Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Namazda Yanlış Okununca Dönüp Onu Doğru Okumadaki Ölçü Nedir ?

E Çevrimdışı

erczz

Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum ve rahmetullah

Namazda yanlış okuyunca dönüp onu doğru okursak namazımız sahih oluyor ya , bu dönüp doğru okumadaki ölçü nedir ? Yani surenin ya da duanın en başına mı döneceğiz , yoksa ayetin en başından mı alacağız ? Yoksa sadece kelimeyi baştan almak yetiyor mu ?

Mesela teşehhüdde okuduk ; Esselâmu aleyke eyyuhen-Nebiyyu ve rahmetullâhi ve berakâtuh derken berakatuh kısmında hata yaptık. Sadece ve berakatuh diye düzeltmek yeter mi yoksa esselamu kısmından mı düzelteceğiz yoksa yoksa ettehiyyatu kısmından mı ?

Allah razı olsun.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh
KIRAATTE DİL KAYMASI

Fatiha ya da bir sûre okurken dilin kayması veya yanılma sonucu kelime ve harflerde bir takım hatalar yapılabilir. Bu konu fıkıhta önemli bir yer kapsamaktadır. Çünkü mânanın değişmesi namazın bozulmasına yol açar. Kur'ân'ı iyice öğrenmek, ezberlere çok dikkat etmek gerekir. Özellikle imam olacak şahısların hem namazın farz, vâcib, sünnet ve adabını, hem kıraati yeterince bilmesi -kıldıracağı namazın sıhhati bakımından- aranır.

Fıkıh dilinde buna zelle-i kaari' denir. Yani okuyanın kayması, demektir.


A) Bir Kelimedeki Harfi Diğer Kelimedeki Harf İle Bitiştirmek :

Bir kelimedeki son harfi diğer kelimenin başındaki harfle bitiştirmek namazı bozmasa da kelimelerin rahat teleffuzunu ve ahengini bozar. Buna birkaç örnek verelim :

İyyake na'budu'yu iyyakene'abdu şeklinde (kâf) liarfi-ni (nun) ile bitiştirmek.

Ğayri'l-mağdubî aleyhim'i ğayri'l-mağdubîa leyhim biçiminde (ba) harfini (ayn) harfiyle bitiştirmek,
semi'Allahu limen hamidehu'yu semi'Allahuli men hamideh şeklinde
(he) harfini (lam) ile bitiştirmek... Bütün bu bitiştirmelerde mâna ciddi ölçüde bozulmadığından namazın sıhhat ve cevazına engel sayılmamıştır. İsterse bu bitiştirmeleri kasten yapmış olsun. Ne var ki dikkat etmek, kelimelerin yerli yerince hakkını vermek hem Kur'ân'a saygımızı, hem sünnet ve adabına uygun okumamızı sağlar. (Fetâvâ-yi Hindiyye - El-Hulasa)


B) Bir Harfi Başka Bir Harf Yerine Okumak :

Bir harfi başka bir harf yerine okumak mânayı değiştiriyorsa ve iki harf arasında mahreç yönünden bir yakınlık ta mevcud değilse, namazı bozar. Ama iki harf arasında mahreç yakınlığı bulunduğundan onları birbirinden ayırt etmek ve teleffuzde bu yüzden sıkıntısız okumakta meşakkat varsa, namazı bozmaz.
Şimdi bu iki hususa birkaç örnek verelim:

Mahreçleri birbirine çok yakın olup ayırt edilmeleri meşakkatli olanlar : (za) ile (dad), (sad) ile (sin), (ta) ile (te) gibi. her misaldeki iki harften birini diğeri yerine okumak, fukahanın ileri gelenlerinin çoğuna göre namazı bozmaz. (Fetâvâ-yi Kaadıhan) Fetva buna göredir. Ne var ki Kâdi Ebû Hasen ile Kâdi Ebû Asım'a göre, bu kasten yapılırsa namazı bozar. Ama dil kayması sonucu olursa, bozmaz. Muhtar olan da budur. Ama birincilerin görüşünde kolaylık bulunduğundan fetvaya daha uygun görülmüştür.

O halde bazı harfleri rahat teleffuz edemeyen kimse, mazur sayılmayacağından gayret göstermesi gerekir. Ama bazı harflere dili bir türlü yatışmıyor ve bu aksaklığı gidermesi de mümkün olmuyorsa, beceremediği harflerin bulunmadığı âyetler varsa onları okur. Yoksa, teleffuz edebildiği şekliyle okuyarak namazını kılar, ancak imamlık yapması doğru olmaz. (Fetâvâ-yi Kaadıhan - Fetâvâ-yi Hindiyye) Sahih olan görüşte budur.


C) Bir Harfi Hazfetmek :

Kıraatta bir harfi olduğu gibi okumayıp kaldırmaya «hazf-i harf» denir. Hazfedilen harf mânayı bozarsa, namaz bozulur. Mânayı bozmaz da icaz ve terbim kaideleri uygulanarak böyle yapılırsa namaz bozulmaz. Buna birkaç örnek verelim :

lekad caethum rusulun'a yerine lekad caehum rusulunu okunur da caet fiilinin sonundaki (te) harfi hazfedilirse, mâna bozulmayacağından namaz sahihtir.

femâ lehum lâyûminûne yerine femâ lehum yûmînune okunur da fiili olumsuz yapan (lâ) edatı hazfedilirse, mana bozulacağı için namaz sahih olmaz. (El-Muhit / Radîyuddin Serahsi)


D) Kelimeye Bir Harf İlâve Etmek :

Kelimede bir harf fazla etmek mânayı bozarsa, namaz sahih olmaz; bozmazsa namazın cevazına fetva verilmiştir. Buna bir örnek verelim :
Venhe anit-munkeri yerine venha anit munkeri okursa, mana bozulmayacağından namaz sahihtir. venhe'deki
(he) harfine bir (ya) harfi ilâve edilmiş oluyor. ve zerabiyyu mebsusetun yerine ve zerabîbun mebsusetun okunursa, mâna bozulacağından namaz sahih olmaz.


E) Bir Kelimeyi Başka Bir Kelime Yerine Kullanmak :

Kur'ân'da bir kelimeyi bir başka kelime yerine koyup okumak da mânayı bozup bozmadığı, iki kelime arasında mâna yakınlığı bulunup bulunmadığı, Kur'ân'da o kelimenin bulunup bulunmadığı gibi bir takım meselelerle ilgilidir :

a) Değiştirilen kelime ile diğer kelime arasında mâna yakınlığı ve Kur'ân'da da yeri varsa namaz bozulmaz. Buna bir örnek verelim: alîm yerine hakîm ya da gafur yerine rahîm kelimesiini koymak gibi. bunların hem mânaları birbirine yakın, hem de Kur'ân'da yerleri vardır.

b) İki kelime arasında mâna yakınlığı var, ama Kur'ân'da o tür bir kelime yoksa, İmam Ebû Hanîfe ile İmam Muhammed'e göre namazı bozmaz. İmam ebû Yusuf'a göre, bozar. Buna bir örnek verelim : tevvabîn yerine teyyabîn okumak. Kur'ân'da teyyabîn diye bir kelime yoktur, ama ikisi arasında mâna yönünden yakınlık mevcuddur.

c) Değişik kelimeyle asıl kelime arasında mâna yönünden bir yakınlık olmamakla beraber Kur'ân'da da öyle bir kelime yoksa namazı ittifakla bozar.

d) Değişik kelimenin Kur'ân'da yeri var, fakat iki kelime arasında mâna yönünden bir yakınlık olmamakla beraber, itikad edildiği takdirde küfrü gerektiren bir anlam taşıyorsa, namazı bozar, fukahanın bu hususta görüş birliği vardır. Sahih olan da budur. Buna bir örnek verelim :

Va'den aleyne innâ kunnâ faailîn , yerine ğaafilîn kelimesini koymak gibi. Çünkü faaîlin ile ğaafilin arasında mana yönünden hiç bir yakınlık olmamakla beraber tamamen ters bir mânaya yol açmaktadır. Bu, daha çok îmam Ebû Yusuf'un ısrarla üzerinde durduğu bir konudur. Fetva onun görüşüne göredir.

Kelime asıl nisbet edileceği isimden başkasına nisbet edilerek okunursa, Kur'ân'da o nisbet edinilen kelime varsa, imam Muhammed'e göre namazı bozmaz. Ya meryeme'bnete İmrân yerine ya meryeme'bnete Mûsâ gibi. Ama kur'ân'da öyle bir isim yoksa, fukahanın ittifakıyla namazı bozar. Ya meryeme'bnete ğilân okumak gibi. Çünkü Kur'ân'da ğilân kelimesi yoktur.


F) Doğrudan Doğruya Bir Kelime Fazla Olarak Okumak :

Bir kelimeyi diğer bir kelimenin yerine değil, doğrudan doğruya fazla olarak getirib okumak, mânayı bozuyorsa -Kur'ân'da yeri olsa hile- namaz sahih olmaz. Kur'ân'da o tür kelime bulunmuyorsa -mânayı bozmasa bile- namaz sahih olmaz. Bunlara birer örnek verelim ;
«ve'llezîne amenû billahi yerine ve'llezîne amenû ve keferû okumak suretiyle cümlede keferû kelimesini fazladan kullanmak, mânayı tamamen bozmaktadır. Kur'ân'da her ne kadar keferû fiili bazı yerlerde kullanılmışsa da burada fazla olarak kullanılması nazmı ve mânayı alt-üst etmektedir.

innemâ numlî lehum lî yezdadû ismen'de ismen ve cemalen şeklinde cemal kelimesini fazla olarak kullanmak da namazı ittifakla bozar. Çünkü Kur'ân'da bu tür bir kelime yoktur. Hem mânayı da kısmen değiştirmektedir.

Manayı bozmaz, Kur'ân'da da o tür kelime bulunuyorsa, o takdirde namaz sahih olur. Buna bir örnek verelim :
İnne'llahe bî-ibadîhi lehabirun basir âyetine bir (kâne) kelimesini ilâve ederek okumak, innellahe kâne bî ibadîhi habîren basîra demek. Âlimlerin icmaıyla namaz bozulmaz. Kur'ân'da o tür kelime bulunmaz, ama mânayı da bozmuyorsa, namaz bozulmaz. buna bir örnek verelim :
Fiha fakihetun ve nahlun ve rumman cümlesine bii de tuffah kelimesini ilâve ederek okumak. (El-Muhit / Radıyuddin Serahsî - Fetâvâ-yi Hindiyye)


G) Aynı Harfin Tekrarı

Tekrar edilen harf, muda'afm izharı ise namaz bozulmaz.
ve men yertedde'yi ve men yertedid şeklinde okumak gibi. Muda'if i izhâr değil de, mânayı bozuyorsa namaz da bozulur.
El-hamdu lillahi cümlesini, Elle'l-hamdu lillahi şeklinöe okumak gibi.
Kelimeyi de tekrar etmek böyledir : Mâna bozulursa, namaz da bozulur.
Rabl'l -âlemîn'i, ra bi rabbî'l-âlemîn şeklinde okumak veya mâliki yevmi'd-dîn'i, mâliki mâliki yevmî'd-dîn biçiminde okuyarak mâlik kelimesini tekrarlamak gibi.

Ne var ki kelimenin tekrarı halinde namazın bozulacağını ve sahih olan kavlin de bu olduğunu söyleyenler de var. Kelimeler arasında takdim - Têhir yapmak : Kıraatte hatâ yaparak bir kelimeyi öne almak ya da geriye almak mânayı bozmuyorsa, namaz da bozulmaz.

