarkısı beklersin. Subhanallah, kimlere zamanmızı harcıyoruz!

Bunun dışında Müziği yasaklayan hadisler, kıyamete yakın insanların şarkıyı, türküyü ve her türlü müziği bir metâ sayacakları, büyük bir değer verecekleri, fitne ortamı olup olmamasına bakmaksızın kadını allayıp pullayarak ortaya sürecekleri, çalıp söyleterek, açıp saçarak kadın ile eğlence düzenlemenin mubah sayılacağı ve haramı helâl sayarcasına bu anlayışın yaygınlaşacağı anlaşılmaktadır. Burada sakındırılan, yalın müzik ve yalın kadın sesi değil; burada sakındırılan, kadın sesi ile müziği fitne için âlet etmek ve bunu kasıtlı olarak—çağın gerekleri diye—yaygınlaştırmaktır.


Kıyamete yakın olmadığını iddia ederek, gaybdan haber de veriyorsun, ki sana yakışır(!) Hadisleri , hadis usulune vakıf alimler anlar, pop kralları değil.


İmam Gazali diyor ki;

Müziği haram sayanlar genellikle şu âyete dayanıyorlar: Kur’ân, “İnsanlardan bazıları efsane ve boş sözleri satarlar” buyuruyor. İbn-i Mesud, Hasan-ı Basrî ve Nehâî (ra) âyette geçen “boş söz”ün müzikli söz olduğunu söylemişlerdir. Nitekim Peygamber Efendimiz de (asm), “Allah Teâlâ kayneyi, satmasını, parasını ve öğretmesini haram kıldı” buyurmuştur. Kayne içki meclisinde erkeklere şarkı söyleyen kadın demektir.

İmam-ı Gazâlî diyor ki: Bizim buna itirazımız yoktur. Biz zaten yabancı bir kadının fitne ortamında, kendilerinden emin olunmayan fâsıklara şarkı söylemesinin haram olduğunu söylemiştik. Hadiste geçen “Kayne”nin mânâsında fitne vardır. Fakat bundan, bir kadının fitne korkusu olmayan hallerde ve ortamlarda başkaları duysun duymasın, şarkı söylemesinin haram olduğu mânâsı anlaşılmaz.

Kezâ, âyette buyrulduğu gibi, boş sözler ve düzme yalanlarla dînini satarak insanları yoldan çıkarmağa çalışmak haramdır. Buna da diyeceğimiz yoktur. Fakat her şarkı sözü dinini satmak ve insanları azdırıp sapıtmak mânâsını taşımıyor. Âyetin muradı insanları sapıtmaya karşı uyarmaktır. Tamam; insanları sapıtmak maksadıyla Kur’ân okunsa da haramdır.

Adamın birisi imam olmuş ve imamlığında sürekli Abese Sûresini okuyormuş. Çünkü bu sûrede Cenâb-ı Hak Peygamber Efendimiz’i (asm) azarlıyor. Hazret-i Ömer (ra) adamın gâyesinin fitne çıkarmak olduğunu anlayınca, adamın Abese Sûresini okumasını haram sayarak adamı imamlıktan azlediyor. Kur’ân ile sapıtmak haram olursa, şarkı ile sapıtmak ve fitne çıkarmak da elbet haram olur.



Boş sözün gerçek manasını öğrenmek istiyorsan, Uydurma hadisleri kitabında koleksiyon yapan Gazaliden almayacaksın.

Şimdi sen benim yazdığım delillerin senetlerini sun da forum mustefid olsun.



Boş Sözleri Satın Alanlar:


"İnsanlardan kimisi... boş sözleri satın alırlar" buyruğundaki; "Kimisi" mubtedâ olarak ref maahallindedir, "Boş sözler"den kasıt ise, İbn Mes'ud, İbn Abbas ve diğerlerinin görüşlerine göre şarkı demektir.
en-Nehhas dedi ki: O kitab ve sünnet ile yasaklanmıştır. İfadenin takdiri: Oyalayıcı olanı kim satın alır?" şeklindedir.
Yüce Allah'ın: "(O) Kasabaya sor" (Yusuf, 12/82) gibi. Ya da ifadenin takdiri şöyle olabilir: Böyle bir kimse boş sözleri ancak satın alıp da buniara çokça bedel verdiğinden dolayı sanki bunları lehv için (boşu boşuna oyalanmak için) satın almış gibidir.
(İfadenin takdirine dair bu açıklamalar, gerek merhum mufessirin ifadesinde gerek en-Nehhâs'm ibaresinde -Arapça baskıya hazırlayanın da belirttiği gibi- bir parça kapalılık vardır Arapça baskıya hazırlayanın, anlaşılan mananın olması gereken şekle dair notu da gözöniinde bulundurularak; tercume yapıldı)

Derim ki: İlim adamlarının şarkının mekruh oluşuna ve yasaklandığına dair delil gösterdikleri üç âyet-i kerîmeden birisi budur.

İkinci âyet-i kerîme yüce Allah'ın: "(Üstelik) oynayıp, eğlenirsiniz." (en-Necm, 53/61) buyruğudur.
İbn Abbas dedi ki: Burada Himyerlilerin lehçesinde şarkı demektir. Mesela; Bize şarkı söyle" demektir. (Ki âyet-i kerîmedeki lafız ile aynı köktendir).


Üçüncü âyet-i kerîme ise yüce Allah'ın: "Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat" (ei-İsra, 17/64) buyruğudur.
Mucahid dedi ki: Bunlar şarkı ve çalgı aletleridir. Buna dair açıklamalar daha önceden el-İsra Sûresi'nde (17/64. âyet, 2. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.
Tirmizî'nin rivayetine göre Ebu Umame, Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Şarkıcı cariyeleri satmayınız, satın almayınız. Onlara (bu işi) öğretmeyiniz. Böylelerinin ticaretinde de hayır yoktur, onların karşılığında alınacak olan para da haramdır. İşte şu: "İnsanlardan kimisi bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak için boş sözleri satın alırlar" âyeti benzeri hususlar için nazil olmuştur."
Ebu İsa (et-Tirmizî) dedi ki: Bu hadis garibtir. Sadece el-Kasım, Ebu Umame yoluyla rivayet edilmiştir. el-Kasım, sika (güvenilir) bir ravidir. Ali b. Yezid ise hadis noktasında zayıf kabul edilmektedir. Bu açıklamayı da Muhammed b. İsmail (el-Buhârî) yapmıştır.
(Tirmizl, III, 119; ancak hadisin sonundaki Tirmizi'nin talik Suddrî'den söz edilmeden. "Kimi ilim adamı Aii b. Yezid'in hadis (rivayetîn)de zayıf olduğu belirtilmektedir" şeklindedir.)


Şu'be ve Sufyan'ın, el-Hakem ile Hammad'dan bu ikisi İbrahim'den şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
Abdullah b. Mes'ud dedi ki: Şarkı kalbte munafıklığın yeşermesine sebebtir, Mucahid de böyle demiş ve şunları eklemiştir: Âyet-i kerîmede geçen boş söz şarkı ve buna benzer batıl şeyleri dinlemektir.

el-Hasen dedi ki: Boş söz çalgı ve şarkıdır.
el-Kasım b. Muhammed de dedi ki: Şarkı batıldır, batıl da ateştedir.
İbnu'l-Kasım dedi ki: Ben Malik'e şarkı hakkında soru sordum da şöyle dedi: Yüce Allah: "Artık haktan sonra sapıklıktan başka ne var?" (Yunus, 10/32) diye buyurmaktadır. Peki, o bir hak mıdır?

Buhârî şöyle bir bab başlığı açmıştır: "Herbir lehvin (boş işin) yüce Allah'a itaatten alıkoyduğu takdirde batıl olduğu ve: Arkadaşına gel seninle kumar oynayayım, diyen kimse ile yüce Allah'ın: "İnsanlardan kimisi bilgisizce Allah'ta yolundan saptırmak ve onu bir eğlence edinmek için boş sözleri satın alırlar" buyruğuna dair bir bab. (Buhari , V, 2321)

Buhârî'nin (Allah'a itaatten alıkoyduğu takdirde) kaydı yüce Allah'ın: "Allah'ın yolundan saptırmak için" buyruğundan ilham alınarak belirtilmiştir.

es-Salebî ile el-Vahidî az önce zikrettiğimiz Ebu Umame hadisinde şunları da kaydetmektedirler:
"...Bir adam yüksek sesle şarkı söyleyecek oldu mu, mutlaka Allah onun üzerine iki şeytan gönderir. Bunlardan birisi bu omuzu üzerinde, diğeri de öteki omuzu üzerinde (oturur) ve kendisi susuncaya kadar bu iki şeytan ayaklarını vurmaya devam eder dururlar. "
(el-Heysemî, Mecmatı'z-Zevâid, VIII, 119; Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebir, VIII, 180)

Tirmizî ve başkaları da Enes ve başkalarının rivayetine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"İki ses vardır ki, lanete uğramıştır ve günahkârdırlar. Ben o iki sesi de yasaklıyorum: Biri zurna ile nağme ve sevinç esnasında şeytanın sesi ve musibet esnasındaki bir sarsıntı ile yanaklara vurup yakalan yırtmak halinde (feryad, ağıt) sesi."
(Tayâlisi, el-Musned, I, 235; Deylemî, et-Firdevs, II, 400)

Cafer b. Muhammed babasından, o dedesinden, o Ali (selam ona)'dan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Ben zurnaları (çalgı âletlerini) kırmakla gönderildim." Bu hadisi Ebu Talib el-Gaylanî rivayet etmiştir.
(el-Heysemî, Zevâidu Musnedi'l-Hâris, 11, 770; Taberânî, el-Ma'cemu'l-Kebîr, VIII, 197; el-Mu'cemu'l-Evsat, I, 151; el-Munzirî, et-Tergib ve't-Terhib, III, 181)

İbn Buşra'nın, İkrime'den, onun İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Ben zurna ve davulları kırıp dökmek ile gönderildim."
(ed-Deylemî, el-Firdevs, I, 398)

Tirmizî'nin de rivayet ettiğine göre Ali (r.anh) şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Ummetim on beş hasleti işleyecek oldu mu artık bela gelip, onları bulur... Ummetim şarkıcı cariyeler ve çalgı aletleri edindiği vakit.,” (Tirmizî, IV, 494)

Ebu Hurayra yoluyla gelen hadiste de; "Çalgıcı cariyeler ile çalgı aletleri ortaya çıktığı vakit" denilmektedir.
(Ebu Hurayra'den btı lafızla tespit edemedik; ancak aynı mananın dile getirildiği bazı rivayetler için Musnedu Abd b. Mumeyd, I, 1,I7; Ebu AmredDânî, es-Sunenu'l-Vâride fi'l-Fiten, III, 684; el-Munztri, et-Tergtb ve't-Terklb, III, 182 vs)

İbnu'l-Muberak, Malik b. Enes'ten, o Muhammed b. el-Munkedir'den, o Enes b. Malik'ten şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasûlullah (sav) buyurdu ki; "Kim bir şarkıcı kadını dinlemek için oturacak olursa, kıyamet gününde kulaklarına kurşun dökülecektir."
(İbnu'l Cevzi, el' İtu'l-Mıtte Udhiye, II, 786; "Ahrned b. Hanbel, bu hadis bâtıldır, demiştir" kaydıyla)

Esed b. Musa, Abdu'l-Aziz b. Ebi Seleme'den, o Muhammed b. el-Munkedir'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Bize ulaştığına göre yüce Allah kıyamet gününde şöyle buyuracaktır: "Nerede kendilerini ve kulaklarını boş sözlerden ve şeytanların zurnalarından uzak tutan kullarım? Onları misk bahçelerine yerleştirin ve kendilerine Benim rızamı onların üzerine yağdırdığım, haber verin."
(İbnul-Muberak; vmisk, s. 12; Ebu Nııaym, Hilyetu'l-Evliyâ, III, 151)


Kurtubî der ki: Şu "Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle oynat..." (İsra 64) ayeti çalgı, şarkı ve eğlencenin yasak kılındığına delildir. Çünkü onun sesi Yüce Allah'a isyana çağıran her bir unsurdur. Şeytanın sesi veya fiilinden olan her bir şeyden yahut da onun güzel gördüğü her bir şeyden uzak durmak, kaçınmak icab eder.
Nâfî'in İbni Ömer'den rivayet ettiğine göre, İbni Ömer bir seferinde bir zurna sesi işitir, o da parmaklarını kulaklarına koyar ve bineğini o yoldan şu sözleri söyleyerek çevirir: Ey Nâfî sesi işitiyor musun? Ben, "evet" dedikçe o ters istikamete doğru yoluna devam edip gitti; sonunda "hayır" dediğim vakit, ellerini çekti, tekrar devesini geri döndürdü ve dedi ki: Ben Rasulullah (s.a.v.)'ı bir çoban kavalını işittiğini gördüm de bunu yaptı".
(Vehbe Zuhayli, et-Tefsiru’l-Munir, Risale Yayınları: 8/105-106)


Ø şarkıcılık yapan kadınların alım satımının yasak oluşu:
1282- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Şarkıcılık yapacak olan dansözleri satmayın onları satın almayın, onlara şarkı türkü öğretip sanatçı haline getirmeyin, onların alım satımıyla veya onlar vasıtasıyla kazanılan parada hayır yoktur. Onların alım satımından elde edilen veya onlar vasıtasıyla elde edilen paralar haramdır. İşte bu ve benzeri işler hakkında şu ayet nazil oldu:
İnsanlardan kimi de var ki; gerçek bir bilgiye dayanmaksızın bilgisiz bir şekilde insanları Allah yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için masal hikâye şarkı türkü gibi eğlence türünden boş sözleri satın alıp insanları Kur’ân dinlemekten alıkoyup bu masallarla aldatmaya ve avutmaya çalışırlar…”(31 Lukman: 6) (İbn Mâce, Ticarat: 11)
žTirmîzî:Bu konuda Ömer b. Hattâb’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî:
Ebû Umâme’nin hadisini bu şekilde sadece buradan bilmekteyiz. Bazı ilim adamları Ali b. Yezîd hakkında söz ederek onun zayıf olduğunu söylemişlerdir ki kendisi Şamlıdır.
[Sunen-i Tirmizi ; Cilt 1, Sahife 343, 12: ALIŞVERİŞ BÖLÜMLERİ bölüm: 51]



-Ebi Umame, Rasulullahın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Şarkı söyleyen cariyeleri satmayın, satın almayın, onlan (Bu hususta) eğitmeyin. Onların ticaretinde hiçbir hayır yoktur. Onların paralan haramdır."
Ebu Umame bu âyetin, Rasulullaha bu gibi konularda indiğini söylemiştir.
[Tirmizî, K. Tefsir el-Kur'an Sure: 31, Hadis no: 3195]



2168) Ebû Umâme (Radiyallâhu anh)'den; Şöyle demiştir:
Rasûlullah (Sallahu Aleyhi ve Sellem) şarkıcı cariyelerin satılmasını, satın alınmasını, şarkıcılık kazançlarını ve onların (satış) bedellrini yemeyi yasakladı."
[Sunen-i İbni Mâce Tercemesi ve Şerhi, Kahraman Yayınları: 6/140-141]
İzahı

Bu hadîsi Tirmizî ve Ahmed de rivayet etmişlerdir. Tirmizi1 deki merfû hadîsin meali şöyledir: "(Şarkıcı) cariyeleri satmayınız, onlan satın almayınız, onlara (şarkıcılığı) öğretmeyiniz. Onların ticâretinde hiç bir hayır yoktur ve (satış) bedelleri haramdır.
«Bazı insanlar, Allah yolundan saptırmak için (eğlendirici haram sesler gibi) mûnker sözü satın alırlar. [Lukman 6] âyeti bunun misli hakkında indirildi.»

Tuhfe yazarı bu hadîsin şerhinde şöyle der:
"Hadîs, cariyelere şarkıcılığı öğretmeyi yasaklar. Çünkü şarkıcılık zinanın basamağıdır. Şarkıcı cariyeden maksat şarkıcılığı sanat hâline getirendir.
Kâdı: Hadîsteki yasaklama, şarkıcı cariyeleri şarkıcılık etsin diye satılmasına ve satın alınmasına mahsustur. Bunları meşru amaçla satmak veya satınalmak, yasak değildir.
Şarkıcı cariyelerin satış bedelinin haramlığı, bunların satışının geçersizliğine delâlet eder. Lâkin cumhur bunların satışının sahîh olduğuna hükmetmiştir. (Akit sahîh olmakla beraber, haramdır.)
Hadîs şöyle yorumlanır. Şarab imalâtçısına üzüm satıp bedelini almak haram olduğu gibi şarkıcı cariyeleri satıp bedelini almak da haramdır. Çünkü haram bir işin yapılmasına yardım edilmiş olur. Ama satış akdi geçerlidir, demiştir.
"Hâkim ve Beyhakî'nin îbn-i Ebî Şeybe'den rivayet ettikleri sahîh bir eserde Abdullah îbn-i Mes'ûud (Radıyallâhu anh) 'a, yukardaki âyette geçen; (Lehvel-Hadîs)'in mânâsı sorulmuş, kendisi "O'ndan başka hak ilâh olmayan (Allah)'a yemin ederim ki, bununla şarkıcılık ve şarkı kasdedilmiştir, diye cevap vermiştir "
Nevevi'nin beyânına göre kadının şarkıcılık kazancının haramlığı hususunda icmâ vardır. Kadın hür de olsa hüküm aynidir.
[Sunen-i İbni Mâce Tercemesi ve Şerhi, Kahraman Yayınları: 6/142] [Sunen-i İbni Mâce Tercemesi , Konya Yayın: 2/10]




Diğer bir kısım âlimler ise "Boş söz satın almak"tan maksadın, şarkı ve türkü söylemek ve onları dinlemek olduğunu söylemişlerdir.
Abdullah b. Mes'ud, Abdullah b. Abbas, Cabir b. Abdullah, Mucahid, Said b. Cubeyr ve İkrime bu görüştedirler.

Bazı âlimler de buradaki "Boş söz satın almak"tan maksadın, oyun âletleri satın almak olduğunu söylemişlerdir. Bu görüş Hasan-ı Basrî, İbn-i Cüreyc ve Mücahid'den nakledilmektedir. Dehhak ve İbn-i Zeyd ise, satın alınan boş söz'den maksadın, Allaha ortak koşmak olduğunu söylemişler ve görüşlerine delil olarak da bundan sonra gelen âyeti göstermişlerdir.

Taberi, âyet-i kerimede zikredilen "Boş söz"den maksadın, kişiyi Allah yolundan alıkoyan ve Allah ve Resulü tarafından yasaklanan her türlü söz olduğunu söylemiş ve âyet-i kerimenin umumî olan ifadesinin bunu gerektirdiğini beyan etmiştir.

Ayet-i kerimede, boş sözler satın alanların, bunları, insanları Allahın yolundan saptırmak için satın aldıkları beyan edilmiştir. Burada zikredilen, Allahın yolundan maksat, Kur'an okumak, Allahı zikretmek ve kulu, Allaha yaklaştıracak her türlü ibadet, her türlü itaat ve Allahm dinidir. Batıl sözleri satın alanlar, insanlan bu sözler vasıtasıyla Allahın yolundan alıkoyarlar ve Allahın diniyle alay ederler. Bu itibarla onlara, kıyamet gününde hor ve hakir düşüren çetin bir azap vardır. Zira onlar hem kendileri sapmış hem de diğer insanlan saptırmışlardır.
[Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 6/430-431]





 
aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İçeriğini şu anda tastamam hatırlayamadım ama; İmam Birgivi Rahimehullah'ın; musiki konusunda ona cevaz veren helal diyen Zembilli Ali Cemali'nin de, delili ne olursa olsun musikiye helal diyenin kafir olacağını söyleyen İbni Kemalpaşazade'nin de aşırı gittiğini söylediğini Doç Dr Huriye Martı'nın Birgivi Biyografisi'nde veya Osmanlıda Bir Darul Hadis Şeyhi Birgivi adlı kitaplardan birinde okumuştum..

Tam hatırladığım kısmı, Birgivi'nin, İbni Kemal'i de Zembilliyi de aşırı bulduğu.. Galiba biri malum şaz delillerle musikiye cevaz verdiği için, diğeri de malum şaz delillerle helal diyenin kafir olacağını söylediği için..

Birgivi kendisi ise musikinin haram olduğunu söyleyenlerdendir.. Ki, aslı budur. Lakin karşı tarafın istidlallerine bakmadan tekfir veya tahkir etmek hata olsa gerek, ki birgivi ibni kemal'i bunda eleştirir..

Ebu Suud Rahimehullah ve sair Hanefi Osmanlı uleması ise genel bir ittifakla haram derler musikiye, ama mesela mehter için -tıpkı serhad gazilerinde pala bıyık için oldugu gibi, ki Taliban bununla amel eder bazı- gaza amaçlı kerhen fetva verdikleri, sadece cihadda ve cihad parçaları çalmak şartıyla fetva verdikleri malumdur..

Yani Hanefiler genel bir ittifakla haram derler musikiye..
 
Ömer İbn Abdulaziz Çevrimdışı

Ömer İbn Abdulaziz

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İlahi dinlemesem daha mı iyi olur? :(

İbnu Salah diyor ki:"Şarkı ve çaldı aletlerinin haram olduğunda icma vardır."

Ehli sünnet alimleri, Sahabe, tabiin ve tabei tabiin, dört mezhebe bağlı imamlar çalgı aletlerinin haram olduğunda icma etmişler.

İlahi dediğin eğer içerisinde çalgı aletleri olan şarkılarsa evet bunlar dinlemezsen daha hayırlı olur senin için.
 
Ömer İbn Abdulaziz Çevrimdışı

Ömer İbn Abdulaziz

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Yalnızca şunu söylemek istiyorum; İmam Gazali hazretlerinin lakabı, ''uyduruk hadis koleksiyoncusu değil'', ''Hüccet-ul İslam''dır. İşimize geldiği gibi alimleri yaftalayıp, kimini 2. sınıf, kimini 1.sınıf ilan edersek; hiçbir fıkhî meseleye fetva bulamayız. Hayatını İslam'a adamış bir alimdir Gazali, kısacık ömrüne onlarca eser sığdırmış ve neredeyse her konuda eser vermiştir. İbn Sina ve Farabi'nin sapık felsefî düşüncelerini çürüten yine kendisi olmakla beraber, kelamdan sufizme kadar bir çok konuda ilmi ile amildir.

Gazali'nin İhyası hakkında yazdığınız yazıyı da gördüm sitenizde. Mevzu hadislerin sahihliğini öğrenmek için istihaleye yatan İbn Arabi'nin sözlerini kullanıp, sufi eğilimleri olduğu için Gazali'yi yermek de komik durmuş açıkçası. Size göre herkes sapık, bir siz doğrusunuz. Haddinizi bilin, Gazali gibi bir müçtehide söz söylemek, sizin haddiniz değil. İşinize gelince Buhari'nin Ebu Hanife hakkındaki sözlerine ''Biz bir şey diyemeyiz'' demesini biliyorsunuz, konu müziğe cevaz veren Gazali olunca ''ooooo...''

