Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ramazan Ayı Şehidimiz ( Inşaallah) -suriye-

zindabad Çevrimdışı

zindabad

زينداباد
İslam-TR Üyesi
İnşaat mühendisi olan Izzetli Gençağa Kaldırım isimli Türkiyeli direnişçi; El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusret cephesi saflarında savaşırken şehid oldu.

Suriye’de savşan Türkiyeli direnişçilerden bir tanesi daha hayatını kaybetti. Türkiye’deki bazı basın kuruluşları ve kanaat önderleri Suriye’de savaşan Türkleri cahil ve kandırılmış kimseler olarak nitelendirdikleri bilinmektedir. Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu olan Izzetli Gençağa Kaldırım (Miktad et-Turki ) el Kaide’nin Suriye kolu olan Nusret Cephesi’nde savaşırken 23 Haziran 2015 günü İdlib’te hayatını kaybettiği bildirildi.

Izzetli Gençağa Kaldırım’ın yakın dostları onun hayatı hakkında bir yazı kaleme aldılar. O yazıyı bilgilerinize sunuyoruz:

İzzet 1989 yılında İstanbul’da doğdu. Baba tarafı Tarabzona dayanan İzzet’in ailesi yıllarca Bayburtta yaşamış daha sonra İstanbul’a göç etmişler. İzzet ilkögretim ve liseyi İstanbul’da okudu. Liseden sonra Sakarya üniversitesi İnşaat Mühendisliğini bölümünü okuyup, 2013 yılında bu bölümden mezun oldu.

İzzet aile geleneğinden gelen İslami bir çevrenin içerisinde doğup büyüdü. Bu ortam O’nda İslami mücadelenin ve İslami şuurun altyapısının oluşmasına neden oldu. Baba ve amcası 70li yıllarda İslami hareketlerin içerisinde bulunduklarından dolayı kendisi de onların söylem ve düşüncelerinden etkilendi. Lise yıllarından itibaren İslami mücadelenin içerisinde bulundu. Lise yıllarında bile arkadaşlarını namaza götüren ve onları sürekli hayra ve iyiliğe davet eden bir mücadelenin içerisine olmuştu. Kendisininde soylemiyle ondaki bu şuurun oluşmasında öz abisi olarak gördüğü amca çocuklarının da etkisi vardı. İslami mücadele şuuru lise yıllarında okuduğu “tunus kıyamında bir şehid ömer” kitabı ile başladı. Lise yıllarında kendi çevresinde çok sevilen, muhhbbetiyle hem hocalarının hem de arkadaşlarının gönlünde taht kuran birisiydi. Bu samimiyetini ve gayretini üniveristesi yıllarına da taşıyarak Sakarya Üniversitesi’nde İslami çalışmaların içerisine katılarak davet çalışmalarında bulundu.

İzzet’in kendi söylemilye üzerinde en büyük etkilerden bir tanesi de üniversite çevresinde tanıdığı ve birlikte İslami çalışmanın içerisinde bulunduğu arkadaşları ve abileridir. Onun en önemli özelliklerinden bir tanesi de İslam’ın vermiş olduğu samimiyet, iyilik ve mücadele azmidir. İzzet sürekli ümmetin içerisinde olduğu sıkıntı ve problemleri kendisine dert edinen birisiydi. 2011 yılında meydana gelen Van depreminde bir grup üniversiteli arkadaşıyla yardım faaliyetlerinde bulunmak üzere Van’a gitmişti. Kısacası Allah’ın dinini ve Müslümanların sıkıntılarını kendisine dert edinen bir yapıya sahipti. Nerde bir sohbet halkası varsa, nerede bir İslami eylem varsa ve nerede mazlumlara bir sahiplenme varsa işte İzzet oraya koşardı. İçerisindeki bu heyecan bu aşk hiçbir zaman tükenmedi ve çevresinde sürekli bu çizgiye davet ederdi.

Çok arzuladuğu şehadete ulaşmak amacıyla ilk defa 2013 yılında Afganistan’a gitmek için yola çıktı. Üniversitenin son yıllarında karar vermişti cihada gitmeye.Yolda yaşadığı bazi problemlerden dolayı cihad bölgesine varamadan irandan Türkiye dönüş yaptı. Bu yolda yaşadığı sıkıntılar onu hiç yıldırmadı. Çok istediği cihad toprakarı olan Suriye’ye giderek El Kaide’nin Suriye kolu Nusret Cephesi saflarına katıldı. 23 haziran 2015 günü İdlib’te girdiği bir çatışmada hayatını kaybetti.

