Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Pakistan Talibanı Lideri Mevlana Asım Ömer : “tekfirin Engelleri”

Sayfullah at-Turki Çevrimdışı

Sayfullah at-Turki

حَسْبُنَا ٱللَّهُ وَنِعْمَ ٱلْوَكِيل
İslam-TR Üyesi
Tekfirin Engelleri

(Bir Müslümanı Kafir olarak adlandırmadan önce dikkat edilmesi gerekenler)

Pakistan Talibanı Lideri Mevlana Asım Ömer (Allah onu korusun)

Tekfirin engelleri, kendisinden küfür amel sadır olmuş birine kafir denmesini engelleyen sebepleri ifade eder.Eğer bir Müslüman küfür bir amel işlerse, o amel ya da söz küfür olmakla birlikte şeriat, o kişiyi hemencecik kafir olmakla adlandırmaz bunun yerine bekler. Çünkü; böyle bir durumda özetle belirttiğimiz üzere birkaç şey bu kişiyi kafir olmaktan kurtarabilir:

1)Cehaletin Mazereti Meselesi

Bir Müslüman’dan küfür bir amel ya da küfür bir söz sadır olsa da cehalet ya da bilgi eksikliği bu muayyen şahsın kafir olarak adlandırılmasına engel teşkil eder. Bu kural tüm ilim adamlarının fetvalarında usul ve esaslar kısmında öne çıkardıkları bir esastır. Özel olarak yalanların ve deccalın sistemi Demokrasiyi ele alacak olursak, kişi demokrasinin asıl yüzünü hesaba katarak yığınla insanın bu küfürden bihaber olmasına birçok neden bulmasına rağmen onları tekfir edebilir. Birçok tanınmış alim de fetvalarıyla bunu desteklemekte ki bu da Müslüman kalabalıkları bu hataya sürüklemektedir. Daha sonra, demokrasiye karşı duran bu alimler, sıradan Müslümanlara haykırışlarının doğru bir şekilde ulaşmamış olmasından dolayı acı çekip bunalıyor.

Tüm bunları göz önüne alırsak görürüz ki bir Müftünün muayyen bir şahsın demokrasiyi doğru bulması ya da demokratik sistemde yer alması dolayısıyla onun küfrüne hükmetmeden önce, cehaletin mazereti konusunu açığa çıkarmalıdır. En kötü ihtimalle, bu sistemin küfür olduğu gerçeğini anlamayanlar ya da bu gerçeğin kendilerine belirgin olmadığı kişiler mazeretli sayılırlar ve çok tehlikeli bir suçu işlemelerine izin verilmiş olsa dahi onları tekfir eden bir fetva yayınlamadan önce beklemeli, araştırmalı ve cehaletin mazereti o kişilerin üzerinden kalkmış olmalıdır.

Allame Enver Şah Kaşmiri rahimehullah dedi ki :

Her kim Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in dininde hüccetle sabit şek olmadan kabul edilmiş yasak ve haram bir iş veya sözünün cehalet mazereti olmaksızın helal ve caiz olduğunu beyan ederse, o kişi kafir olur, aksi halde bu kişi hakkında kafir hükmü verilmez.

[Küfr el-Mulhiddin:197]
2)Zorlanma Mazereti

Eğer kişi ölümle yahut da vücudundan bir kısmın kesilmesiyle tehdit edilerek küfür bir söz söylenmeye zorlanırsa, tabi bu küfür söz söylenmediği takdirde kişinin öldürülme ya da sakat bırakılma ihtimali yüksekse, bu durumda o küfür söz -kalbin iman üzere sabit ve mutmain olması şartıyla- söylenebilir. Yine de küfür bir söz söylemektense şehit olmayı seçmek evladır. Böyle bir zorlanma Şer’an “ikrah” olarak adlandırılır. Bununla birlikte alenen belirtilmelidir ki; ikrah/zorlanma adıyla kendi hayatını kurtarmak için başka bir Müslüman’ı öldürmek ya da kendi ülkesini kurtarmak için vs. Müslümanlara karşı Kafirlere yardımcı olmak caiz değildir. Bahsedilen zorlama/ikrah’ı bahane ederek bu iğrenç hareketlerin hiçbirini yapmak caiz değildir. Bu yüzden, zorlama/ ikrah bir kişinin kafir olduğuna kanaat edilmesine bir engel teşkil eder. Bu Fıkıh kitaplarında derinlemesine görülebilecek ayrıntılı ince bir tartışmadır.

3)Tevil/ Yorum Mazereti

Bir Müslüman hakkında küfür sabit olursa onun hakkında kafir hükmü vermeden önce bir de tevil mazeretini hesaba katmalıdır. Mesela, kişi demokrasinin yanlış olduğunu düşünmesine rağmen başka hiç bir şekilde İslami bir devlet kurulamayacağını düşünerek demokrasiyi şeriatı getirmek için kullanıyorsa, bu tevil/ yoruma katılmasak da ve her ne kadar bu yorumun yanlış olduğunu ispatlayacak onlarca argüman öne sürebilecek olsak da ve her ne kadar bu kirli sistemde(demokrasi) yer almak ciddi bir suç olsa da; böyle bir tevil/ yorum demokrasiye dahil olmuş birçok insanı kafir olmaktan kurtarır. Bu tevil/yorum laik İslamcı grupların düşmanları ve demokrasiye dahil olan İslami grupların birbirlerinden ayrıldığı noktadır. Bu ayrımı yapmak şarttır ve aynı zamanda herkesi aynı kaba koymamak gerekir. Bu yüzden, her ne kadar ne tür tevillerin hangi şartlar altında kabul edilip hangisinin edilemeyeceği ayrıntılı olarak açıklanmışsa da tevil/ yorum tekfirin engelleri arasında sayılır.