İmam Gazali çalgı aletlerine değil "nağme"ye caiz diyor. Bunun tam aksine çalgı aletlerinin haram olduğunu gerek İhya'da gerek diğer eserlerinde birçok kez vurguluyor. Nitekim kendi tabii olduğu Şafii mezhebi imamlarına göre de çalgı aletleri haramdır. İmam Gazali'de bu noktada mezhebine uymuştur.

İmam Gazali'nin hadisteki yerine gelince; her insan her alanda imam olamaz. İmam Gazali'nin hadis noktasında zayıf olduğu doğrudur. İbn Teymiyye birçok yerde İmam Gazali'den nakil yapmaktadır ve haklı olduğu noktalarda Gazali'den faydalanmaktadır. Fakat hadis noktasında İmam Gazali'nin çok zayıf olduğunu kendisi de belirtir. Zaten hiçbir muhaddis İmam Gazali'nin hadis ilminde otorite olduğunu söylememiştir. Müctehidlerin tabakalarını anlatan eserlerde de İmam Gazali'nin Şafii müctehidlerinden sayıldığını ben şahsen görmedim.
 
İ Çevrimdışı

İbn Abdilberr

Üyeliği İptal Edildi
Banned
eğer haram olsaydı YÜCE KİTABIMIZ KURAN-I KERİMDE direk bir ifadeyle RABBİMİZ tarafından yasaklanmazmıydı.sonuçta cahiliye döneminde yaşayan arapların müziğe ilgili olduklarını biliyoruz...

Haram herşeyin Kur'an'da geçeceği gibi saçma bir görüşe nasıl vardınız? Kur'an'da bir hanım ile evliyken, o hanımın teyzesi ile de aynı anda evlenmenin haram olduğu yazıyor mu? Hayvan ile ilişkiye girmenin haram olduğu yazıyor mu? Hangi maldan ne kadar zekat düşer yazıyor mu? Ya da namazların rekatları? En'am 119'u koyan şahıs bir zahmet bunlara ve misli mevzulara cevap versin.

Bu din iki vahiy üzerine bina edildi. 1. Kur'an-ı Kerim 2. Sünnet

Rasulullah s.a.v diyor ki : "Bana Kur'an ve bir o kadarı [sünnet] daha verildi. Yakında karnı tok, koltuğuna yaslanmış birisi, 'Size Kur'an yeter; onda neyi helal bulursanız onu helal kabul ediniz. Onda neyi haram bulursanız, onu da haram biliniz' diyecek. Şunu iyi bilin ki, Allah Resulünün haram kıldığı da Allah'ın haram kıldığı gibidir." Ebu Davud, Sünen, 5

mhmet87 az önce o ayeti farklı anlayan alimlerden de örnekler verdik. Onlar Kuran'ı anlayamadılar mı? İmam Gazali alim değil mi? İbn Kudame el-Makdisi alim değil mi? İmam Zehebi alim değil mi? İbn-i Abidin alim değil mi? İbn Hazm alim değil mi? Bunların hepsi hadis inkarcısı mı? Lafın nereye gittiğini bilmeden konuşuyorsunuz.

Yalancılıkta ve iftirada sınır tanımamışsın.

İbn Kudame ve Zehebi müziğe haram diyor. O ayetin tefsirini şirk olarak kabul edenler, çalgı aletlerine helal mi diyorlar sanıyorsun?

Denize düşen yılana sarılır misali, cidden komik şekilde İbn Kudame ve Zehebi'ye iftira atmışsın. Ehl-i Sünnetten kimse müziğe helal dememiştir. Eğer samimi isen gel şu sözümü çürütte bana Seleften, Ehli Sünnetten bir kişi naklet.

Haleften Kadı İyad el-Eşari diyor ki : Kim müziği helal sayarsa İCMA ile kafirdir. eş-Şifa bi Tarifi Hukukil Mustafa

Müziğe helal diyenler ancak hadis ilminden ve fıkhtan cahil olan kimseler. İbn Hazm gibi anlayıştan uzak birini taklit edersen (İbn Hacer,İbn Teymiyye,İbn Kudame, Iraki ve Nevevi gibi alimler İbn Hazm'ın hadiste hiç olduğunu söylemişlerdir), İbn Abidin gibi tevhid düşmanı gibi birini taklit edersen, Gazali gibi Eşariler tarafından bile tekfir edilmiş birini taklit edersen sonun bu olur.

Birincisi, bu konuda ihtilaf var diyen sapıklar buyursun ihtilafı nakletsinler. Zira ihtilaf selef arasında olursa ihtilaf kabul edilir. Yoksa seleften sonra halefin herhangi birşeye muhalefet etmesi, konuyu ihtilafa düşürmez, icmayada zarar vermez.

İkincisi, bu konuda açık nass yok diyenler konuyu araştırıp yorum yapsalardı daha hayırlı olurdu. Sahih hadisten daha açık nass ne olabilir?

Zira Rasulullah s.a.v. buyuruyor ki : Ümmetim arasında fercleri, ipeği, şarabı ve çalgı aletlerini helal kabul edecek bir topluluk olacaktır. Ve birtakım kimseler bir alemin yakınına konaklayacaklar. Kendilerine ait davarlarla yanına gidecek, bir ihtiyacı sebebiyle onlara varacak. Onlar (ona): Bize yarın tekrar gel diyecekler. Yüce Allah geceleyin onlara hükmünü geçirecek ve alemi koyacak, diğerlerini ise tanınmaz hale çevirerek kıyamet gününe kadar maymunlara ve domuzlara dönüştürecektir.” ( Buhari/ Kitabul Eşribe, 10.cilt 5590 )
 
B Çevrimdışı

benhu

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Haram herşeyin Kur'an'da geçeceği gibi saçma bir görüşe nasıl vardınız? Kur'an'da bir hanım ile evliyken, o hanımın teyzesi ile de aynı anda evlenmenin haram olduğu yazıyor mu? Hayvan ile ilişkiye girmenin haram olduğu yazıyor mu? Hangi maldan ne kadar zekat düşer yazıyor mu? Ya da namazların rekatları? En'am 119'u koyan şahıs bir zahmet bunlara ve misli mevzulara cevap versin.

Bu din iki vahiy üzerine bina edildi. 1. Kur'an-ı Kerim 2. Sünnet ]
Saçmalık sende!!! yazmıyorsa ,senmi belirleyecesin helali harımı çok merak ettim doğrusu?
 
İ Çevrimdışı

İbn Abdilberr

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Haram herşeyin Kur'an'da geçeceği gibi saçma bir görüşe nasıl vardınız? Kur'an'da bir hanım ile evliyken, o hanımın teyzesi ile de aynı anda evlenmenin haram olduğu yazıyor mu? Hayvan ile ilişkiye girmenin haram olduğu yazıyor mu? Hangi maldan ne kadar zekat düşer yazıyor mu? Ya da namazların rekatları? En'am 119'u koyan şahıs bir zahmet bunlara ve misli mevzulara cevap versin.

Bu din iki vahiy üzerine bina edildi. 1. Kur'an-ı Kerim 2. Sünnet ]
Saçmalık sende!!! yazmıyorsa ,senmi belirleyecesin helali harımı çok merak ettim doğrusu?

Haramı ben değil, Kur'an ve hadisler belirliyor. Hadislerde, selefin icmasıda müziğin haram olduğunu ortaya koyuyor. Saçmalık işin neresinde?
 
B Çevrimdışı

benhu

Üyeliği İptal Edildi
Banned
"Selefin icmaa" dininden olduğunu bilmiyordum...iyi devam et.
 
Üst Ana Sayfa Alt