Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Rasulullah (s.a.v.)'in Hz. Ömer'e İpek Elbise Vermesi ve Başkasına Hediye Edilme Hadisi?

E Çevrimdışı

Ercumenttt

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Salumun aleykum,hocam.Ben bu hususa dair bir sual vermek istiyorum.Ipek elbise erkeklere haramken,Rasulullah sas Omere ra bagiwladigi ipek elbiseni bir bawqasina,yani muwriklerden birine vermesini tavsiyye etmesini nasil anlamak olar.Yani bilmek istediyim,o elbise muwriklere de haram deyildimi?Diger meselelre de,yani haram olan asli temiz urunleri satma meselelerine,bunu delil kimi kabul etmek olarmi?
Bu elbiseni satmaq ve ya hediyye etmek gibi basqa bu kabilden olan seyleri de sata ve ya hediyye ede bilirmiyiz?Mesela,muslumanlara haram olan kafirlerin kesdiyi etlerden hazirlanan urunler ve bunun gibi seyler.
Salamun aleykum.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Musluman kuyumcu, musluman erkeğin kullanması haram olan altın yüzüğü, muşrik bir erkeğe satmasında sakınca yoktur.

Abdullah İbn Ömer (r.anhuma)dan rivayetle;
Babam (Ömer r.anh) satılmakta olan atlas bir elbise gördü. Onu Rasulullah (s.a.v.)'a getirip: "Ey Allah'ın Rasulullah (s.a.v.)! Bunu satın al da bayramlarda ve taşradan gelen heyetlerin karşılanması sırasında tecemmulen giyin!" dedi.
Rasulullah (s.a.v.): "Bu, (ahiratte) nasibi olmayanların giysisidir" buyurdular.
Sonra Ömer, Allah'ın dilediği kadar kaldı. Aleyhissalatu vesselam ona atlastan mâmul bir cûbbe gönderdi.
Ömer gelerek: "Ey Allah'ın Rasulu (s.a.v.)! Siz (ipek hakkında): "Bu, (ahirette) nasibi olmayanların giyeceğidir" demiştiniz. Sonra bana bunu gönderdiniz, (hikmeti nedir?)" dedi.

Aleyhissalatu vesselam, buna karşılık: "Ben bunu sana (giymen için değil) ancak satman yâhud başka birisine (yânî bir kadına) giydirmen için göndermişimdir" buyurdular.
(Buhari, Libas, Bab 30, Hadis no : 59, Cumua Bab 7, Hadis no : 11, İydeyn 1, Bûyu 40, Hibe 27, 29, Cihad 177, Edeb 9, 66; Muslim, Libas 6; Kutub-i Sitte, Libas, 5276; Ebu Davud, salat, Bab 212-213, Hadis no: 1076)

Bunun ma'nâsı, onu başka bir kadına hibe ve benzeri bir suretle vermen için, demektir. Bu da ipekli kumaşın kadınlara halâl olduğuna delâlet eder.
Bunun bir rivayeti Cumua Kitâbı'nda "Bulabileceği en güzel elbiseyi giyer bâbı"nda geçmiş ve bâzı açıklamalar verilmişti.
Buhari'nin Cumua bahsinde (Bab 7, hadis no 11) "Ömer (r.anh), muteakiben o elbiseyi Mekke'de bulunan muşrik bir kardeşine giydirdi" ifadesi geçer.

(Bu zât, Ömer'in yâhud kardeşi Zeyd'in ana baba bir kardeşi, bir kavle göre de Umer'in süt biraderi Osmân es-Sulemî'dir. Bu hadisin başka tarikten gelen Buhârî rivayetinde "İslâm'a girmezden evvel" denildiğinden, daha sonra İslâm'a girdiği anlaşılır.
Ömer'in bu fiilinden kâfir olan akrabayı bile gözetmek güzel görülüp, kâfire hediye vermenin caiz olduğu istidlal olunmuştur)

Sahih-i Muslim'in Elbise ve Zinet(Libas) konusu 7 nolu hadis-i şerifte, Rasulullah (s.a.v.)in şöyle zikrettiği geçer :
«Ben onu sana giyesin diye göndermedim. Lâkin onu kadınların arasında baş bezi yapmak üzere parçalayasın diye gönderdim.» buyurdular.

Muslum'de geçen konuyla ilgili bir başka hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:

5- (...) Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) ; Bize Seyf rivayet etti. (Dedi ki) : Mucâhid'i şunu söylerken işittim, Abdurrahman b. Ebî Leylâ'yı dinledim. (Şöyle dedi) :

Huzeyfe su istedi de ona bir Mecûsi gümüş bir kabtan su verdi. Bunun üzerine Huzeyfe şunları söyledi : Ben Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i dinledim :
«İpeği ve dibayı giymeyin! Altın ve gümüş kablardan içmeyin! Onların sahanlarından da yemeyin! Çünkü bunlar dünyada onlarındırbuyuruyordu.
(Muslim, Elbise ve zinet, 5)
(Bu hadîsi Buhârî «Et'ıme», «Eşrîbe» ve «Libâs» bahislerinde Ebû Dâvud ile Tirmizî ve İbni Mâce «Kitâbu'l-Eşrîbe»'de; Nesâî «Kitâbu'z-Zîne»'de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.)


Huzeyfe'nin elinden gümüş kabı atması Mecusî'ye birkaç defa bu kabla su getirmemesini tenbih ettiği içindir. Bu cihet Buhârî'nin rivayetinde tasrih edilmiştir. Huzeyfe (Radiyaîlahu anh) bu hareketiyle : 'Ben kendisine bana bu kabla su getirmemesini defalarca tenbih etmiş olmasam bunu yapmazdım' demek istemiştir.
Hadîs-i şerifteki :
«Çünkü bunlar dünyada onlarındır...» cümlesinden murad : Altın, gümüş ve ipek dünyada kuffarındir, demektir. Bu mânâ hadîsin siyakından anlaşılmaktadır.
Kuffar yalnız dünyadaki altın, gümüş ve ipek gibi şeylerden istifade ederler, âhirette bunlardan nasîbleri yoktur. Müslümanlara gelince onlar için cennette ipekler, altınlar ve gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, insanın hatıru hayaline sığmayan nice ikram ve ihsanlar vardır.

Satılması kesinlikle haram olanlar :

Cabir bin Abdullah (r.anh) Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet eder:
"Rasulullah (s.a.v.) Fetih yılı Mekke'de iken şöyle buyurdu:
"Şubhesiz Allah ve Rasulu, içkinin, murdar hayvanın, domuzun ve putların satılmasını haram kıldı."
(Buhari, Bûyu: 102; Muslim, Musakat: 71; Tirmizî, Bûyu: 60; İbn Mâce, Ticaret: 11)


Bu hadisin izahında İmam Nevevî şu açıklamayı getirir:
"Murdar hayvanın, şarabın ve domuzun satılmasının haramlığının hikmet ve sebebi, bunların necis olmasıdır. Sebep bu olunca, bu hüküm bütün necis maddeleri kaplar. Murdar hayvanın, şarabın ve domuzun satılmasının haramlığı hususunda Müslümanların icmâı vardır."

Bu durumda bir Müslümanın nerede ve hangi ülkede olursa olsun, domuz etini yemesi; gerek etini, gerekse etinden yapılmış olan ürünleri satması haramdır, ondan istifade etmesi caiz değildir. Çünkü "Haram her yerde haramdır" kaidesi İslâm hukukunun önemli bir prensibidir. Bunun için Müslümanlar kazançlarını meşru ve helâl yoldan temin etmeleri gerekir. Çünkü helâl dairesi ihtiyaca ve keyfe kâfidir, harama girmeye ihtiyaç yoktur.
 
Üst Ana Sayfa Alt