lehum fihâ zefîrun ve şehîk'i, lehum fihâ şehıkun ve zefîr biçiminde okumak gibi. Dikkat edilirse burada şehık kelimesi zefir olursa' bozulmuş sayılır, ebrare lefi naim ve înne'l-fuccare lefi cehîm yerini İnne'l-ebrare leh cehîm ve inne'l-fuccare lefî naîm okumak gibi. burada dikkat edilirse, mana tam aksine olmuştur. Bu nedenle namaz da bozulur. Fukahanın çoğu bu görüştedir-, sahih olan da budur. (Fetâvâ-yi Hindiyye)

İki kelimenin diğer iki kelime üzerine geçirilmesi veya geriye bırakılması da böyledir; mânayı bozmadığı takdirde namaz sahih sayılır. Buna bir örnek verelim:
Yevme tebyaddu vucuhun ve tesvaddu vucuhun yerine, yevme tesvaddu vucuhun ve tebyaddu vucuhun okumak gibi. dikkat edilecek olursa burada sonra gelmesi gereken iki kelime öne alınmıştır. Ama mânada bir değişiklik meydana getirmemiştir, Bu bakımdan namazın bozulmasına neden sayılmaz.


İ) Bir Âyeti Diğer Bir Âyetin Yerine Almak :

Bir âyeti diğer âyet yerine alıp okur ve sonunda vakfın tam ölçüsüyle duracak olur da sonra asıl okuyacağı âyeti getirip başlar veya diğer âyetin bir kısmını okur da sonra asıl okuyacağı âyeti getirib başlarsa namazı bozulmaz.

İnne'l-ebrare lefi naım âyetini okuyacağı yerde dili kayıp ve'l-asrı inne'l-insane okur ve sonunda tam bir vakfe yaparsa veya, ve't-tinî ve'z-zeytuni ve tur-i sinine ve hazel'-beledt'l-'emîn'i okuduktan sonra tam bir vakfe yapıp sonra,
lakad halakne'l- ınsane fi ahseni takvim yerine lakad halekne'l-insane fi kebed okursa, namaz bozulmaz. Ama bunlarda ve benzeri yerlerde âyetin sonunda vakf-i tam yapmadan diğerine geçip okursa, sahih olan kavle göre namazı bozulur.(El-Hulasa - Fetâvâ-yi Hindiyye)


J) Yeri Olmadığı Halde Vakıf, Vasıl ve İbtida Yapmak :

Durulması gerekmiyen yerde durmak (vakıf yapmak), başlanması gerekmeyen yerde başlamak mânayı bozmadığı takdirde namaz bozulmaz. Buna bir örnek verelim :

İnne'lllezîne amenû ve amilu's-sâlihati'yi okuyup vakfettikten sonra ulâike hum hayru'l-beriyye'ye başlamak bu cümledendir. Burada mâna bozulmadığından' namaz bozulmaz. Ulemânın icmâ'ı vardır.
Bunun gibi vasıl yapılmıyacak yerde vasıl yaparsa namaz bozulmaz, ama uygun değildir. Buna bir örnek verelim: Ashabu'n-nari'yi okuyup durmadan ellezîne yah-milune'l-arşe'ye geçmek gibi. Aslında birinci cümleden sonra durması gerekirken vakıf yapmadan vasıl yapmış oluyor. Ama bu durumda mâna fahiş biçimde değişirse, bu konuda farklı görüşler vardır, fakat sahih olan kavle göre, namaz yine bozulmaz. Buna bir örnek verelim şehidellahu lâ ilahe deyip vakfettikten sonra illâ huve derse, dış görünüşü itibariyle mâna bozuluyorsa da bir ilâve yapılmadığından namaz bozulmuyor. Çoğu ilim adamlarının görüşü böyledir. Azınlıkta olanlar ise bozulacağına hükmetmişlerdir. Fetva birincilerin kavline göredir. Çünkü Müslüman halk için bunda kolaylık vardır. (El-Muhit / Radiyuddin Serahsi)


K) İ'rabda Hata Yapmak :

İ'ratda hata yapmak mânayı bozmadığı takdirde namazı da bozmaz. Meselâ :
Lâ ter'fau asvatekum'u lâ turfeû asvatekum şeklinde okuyarak (te) harfini ötre okursa, mânayı fahiş biçimde bozmadığından namaz da bozulmuş sayılmaz. Bunda icmâ' vardır. Ama mânayı fahiş biçimde bozarsa, meselâ ve asâ âdeme rabbuhu derse mana fahiş biçimde bozulmuş olacağından namaz da bozulmuş sayılır. Çünkü âdem kelimesinin sonunun ötre olması gerekir. Üstün okununca şu mâna çıkmış olur : «Âdeme Rabbısı isyan etti.» Mutekaddiminin bunda görüş birliği vardır. Muteahhirin ise bu hususta farklı görüş ortaya koymuşlardır. Başta Şemsu'I-Eimme El-Helvanî olmak üzere Ebû Cafer Hindevanî ve benzeri ilim adamları namazı bozulmadığına kaaildirler. (Fetâvâ-yi Hindiyye)

O halde bu konuda Muteahhîr'inin görüşlerinde de Müslüman halk için kolaylık vardır, fetvâye daha uygundur. Mutekaddımîn'in görüş ve içtihadı ise ihtiyata daha uygundur. (Fetâvâ-yi Kaadıhan - El-Muhit / Serahsi)


L) Şedde ya da Meddi Terketmek :

Bilindiği gibi Arab sözlüğünde gerek îrabın, gerekse şeddenin mânayı değiştirme yönünden önemli yeri vardır. Şeddeli bir kelimenin delâlet ettiği mâna ile aynı kelimenin şeddesizinin delâlet ettiği mâna arasında büyük fark vardır.
Bazı istisnaî kaideler bunun dışındadır. Bu bakımdan namazda kıraat farzını yerine getirirken gerek îraba, gerekse şedde ve medde'ye çok dikkat etmek gerekir. Gerçi bununla namazın bozulamayacağı görüşünde olanlar vardır, ama aksini iddia edenler de eksik değildir. O halde fatihayı okurken iyyake nâbudu yerine iyake nâbudu der ve böylece şeddeyi düşürürse, namaz bozulmaz ama bu tarz bir okuyuş kıraat ilmine ve adabına aykırıdır. Bununla beraber mânayı değişikliğe uğrattığı için namaz bozulur diyenlerin görüşünü dikkatten uzak bulundurmamak gerekir.

Medd'i terketmek, mânayı bozuyorsa namaz fâsid olur. Buna bir misal verelim : sevaaun aleyhîm'i seveun aleyhim şeklinde, okumak gibi, fukahanın bu konudada görüşleri farklıdır. Çoğuna göre mânayı bozsa bile namaz bozulmaz. Çünkü insanların çoğu kıraati hakkıyle yerine getiremez. Fetva da buna göredir. (Fetâvâ-yi Hindiyye - El-Hulasa)
Bunun gibi idğam yapılacak yerde onu terketmek, yapılmıyacak yerde idğam yapmak doğru değildir. Çoğu ilim adamlarına göre mâna fahiş biçimde değişikliğe uğruyorsa, o takdirde namaz bozulur. Buna bir örnek verelim ;

Lillezîne setuğlebune'yi kul lillezıne setuggabune şeklinde okuyarak (ğayn) harfini idğam etmek mânayı fahiş biçimde bozduğundan namaz da bozulur. Yine idğam yapılmıyan yerde idğam yapmakla mâna bozulmuyorsa, namaz fâsid olmaz. Buna bir örnek verelim: Kul sirû'yu (lam)ı (sin) e idğam ederek okumak mânayı bozmaktadır. (El-Muhit / Serahsî)

İmâle yapılmıyacak yerde imâle yapmak veya yapılacak yerde onu terk etmek, kıraat yönünden hatalıysa da namazı bozmaz. Çünkü bu tür değişiklikler mânayı bozmamaktadır. (El-Muhit / Serahsî)


