Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Oruçluya Mekruh Olan Ve Olmayan Şeyler

Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Frm. Yöneticisi
Hanefiler dediler ki: Oruçlunun yapması mekruh olan işler şunlardır:

1. İster farz bir orucu, isterse nafile bir orucu tutuyor olsun, oruçlunun ağzında çözülüp de bir parçası boğaza gitmeyecek olan bir şeyi tatması mekruhtur. Ancak ortada zaruret olması halinde bu mekruh ol-maz. Kocası ters tabiatlı olan kadının, tadım tuzunu anlamak maksadıyla yemeği tatması mekruh olmaz. Aşçılar da bu hükme tabi olup onların da, pişirdikleri yemeklerin tadına bakmaları caiz olur. Yiyecek veya içecek bir şeyi satın alacak olan kişinin aldatılmaktan, ya da alacağı bu şeyin kendisine yaramıyacağından korkması halinde tadına bakması caiz

olur.

2. Mazeretsiz olarak bir şeyi çiğnemek mekruhtur. Mazeret olunca çiğnemek mekruh olmaz. Mesela çocuğuna yedireceği yemeği çiğnetmek için, oruç tutmaması mubah olan birini bulamayan kişinin bu yemeği çiğnemesi mekruh olmaz. Kendisinden bir parçanın oruçlunun kamına gitmeyeceği sakızı çiğnemek mekruhtur.

3. Tükürüğü ağızda topladıktan sonra yutmak mekruhtur. Zira bunda şüpheli bir durum mevcûddur.

4. Oruçlu kişinin, kendisini oruç tutamıyacak kadar zayıf düşürecek olan işleri yapması: mesela, kan aldırması veya hacamat vurdurması mekruhtur. Ama kendisini- zayıflatmayacağını zannederse bu mekruh olmaz.

Oruçlunun yapması mekruh olmayan işlere gelince bunları şöyle sıralayabiliriz:

1. Bıyıkları yağlamak mekruh değildir. Çünkü bunda oruca zıt bir durum yoktur.

2. Her ne kadar etkisi boğazda hissedilse bile, göze sürme çekmekte de kerahet yoktur.

3. Kişiyi oruç tutamayacak kadar zayıf düşürmeyecekse, hacamat vurdurmak ve benzeri işleri yapmak mekruh değildir.

4. Gündüzleyin her vakitte misvak kullanmak mekruh değil, aksine sünnettir. Oruçluyken kullanılan misvağın kuru ya da yaş olması, suyla ıslatılmış, ya da ıslatılmamış olması arasında bir fark yoktur.

5. Abdest için olmasa bile ağza ve burna su almak.

6. Gusletmek.

7. Suyla ıslatılmış bir elbiseyi vücûda sararak serinlemek mekruh değildir.

Malikiler dediler ki: Oruçlu kişinin, ahçı olsa bile, yemeği tatması mekruh olur. Tadacak olursa, boğazına gitmesin diye tükürmesi gerekir. Eğer tattığı takdirde elinde olmayarak boğazına bir şey giderse ve orucu da farz bir oruç ise, kendisine kaza lazım gelir. Eğer boğazına gitmesinde bir kasdı bulunursa ve tuttuğu oruç da Ramazanın edası ise, kendisine hem kaza, hem de kefaret lazım gelir. Hurma ve sakız gibi bir şeyi çiğnemek mekruhtur. Çiğnendiği takdirde hemen ağızdan atılması vacib olur. Aksi takdirde yukarıdaki hükümler işlerlik kazanır. Oruçlunun gündüzleyin dişlerine dolgu yaptırması da mekruhtur. Ancak bu tedaviyi geceye ertelediği takdirde kendisine zarar geleceğinden korkarsa, bu durumda gündüzleyin yaptırması mekruh olmaz. Bu tedaviyi geceye ertelediği takdirde şiddetli eziyetten ve helak olmaktan korkarsa, gündüzleyin yapması vacib olur. Tadı olan kendiri örmek de mekruhtur. Keten ıslak yerlerde ıslatılır. Kendiri ören kadın da bu işe muhtaç değilse örmesi mekruh olur. Muhtaç olduğu takdirde de örmesi mekruh olur, ama örmek zorundaysa, örmekte olan kadın, ağzında kendirin tadının karışması ihtimaliyle tükürüğünü de dışarı atmalıdır. Tadı olmayan ketene gelince bu, denizlerde ıslatılır. Muhtaç olmayan kimselerin dahi bunları örmeleri mekruh olmaz. Zorunluluk olmadıkça oruçlunun harman dövmesi mekruh olur. Çünkü boğazına kaçan ekin tozlan orucunu bozar. Ama zorunluluk olunca mekruh olmaz. Ekin sahibinin bu işi yapması mekruh değildir. Çünkü ekin sahibi malını, gözü önünde bulundurup muhafaza etmek mecburiyetindedir.

