Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Nusret Cephesi Sniperlarından Izmirli Ebu Sad’ın Şehadeti

A Çevrimdışı

Away

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Haber: Ummetislam.org
Nusret Cephesi Sniperlarından İzmirli Ebu Sad’ın Şehadeti

Ebu Sa’d kardeşleri ile ribat tuttuğu esnada dürbünü ile kafirleri gözetliyordu. Aniden elindekileri ve Kanasını yere bıraktı. Eline kalaşnikofunu aldı ve kardeşlerine ”Vallahi ben 20 metre ötede Hurileri görüyorum kardeşlerim.” dedi. Kardeşleri onun bu durumuna hayret ettiler.


Nusret Cephesi Sniperlarından Şehit inşAllah Ebu Sad

“Mü’minler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice erler var ki, işte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzab Sûresi, 33/23)


Allah swt muhterem kardeşim Ebu Sad ile yollarımızı, İdlib vilayetine bağlı Binniş kasabasında kesiştirdi. Ebu Sad aynı zamanda kendisi ile röportaj yaptığım (1) Nusret Cephesi Sniper eğitmenlerinden olan Ebu Miktad’ın öz kardeşiydi.


Ebu Sad o dönemde, Nusret Cephesi’nin profesyonel askeri eğitimli Mücahitlerinin yer aldığı Ceyş Nusra birliğine bağlıydı. Doğu Türkistanlı arkadaşı Muhammed ile birlikte abisini ziyaret etmek için benimde misafir olduğum Kanas seriyyesine gelmişti.


Ortak arkadaşlarımız olması sebebi ile kendisi ile uzunca bir süre sohbet ettik. Allah swt bu kardeşimiz ile aynı odayı, aynı ribat ve operasyon alanını paylaşmamızı ihsan buyurdu.


Kendisindeki üstün ahlakı fark etmemek mümkün değildi. Kısa sürede kalbimde kendisine karşı büyük bir sevgi ve saygı oluştu.


Ebu Sa’d gündüz vakitlerini dünyevi ilimler konusunda kendisini geliştirmekte ve kişisel meselelerin çözümü ile meşgul olmakla, geceleri ise ibadet ve zikir ile geçirirdi. Şiddetli bir bombardıman neticesinde uykularımız bölündüğünde onu ya kuran okurken, yada namaz kılarken görürdüm. Operasyondan geldiği gecelerde, gece ibadeti için kurduğu saat alarmının sesine uyanırdım. Aşırı yorgunluk dahi onu kolay kolay gece ibadetlerinden geri bırakmazdı .Utangaç ve hayalı bir gençti.


Her sabah düzenli olarak yatağını ve eşyalarını toparlar ve kardeşlerinin haklarına riayet ederdi. Yemek yapmayı o kadar iyi bilmese de gayret eder, elinden geldiğince mutfak hizmetlerine de yardımcı olmaya çalışır ve Mücahid kardeşlerine hizmet ederdi. Kardeşlerine tebessüm etmeyi ihmal etmez, sorunları ile ilgilenirdi. Çözüm ehliydi. Makarda ve Operasyon bölgelerinde çıkan problemleri görmezden gelmek veya büyütmek yerine çözüm üretmeye çalışan bir Mücahiddi. Sebatkar ve cesurdu. Bu durumu örneklendirecek olursak silah eksikliği bir çok makar da hat safhadadır. Ebu Sa’d bu sıkıntının farkında olduğu için atılan silah parçalarını titizlikle toplar, tamir eder, kullanılabilecek hale getirir ve kardeşlerinin hizmetine sunardı.


İdlib’in fetih ameliyesinde kalbinin bir kaç santim üstünden aldığı kurşun yarası onu Cihad dan geri döndürmeye yetmedi. Suriye deki hastanelerdeki tedavi imkanlarının kısıtlı ve kalitesiz olması onu Cihad’dan bir kaç metre dahi uzaklaştırmaya meylettiremedi. Ebu Sa’d’ı Operasyon alanında ancak kafirin yoğun olarak saldırı yaptığı çetin bölgelerde görebilirdiniz. Hesapları görecek olan Allah swt dır. O zahiren samimi bir Müslüman ve Mücahiddi.


Nusret Cephesi’nin İdlib bölgesinde düzenlediği bir operasyona bizde Kanas Seriyyesi ile birlikte katılmıştık. Ebu Sa’d ‘da Ceyş Nusra tarafından bizim bulunduğumuz bölgede Sniper olarak görevlendirilmişti. Bu vesile ile kendisini ile ribat ve operasyon bölgelerinde de vakit geçirme fırsatı elde ettim. Ebu Sa’d sorumluluk sahibi bir Mücahiddi. Nöbetlerini titizlik ile tutar, görevli olduğu anlarda ciddiyetten taviz vermezdi.


Kanas Seriyyesi ile birlikte olduğum bir gün Mücahidler Esed Rejimine ait bir merkeze en yakın bölgeye operasyon düzenlemiş ve Patata adlı bölgeyi ele geçirmişti. Seriyye emiri ile birlikte yaptığımız ribatın ardından dinlenmek için Mücahidlerin kazdığı bir hendeğe henüz girmiştik ki yoğun bir yağmur yağmaya başladı. Çevreden temin ettiğim bir battaniyeyi arkadaşımın üzerine örttüm, diğerini ise kendi üzerime. Niyetim bir kaç dakika daha fazla kuru kalabilmekti. Operasyon yapılan düşman merkezinin komutası İranlı bir generalin ve Hizbullat militanlarının elindeydi.


Patata bölgesinin öneminin farkında olan düşman bölgedeki binaları tanklar, havan topları, ve yüksek tahribat gücüne sahip füze ve roketler ile vuruyordu. Gece adeta gündüze dönmüştü. O gece Allah swt’nın bir çok mucizesine tanıklık ettim.


Ertesi sabah Operasyon bölgesinin genel emiri, Seriyye Emirimiz Ebu Miktad’a Patata bölgesinde Ribat tutmaya gönüllü olacak profesyonel Kanasçıya ihtiyacı olduğunu söyledi. Ebu Miktad ise bu görev için kardeşi olan Ebu Sa’d’ı görevlendirdi. Ebu Miktad gece boyunca uyuduğu için Patata’da yaşananlara tanıklık etmediğini ve bu yüzden kardeşini görevlendirdiğini düşündüm. ”Sen Patata’da neler yaşandığını gördün mü? Nasıl böylesi çetin bir göreve Ebu Sa’d’ı gönderebiliyorsun?” dedim. Sonrasında sorduğum sorudan utandım. Karşımdakiler sıradan birer asker değil, Allah’ın swt rızası için eş, aile, ev ve yurtlarını terk etmiş , şehadet için yanıp tutuşan Mücahitlerdi.


ZGOnr6g-730x370.jpg

Ebu Sad operasyona giderken

Ebu Sa’d ve yardımcısı Muhammed el Türkistani iki gün boyunca yüzlerce roket, füze ve havanın düştüğü bir binada Ribat tuttu. Bu bölge stratejik açıdan çok önemli bir bölgeydi ki kaybı neticesinde bütün operasyon suya düşebilirdi. İkinci günün sonunda Ebu Sa’d bütün vücudu toza bulanmış ve yüzü şarapnel parçaları ile dolu bir şekilde tebessüm ederek geldi ve gülerek ”Abi Ribatım bitti lakin oradaki kardeşler, ahi sen lütfen başka bölgede Ribat tut dediler. Beni istemiyorlar.” dedi. Nedenini sorunca ”Abi kafirleri gördükçe ateş ettim. Ben ateş ettikçe onlar tank, havan ve roket attılar. Onlar bomba attıkça bende mermi attım.” dedi. Allah ondan razı olsun. Rejimin yoğun bombardımanı neticesinde kardeşler 48 saatlik ribat süresi boyunca uyku uyuyamamıştı.


Operasyon bitiminde Rejimin Patata ve çevresine attığı Tank mermilerinin kovanlarının küçük bir tepe oluşturduğunu gördüğümüzde hayretler içerisinde kalmıştık. Bunca bomba Allah’ın dilemesi ile tek bir binayı dahi yıkamamıştı.


Ebu Sad Şehadet günüde böylesi çetin bir bölgede hassas bir görev ifa ediyordu.


Hesabını görecek Allah swt’dır ve bizler nefisleri temize çıkarmaktan Allah’a sığınırız. Şehidlerin şehadetleri öncesinde şehid olacaklarının bazı alametleri kardeşleri tarafından hissedilir.


Bir ribat esnasında bir Türk Mücahid bizim ile oturmak için müsaade isteyerek yanımıza geldi. Bizde kendisini buyur ettik. Ertesi gün tekrar bizi ziyaret etti. Ben Miktad’a ”Bu kardeşi Allah için çok sevdim onda farklı güzellikler var.” dedim. Miktad’da bana ”Aman abi sen sevme, Senin sevdiklerin çok yaşamıyorlar.” diyerek espri yaptı. O an bizden yaklaşık 20 metre uzaklıktaki kardeşi Ebu Sa’d ile göz göze geldik ve bana tebessüm etti. Ben kendisine ”Lakin ben seni, Ebu Sa’d ve diğer kardeşlerini de Allah için çok seviyorum” demek istedim fakat susmayı tercih ettim.



Ebu Sa’d ve abisi Kanas eğitmeni Ebu Miktad

Aradan kısa bir süre, bir kaç saat dahi geçmeden bahsimize konu Türk kardeş katıldığımız bir operasyonda yanı başımızda direk üzerine düşen bir havan topu vesilesi ile inşAllah şehid oldu. Ertesi günde Miktad bir kardeşimizin hatası sonucu vuruldu. Ebu Sa’d ise yaralanan abisinin görevini devir aldı.


Ebu Sa’d’ın abisi Ebu Miktad’da şehadeti öncesinde onda daha önce görmediği bir nur fark etti. Lakin oda bunu benim gibi kardeşine söylemekten haya etti. Kardeşinin şehid olacağına yönelik şüpheleri hat safhadaydı.


Derken Ebu Duhur Ameliyesi başladı. Ebu Sa’d bu ameliyede de kafire en yakın safta hassas bir görev aldı. Kardeşleri onun şehadetini sahabeden Enes bin Nadir’in şehadetine benzetir.


O Sahabe ki savaşın en şiddetli anında kafir saflarını yararcasına aralarına atılmış ve arkadaşı Sa’d’a ” Vallahi şu anda Uhud’un arkasından cennet kokularını duyuyorum.” demişti ve sözünün eri olarak da şehid oldu.


Sahabe (r.a.) : “Mü’minler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice erler var ki, işte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzab Sûresi, 33/23) ayetinin Enes bin Nadr ve onun gibiler hakkında nazil olduğunu ifade ederdi. (Buhârî, Cihâd 12; Müslim, İmâre 41)


Ebu Sa’d kardeşleri ile ribat tuttuğu esnada dürbünü ile kafirleri gözetliyordu. Aniden elindekileri ve Kanasını yere bıraktı. Eline kalaşnikofunu aldı ve kardeşlerine ”Vallahi ben 20 metre ötede Hurileri görüyorum kardeşlerim.” dedi. Kardeşleri onun bu durumuna hayret ettiler. Ebu Sa’d Mücahidlerin mevzilerinden kafirlerin mevzilerine atladı, onlardan ikisini öldürdü ve ardından şehid oldu. Mücahit kardeşleri onun cesedini kafirlere bırakmadı, tıpkı kanını da yerde bırakmadıkları gibi. Katilini yakaladılar ve hak ettiği cezaya çarptırdılar. Ebu Sa’d’ın şehadetinin ardından Ebu Duhur hava alanı da Allah’ın yardımıyla ele geçirildi.


Kardeşlerine şehadet haberi ulaştığında söyledikleri tek söz ”İnne lillah ve inne ileyhi raciun” oldu.


Allah (swt) dan dileğim kardeşimize bahşettiği güzelliğin bir benzerinide bizlere ihsan etmesidir.


(1) http://www.ummetislam.org/nusret-cephesi-sniper-ve-egitmenlerinden-ebu-miktad-ile-suriyede-roportaj


Muhammed İSRA / Ümmet-i İslam



Muhammed İsra’nın kamerasından Nusret Cephesi Şehidlerinden Ebu Sa’d


Ebu Sad ve abisi Ebu Miktad operasyon alanında


Ebu Sad ve Ebu Muhammed el Türkistani


Operasyon öncesi istişare



 
eL_Muhacir Çevrimiçi

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
İnna lillah ve inna ileyhi raciun

RABBİM,şehadetini kabul buyursun amin
 
Üst Ana Sayfa Alt