M) İbn Mes'ud ve Diğer Ashab'ın Mushafı

Bilindiği gibi, elimizdeki Mushaf, Osman (r.anh)'ın ilk nushadan istinsah ederek İslâm ülkelerine gönderdiğidir. Bundan başka bir de İbn Mes'ud (r.anh)'ın yine ilk nushayı esas tutarak hazırladığı ve fakat mânada değil lâfızda bazı değişiklikler gösterdiği Mushaf'ı vardır; ona göre okunduğu takdirde, namaz bozulmaz. Çünkü mânada bir değişiklik meydana gelmemektedir. (El-Muhit / Serahsî)

N) Kelimenin Bir Kısmını Okuyub Gerisini Okumamak

Kıraat esnasında kelimenin yarısını ya da üçte birini okuyub geriye kalan kısmını okumamak namazı bozar mı? bozmaz mı? Bunun cevâbı kesin değildir. Bu, ya nefesin kesilmesinden, ya da unutmadan dolayı meydana gelir. Meşayihin çoğuna göre her iki surette de namaz bozulur. Buna bir örnek verelim : El-hamdu diyeceği yerde EL deyib durur sonra Hamdu diyerek tamamlarsa, veya Fatiha, ya da Zammı Sureyi okumadığım sanarak (EL) diye başlar ve sonra okuduğunu hatırlayarak vazgeçerse veya kelimenin bir kısmını hatırlar gerisini hatırlayamadığı için onu bırakıp başka bir kelime hatırlarsa, bütün bunlarda namaz bozulur. Fukahadan bir kısmına göre ise bozulmaz. Sahih olan birincilerin görüşüdür. (Fetâvâ-yi Kaâdıhan - El-Muhit / Serahsi) Ama ikincilerin görüşünde Müslüman halk için kolaylık bulunduğundan tercihe uygun görülmüştür. (Ez-Zahîre / Burhaneddin Mahmûd b. Taceddin)

Kelimenin bazı harflerini yeri olmadığı .halde esreyle okursa, namaz bozulmaz. Çünkü Müslüman halkın çoğu bu tür teleffuz hataları yapabilirler. O halde bozulmayacağına dair fetvada kolaylık vardır.


O) İlâhî İsimlere Nisbet Edilen Fiilin Te'nîs Getirilmesi :

Allah (c.c.) ve isimleri hakkında erkeklik ve dişilik söz konusu değildir Ancak Kur'ân-ı Kerîm'de bu isimlere isnad ettirilen fiiller genellikle tezkîr biçiminde kullanılmıştır. Zaten fiiller ya dişi, ya da erkek için kullanılır. Bu ikisi dışında bir üçüncü kullanma şekli yoktur. Erkeklik ve dişilik sıfatlarını taşımayan eşyaya daha çok erkeklik ifade edilen fiiller isnad edilir. Bu, o eşyanın erkek olduğu için değil kullanma yöntemi bulunduğu içindir.
İşte bu kurala göre Allah (c.c.) isim ve sıfatlarından herhangi birine bir fiil isnad edilince muzekker fiillerden seçilir. Kur'ân'da bilhassa hep bu ölçüde kullanılmıştır.

O halde namazda kıraati yerine getirirken isnad eden fiili muzekker biçiminde değil, muennesle ilgili olarak teleffuz ederse namaz bozulur mu? Fıkıhçılar bu konuda farklı hüküm getirmişlerdir: Muhammed bin Ali bin Muhammed El-Edîb'e göre namaz bozulur.
Çünkü lem yelid velem yuled dahil her yerde fiil muzekker getirilmiştir. Şeyh Ebûbekir Muhammed bin Fadl'e göre namaz bozulmaz. Sahih olan da budur. (El-Muhit / Serahsî - Ez-Zahire / Burhaneddin Mahmûd)

Buna bir örnek verelim :
Hel yenzurune illa en yetiyehumullahu fi zulelin'-deki yetîyehum'u te'tiyehum şeklinde okumak bu cümledendir.
El-Fevaid kitabında deniliyor ki : «Namazda kıraatte fahiş hata yaptıktan sonra dönüp onu doğru okuyan kimsenin namazı bozulmaz. Îrablarda da hatâ yapıp sonra bunu düzeltenin de namazı câizdir.» (Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/275-286)

 
Üst Ana Sayfa Alt