Arkadaşları İzezeti şöyle anlatırlar :

En önemli özelliği görev adamıydı. Katıksız bir görev adamı. Heyecanlıydı, yürekliydi, merhametliydi, gözünü budaktan sakınmazdı. Vefalıydı. Baştan aşağıya samimiyet damlaları akardı suretinden. Bir çocuk masumluğu kadar temiz ve safiyaneydi duyguları. Şehadeti çok arzuluyordu. Cihad aşkı hiç azalmıyordu. Anlatmayı severdi. Müslümanların hallerinden bahseder ve sıkıntıların çözümlerinin neler olabileceği hususunda beyanlarda bulunurdu. Samimi bir Müslümandı.

Mazlum Müslümanların özellikle de Mücahidlerin durumunun bahsedildiği ortamlarda hep gözleri dolardı. Belki de onlarla beraber olamamanın hüznü vardı.

Yüreğinde cihad etme arzusu olmayanın nifak üzere öldüğü nebevi ilkesine gerçekten iman etmişti. Kafir ve işbirlikçilerin(yerli, yabancı) sözlü ve fiili saldırılarına karşı İzzeti ve şerefi ancak cihadın sağlayacağını söylerdi ve bu yolda da şehid oldu.

Bir arkadaşının İzzet için yazdığı şiir :
Kaldırımların Izzetli Genci
Şahitliğin mübarek olsun.
Kaçtığın yerden açtığın kapı
Üzerine kapanmadan dönmek istiyordun;
Dönüşün sana mübarek,
Bize güzel bir örnek olsun.




kaynak incanews
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
CISkg5wVAAA3EPg.jpg:large


İnşaat mühendisi olan Izzetli Gençağa Kaldırım isimli Türkiyeli direnişçi; El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusret cephesi saflarında savaşırken şehid oldu.

Suriye’de savşan Türkiyeli direnişçilerden bir tanesi daha hayatını kaybetti. Türkiye’deki bazı basın kuruluşları ve kanaat önderleri Suriye’de savaşan Türkleri cahil ve kandırılmış kimseler olarak nitelendirdikleri bilinmektedir. Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu olan Izzetli Gençağa Kaldırım (Miktad et-Turki ) el Kaide’nin Suriye kolu olan Nusret Cephesi’nde savaşırken 23 Haziran 2015 günü İdlib’te hayatını kaybettiği bildirildi.

Izzetli Gençağa Kaldırım’ın yakın dostları onun hayatı hakkında bir yazı kaleme aldılar. O yazıyı bilgilerinize sunuyoruz:

İzzet 1989 yılında İstanbul’da doğdu. Baba tarafı Tarabzona dayanan İzzet’in ailesi yıllarca Bayburtta yaşamış daha sonra İstanbul’a göç etmişler. İzzet ilkögretim ve liseyi İstanbul’da okudu. Liseden sonra Sakarya üniversitesi İnşaat Mühendisliğini bölümünü okuyup, 2013 yılında bu bölümden mezun oldu.

İzzet aile geleneğinden gelen İslami bir çevrenin içerisinde doğup büyüdü. Bu ortam O’nda İslami mücadelenin ve İslami şuurun altyapısının oluşmasına neden oldu. Baba ve amcası 70li yıllarda İslami hareketlerin içerisinde bulunduklarından dolayı kendisi de onların söylem ve düşüncelerinden etkilendi. Lise yıllarından itibaren İslami mücadelenin içerisinde bulundu. Lise yıllarında bile arkadaşlarını namaza götüren ve onları sürekli hayra ve iyiliğe davet eden bir mücadelenin içerisine olmuştu. Kendisininde soylemiyle ondaki bu şuurun oluşmasında öz abisi olarak gördüğü amca çocuklarının da etkisi vardı. İslami mücadele şuuru lise yıllarında okuduğu “tunus kıyamında bir şehid ömer” kitabı ile başladı. Lise yıllarında kendi çevresinde çok sevilen, muhhbbetiyle hem hocalarının hem de arkadaşlarının gönlünde taht kuran birisiydi. Bu samimiyetini ve gayretini üniveristesi yıllarına da taşıyarak Sakarya Üniversitesi’nde İslami çalışmaların içerisine katılarak davet çalışmalarında bulundu.

İzzet’in kendi söylemilye üzerinde en büyük etkilerden bir tanesi de üniversite çevresinde tanıdığı ve birlikte İslami çalışmanın içerisinde bulunduğu arkadaşları ve abileridir. Onun en önemli özelliklerinden bir tanesi de İslam’ın vermiş olduğu samimiyet, iyilik ve mücadele azmidir. İzzet sürekli ümmetin içerisinde olduğu sıkıntı ve problemleri kendisine dert edinen birisiydi. 2011 yılında meydana gelen Van depreminde bir grup üniversiteli arkadaşıyla yardım faaliyetlerinde bulunmak üzere Van’a gitmişti. Kısacası Allah’ın dinini ve Müslümanların sıkıntılarını kendisine dert edinen bir yapıya sahipti. Nerde bir sohbet halkası varsa, nerede bir İslami eylem varsa ve nerede mazlumlara bir sahiplenme varsa işte İzzet oraya koşardı. İçerisindeki bu heyecan bu aşk hiçbir zaman tükenmedi ve çevresinde sürekli bu çizgiye davet ederdi.

Çok arzuladuğu şehadete ulaşmak amacıyla ilk defa 2013 yılında Afganistan’a gitmek için yola çıktı. Üniversitenin son yıllarında karar vermişti cihada gitmeye.Yolda yaşadığı bazi problemlerden dolayı cihad bölgesine varamadan irandan Türkiye dönüş yaptı. Bu yolda yaşadığı sıkıntılar onu hiç yıldırmadı. Çok istediği cihad toprakarı olan Suriye’ye giderek El Kaide’nin Suriye kolu Nusret Cephesi saflarına katıldı. 23 haziran 2015 günü İdlib’te girdiği bir çatışmada hayatını kaybetti.

Arkadaşları İzezeti şöyle anlatırlar :

En önemli özelliği görev adamıydı. Katıksız bir görev adamı. Heyecanlıydı, yürekliydi, merhametliydi, gözünü budaktan sakınmazdı. Vefalıydı. Baştan aşağıya samimiyet damlaları akardı suretinden. Bir çocuk masumluğu kadar temiz ve safiyaneydi duyguları. Şehadeti çok arzuluyordu. Cihad aşkı hiç azalmıyordu. Anlatmayı severdi. Müslümanların hallerinden bahseder ve sıkıntıların çözümlerinin neler olabileceği hususunda beyanlarda bulunurdu. Samimi bir Müslümandı.

Mazlum Müslümanların özellikle de Mücahidlerin durumunun bahsedildiği ortamlarda hep gözleri dolardı. Belki de onlarla beraber olamamanın hüznü vardı.

Yüreğinde cihad etme arzusu olmayanın nifak üzere öldüğü nebevi ilkesine gerçekten iman etmişti. Kafir ve işbirlikçilerin(yerli, yabancı) sözlü ve fiili saldırılarına karşı İzzeti ve şerefi ancak cihadın sağlayacağını söylerdi ve bu yolda da şehid oldu.

Bir arkadaşının İzzet için yazdığı şiir :
Kaldırımların Izzetli Genci
Şahitliğin mübarek olsun.
Kaçtığın yerden açtığın kapı
Üzerine kapanmadan dönmek istiyordun;
Dönüşün sana mübarek,
Bize güzel bir örnek olsun.


İnşaat mühendisi olan Izzetli Gençağa Kaldırım isimli Türkiyeli direnişçi; El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusret cephesi saflarında savaşırken şehid oldu.

Suriye’de savşan Türkiyeli direnişçilerden bir tanesi daha hayatını kaybetti. Türkiye’deki bazı basın kuruluşları ve kanaat önderleri Suriye’de savaşan Türkleri cahil ve kandırılmış kimseler olarak nitelendirdikleri bilinmektedir. Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu olan Izzetli Gençağa Kaldırım (Miktad et-Turki ) el Kaide’nin Suriye kolu olan Nusret Cephesi’nde savaşırken 23 Haziran 2015 günü İdlib’te hayatını kaybettiği bildirildi.

Izzetli Gençağa Kaldırım’ın yakın dostları onun hayatı hakkında bir yazı kaleme aldılar. O yazıyı bilgilerinize sunuyoruz:

İzzet 1989 yılında İstanbul’da doğdu. Baba tarafı Tarabzona dayanan İzzet’in ailesi yıllarca Bayburtta yaşamış daha sonra İstanbul’a göç etmişler. İzzet ilkögretim ve liseyi İstanbul’da okudu. Liseden sonra Sakarya üniversitesi İnşaat Mühendisliğini bölümünü okuyup, 2013 yılında bu bölümden mezun oldu.

İzzet aile geleneğinden gelen İslami bir çevrenin içerisinde doğup büyüdü. Bu ortam O’nda İslami mücadelenin ve İslami şuurun altyapısının oluşmasına neden oldu. Baba ve amcası 70li yıllarda İslami hareketlerin içerisinde bulunduklarından dolayı kendisi de onların söylem ve düşüncelerinden etkilendi. Lise yıllarından itibaren İslami mücadelenin içerisinde bulundu. Lise yıllarında bile arkadaşlarını namaza götüren ve onları sürekli hayra ve iyiliğe davet eden bir mücadelenin içerisine olmuştu. Kendisininde soylemiyle ondaki bu şuurun oluşmasında öz abisi olarak gördüğü amca çocuklarının da etkisi vardı. İslami mücadele şuuru lise yıllarında okuduğu “tunus kıyamında bir şehid ömer” kitabı ile başladı. Lise yıllarında kendi çevresinde çok sevilen, muhhbbetiyle hem hocalarının hem de arkadaşlarının gönlünde taht kuran birisiydi. Bu samimiyetini ve gayretini üniveristesi yıllarına da taşıyarak Sakarya Üniversitesi’nde İslami çalışmaların içerisine katılarak davet çalışmalarında bulundu.

İzzet’in kendi söylemilye üzerinde en büyük etkilerden bir tanesi de üniversite çevresinde tanıdığı ve birlikte İslami çalışmanın içerisinde bulunduğu arkadaşları ve abileridir. Onun en önemli özelliklerinden bir tanesi de İslam’ın vermiş olduğu samimiyet, iyilik ve mücadele azmidir. İzzet sürekli ümmetin içerisinde olduğu sıkıntı ve problemleri kendisine dert edinen birisiydi. 2011 yılında meydana gelen Van depreminde bir grup üniversiteli arkadaşıyla yardım faaliyetlerinde bulunmak üzere Van’a gitmişti. Kısacası Allah’ın dinini ve Müslümanların sıkıntılarını kendisine dert edinen bir yapıya sahipti. Nerde bir sohbet halkası varsa, nerede bir İslami eylem varsa ve nerede mazlumlara bir sahiplenme varsa işte İzzet oraya koşardı. İçerisindeki bu heyecan bu aşk hiçbir zaman tükenmedi ve çevresinde sürekli bu çizgiye davet ederdi.

Çok arzuladuğu şehadete ulaşmak amacıyla ilk defa 2013 yılında Afganistan’a gitmek için yola çıktı. Üniversitenin son yıllarında karar vermişti cihada gitmeye.Yolda yaşadığı bazi problemlerden dolayı cihad bölgesine varamadan irandan Türkiye dönüş yaptı. Bu yolda yaşadığı sıkıntılar onu hiç yıldırmadı. Çok istediği cihad toprakarı olan Suriye’ye giderek El Kaide’nin Suriye kolu Nusret Cephesi saflarına katıldı. 23 haziran 2015 günü İdlib’te girdiği bir çatışmada hayatını kaybetti.

Arkadaşları İzezeti şöyle anlatırlar :

En önemli özelliği görev adamıydı. Katıksız bir görev adamı. Heyecanlıydı, yürekliydi, merhametliydi, gözünü budaktan sakınmazdı. Vefalıydı. Baştan aşağıya samimiyet damlaları akardı suretinden. Bir çocuk masumluğu kadar temiz ve safiyaneydi duyguları. Şehadeti çok arzuluyordu. Cihad aşkı hiç azalmıyordu. Anlatmayı severdi. Müslümanların hallerinden bahseder ve sıkıntıların çözümlerinin neler olabileceği hususunda beyanlarda bulunurdu. Samimi bir Müslümandı.

Mazlum Müslümanların özellikle de Mücahidlerin durumunun bahsedildiği ortamlarda hep gözleri dolardı. Belki de onlarla beraber olamamanın hüznü vardı.

Yüreğinde cihad etme arzusu olmayanın nifak üzere öldüğü nebevi ilkesine gerçekten iman etmişti. Kafir ve işbirlikçilerin(yerli, yabancı) sözlü ve fiili saldırılarına karşı İzzeti ve şerefi ancak cihadın sağlayacağını söylerdi ve bu yolda da şehid oldu.

Bir arkadaşının İzzet için yazdığı şiir :
Kaldırımların Izzetli Genci
Şahitliğin mübarek olsun.
Kaçtığın yerden açtığın kapı
Üzerine kapanmadan dönmek istiyordun;
Dönüşün sana mübarek,
Bize güzel bir örnek olsun.

izzet2.jpg
izzet4.jpg
izzet3.jpg


kaynak incanews
Allah svt razı olsun, gğzel paylaşım yalnız kardeş yazıyı iki kere kopyalamışsın, belki fazla uzun zannedip okuyan az olur düzelt inşaAllah
 
Üst Ana Sayfa Alt