Tekfir sıradan insanların işi değildir:

Okuyanların düşünüp fıkh etmeleri için tekfirin engellerini özetle açıkladık. Demokrasi küfrü ve demokrasi dini asla onaylanamaz olsa da bu sistemin içinde yer alan muayyen şahıs ve gruplar ile ilgili hüküm vermek bizim işimiz değildir. Aynı şekilde, demokrasiyi küfür olarak adlandırmak bu sistemde yer alan herkesi alaka derecelerine bakmaksızın ayırt etmeden İslamın dışına çıkmakla nitelendirmeyi gerektirmez. Ne böyle bir şey söyleriz ne de böyle aşırıcı, umursamaz görüşlerimiz var kaldı ki böyle bir yol Mücahidlerin yolu değildir.

Her zaman Rasulullah Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in şu sözünü hatırlamalıyız:

اذا قال الرجل لاخیہ یا کافر فقد باء بہ احدھما۔ (بخاری

[ Her kim Müslüman kardeşine kafir derse, bu söz ikisinden birine döner.] – .Buhârî, Edeb 73; Müslim, Îmân 111, Tirmizî, Îmân 16
Bu hadisin anlamı şudur: kafir denen kişinin küfrü sabitse, o halde o kişi kafirdir ancak bu kişinin küfrü sabit değilse ve diğeri de onu hiçbir araştırma yapmadan kafir olarak nitelendirmişse o halde Müslüman kardeşini kafir olarak adlandıran kişi kafir olur ve büyük bir suç işlemiştir.

Rasulullah Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki:

لا یجتمع رجلان فی الجنۃ احدھما قال لاخیہ: یا کافر (مسند اسحاق بن راھویہ؛ الجزء الاول: ص ۴۶۲)
[Şu iki kişi cennette birlikte olmayacaktır; biri diğer Müslüman kardeşini kafir diye çağıran]

Yani, biri diğer Müslüman’ a( hakkında küfür sabit olmamış) kafir derse, bu durumda bunu söyleyen kendisini cennete girmekten alıkoyacak bir fiil işlemiştir. Bu yüzden eğer biri küfür amel işlerse, ardından güvenilir alimler o kişinin küfrüne hükmedene dek, bu küfür amel küfür olarak adlandırılıyor olsa dahi( Küfrü yalnızca açıklamak karşıdaki insanı kafir yapmaz) sıradan bir insan o kişiye hemen kafir dememelidir.

Bu yüzden, Tekfir meselesini üç aşamada gruplandırabiliriz

1-Sıradan Müslüman

Sıradan bir Müslüman için (Mücahid dahi olsa), bu meseledeki argümanları, Tekfirle ilgili fetvaları okusa da o Müslümanın başka Müslümanları tekfir etmesi caiz değildir çünkü; böyle yapmak öncelikle o kişinin imanını tehlikeye atar. Bu nedenle, sıradan bir Müslümanın yapması gereken kendisini, ailesini ve akrabalarını bu küfürden(demokrasiden) uzak tutmak ve başkalarını da tekfir etmemektir.

2-Alimler

İlim adamları kendilerini bu küfürden korumalı ve bunun küfür olduğunu kalabalıkların önünde izah etmelidirler. Ancak, muayyen bir şahıs, grup ya da alim hakkında hükümde bulunmak(fetva vermek) bir alimin işi değildir çünkü fetva/ hüküm verme belirli derecede bir ilmi anlayış gerektirir ki buna da çok az sayıda alim sahiptir.

3-Ulema

Bir kişinin kafir olduğunu beyan etmek çok ciddi bir mesele olduğundan bu, her alimin de yapabileceği bir iş değildir. O yüzden, ulema bu iş için daha uygundur ve onlar Allah subhanehu ve teala ile ilgili meselelerde hiçbir kınayıcının kınamasından korkmamalıdır. Aksine, hakkı ve gerçeği gizlerlerlerse Allah’ın onları hesap gününde yakalamasından korkmalıdırlar.

Onlar, duygularını, geçici metaa ve isteklerini, kişisel bağlarını bir kenara koymalı ve durum ne olursa olsun tıpkı fetva usul ve esaslarındaki gibi ilmi esasları göz önünde bulundurarak, Allah’ın bundan nefret etmesine rağmen elinde güç bulunduranların ilahlaştırılıp tapınılıyor olduğu hakikatini açıklamalıdırlar .

Bir gün hepimiz hak ilahımız(Allah)’ın önünde duruyor olacağız. Başarı Allah’ın önünde durmaktan korkup kendini dünyevi korkulardan arındıranlarındır. Bugün hayatı veren ve alan sadece O’dur ve kainattaki her şeyin hükmü O’na aittir.

Hapishanelerde zehirleyenler, güvenilir alim ve Mücahitlerin ölü bedenleriyle sokakları dolduranlar HİÇBİR ŞEYDİRLER!

Mevlana Asım Ömer

Kaynak: Nawai Afgan Cihadı Dergisi

Çeviri: Sümeyye Polat

İngilizcesi: http://ummahislam.net/aqis-leader-moulana-asim-umar-impediments-of-takfir/

Ümmeti İslam / Özel Haber


 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Ana Sayfa Alt