Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Oruçlu Kimse Kan Aldırabilir Mi?

Muaz ibni Cebel Çevrimdışı

Muaz ibni Cebel

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rafi’ b. Hadîç (r.anh)’den rivâyete göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kan aldıran kimsenin ve alan kimsenin orucu bozulmuş demektir.”
(Buhârî, Savm: 32; İbn Mâce, Sıyam: 18; Tirmizi, Savm 60, (774); Ebu Dâvud, Savm 28, (2367); İbnu Mâce, Savm 18, (1679, 1680, 1681).

Bu konuda Ali, Sa’d, Şeddâd b. Evs, Sevban, Usâme b. Zeyd, Âişe Ma’kıl b. Sinan (Makıl İbn Yesâr), Ebû Hüreyre, İbn Abbâs, Ebû Musa, Bilâl ve Sa’d tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Rafi’ b. Hadîç hadisi hasen sahihtir.
Ahmed b. Hanbel, şöyle demiştir: “Bu konuda en sağlam rivâyet Rafi’ b. Hadîç’in rivâyetidir.”
Ali b. Abdullah’dan da şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Bu konuda en sahih rivâyet Sevbân ve Şeddâd b. Evs hadisidir. Çünkü Yahya b. ebî Kesir, Ebû Kılâbe’den iki hadisin tamamını rivâyet etmiştir. Sevbân ve Şeddâd hadislerini…
Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bir kısım ilim adamları oruçlunun kan aldırmasını hoş karşılamamışlar hatta bazı sahabîler geceleyin kan aldırmışlardır. Ebû Musa el Eşarî ve İbn Ömer bunlardandır. İbn’ul Muberak’te aynı görüştedir.
Tirmîzî: İshâk b. Mansur’dan işittim şöyle diyordu: Abdurrahman b. Mehdî; “Her kim oruçlu iken kan aldırırsa o orucu kaza etmesi gerekir.” demişlerdir.
İshâk b. Mansur: Ahmed ve İshâk’da aynı görüştedirler. Za’feranî, Şâfii’nin şöyle dediğini bana anlattı: Rasûlullah (s.a.v.)’in “Oruçlu olduğu halde kan aldırdığı ayrıca kan aldıran ve alan kimsenin de orucunun bozulduğu” konusunda hadisler bize kadar gelmiştir. Dolayısıyla bu iki hadisten hangisinin sabit olduğunu bilemiyorum. Fakat oruçlu kimsenin kan aldırmaması bana daha sevimli gelir. Yinede zaruri olur da oruçlu kan aldırırsa orucunun bozulacağını sanmıyorum.
Tirmîzî: Şâfii’nin Bağdat’taki görüşü böyle idi. Fakat Mısır’da oruçlu kimsenin kan aldırabileceği yönüne meyletmiş, oruçlunun kan aldırmasında bir sakınca görmemiş bu konuda da Rasulullah (s.a.v.)’in veda haccında ihramlı iken kan aldırdığını delil olarak göstermiştir.


Oruçlu Kimse Kan Aldıramaz mı?

775- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasulullah (s.a.v.) ihramlı ve oruçlu iken kan aldırmıştır” demiştir.
(Buhârî, Savm: 32; Muslim, Hac: 11; Tirmizi, Savm, 775 )

776- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasulullah (s.a.v.) oruçlu iken kan aldırmıştır.”
(Buhârî, Savm: 32; Muslim, Hac: 11; Tirmizi, Savm, 776 )
Bu hadis bu şekliyle hasen sahihtir.

777- Yine İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasulullah (s.a.v.) Mekke ile Medîne arasında ihramlı ve oruçlu olduğu halde kan aldırmıştır.”
(Buhârî, Savm: 32; Muslim, Hac: 11; Tirmizi, Savm, 777)
Tirmîzî: Bu konuda Ebû Saîd, Câbir ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: İbn Abbâshadisi hasen sahihtir.
Rasulullah (s.a.v.)’in ashabından ve daha sonraki dönemlerden bazı ilim adamları oruçlunun kan aldırmasında bir sakınca görmemektedirler Sufyân es Sevrî, Mâlik b. Enes ve Şâfii bunlardandır.



Oruçlunun Kan Aldırması (Hacamat) Ve Kusması

Ebu Hurayra şöyle demiştir: "Oruçlu kustuğu zaman orucu bozulmaz. Kustuğu zaman çıkarmıştır, içeriye bir şey sokmamıştır ki..."
Ebu Hurayra'den bu durumda orucun bozulduğuna dair bir görüş de nakledilmiştir. Fakat birinci görüş daha sahihtir.
İbn Abbâs ve İkrime şöyle demişlerdir: "Oruç, (insanın ağzından dışarı) çıkan şeyler dolayısıyla değil (ağzından karnına) giren şeyler dolayısıyla bozulur.
Abdullah İbn Ömer, oruçlu iken kan aldınrdı. Fakat daha sonra bunu terk etti; geceleri kan aldırmaya başladı.
Ebu Musâ gece kan aldırmıştı.
Sa'd İbn Ebu Vakkas, Zeyd İbn Erkam ve Ummu Seleme'nin oruçlu iken kan aldırdıkları nakledilmiştir.
Bukeyr, Ummu Alkame'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Biz Hz. Aişe'nin yanında kan aldırırdık. Buna rağmen bu davranışımızı yasaklamazdı."
Hasan-ı Basrî pek çok sahabîden merfu olarak şu rivayeti nakletmiştir: "Kan alan da, aldıran da orucunu bozmuş olur."
Ayyaş İbnu'l-Velîd bana şöyle dedi: "Abdula'lâ, Yunus İbn Ubeyd yoluyla Hasan-ı Basrî'den benzeri bir rivayet nakletti. Hasan-ı Basrî'ye: "Bu rivayet Hz. Peygamber'e (s.a.v) ulaşıyor mu, O'ndan (s.a.v) mı nakledildi?" diye soruldu. O'na "Evet" dedikten sonra: "Allah en doğrusunu bilir!" diye ekledi.
1938- Abdullah İbn Abbas'tan nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v) ihramlı iken kan aldırdığı gibi oruçlu iken de kan aldırmıştır.
1939- Abdullah İbn Abbâs'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Hz. Peygamber s.a.v) oruçlu iken kan aldırdı."
1940- Enes İbn Mâlik'e: "Siz oruçlu iken kan aldırmayı uygunsuz (kerih) bir avranış olarak görür müydünüz?" diye sorulmuş,
O da: "Hayır, oruçluyu zayıf üşüreceği söz konusu olmadıkça görmezdik" diye karşılık vermiştir.
Ravilerden Şebâbe İbn Suvvâr el-Fezârî şöyle bir eklemede bulunmuştur:
"Şube bize (soruldu): "Hz. Peyganber (s.a.v) zamanında..." ifadesinin bulunduğunu söyledi."
Açıklama
İmam Buhârî, bu başlık altında kan aldırma ve kusma dolayısıyla orucun bozulup bozulmayacağı konusunu açıklamaktadır. Selef alimleri bu konuda görüş ayrılığına düşmüşlerdir:
1- Kusmak: Alimlerin çoğunluğuna göre kişi isteyerek kusarsa orucu bozulur. Fakat elinde olmadan kusacak olursa oruç bozulmaz. Hatta İbnu'l-Munzir, isteyerek kusan kişinin orucunun bozulacağı konusunda icma bulunduğunu nakletmiştir.
İbnu'l-Munzir ayrıca elinde olmadan kusan kişinin orucu kaza etmekle yükümlü olmayacağına dair de icma bulunduğunu nakletmiş ancak, Hasan-ı Basrî'den nakledilen iki farklı görüşten birine göre kaza gerektiğini belirtmiştir.
2- Kan aldırmak (Hacamat): Alimlerin çoğunluğuna göre kan aldırmak dolayısıyla oruç bozulmaz.

Buna karşılık Hz. Ali, Atâ İbn Ebu Rabah, Evzâî, Ahmed İbn Hanbel, İshâk İbn Râhuye ve Ebu Sevr kan alanın ve aldıranın orucunun bozulacağını söylemişlerdir. Bu alimlere göre kan aldırma dolayısıyla bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir.
Şâfiîlerden İbn Huzeyme, İbnu'l-Munzir, Ebu'l-Velid en-Nîsâbûrî ve İbn Hibbân da Ahmed İbn Hanbel'in görüşünü benimsemişlerdir.
(Fethu'l bari, 4. Cild, Savm, 1938)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt