Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Resul'e Ittibayı Emreden 40 Ayet

_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
Resul'e İttibayı Emreden 40 Ayet ve Selefin Açıklamaları

cats.jpg

***********
ayet3.jpg
 
أم السلام Çevrimdışı

أم السلام

حسبي الله ونعم الوكيل
İslam-TR Üyesi
Sallallahu Aleyhi veSellem
صلى الله عليه وسلم
 
_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
cats8.jpg
 
_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı


10. Ayet: Allah (subhanehu teala) buyurdu ki:
"Hayır, Rabbine yemin olsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyet göstermedikçe îmân etmiş olmazlar"(Nisa,65)

İbn Kayyim el-Cevziyye der ki: "Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah (subhanehu ve teala) yeminlerin en büyüğü ile yemin etti. O da kendi adına olan yeminidir. Bu yemini şundan dolayıdır:

İmanları sabit olmaz ve iman ehlinden sayılmazlar ta ki Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'i dinin tüm hükümlerinde, kendi aralarındaki çekişmelerinde hakem tutmadıkça. (Allah subhanehu ve teala) bununla da yetinmedi, nefislerinde bir sıkıntı duymadan (Allah Resulu sallAllahu aleyhi ve sellem'in) hükmünü kabul etmeleri (gerektiğini) ilave etti.

Şöyle ki nefislerinde hiç bir sıkıntı duymayacakları şekilde ve O (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in hükmünü kesinlikle nefisleri sıkılmadan ve göğüsleri daralmadan razı olup kabul etmeleri gerekir.

Bunu yaparken de kendini zorlayıp sıkarak değil, gönül huzuruyla kabullenmek lazım. Başkasına zorla boyun eğip, sıkarak kendini kabullendiren kimsenin durumu gibi değil.

Bilakis efendisini seven ve kendisi için ondan daha sevgili olmayan ve kendini ona tam kabullendiren köle gibi. Çünkü o köle mutluluğunu ve kurtuluşunu efendisine, kendini kabullendirmesinde bilir.

Kul ne zaman bu durumu böyle bilir ve O (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in emirlerine itaat ederse o zaman kalbinde bulunan bütün illetler ona boyun eğer. Ve bu kabullenme ve emre itaat ile kurtuluşa ve ebedi saadete kavuşacağını bilir." (Risalet'ut-Tebukiyye, İbn Kayyim el-Cevziyye)

İbn Kesir şöyle der: "Allah (subhanehu ve teâlâ): "Hayır, Rabbine yemin olsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapmadıkça îmân etmiş olmazlar." buyurarak kendi şerefli, mukaddes zâtına yemînle ifâde buyuruyor ki, bütün işlerde Allah Resulu'nu hakem yapmadıkça hiç kimse gerçekten îmân etmiş olmaz.

O'nun verdiği hüküm gizli ve açık her zaman bağlanılması vâcib olan hak ve gerçektir. Bunun içindir ki, Allah (subhanehu ve teala): "Sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tam bir teslimiyet göstermedikçe..."buyurmuştur.

Yani seni hakem ta'yîn ettiklerinde; içlerinden sana itaat ederler. İçlerinde senin verdiğin hükme karşı herhangi bir sıkıntı duymazlar. İç ve dışlarıyla bu hükme uyarlar. Bir karşı koyma, bir müdâfaa ve münâkaşa olmaksızın bütünüyle bu hükme teslim olurlar." (Tefsir'ul Kur'an'il Azim, İbn Kesir)
 
_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı




11. Ayet: Allah (subhanehu teala) buyurdu ki:
"Kim Allah'a ve Resulune itaat ederse, işte böyleleri, nebilerle, sıddıklarla, şehidlerle ve salihlerle beraberdirler. Onlar ne güzel arkadaştırlar." (Nisa, 69)

İmam Şafii (rahimehUllah) der ki: "Müslümanlara düşen Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'e tabi olmak ve böylece Allah'a itaat etmektir." (er-Risale, İmam Şafii)

İbn Kesir bu ayetin tefsirinde der ki: "Kim Allah'ın ve Resulunun emrettiklerini yapar, Allah ve Resulunun yasakladıklarını terkederse, işte Allah (subhanehu ve teala) o kişiyi şerefli evinde oturtur ve onu peygamberine, sonra rütbece onlardan sonra gelenlere (ki bunlar da sıddıklar, şehidler, genel olarak mü'minler olup içleri ve dışları temiz salih kişilerdir) komşu yapar." (Tefsir'ul Kur'an'il Azim, İbn Kesir)


12. Ayet: Allah (subhanehu teala) buyurdu ki:
"Her kim o Peygambere itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur. Her kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik." (Nisa, 80)

İbn Kesir der ki: "Allahu (subhanehu ve teala) bu ayette kulu ve elçisi Muhammed'e itaat edenin Allah'a itaat etmiş olacağını, O'na isyan edenin de Allah'a isyan etmiş olacağını haber veriyor.
Bunun yegane sebebi, Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem) kendi arzusuyla konuşmaması, konuştuğunun da ancak kendisine vahyedilenden ibaret oluşudur." (Tefsir'ul Kur'an'il Azim, İbn Kesir)


13. Ayet: Allah (subhanehu teala) buyurdu ki:
"Allah, sana Kitab'ı ve hikmeti indirmiş ve bilmediğin şeyleri de öğretmiştir. Allah'ın senin üzerindeki lutfu çok büyüktür." (Nisa, 113)

İmam Şafii der ki: "Allah (subhanehu ve teala), kitap deyince Kur'an'ı, hikmet ile de görüşlerine katıldığım Kur'an âlimlerinin dediği gibi Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in sünnetini kasdetmiştir. Kur'an, önce kitabı, peşinden hikmeti zikretmiştir.
Buradaki hikmetin, Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in sünnetinden başka bir şey olduğunu söylemek de uygun değildir. Sebebi şudur: Allah (subhanehu ve teala), hikmeti, kitapla yanyana zikretmiştir.


Ayrıca Resulune itaati ve herkese onun emrine uymayı farz kılmıştır. Allah'ın kitabı ve Resulunun sünnetinden başka hiçbir söz için farz denilmesi caiz değildir."
 
Üst Ana Sayfa Alt