Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ne Güzel Cahildik

eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Bu firik olmasin :D
 
mefhum Çevrimdışı

mefhum

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Buradaki hemen hemen herkes kaldırima oturup 0.25 krş luk chat kola ve 0.10 krş luk meybuz yemistir bundan eminim )))
Hocam benim gibi arada yaşlılarda var.. Meybuzu bizim çocuklar yiyordu. Bizim zamanımızda eski para 200-1000 lira arası haşlık alırdık. bi simit 500 liraydı. Bu arada haşlık dediğimde haftada bir. Zaten parada pek lâzım olmazdı. Dağlarda oynayıp gezerdik genelde. Dağda parayı ne yapar insan.
Geyik üzümü dediğimiz yemişler vardı en çok onu yerdik. Böğürtlende hiç fena olmazdı. Büyük ağaçlar vardı üzerine çıktığımız.. Sanırım küçük olduğumuz için bize o kadar büyük gelirdi. Yemiş ağaçları ise bahçelerde olurdu. Sabah çıkar öğleye kadar ağaçtan inmezdik. Ağaç bizim için sadece yemişi yediğimiz yer değildi.. Manzara seyreder, hayal kurar, gök yüzüne bakar, cambazlık yapardık. Tabi bu kiraz ağacı için geçerliydi. Kestane ağacını aşağıdan sallar, armut ağacını çuval poşete toplardık. Bunların hepsi bizim için oyundu. Bu oyunlar için parada harcamazdık.
Tarlalarda tren yolu yapardık ekinlerin arasında elimizde orakla. Ekinleri tren yolu yaparak orakla kestiğimizi görenler kızardı.. Annem de ekinleri kessinler yeter ki bırakın dokunmayın derdi..
Her gün tavuk yemezdik, iki ayda bir belki nasib olurdu. Sonuçta bahçede ki tavuk kıymetliydi. Hele ki horoz. Kırmızı etten daha kıymetliydi.. Bir buzdolabım vardı içinde biber, domates büyüttüğüm. Kendi çapımda ekin ekerdim ufak bahçemde..
Suyumuz dağdan gelirdi. Haftada, bazen iki haftada bir dağa su tamiri için giderdik. Bulunduğumuz muhitte getirdiğimiz suyu arabalarla almaya gelirlerdi. O zamanlar damacana suyu yoktu. Bizim gibi dağlardan su getirenlerin suyunu almaya gelirlerdi. Kimse de para talep etmez di. Sevap derlerdi..
Televizyon on kanallı idi. Bir kaç kanal çeker antenle oynardık. İşin aslı televizyonla pekte işimiz olmazdı. Bilgisayar ve telefonda gördüğümüz duyduğumuz şeyler değildi.
Şimdi ki nesil için üzülmemek elde değil. Hatırı sayılır bir bölümünün büyüdüğünde hatırlayacağı en büyük mâceraları genelde bilgisayar oyunlarındaki atraksiyonları olacak.
 
C Çevrimdışı

cuheyman el-uteybi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hocam benim gibi arada yaşlılarda var.. Meybuzu bizim çocuklar yiyordu. Bizim zamanımızda eski para 200-1000 lira arası haşlık alırdık. bi simit 500 liraydı. Bu arada haşlık dediğimde haftada bir. Zaten parada pek lâzım olmazdı. Dağlarda oynayıp gezerdik genelde. Dağda parayı ne yapar insan.
Geyik üzümü dediğimiz yemişler vardı en çok onu yerdik. Böğürtlende hiç fena olmazdı. Büyük ağaçlar vardı üzerine çıktığımız.. Sanırım küçük olduğumuz için bize o kadar büyük gelirdi. Yemiş ağaçları ise bahçelerde olurdu. Sabah çıkar öğleye kadar ağaçtan inmezdik. Ağaç bizim için sadece yemişi yediğimiz yer değildi.. Manzara seyreder, hayal kurar, gök yüzüne bakar, cambazlık yapardık. Tabi bu kiraz ağacı için geçerliydi. Kestane ağacını aşağıdan sallar, armut ağacını çuval poşete toplardık. Bunların hepsi bizim için oyundu. Bu oyunlar için parada harcamazdık.
Tarlalarda tren yolu yapardık ekinlerin arasında elimizde orakla. Ekinleri tren yolu yaparak orakla kestiğimizi görenler kızardı.. Annem de ekinleri kessinler yeter ki bırakın dokunmayın derdi..
Her gün tavuk yemezdik, iki ayda bir belki nasib olurdu. Sonuçta bahçede ki tavuk kıymetliydi. Hele ki horoz. Kırmızı etten daha kıymetliydi.. Bir buzdolabım vardı içinde biber, domates büyüttüğüm. Kendi çapımda ekin ekerdim ufak bahçemde..
Suyumuz dağdan gelirdi. Haftada, bazen iki haftada bir dağa su tamiri için giderdik. Bulunduğumuz muhitte getirdiğimiz suyu arabalarla almaya gelirlerdi. O zamanlar damacana suyu yoktu. Bizim gibi dağlardan su getirenlerin suyunu almaya gelirlerdi. Kimse de para talep etmez di. Sevap derlerdi..
Televizyon on kanallı idi. Bir kaç kanal çeker antenle oynardık. İşin aslı televizyonla pekte işimiz olmazdı. Bilgisayar ve telefonda gördüğümüz duyduğumuz şeyler değildi.
Şimdi ki nesil için üzülmemek elde değil. Hatırı sayılır bir bölümünün büyüdüğünde hatırlayacağı en büyük mâceraları genelde bilgisayar oyunlarındaki atraksiyonları olacak.




Hep taktir ettiğim ve özendigim nesil sizin nesil olmuştur abi.. Babam anlatirdi arada..
 
Üst Ana Sayfa Alt