Oruçlunun, ağızda çözülen ıslak misvağı kullanması mekruhtur. Ama oruçlunun, ağızda çözülmeyen kuru misvağı bütün gün boyunca kullanması caiz olur. Ayrıca bu, abdest ve namaz gibi şer’i bir sebepten ötürü yapılırsa mendub olur. Susamak nedeniyle mazmaza yapmak da caizdir. Cünüb olarak sabahlamak uygun değildir. En iyisi geceleyin gusletmektir. Oruçlu kişi hasta halde olur ve orucu açmasına yol açacak şekilde hastalığının artacağından şüphelenirse hacamat vurdurması ve kan aldırması mekruh olur. Ama hastalığının artacağından endişe etmezse sağlıklı kimseler gibi hacamat vurdurması ve neşter vurup kan aldırması caiz olur. Ama sağlıklı kişi, hacamat vurdurmak ve kan aldırmakla hastalanacağını -hasta kişi de bunları yapmakla hastalığının artacağını bilirse, bunları yapması haram olur.

Hanbeliler dediler ki: Oruçlunun yapması mekruh olan işler şunlardır: Boş yere, israf olsun diye, sıcaklıktan ötürü serinlemek için veya susuzluğunu gidermek için oruçlunun ağzına su alması mekruhtur. Serinlemek ya da şer’i bir gusül yapma gayesi dışında suya dalmak mekruhtur. Bu durumlarda oruçlunun karnına su kaçacak olursa, bu işlerin mekruh olmasına rağmen oruç bozulmaz. Tükürüğü ağızda toplayıp yutmak, ağızda çözülmeyen şeyi çiğnemek mekruhtur. Ağızda çözülen şeyi çiğnemek: çiğnerken ağızdaki tükrük yutulmasa bile haramdır. Gereksiz yere yemeğin tadına bakmak mekruhtur. Ama bunu bir ihtiyaç nedeniyle yapmak mekruh olmaz. Gereksiz yere yemeğin tadına bakılır da yemeğin azıcık bir parçası boğaza ulaşırsa oruç bozulur. Sahur yemeğini yedikten sonra diş aralarında yemek kalıntıları bırakmak mekruhtur. Misk ezmesi, buhur, kafur ve öd ağacı gibi kendiliğinden (bazı parçalarının) boğaza kaçmasından korkulan nesneleri koklamak mekruhtur. Ama gül gibi kendiliğinden boğaza kaçmasından korkulmayan şeyleri koklamak mekruh olmaz.


Şafiiler dediler ki: Oruçlunun bazı işleri yapması muaf, bazı işleri yapması da mekruhtur. Oruçlunun unutarak veya zorlanarak ya da şer’an mazeret sayılan bir bilgisizlik sonucunda karnına bir şey giderse muaf sayılır. Orucu bozulmaz. Diş aralarında kalan ve dışarı atılmasından aciz kalman bir şey, tükürük akıntısıyla birlikte karına giderse muaf sayılır. Ama bu şey, dışarı atmak mümkün olduğu halde, atılmaz da tükürükle beraber yutulursa oruç bozulur. Balgam, içilen kahvenin tortusu, yollardaki tozlar, elenmekte olan şeylerin uçuşan zerrecikleri, kara ve sivrisinekler de bu hükme tabidirler. Sakınılması güç olan bu şeyler oruçlunun boğazına kaçacak olursa, oruca zarar vermezler.

Oruçlunun başkasıyla sövüşmesi, fazilet olduğuna inanarak iftar vaktinden sonraya ertelemesi mekruhtur. İftarı fazilet olduğuna inanma sebepi dışında başka bir sebepten dolayı vaktinden sonraya ertelemek mekruh olmaz. Sakız ve yemek çiğnemek orucu bozmaz. Ahçı ve benzeri bir kişinin oruçluyken yemeğin tadına bakması ve neşter vurdurarak kan aldırması mekruhtur. Şehveti harekete getirmeyecek bir öpme mekruhtur. Şehveti harekete getirecek olan öpme ise haramdır. Kucaklaşmak ve iki kişinin birbirine sarılması da bu hükme tabidir. Oruçlu kişiyi zayıf düşüreceğinden dolayı gereksiz yere hamama girmek mekruhtur. Zevalden sonra misvak kullanmak oruçlu için mekruh olmaz. Görülen, duyulan, koklanan şehvetlerden -eğer bunların hepsi helal iseler- gönlü faydalandırmak mekruhtur. Haram olan şehvetlerle gönlü faydalandırmaya gelince, açıkça bilindiği gibi bu hem oruçlu, hem de oruçsuz kimseler için haramdır. Oruçlunun, gözlerine sürme çekmesi de mekruh sayılan şeylerdendir. Kuvvetli görüşe göre oruçlunun bunu yapması, evla değildir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt