Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haftanın Konusu Öfke

Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Selamun aleykum,

Haftanın konusu: Öfke (Öfkenin genel olarak ve bilhassa tebliğ yaparken zararları; neler düşünerek öfkeden uzak kalabiliriz, bu hataya düştüğümüzde bunu nasıl telafi edebiliriz vb)

Bu konuyla ilgili ayet, hadis, söz, makale paylaşabilir veya kendi düşüncelerinizi anlatabilirsiniz.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Tâ ki nasihatini unutmayayım" demişti (ve birkaç kere tekrar etmişti). Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle):

"Öfkelenme!" cevabını verdi!"

Buhari, Edeb 76; Tirmizi, Birr 73 (2021); Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 11, (2, 906).

***

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor. "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):

"Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?" diye sordu. Ashab radıyallahu anhum:

"Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!" dediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:

"Hayır, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir."

Müslim, Birr 106, (2608); Ebu Davud, Edeb 3, (4779).

***

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kuvvetli kimse, (güneşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir."

Buhari, Edeb 76, Müslim, Birr 107, (2760); Muvatta, Hüsnü'l-Halk 12, (2, 906).

***

Sehl İbnu Mu'az İbni Enes el-Cüheni, babası radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Öfkesinin gereğini yerine getirebilecek güçte olduğu halde öfkesini tutan kimseyi, Allah Teâla Hazretleri, Kıyamet günü, mahlukatın başları üstüne davet eder; tâ ki, (onlardan önce) dilediği huriyi kendine seçsin."

Tirmizi, Birr 74, (2022); Ebu Davud, Edeb 3, (4777).
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
O (Allah'tan hakkıyla korka)nlar, bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever.

(Al-i İmran Suresi, 134)

Resulullah Efendimiz nefsine yenilerek öfkelenenlere şöyle bir tavsiyede bulunmuştur: "Sizden biriniz öfkelendiği vakit su ile abdest alsın; zira hiddet şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır."(Ebu Davud)
 
Fada Çevrimdışı

Fada

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Öfke, son derece normal ve yaşamın sürdürülmesi için gerekli bir duygudur
Öfke, duygusal bir tepkidir
Öfke, uyarıcı bir işarettir
Öfke, kişiyi tehditlere karşı uyarır ve kendisini korumasına olanak sağlar
Öfke, yeni öğrenmeler için bir motivasyon kaynağıdır
Öfke, sınırlandırılabildiği surece sağlıklıdır ve işe yarar
Öfke, kontrol edilmediğinde kişinin kendisi ve çevresi için zararlı olabilir
Öfkenin sağlıklı ve işe yarar olabilmesi için inkar edilmemesi, bastırılmaması ve öncelikle kabul edilmesi, tanınması ve kontrollü bir biçimde ifade edilebilmesi gerekir

İslam, öfke ve gazabı terbiye etme işinde de ifrat ve tefrit ortasında, orta noktayı hedef alır.
Allah-u teala hiçbir şeyi boş yere yaratmamıştır. İnsana bahşettiği bu güçlü melekeyi de kontrollü bir şekilde, İslami çerçevede idrak ederek kullanmak gerekir.

Öfke ne değildir?

Öfke bir problem çözme aracı değildir
Öfke bir öç alma veya intikam yolu değildir
Öfke başkalarını suçlama biçimi değildir
Öfke şiddet göstermek veya suç işlemek için bir neden değildir
Öfke başkalarını kontrol etme yolu değildir
Öfke bir haklı olma yolu değildir

Bir mümin, nefsi için ancak ve ancak sabreder.
Allah için öfkelenir.
Allah'ın razı olmayacağı bir öfkenin tohumu müminin kalbinde filizleniyor ise onu besleyen muhakkak ki şeytandır.

Tebliğ hususunda, nasihatlerin en güzeli alemlerin Rabbindendir. Nasıl bir Allah'a iman ettiğimizi bir kez daha düşünelim ve bu ayetler kalbimize dokunsun, akıllarımızı durdursun inşaAllah.


Firavun'a gidin, doğrusu o azmıştır. Ve ona yumuşak söz söyleyin, belki nasihat dinler veya korkar. (TÂHÂ 43-44)

İnsanları Rabbinin yoluna maharetli bir yöntemle ve güzel öğütlerle çağır, onlarla üslupların en güzel, en etkilisi ile tartış. Hiç şüphesiz Rabbin, yolundan sapanları herkesten iyi bildiği gibi, doğru yolda olanları da herkesten iyi bilir. (NAHL 125)

O iman edenler, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar. Onlar öfkelendikleri zaman da kusurları bağışlarlar. (ŞÛRÂ 37)
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
Firavuna dahi yumuşak sözle söyleme varken,
Muslumanlar hatta kardes diye soz sahibi olanlar neden yumuşak sözle nasihat etmeyi ilke edinmez?

Neden belli kaiedeler , usuller erkan var iken
Onlarca ornek varken,method varken
Öfke ile hareket edip tahammul etmez de
Aşağılayıcı kelimelerle eleştirmeyi seçerler?

Öfkeye kapilmadan hareket etmek ve yahut Öfke dengesini kurmak neden bu kadar zordur?

Suratına tüküren düşmana dahi kılıç çekmeyen hz Ali bilinci nasil oluşur?
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Herseyın azı karar cogu zarardır.



Resulullah (sav) (bir gün): "Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?" diye sordu. Ashab (ra): "Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!" dediler. Resulullah (sav): "Hayır," dedi, "gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir."

İki kişi Resulullah (sav)'ın huzurunda küfürleştiler. (Öyle ki) birinin yüzünde (diğerine karşı) öfkesi gözüküyordu. Resulullah (sav): "Ben bir kelime biliyorum, eğer onu söyleyecek olsa, kendinden zuhur eden öfke giderdi; Euzu billahi mineşşeytanirracim!" buyurdular.

Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Ta ki nasihatini unutmayayım" demişti. [ve birkaç kere tekrar etmişti], Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle): "Öfkelenme!" cevabını verdi.

4288 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Uyeyne İbnu Hısn (Medine'ye) gelince, kardeşinin oğlu Hürr İbnu Kays'ın yanına indi. Hürr İbnu Kays ise Hz. Ömer'in yakınlarındandı. Onun meclisinde yaşlı veya genç bir kısım kurrâ ve fakihler müşavere heyeti olarak bulunurdu. Uyeyne İbnu Hısn:
"Ey kardeşimin oğlu! Emirü'l-mü'minin'in yanına girmem için izin taleb et!" dedi. O da izin istedi. Ancak yanına girince:
"Yeter artık! Ey İbnu'l-Hattab sen bize bol vermediğin gibi, aramızda adaletle de hükmetmiyorsun!" dedi. Hz. Ömer radıyallahu anh pek öfkelendi. Neredeyse dövmek için üzerine yürüyecekti ki, Hürr radıyallahu anh atılıp:
"Ey emire'l-mü'minin! Allah Teâla Hazretleri, Resûlüne: "Affı esas tut, ma'rufu emret ve cahillerden de yüz çevir!" (A'raf 199) emretmiştir. Bu adam da cahillerden biridir" dedi. Vallahi, Hürr ayeti okuyunca, Hz. Ömer olduğu yerde kalıp hiçbir şey yapmadı. Hz. Ömer Kitabullah'ın yanında hemen durur, onu koyup geçmezdi (radıyallahu anh)."
 
Üst Ana Sayfa Alt